Nazım öldü mü? Bence ölmedi. Çünkü hala anılıyor hala okunuyor şiirleri.
Nazım huzursuz mu? Sanmıyorum, bence çok huzurludur.
Belki de intihar eşiğinde olan bir insan Nazım Hikmet okudu da intihar etmekten vazgeçti. Belki de umudunu kaybetmiş bir insana umut aşıladı. Hayatın tüm zorluklarına rağmen yaşanması gerektiğini söyledi. Kaç tane insan olduğu önemli değil, bir insan bile yetmez mi?
"Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine."
Nazım yaşarken huzurlu muydu? Çokta değildi aslında. O sürgün ve hapis hayatı olmasaydı, bu dizeleri yazabilir miydi?
"Ben içeri düştüğümden beri güneşin etrafında on kere döndü dünya."
Nazım içeri düşmeseydi, bu kadar güzel anlatabilir miydi geçip giden on yılı? Çok mu fazla on yıl?
"Ona sorarsanız : "lafı bile edilmez, mikroskobik bir zaman."
bana sorarsanız : "on senesi ömrümün."
bir kurşun kalemim vardı ben içeri düştüğüm sene.
bir haftada yaza yaza tükeniverdi.
ona sorarsanız: "bütün bir hayat."
bana sorarsanız : "adam sen de, bir iki hafta."
Hayatta nefes alıyorken de acı çekebiliriz. Hatta nefes alıyorken çok acı çekebiliriz. Ama o karanlığın içinden küçük bir ışık süzülür. Bir kibrit yanığı kadardır. Küçük görmemek lazım, neme lazım o ışığın kime yarayacağını bilemeyiz. Daha sonra ölürüz, belki de acılarımızdan tamamen kurtuluruz. En karanlık zamanımızda yaktığımız o küçük kibrit çöpü, başka başka insanlara umut olur.
Bu durumda Nazım neden acı çeksin ki? Neden huzuru kaçsın? Bunca insana yaşam umudu aşılayan, hayatın renklerini gösteren bir insan daha ne isteyebilir ki?
Nazım ölmedi. Hala anılıyor, hala düşünülüyor. Nazım ölmedi çünkü artık tek bir bedende değil, yüzlerce bedende yaşıyor. Düşünceleriyle, kelimeleriyle ve tüm hayatının kesitleriyle.
Uzun lafın kısası önerinizi tutmadım. Ben bu şekilde düşünüyorum...