Bunun içindir ki, insanlara ahrette yeni bir hayat vaat eden din adamlarına karşı, bu dünyada sevgiyle, barışla mutluluğa erişileceğini tekrarlayıp durur. Ona göre din sevgidir.
«Din ü millet sorar isen âşıklara din ne hacet?
Âşık kişi harab olur, âşık bilmez din diyanet.» Din, insanı aşka ulaştırır. Ona eriştikten sonra dinin istediği amaca varılmış olur :
«Tadasın ışk ( = aşk) tadından, geçersin zahir dinden,
Ayruluğun adından ol vakit kurtulursun.»Yunus taassuptan uzaktır, toleranslıdır. Tanrıya ulaşma yolu bildiği dinler arasında fark gözetmez :
«Biz kimse dinine hilaf dimezüz,
Din tamam olunca doğar mahabbet.» Masonluk insana değer veren bu düşünce sistemini benimsemiştir. Masonluğa göre şefkat, dünyayı ahlâk devrimiyle birleştiren, vatan ve insanlık sevgisini de kucaklayan tanrısal duygudur. İnsanlığı yok eden sefaletten insanı kurtarıp şerefin ve mükemmelliğin zaferine ulaştırır. Bağlı bulunduğu faziletlerden biri de toleranstır. Toleransın bulunduğu yerde barış ve adalet hüküm sürer. Yunus bu ilkeleri de bütün gönlü ile yaşar. İnsanlar arasında din ve ırk farkı gözetmeyecek kadar derin bir sevgi ve şefkatle doludur :
«Hakk'ı gerçek sevenlere cümle âlem kardeş gelir.»
«Yetmişiki millete bir göz ile bakmayan,
Halka müderris olsa hakikatte âsidir.»Bütün dillerin ve dinlerin aynı tanrıya seslendiklerini, yakardıklarını söyleyerek insanları birleştirmek ister :
«Onsekizbin âlem halkı, cümle âlem içinde,
Kimse yok birden artuk, söylenir dil içinde.
Cümle bir anı elerler, cümle ana giderler,
Cümle göz anı gözler her bir tebdil içinde.»
«Baştan aşağı yarayım,
Gel gör beni aşk neyledi.»diye Tanrıya seslenen Yunus'un insanlar için beslediği sevgi Tanrı sevgisi kadar sonsuzdur. Şu mısralar, Hıristiyanların kutsal din kitabı «İnciI»in telkin ettiği ahlâk anlayışına ne kadar uygundur :
«Kim bize taş atar ise güller nisâr olsun (saçılsın) ana,
Urmaklığa kasdedenin düşem öpem ayağını.
Her kim bana söğer ise her dem dua kılanı ana,
Çırağıma kasdedenin Hak yandursun ocağını.» Dünyamız bu insan sevgisinden ne kadar yoksun, ne kadar bencildir. Fakat bütün dünyada kardeşlik duygularını kuvvetlendirme, adaleti kurma amacını güden masonluk, Yunus'un hümanizmasını anlayıp benimsemiş olduğu için avunabilir. Bu anlayışı Yunusa bağlayarak şu dört mısraımla ifade etmek isterim.
«Yunus'un şerbetini içtik elhamdülillah,
İnsanlık denizini geçtik elhamdülillah;
Ham taş idik yontulduk, Ulu Mimar'ı bulduk,
İnsanlara nur sunduk, erdik elhamdülillah.»
S.A
Sabahattin ARIÇ / Mimar Sinan Dergisi