Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: HERMETİK GELENEK - 4  (Okunma sayısı 3724 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mart 28, 2010, 05:46:09 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay





Özgün Hermetik Gelenek dizgesinde gerek dünyanın gerekse evrendeki her şeyin birbiriyle ilişki ve bağlantılı olduğuna inanılıyordu. Her hareket ve oluşumun bir başka hareket ve oluşumu etkileyeceği, onun nedeni olduğu ya da olacağı düşünülüyordu. Örneğin nasıl bir kasımızı oynatırken aslında farkında olmadan başka kaslarımızı da oynatıyorsak ya da nasıl telli bir müzik aletini çalarken diğer teller de titreşiyorsa, onun gibi…

Bu Hermetik ilkenin bir başka açılımında, tüm varlıklardan dalgalar halinde yayılan yaratıcı, koruyucu, şekillendirici güçlerle iç içe geçmiş enerji dalgaları oluştuğu düşünülüyordu. Bu dalgaların iç içe geçmiş hallerinin aynı zamanda evrendeki ahenk ve düzeni oluşturduğuna inanılıyordu. (Belki o çağlar için çok ileri düzeyde bir düşünce ama bu sadece inanç düzeyinde, bilim uzantısı yok.)

Bu konu gerek doğrudan gerek dolaylı olarak birçok mitoloji, efsane ve inanç dizgesini etkiledi.

Hermetik ilkelerin şekillendirdiği insan, kendisinin hem maddi hem birkaç görünmez öğeden (ilâhi ilkeden, yaratıcı tanrısal özden) oluştuğuna inanıyordu. Bedenini, ruhunun beş duyu ile donatılmış bir teknesi olarak görüyor, bunu kendisini dünyaya bağlayan bölüm olarak duyumsuyordu. Ruh diye adlandırdığı bölümünün ise, ilâhi bir kaynaktan kopup gelen bir parça olduğunu düşünüyor ve kendisine bu bölümün enerji verdiğini, yaşamının gerekçesi olduğunu benimsiyordu.

Bir başka Hermetik düşünce, insanın altında ve üstünde birtakım evrenler (âlemler) bulunduğu şeklindeki düşüncelerden oluşuyordu. Bu düşüncesinde insan, kendi altında mineral, bitki ve hayvanlar evreni olduğuna, üstünde yani kendisi ile Tanrı arasında ise meleklerin ya da görünmeyen canlıların yer aldığı hiyerarşik bir düzenin bulunduğuna inanıyordu. Bu hiyerarşik düzende sayısız melek, cin ya da bir başka genel deyişle “göksel varlıklar” vardı. Ona göre bu göksel varlıklar, ruhsal evrendeki iletişim ve kontrolü sağlayan ilkeleri oluşturuyordu.

İnsan bu Hermetik Gelenek uyarınca kendisine “yukarıdakiler ile aşağıdakiler” (makrokozmos ile mikrokozmos) arasında bir yer tasarlamıştı. Böylece hem tanrısal ve ulaşılamaz yaratıcı ilkeyi kabul etmiş hem içindeki tanrısal bölümden dolayı kendisindeki tanrısallığın farkına varmıştı.

Bu tanrısallığın diğer insanlarda da bulunduğunu ve aslında her şeyin bir bütünün parçası olduğunu keşfetmek, hem ezoterik nitelikli örgütlerin uyguladıkları ritüellerin en can alıcı noktasını oluşturmuş hem bir ucu dinsel gizemciliğe kadar gidebilecek bir dizgenin başlaması bakımından ilk adım olmuştur. Özellikle sonradan alşimide (simyada) ortaya çıktığı şekli ile, dünya ile evrendeki her şeyin simgesel bir altın zincir ile birbirine bağlı olduğuna inanılırdı. (Aslında alşimi ya da simyanın sonradan ortaya çıktığını söylemek de yanlış olur. Çünkü alşimi her ne kadar Batı dünyasında bir Orta Çağ sonrası ürünü gibi görünmüşse de, kökeni Antik Mısır’a kadar uzanır. Nitekim alşimi sözcüğünun etimolojik kökeni olan “Al-kemia” özgün olarak Mısır’ın kara toprağını niteler.)

Tanrısal gücün gerçek esansının hem yerde hem de üstte olduğuna, hiçbir şeyin ondan bağımsız olmadığına ilişkin sıkı bir inanç besleniyordu. Daha sonra bu, insanın, içindeki tanrısal güçle kendi doğasını ayaklarının altına alabileceği ve doğayı kontrol edebileceğine inanması şeklinde filizlenecek bir düşüncenin ana temasını oluşturacaktır.




Hermetik Geleneğin ilke ve öğelerine devam edeceğim ama bu noktada da biraz durup bir nefes alalım istedim.



ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
4008 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 03, 2010, 10:55:41 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
5070 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 04, 2010, 05:19:08 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
5467 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 05, 2010, 12:21:07 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
4324 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 07, 2010, 09:35:08 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
8523 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 11, 2010, 10:35:18 öö
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
6659 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 23, 2010, 11:55:29 öö
Gönderen: ceycet
0 Yanıt
3521 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 24, 2010, 08:31:13 öö
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
4468 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 27, 2010, 01:01:05 ös
Gönderen: ceycet
0 Yanıt
3764 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 31, 2010, 06:23:23 ös
Gönderen: ADAM
2 Yanıt
5808 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 02, 2016, 09:12:01 ös
Gönderen: ruzber