Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Endülüs Kültürü ve Etkileşim - 8  (Okunma sayısı 5430 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ekim 12, 2010, 11:53:52 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay




Endülüs’ün sınır kenti Sarakusta, tüm Hıristiyan gezginlerin uğrak yeri olduğu için Endülüs dili ve edebiyatı ürünlerinin Hıristiyanlara taşınmasında önemli bir yer tutmuştur. Oradan Katalonya, Aragon ve Navarre başta olmak üzere hemen her yana yayılan kahramanlık şiirleri ile besteler, Sarakusta sarayı ve konaklarında Endülüslüler tarafından yazılıp besteleniyordu. Böylece Endülüs şiir ve şarkıları yayılıyor, yer yer değişimlere uğruyor ama tüm Avrupa toplumlarına uzanıyordu.

Klasik İspanyol edebiyatındaki aşk şiirleri yanında tarihsel olayların anlatıldığı şiirler, Endülüs kültürünün etkisiyle gelişti. Endülüslü bestecilerin kullandığı musiki sistemleri de Hıristiyan sanatçılara esin kaynağı oldu.

İlginçtir; Arapların ilk müzik okullarına “Endülüs” adı verilmişti. Belki pek az söz edildiği için adlarını bile duymamışsınızdır ama –Müzik tarihçileri çok iyi bilir- İshak el-Musulî ile İbrahim El-Mehdi, bu dönemki Arap müzik sanatının ilk büyük bestecileridir. Bağdat, bu dönemde bir kültür ve sanat merkezi olarak musiki açısından da en parlak çağını yaşamıştır.

İshak el-Musulî’nin öğrencisi ve Endülüs Müzik Okulu’nu kuran Ziryap (Al İbn Nafaâ), hocasıyla arasında çıkan bir anlaşmazlık nedeniyle Bağdat’ı terk etmiş, Endülüs’e gelerek Kurtuba’ya yerleşmişti. Halîfe Abdurrahman İbn Al-Hakan tarafından karşılanmış, kendisine her türlü olanak sağlanarak, İslâm dünyasının ilk müzik okulunu kurmuştu. Tunus’un o tarihlerdeki başkenti Kayruvan’da Tunus müziğini incelemiş ve sonradan İberya müziğiyle de tanışmıştı. Endülüs’te bulunduğu yıllarda, Doğu’dan edindiği müzik geleneğini Batı’ya taşımış ve dönemin ünlü bestecilerinden biri olup çıkmıştı.

Endülüs Müslümanları, çalgı ve musikinin İberya Hıristiyanları arasında yayılmasında gerçekten de büyük rol oynamıştır. Endülüs saray ve konaklarında şiire, çalgı ve musikiye yer verilir, bu bağlamda yetenekli Hıristiyan cariyeler özel eğitimden geçirilirdi. Bağdat ve Medine gibi Doğu İslâm dünyası merkezlerinden de Endülüs’e müzik sanatçıları getirilirdi.

İspanyollar, 822 yılında Endülüs’e gelen, sadece musiki bilgisini değil, Bağdat saraylarındaki yaşamı, gelenek görenekleri de İberya’ya taşmış olan Ziryab’ı hiç unutmaz. Ziryab, İberya  kiliselerinde söylenen ilâhileri, İslâm ilâhileriyle ve o topraklarda yaşayan gerek çingenelerin gerekse Yahudilerin folklorik temalarıyla harmanlamıştır. Flamenko’nun doğuşunda büyük etkisi olmuştur.

Şunu biliyor muydunuz: Flamenko sözcüğünün kökeni Arapça “fellah mengu” yani “kızgın çiftçi” deyiminden türemiş. Kimi araştırmacılar ise sözcüğün kökenini “fellah minküm” (sizin çiftçiniz) deyimine bağlıyor. Artık hangisi doğruysa…

Hıristiyan krallıklardaki İberyalı cariyelerin kimisi eğitim amacıyla Doğu İslâm merkezlerine gönderilirdi. Orada musiki, görgü ve güzellik eğitimi alarak yetiştirilen cariyeler, dönüşlerinde, musiki ve görgü kuralları yoluyla da İslâm geleneğinin Hıristiyanlara aktarılmasında özel bir yer tutmuştur.

Endülüs’te yetişen müzisyenler, İberya’daki Hıristiyan saraylarına sık sık gider, oralarda konser verirlerdi. Çünkü Hıristiyanlar da Endülüs müziğine hayli ilgi duymaktaydı.

Müzik kültürünün etkisiyle Endülüs’ün folkloru oluşmuştur. Endülüs’ün müzik kültürü, bütün İberya Yarımadası’nı 15. yüzyıla kadar etkisi altına almıştır. Özellikle Cordoba ve Sevilla’nın Arapların eline geçmesiyle, Endülüs’ün müzik ve folklor gelenekleri, İspanyoların Çingenelere ve diğer kültürlere uyguladığı baskıların aksine zorla değiştirilmeye çalışılmamıştır.

Endülüs uygarlığının erken dönemlerde Kastilya ve Aragon’un yerli halkı, Müslümanlar ile aralarındaki iletişimin etkisiyle luteyi (ud) tanımış, etkilenmiş, çalmayı öğrenmiş hatta ulusal şarkılarını söylerken kullanmıştır. Sonrasında, müzik kültürü yönünden daha ileri bir düzeye gelince beliren Hıristiyan çalgıcılar, kendi müziklerini yaparken hep Müslümanları taklit etmiştir.

İspanyol müziğinde kullanılan müzik aletlerinin çoğunun adı Arapçadan gelmedir. Örneğin ud  “laud”, gişare “guitarra”, rebâb “rabel”, nefir “anafil”, bendir “pandera” sunc “sonajas”,  buk “elboque”, tabl “atambal” biçiminde İspanyolcaya geçmiştir. Ayrıca İspanyol müzik türlerinden biri olan “zambra” Arapça “zemr” sözcünden, dinleyenlerin müziğin çalınması sırasında heyecanlanarak dile getirdikleri “ole ole” haykırışları da “Allah, Allah” sözcüklerinden, “leli leli” sözcükleri de “ya leyl” sözcüğünden İspanyolcaya geçmedir.

19. yüzyılın Amerikalı yazarlarından Washington Irving, “Alhamra” (Elhamra) adlı yapıtında Hıristiyan müziği üzerindeki Arap etkisini özenle vurgular ve şöyle der: “İspanyol edebiyatının şu an bile gurur ve neşe kaynağı konumundaki ezgileri, aslında bir zamanlar Endülüs’ün Müslüman meclislerini şenlendiren ateşli ve savaşçı ruhlu gazellerin yankılarıdır. Granada üzerinde inceleme yapan çağdaş bir tarihçinin bile “rima Castellana”nın ve ozanların şen şakrak mizacının kökenine inebilmesi için, bu gerçeği bilmesi gerekir.”




Endülüs İslâm uygarlığı ve bunun Hıristiyan Batı üzerindeki kültürel etkisi üzerinde yazacak ve anlatacak o kadar çok şey var ki… Bunları bir forum sayfası çerçevesine sığdırmak olanaksız. Ben burada sadece bazı örnekler verdim; bilmeyenler öğrensin diye. Böylece bu çalışmaya son veriyorum. Umarım okuyanlara yararlı olmuştur.


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
2727 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 15, 2010, 11:58:35 öö
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
4475 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 27, 2010, 12:37:28 ös
Gönderen: Prenses Isabella
1 Yanıt
4479 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 27, 2010, 01:42:56 ös
Gönderen: Prenses Isabella
1 Yanıt
4662 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 27, 2010, 02:08:45 ös
Gönderen: Prenses Isabella
0 Yanıt
3783 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 30, 2010, 06:13:48 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2518 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 04, 2010, 12:15:39 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
4080 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 05, 2010, 12:51:04 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2889 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 07, 2010, 06:26:21 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
4221 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 11, 2010, 01:04:49 ös
Gönderen: ADAM
3 Yanıt
2591 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 18, 2014, 09:53:37 öö
Gönderen: animi et spiritus