Masonlar.org - Harici Forumu

Diger => Guncel Konular => Konuyu başlatan: ONE - Nisan 26, 2008, 11:30:30 öö

Başlık: Ustad Aydın DOĞAN, İçinde din geçen her şeye saldırıyor
Gönderen: ONE - Nisan 26, 2008, 11:30:30 öö
İçinde din geçen her şeye saldırıyor


Doğan Medya Grubu, tamamen insani bir ihtiyaçtan kaynaklanan bazı zaruri görüntüleri bile 'Eyvah irtica geliyor' edasıyla okuyucuya aktarıyor.
 
 
Doğan Grubu'nun gazete ve televizyonları, dinle, namaz, abdest, hac gibi ibadetlerle ilgili olan herşeyi 'sansasyonel haber' üslubuyla veriyor. Özellikle son zamanlarda, muhafazakar çevrelerle ilgili haberlerin olumsuz bir üslupla verilmesine özen gösteriliyor. Tamamen insani bir ihtiyaçtan kaynaklanan bazı zaruri görüntüler bile 'Eyvah irtica geliyor' edasıyla okuyucuya aktarılıyor. Bu tarz haberlerle özellikle 'Ak Parti geldi böyle oldu' mesajının verilerek gerilim üretme çabası dikkat çekiyor.
İşte, Doğan Medyası'nın dini konuları çarpıtarak ya da sansasyonel bir tarzda verdiği haberlerden bir kaç örnek:

31 Mart 2006
31 Mart vakası

Hürriyet Gazetesi'nin iddiasına göre, iki yıl önce, İstanbul Üniversitesi Hasan Âli Yücel Eğitim Fakültesi kantinine gelen bir grup öğrenci, kız öğrencileri başını örtmeye zorlamış, Kur'an okuyarak 31 Mart'ı kutlamıştı. 31 Mart günü kantinde meydana gelen olayın Hürriyet tarafından çarpıtıldığı anlaşılmıştı. Tarihte 31 Mart Vakası olarak bilinen olayın yıldönümünün 31 Mart değil, eski takvime göre 13 Nisan olduğu, öğrencilerin 31 Mart ya da başka bir şeyi kutlamadığı ortaya çıkmıştı.

31 Mayıs 2007
Okulda mescit

Bağcılar Lisesi'nin bodrumundaki bir odanın mescit haline dönüştürülerek öğrencilere ders saatleri sırasında namaz kıldırıldığı iddiası, Hürriyet ve grubun diğer gazetelerinde yer aldı. Sonradan, namaz kılan bazı öğrencilerin, okulun boş bir odasını kullandığı, görüntülerin, çocuğunun namaz kılmasından rahatsız olan bir veli tarafından çekildiği anlaşıldı.

5 Eylül 2007
Namaz molası

Bir yolcunun beyanına dayanılarak verilen 'Namaz Molası' haberinde, Samsun Terme'den İstanbul'a gelen Metro Turizm'e ait otobüsün yolcuları arasında namaz yüzünden tartışma çıktığı duyuruldu. Otobüs şoförü olayı yalanladı ama bu Hürriyet'te haber olmadı. Haberde, bazı şirketlerin, son derece insani bir düzenleme olan otobüs molalarının namaz saatlerine göre verilmesi eleştirildi.

24 Kasım 2007
Yurtta dini baskı

Milliyet Gazetesi'nin haberinde, Amasya Anadolu Kız Meslek Lisesi ve liseye bağlı yurtta dini baskı uygulandığını ve bu yüzden 4 kız öğrencinin okuldan kayıtlarını aldırdığı haberi yayınlandı. Kısa süre sonra, haberin yalan olduğu ortaya çıktı. 4 kız öğrenciden 3'ü yurtta hiç kalmamış, biri sadece bir hafta kalmıştı.

26 Ocak 2008
Kar üstünde namaz

Uludağ'da tatilciler ve otel personeli, cuma namazı sırasında cami içinde yer kalmayınca, namazı kar üzerinde kıldı. Bu olay bile Hürriyet Gazetesi'nde abartılarak verildi.

14 Şubat 2008
Ak Merkez'de namaz

Doğan Grubu'nun ajansı DHA, Ak Merkez'de namaz kılan bir kadın ve erkeğin görüntülerini servis yapmıştı. Ak Merkez'den sonraki gün yapılan açıklamada, alış veriş merkezinde namaz kılan kişilerin, Arap turist çift olduğunu duyurmuştu.

16 Şubat 2008
Vapurda namaz

Hürriyet Grubu gazetelerinden Vatan'ın yazarı Mustafa Mutlu, büyük bir gazetecilik! yaparak, 14 Şubat 2008'de, saat 19.15'te Karaköy-Kadıköy seferini yapan vapurun üst katındaki “kıç güvertesi”nde ayakkabılarını çıkaran bir kişinin, hiç kimseye aldırmadan namaz kıldığını yazdı. Haberin doğruluğu ile ilgili bir bilgi elde edilemedi.
Başlık: Ynt: Ustad Aydın DOĞAN, İçinde din geçen her şeye saldırıyor
Gönderen: DaVinci - Nisan 26, 2008, 11:48:56 öö
Sn.One aydin dogan mason mu ve eger masonsa en ust seviyesinde mi ki foruma ustad aydin dogan diye yazmissiniz.sunu da ifade edebilirim ki bu tur haberlerin verilmesi normaldir ve cogunun gercek oldugunu dusunuyorum....ve ayrica son universite baskinlarinin hangi sebeblerle ciktigi da malumdur ama onlari butun tv ve gazeteler verdi....
Başlık: Ynt: Ustad Aydın DOĞAN, İçinde din geçen her şeye saldırıyor
Gönderen: ONE - Nisan 26, 2008, 12:25:27 ös
Aydin Dogan masonmudur bilemem ama Ustad kelimesi Masonlar a ozgu bir kelime degil bunu biliyorum..


örnek;
Milliyet Gazetesi'nin haberinde, Amasya Anadolu Kız Meslek Lisesi ve liseye bağlı yurtta dini baskı uygulandığını ve bu yüzden 4 kız öğrencinin okuldan kayıtlarını aldırdığı haberi yayınlandı. Kısa süre sonra, haberin yalan olduğu ortaya çıktı. 4 kız öğrenciden 3'ü yurtta hiç kalmamış, biri sadece bir hafta kalmıştı.


bu nasil normal olabilir ? sn Davinci
Başlık: Ynt: Ustad Aydın DOĞAN, İçinde din geçen her şeye saldırıyor
Gönderen: Mozart - Mayıs 17, 2008, 02:47:46 ös
sn. One peki bu yazdıklarınızın Aydın Doğanla ne ilgisi var?
sizin dediğinize göre fikir yürütürsek eğer;

1- kanal D ve starda sadece Aydın Doğanının sevdiği filmler mi gösteriliyor,
 2-Hürriyet gazetesinin 3. sayfasında hergün namaz vakitleri yazıyor acaba Aydın Doğan namaz kıldığı içinmi bunu koyduruyor ya da namaz kılanlarımı seviyor?
3-fettoşun gazetesininde(zaman) dağıtımını Aydın Doğanın şirketi yapıyor ozaman Aydın Doğan Fettoşcumu

Hürriyet bana göre etik değildir çünkü namaz vakitlerini hergün yayınlıyorlar. sadece bu ülkede müslümanlar yaşıyor veya Türkiye bir müslüman ülkedir gibi davranmaları hiç hoş değil.
Başlık: Ynt: Ustad Aydın DOĞAN, İçinde din geçen her şeye saldırıyor
Gönderen: lsleo - Mayıs 17, 2008, 03:51:31 ös
Hükümetle işi bitti :) bu türde saldırılar çok normal...
Başlık: Re: Ustad Aydın DOĞAN, İçinde din geçen her şeye saldırıyor
Gönderen: Isis - Mayıs 17, 2008, 05:04:16 ös

3-fettoşun gazetesininde


Insanlar ne olursa olsun, ister ajan, ister vatan haini (ki politik acidan vatan haini degil belki sosyolojik acidan olabilir) murekkep yalamis, onca kitap okumus, okutmus, yazmis insanlarin isimlerini onlari kucuk gordugunu belirtmek icin "Fettos,Kemos,Abosh" gibi ifadelerle hitap etmek, yazmak, yazismak cok cirkin duruyor. Hele bir universite ogrencisine hic yakistiramiyorum.

Dikkat, soz konusu sahsin fikirlerini, cemaatini veya sahsini konusmuyoruz burada. Sadece hitap tarzini elestiriyoruz.
Başlık: Ynt: Ustad Aydın DOĞAN, İçinde din geçen her şeye saldırıyor
Gönderen: Mozart - Mayıs 17, 2008, 06:32:52 ös
sn. kırlangıç harikasınız.
belki bana çok tatlı bir kişilik olarak geldiği için fettoş yazdım belki çok hayranlık duyuyorum kendisine bunu bilemezsiniz ki.Çok önyargılıymışsınız.
yakışıp yakışmamasını siz belirliyemezsiniz.şahsımla ilgili görüşlerinizi özel mesaj atabilirsiniz.Lütfen polemik yaratmayın.Eğer konuyla ilgili kendi görüşünüz varsa buyrun yazın.
mesaj sayımı artırmak gibi bir amacım yok bilmem anlatabildimmi.
siz kendiniz için yazın "eleştiriyoruz" gibi kelimeler kullanmayınız

Dikkat, soz konusu sahsin fikirlerini, cemaatini veya sahsini konusmuyoruz burada. Sadece hitap tarzini elestiriyoruz.
Başlık: Ynt: Ustad Aydın DOĞAN, İçinde din geçen her şeye saldırıyor
Gönderen: asoraman - Mayıs 18, 2008, 12:29:30 öö
Sn One
Aydın Doğan beyfendinin mason olup olmadığı konusunda bir fikrim yok.Fakat kendisi Türkiye'nin gelir vergisi rekortmeni kendisinin meselesinin Sn Başbakanla şahsi olduğu kanısındayım ve o da medya gücünü kullanarak hükümeti yani Sn Erdoğan'ı yıpratmaya çalıştığı kanaatindeyim.Fakat yaptığı şey tasvip edilemez çünkü dolaylı olarak toplumda bu istikrarsızlaşma rahatsızlık yaratıyor.
Saygılarımla
Başlık: Ynt: Ustad Aydın DOĞAN, İçinde din geçen her şeye saldırıyor
Gönderen: lsleo - Mayıs 19, 2008, 03:37:38 öö
Sn One
Aydın Doğan beyfendinin mason olup olmadığı konusunda bir fikrim yok.Fakat kendisi Türkiye'nin gelir vergisi rekortmeni kendisinin meselesinin Sn Başbakanla şahsi olduğu kanısındayım ve o da medya gücünü kullanarak hükümeti yani Sn Erdoğan'ı yıpratmaya çalıştığı kanaatindeyim.Fakat yaptığı şey tasvip edilemez çünkü dolaylı olarak toplumda bu istikrarsızlaşma rahatsızlık yaratıyor.
Saygılarımla

:) e zamanında yeteri kadar destekledi medya gücüyle... Şimdi sağı solu belli olmaz durumda hükümetin. Haliyle desteğini çekip inceden inceye, alehinde yayın yapmak durumunda. O kadar para, kalbinin sesini dinleme ile kazanılmaz ;)
Başlık: Ynt: Ustad Aydın DOĞAN, İçinde din geçen her şeye saldırıyor
Gönderen: yazbenide - Kasım 30, 2012, 06:58:42 ös
Aydın Doğan Türkiye'nin medya patronu olarak bilinmektedir. Bir toprak ağasının çocuğudur. Şüphesiz ki bir devlet için medya çok önemlidir. Aydın Doğan'ın birçok ülke ile bağlantısı olduğunu da düşünüyorum.Bu konuyla ilgili olduğunu düşündüğüm bir kitaptan alıntı paylaşmak istiyorum.

"Cumhuriyetçi görüşün alevini koruyan basın, geleneğimizin en önemli muhafızıdır. Kongre, Konsey'den locaların dikkatini Aşağı Normandiya'daki locaların deneylerine çekmesini istemektedir. Bu localar, tamamen Masonlar tarafından yönetilen ve hazırlanan haftalık bir gazete yayınlamakta, tüm locaları bu örneği izlemeye davet etmekte, bütün Fransa'da tamamen kontrolümüz altında olan, yayınlandıkları yerlere uygun gazeteler hazırlanmasını önermektedirler."(büyük doğu kongresi,1922,s.374-380)

Buradan da basının Masonlar içinde çok önemli olduğu görülmektedir. Sayın Aydın Doğan'ın Mason olup olmadığını bilmiyorum lakin Masonlar arasında mutlaka medyadan bir kanat olduğu kanısındayım.Saygılarımla efendim...
Başlık: Ynt: Ustad Aydın DOĞAN, İçinde din geçen her şeye saldırıyor
Gönderen: NOSAM33 - Kasım 30, 2012, 07:11:29 ös
Alıntı
Bir toprak ağasının çocuğudur.

ALLAH' ım bak burdaki yazıdada çıktı bu ülkemin halkının elinden GASP edilen TOPRAK ' lar . ???

Siz hala uyuyun bakalım . Benim bildiğimde OTO GALERİCİ  olarak biliyordum . Yalnız bundan sonrası beni aşar sonuçta Ustad ibaresi var ne olur ne olmaz . Emin Çölaşanın  bile sesini kesti .

Saygılar


ÖZGÜR BASIN mıııı ...  Hani iflas edip İntihar edenlerin haberleri , hep siteler ve villalar , Laylaylom , Boyalı basın .SİZİ GİDİ SİZİ Derdi bir zamanlar biri şimdi de , yetiştirdiği ile Oyuna devam ediyorlar AÇIK TOPLUMCU büyüklerim .  Sayın SAROS' un önderliğindeki İnsanlar nasıl yanlış bir  ''A . A '' oynarlar hala çözemediğim bir saplantı .  8)
Başlık: Ynt: Ustad Aydın DOĞAN, İçinde din geçen her şeye saldırıyor
Gönderen: shakespeare - Kasım 30, 2012, 09:44:08 ös
Sayın Aydın DOĞAN Beyefendi, evet bir toprak ağasının oğludur. Babasının ismi İrfani Doğan'dır.
Ancak ülkemizin değerli işadamlarını,  lütfen gereksiz ve hiç bir değer taşımayan polemiklere malzeme yapmayalım
sevgiler...saygılar...
Başlık: Ynt: Ustad Aydın DOĞAN, İçinde din geçen her şeye saldırıyor
Gönderen: NOSAM33 - Aralık 01, 2012, 12:33:25 öö
Sence değerli olmak için SANAYİCİMİ olmak lazım . Bu kadar yazıdan bunumu anladınız yada TÜRKİYE CUMHURİYET ' i denen bu ülke bu şahısın babasının Tapulu malımı .
Küçük düşünüyorsun , Ben hiç bir zaman ZENGİNLİK aleyhinde olmadım . Adam gibi EMEKÇİNİN alın terini ödesinler benim EMEKÇİM' de  eline geçen paranın bir kısmıyla kendi aralarında birleşerek küçükte olsa kendi İşlerinin Patronu olsunlar derdimiz ve sizin gibi belli bir çevrenin sağladığı küçük menfaatların karşısında Malum kişilerin savunmasıda size düşmezdi. Değer taşımayan POLEMİK' lere malzeme yapmayalım derken sizin gibi düşünen İnsanların yüzünden bir sürü İnsan canından oldu . Lütfen sevgiler... saygılar demek biraz bana SAMİMİYETSİZ GELDİ ...
YOK EĞER SİZDE TOPRAK AĞASI İSENİZ içinizi  dökersin bizde eteğimizdekini dökelim . Asgari Ücretle İnsanları çalıştıran SANAYİCİ kim olursa olsun saygım olamaz .
Emekçi ve İnsan olana Saygılarımı sunuyorum .
Başlık: Ynt: Ustad Aydın DOĞAN, İçinde din geçen her şeye saldırıyor
Gönderen: NOSAM33 - Aralık 01, 2012, 12:49:56 öö
Alıntı
Ancak ülkemizin değerli işadamlarını,  lütfen gereksiz ve hiç bir değer taşımayan polemiklere malzeme yapmayalım


sahnesarsan,   Merakımı celp etti değer taşımayan Polemik dediğin kıvılcımı ULU ÖNDER LİDERİM BÜYÜK İNSAN MUSTAFA KEMAL ATATÜRK Beyefendi gerçek HALKÇI , GERÇEK DEVRİMCİ İnsan bu Toprak refarandumunu ortaya çıkardı lakin o malüm meclis başkanı MENDERES HÜKÜMETİNİN MİLLETVEKİLİ
Adana mebusunun çabasıyla ortadan temelli silindi . Haklısın o toprak ağası olan adamlar mamleketi tek başlarına savundular .Yazık ya , bu İnsanları hala SALAK yerine koymanın mantığını Çözemedim.
Saygılar..


Atatürk kadarda kısıtlamada yapın demiyoruz , ATATÜRK  50 dönüm sınır getirme taraftarıydı . Neyse bilen bilir , arayan bulur.

Not: Ben dediğiniz şahısı hiç bir şekilde tanımam lakin ben ZİHNİYETE karşıyım .BEN HİÇ BİR ZAMAN KİŞİ BAZINDA FİKİR YÜRÜTMEM , GENELE BAKARIM. HİÇ bir zamanda bu devlet KOMÜNİST olsun demedim ,sadece hakça halkların zenginleşmesini SAVUNDUM .NEDE OLSA BU TOPRAKLAR anadolu .Güzel bir alıntı ile konuyu bağlayayım Yunanistan krizdeyken malum PARA babaları UKALALIK yapınca O akıllı neslin İnsanı lafı gediğine yapıştırmış ANLAYANA .. ''  SİZİN atalarınız Ağaçlarda yaşarken , benim ATALARIM FELSEFE '' yapıyor du diyerek sözü bitirdi .
Başlık: Ynt: Ustad Aydın DOĞAN, İçinde din geçen her şeye saldırıyor
Gönderen: NOSAM33 - Aralık 01, 2012, 02:01:10 öö






Atatürk, İsmet İnönü ve Celâl Bayar
1929 bunalımı ve II. Dünya Savaşı arası geçen yıllarda, dünyada Faşizm ve otoriter yönetimler güçlenmekteydi. 1924 ve 1930'da iki defa çok partili demokratik yaşama geçmeyi deneyen Türkiye, bunda başarısız olunca, özellikle 1930'dan sonra iktidarı elinde bulunduran Cumhuriyet Halk Partisi devlet ile özdeşleşmeye başladı.[2] Parti ilkeleri (1937), anayasaya girince de bu süreç doruk noktaya ulaştı. CHP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Atatürk 1938'de hayatını kaybedince yerine seçilen İsmet İnönü, II. Dünya Savaşı başlayınca (1939), eski devrin küskünlerini de etrafında toplayarak ülkede, savaş günlerinin yıkıcılığı yanında bir çok başlılığın çıkmasına engel oldu, bunda başarılı olduğunu söylemek yanlış olmaz.[3] Savaşın özellikle ekonomiyi kötü yönde etkilemesi, büyük kentlerde karaborsacılığın ortaya çıkması, sermayenin belirli ellerde toplanmasını kolaylaştırdı ve bu, bir Kent Burjuvazisi oluşturdu. Kırsalda, genç nüfüsun silah altına alınması küçük ve orta büyüklükteki çiftçinin üretimini düşürdü. Büyük toprak sahipleri arzı kendileri kontrol etmeye başladı. Artan talep karşısında arzdaki daralma enflasyonu ve hayat pahalılığını arttırdı. İktidarın önlem olarak düşündüğü çözümlerden ilki Varlık Vergisi oldu. Devlet tarafından salınan ağır vergileri ödeyemeyen bütün işadamları Aşkale'ye gönderilerek orada taş kırmak gibi işlerde amele olarak kullanıldı. Keyfi uygulamalara sebep olan bu vergi kent burjuvazisini iktidara cephe almaya itti. Diğer önlem ise Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu idi. Bu kanunla büyük toprak sahiplerinin toprakları bölünerek, küçük çiftçiye destek sağlamak hedefleniyordu. Ancak bu, Devletin Türkiye'deki bütün arazilerin zaten %70'ten fazlasına sahip olduğunu bilen toprak sahiplerini muhalefet saflarına kanalize etti. İsmet İnönü'nün devletçilik uygulamaları sonucu oluşan ekonomik darboğaz zaten toplumu da aynı yöne iletmiş durumdaydı.[4] II. Dünya Savaşı 1945 de demokrasilerin zaferi ile son bulduğunda Türkiye bu durumda idi. Aynı zamanda savaşın sonlarına doğru ülkede özellikle basın ve aydın çevrelerde, demokrasi arzusu artık yüksek sesle dillendirilir olmuştu. Bir yandan da 2. Dünya Savaşının galiplerinden olan Sovyetler Birliği'nin lideri Stalin, Türkiye'den Kars, Ardahan ve Artvin'i istiyordu. Sovyetlere karşı Amerika ve İngiltere'ye yaklaşan Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, 19 Mayıs 1945 günü yaptığı konuşmada bu arzuya yeşil ışık yaktı. Zaten TBMM içinde muhalefet 1945 bütçe görüşmelerinde su yüzüne çıkmıştı. Atatürk'ün son başbakanı Celâl Bayar, Adnan Menderes, Feridun Fikri Düşünsel, Yusuf Hikmet Bayur, Emin Sazak bütçeye red oyu verdiler. Asıl kırılma Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu görüşülürken ortaya çıktı. Tasarının 17. ve 21. maddeleri tartışılırken Celâl Bayar, Adnan Menderes, Refik Koraltan ve Emin Sazak sert eleştiriler dile getirdiler. Bu yasanın görüşüldüğü günlerde Celâl Bayar, Adnan Menderes, Fuad Köprülü ve Refik Koraltan, CHP Grubu'na Dörtlü Takrir adlı bir önerge verdiler. Önerge ülke ve parti yönetiminde özgürlükçü bir anlayış içeren düzenlemeler yapılmasını öngörüyordu. Ancak dörtlü Takrir reddedildi (12 Haziran 1945). Bunun üzerine, Menderes ve Köprülü o günkü Vatan Gazetesi'nde CHP iktidarına karşı o güne değin örneğine rastlanmayan sertlikte yazılar yazmaya başladılar. Sonuç olarak Menderes, Koraltan ve Köprülü partiden ihraç edildiler (Eylül 1945). Aynı gruptan olan Celâl Bayar ise önce milletvekilliğnden sonra da CHP'den istifa ettti. Celâl Bayar, 1 Aralık 1945'te parti kuracaklarını açıkladı. İnönü tarafından Çankaya Köşkü'ne çağrılan Celâl Bayar, cumhurbaşkanından gerekli desteği aldıktan sonra [5] 7 Ocak 1946 günü Demokrat Parti (DP) kuruldu.


ALINTIDIR- ANLAMAK İSTEYEN ANLAR...