Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Arkadaşlık / Dostluk / Yardımseverlik Ve Karşılık Bekleme Üzerine  (Okunma sayısı 15291 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mart 01, 2008, 07:34:40 ös
  • Ziyaretçi

Arkadaşlık /Dostluk  Nedir?

Arkadaşlardan beklentiler  olmalı mı?

Siz birisinin sorunu olduğunda fikir olarak da olsa yardımcı olmaya çalışırken diğer taraftan sizin sorununuz olduğunda çevrenizdeki  kişiler ilgisiz kalıyorsa    neler hissedersiniz?

Arkadaşlığın/ dostluğun yardımseverliğini , şefkâtini , sempatisini  çevrenizde bulamadığınız zaman eleştirmeyi düşünmeniz sizi karşılık bekleme durumuna düşürdüğü için  sizde  suçluluk  duygusu oluşturuyor mu?

Çözüm yolları neler olmalı?


Mart 01, 2008, 09:09:23 ös
Yanıtla #1

:)

Güzel paylaşımınıza yorum yapamadan geçemicem, Sevgili Orhan; Kişisel Fikrimce, Dostluk ve Arkadaşlıktan öte bir Duygu vardır ki Bireyin Kendi Öz Ailesi'yle bir tuttuğu ve sahip olunan bu Güçlü Duyguyla Aile Kuramını ortadan kaldırıp geniş bir alana yayılan ve aynı duyguyu paylaşan İnsanların giderek çoğalmasıyla beraber artan Olumlu ve Muhteşem bir Paydaşlığın kurularak Ortak bir Çatı altında Birleşen/Birleştirilen Evrensel Kardeşlik Ölçütü'dür.

Ortak İnanç, Ortak Fikir ve en önemlisi de Ortak Duygu Paydaşlığı benim için ön plandadır.

Saygılarımla.

הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Mart 02, 2008, 07:59:14 öö
Yanıtla #2
  • Ziyaretçi

Sevil hanım,

Katılımınız için çok teşekkür ederim.

Bahsettiğiniz yanılmıyorsam  oldukça  derin ve idealist bir ortam.

Böyle bir ortam vardı da ben mi ulaşamadım yoksa böyle bir ortam şimdilik fikir aşamasında ve de henüz gerçekleşemedi diye kendimi düşünmekten alamıyorum.

Acaba dışarıdan veya içeriden bakıldığında  benim  sadece bardağın boş tarafına odaklanmam  sonucu  dünyamızın sadece olumsuz yanlarından başka birşey göremez oldum bilemiyorum.

Saygılarımla


Mart 02, 2008, 06:28:15 ös
Yanıtla #3

:) Sevgili Orhan; Birey olarak güzel ve Değerli Paylaşımlarda bulunmak için burdayım ve bahsettiğim konuyu algılamanıza çok sevindim. Bardağa bakış yönü hangi doğrultudaysa ister dolu ister boş olarak algılansın farketmez, neticede bir gün zaman içersinde Yaşam Yolunda elbette bir zamanlar boş olarak baktığımız bardak bize dolu olarak gözükecektir ( Misali Sizin vermiş olduğunuz güzel ve daha anlaşılır bir Örneklemde sunmak istedim ;) ) Hepimiz bir şekilde bu Dünyada bulunuyor ve yaşıyor isek ilk önce ne derece İnsan olduğumuzun Bilincine varmamız gerekmektedir. Birçok İnsan bu Dünyada bunu çok güzel bir şekilde ifşa etmişlerdir ve bu güzel olayın gerçekleşmesi adına çok mutluluk verici bir durumdur. Fakat çok önemli bir hassasiyet vardır ki sanırım bunu pek başarabilmiş değilim, en ufak bir noktada kendi sorumluluğumu yaratacak vaziyette durumların ortaya çıkmasına mahal vererek buna sebep olmak beni fazlasıyla derinden etkilemekle birlikte vicdani bir rahatsızlık vermektedir. Bunun için gerçekten çok üzgünüm.

Saygılarımla, 
« Son Düzenleme: Mart 02, 2008, 06:30:37 ös Gönderen: Sevil »
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Mart 02, 2008, 07:16:00 ös
Yanıtla #4

Sevil hanım,

Acaba dışarıdan veya içeriden bakıldığında  benim  sadece bardağın boş tarafına odaklanmam  sonucu  dünyamızın sadece olumsuz yanlarından başka birşey göremez oldum bilemiyorum.

Saygılarımla

Sonuçta unutulmamalıdır ki, yaşadığımız süre içersinde Bizlerin Yaşamsal Süreçlerinde birtakım olaylardan yola çıkılarak önemli ve ağır bir dönemden geçebiliriz/geçirilibiliniriz. Ancak önemli olan o anki yaşadığın olumsuz hatta en uç noktadaki halimizi düşünerek etrafa/dünyaya karamsar olarak bakmamıza rağmen Hayatta en büyük kaybının Seni sonradan pişman ettirecek bir durumu yaşamamandır.

Dilerim ki, Yaşamının Temel Noktasını keşfederek yürüdüğün Yol'da Seni geriye dönüp baktıracak ve bundan ötürü de yüreğindeki sızıyı harekete geçirmemesini Temenni Ediyorum.

Sevgi ve Saygılarımla,
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Mart 02, 2008, 10:03:55 ös
Yanıtla #5
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 202
  • Cinsiyet: Bay

Arkadaşlık: Herhangi bir ortamdasınız. Gülüp hoş sohbetler ediyorsunuz. O sırada müsade isteyip lavabo ihtiyacı gidermek istediğiniz arada, arkanızdan rahatlıkla konuşabilecek insan türü :)

Dostluk: Ben bunun yalnızca Aile olabileceğini düşünüyorum. En iyi dostum ailem.  Aile dediğimiz kavram bizi asla satmaz, asla sırrımızı ifşa etmez, asla arkamızdan konuşmaz, herşeyi açık ve net olarak aile meclisinde yüzümüze vurur. Ders almamız gereken yerde dersimizi verir. Dinlenmemiz gereken yerde de dinlenilir ve büyüğe küçüğe karşı en iyi şekilde haddini bilme vardır. (istisnalar kaidei bozar ise yine de uyarılır)

Zaten dikkat ederseniz gerek iş dünyası, gerek örgütlenmiş iş dernekleri ve her türlü klass dernek, kendilerine bağlı olan üyelerinden, ailemizin parçası veya  kardeş diye söz ederler. Bunun da nedenini hep buna bağlarım. (bu benim kişisel düşüncemdir. Yanlış anlaşılmasın)

Bu yüzden "Arkadaşlıkta dostlukta cebin varsa vardır. Yoksa da yoktur." Hep buna inandım hepte inandığım şeyleri yaşadım ve halen yaşıyorum. Maddi ölçülerin boyutunca birşeylere bağlı kalırsın ve onu yaşamak zorundasındır. Maddi boyutun çerçevesince ailenle mutlu olabilirsin yada onların arasında daha fazla kalamayabilirsin.

Yardımseverlik: Karşılığını bir gün fazlasıyla alabileceğimizi bilerek yaptığımız menfi davranış

Ve Karşılık Bekleme Üzerine: Günümüz dünyasında sıkça karşılaştığım bir durum.


Mart 02, 2008, 10:16:04 ös
Yanıtla #6

Yardımseverlik: Karşılığını bir gün fazlasıyla alabileceğimizi bilerek yaptığımız menfi davranış


Aile Kuramı üzerine belirtmiş olduğunuz ifadeye tamamen katıldığımı, bununla beraber ise Yardımseverlik hususunda çok önemli bir temasa değindiğinizi düşünüyorum. Çünkü Dünyamızın Bilgi Kapsamındaki gidişatı gözönünde bulundurulduğunda birçok şeylerin farkına varılarak Bilinçlenme Sürecini yaşadığımız içindir ki, Kişilerin özellikle bu yolda edindiği deneyim ve tecrübeler neticesinde kendi bencilliğini düşünerek adımlarını ona göre ayarlayarak atması Evrensel Bakış Açısı'nda pek de hoş görülmeyen bir durum nikte ettirse de umarım bilinçli olarak yapılan bu hareketlerin temelinde ''Karşılıksız'' olması düşüncesinin olması çoğunlukla gerçekleştirilen bir durum olması münasebetiyle daha iyi bir durum arzedeceği fikrindeyim ;)

Sevgiler;)
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Mart 02, 2008, 10:31:46 ös
Yanıtla #7
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 202
  • Cinsiyet: Bay

Haklısınız ancak ben düzelebileceği konusunda ciddi endişeler içerisindeyim. Bu durumun neden bu hale geldiği konusu da açık aslında hep daha fazlasını kazanma egosu. İş dünyasında olupta en büyük olmayı hayal etmeyen 1 atılımcı bile bulamayız. İstisnalar vardır elbette ancak onlar küçük esnaf dediğimiz kesim olarak kalıyor.

İstanbul örneği vericem en iyi çünkü; bu durumları en iyi burada görüyoruz.

Yaşadığınız şehri bırakıp geliyorsunuz ve herşeye 0'dan başlamak kaidesiyle. Gözünüzün geldiğiniz noktada yeterince açık olduğunu varsayarak herkese güveniyorsunuz. Ancak önceki yazımda  saydıklarım insana bir tokat gibi tek tek çarptıkça, insan gittiği yolun tamamen yanlış olduğunu görüyor ve işte o karşılıksız iyilik oyununu kendisi de oynamaya başlıyor. Güven ve dostluk denen şeyin aile dışına taşmamasına gayre ediyor.

Hatta bazen kendisi de yazıyor bu sahnelenen oyna birşeyler ve insanları rahatlıkla yönetmeye başlıyor ve var olan düzeni bu şekilde empoze ederek düzeni bozdurmadan devam ettirme gayretinde oluyor.

"Bunu en iyi yapan şirketlerin başında Doğan Holding'i sayabiliriz :) var olan iktidar'a bir dönem yaranırken şimdi alehinde haberler yapmaya başladı. İşine yarayacağı noktaya kadar gerekliydiler şimdi gerek kalmadı." bunun gibi bir sürü örnek var ülkemizde. Hepsinin kaynağı yazdıklarımın ufak birer parçası.

Biraz fazla açık ve menfi bir yazı olmuş :) ancak doğrular bunlar. Herkes farklı yaşar ama dönüm noktası hep aynı kalacak.

Neyse yazıyı epey iş dünyasına çevirdim hehe konumuz arkadaşlık, dostluk diyerek fazla da uzatmak istemiyorum

Saygılarımla


Mart 02, 2008, 10:39:19 ös
Yanıtla #8

Ancak önceki yazımda  saydıklarım insana bir tokat gibi tek tek çarptıkça, insan gittiği yolun tamamen yanlış olduğunu görüyor ve işte o karşılıksız iyilik oyununu kendisi de oynamaya başlıyor.

Söylediğiniz gibi Hayatta Karşılaşılan Olaylar bazan İnsana Tokat gibi çarpma özelliğini taşır ki bu da yine belirttiğiniz gibi yanlış yolda olunduğunun göstergesidir.

Ancak Doğa'nın Kanunlarını büyük bir hassasiyetle takip ettiğimizde ise işin Gerçeklik Boyutuyla karşı karşıya kalırız ki bu da Bizi Doğru Amaç'a yönlendirir. Demekki karşılaştığımız Olayların niteliği itibariyle yürüdüğümüz yolun doğru mu yoksa yanlış mı bir yöne doğru kaydığını yazınızdaki belirtmiş olduğunuz çok güzel bir ifadeyle açığa çıkıyor.

Yalnız Olayı çift yönlü olarak ele almamız gereklidir. Çünkü sürekli olarak tek taraflı olarak değerlendirdiğimizde pek de bir olumlu sonuç elde edemeyeceğimiz içindir ki bu da durumun Ortamına göre değişkenliğini esas aldırır ki bazı Olayların Bizlere aynı zamanda geçmişte yaşamış olduğumuz olumsuzlukların Şahıs tarafından idrak edilmesi Amacıyla da gerçekleştirildiği kendi Yaşamsal Gözlemlerimden edindiğim en önemli Tespit, diye düşünüyorum.
Saygılar;) 
« Son Düzenleme: Mart 02, 2008, 10:42:58 ös Gönderen: Sevil »
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Mart 05, 2008, 08:42:42 öö
Yanıtla #9
  • Ziyaretçi

Konu çok derinleşiyor. Tüm boyutlarını ve Sevil hanımın yazdıklarını tam anlamıyla kavrayabilmek (Herhalde İngilizcesi :  assimilate. absorb. internalize, digest. to imbibe,   internalize. olan bir kelime bulmaya çalışırken özümsemeyi buldum. inşallah doğrudur)  özümsemeye çalışıyorum.

Türkçede veya bu konuda tartışmada bu kadar zorlanacağımı hiç zannetmezdim. 

Evet, beni bu derin düşünmeye iten Sevil hanıma çok teşekkür ediyorum.

Bu konuda şimdilik yetersiz olan tartışma birikimimle sadece yazılanları takip etmeye çalışabileceğim


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
20 Yanıt
17605 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 30, 2009, 09:13:14 ös
Gönderen: joersmax
2 Yanıt
8084 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 29, 2016, 11:54:07 ös
Gönderen: ruzber
48 Yanıt
21268 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 13, 2009, 12:27:10 ös
Gönderen: ceycet
3 Yanıt
4834 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 26, 2007, 03:01:14 öö
Gönderen: Ittihatci
3 Yanıt
5919 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 25, 2007, 12:58:40 ös
Gönderen: Supeluta
Mutlu Olmak Üzerine

Başlatan Original Life Edebiyat

2 Yanıt
3991 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 06, 2008, 06:28:25 öö
Gönderen: Original Life
2 Yanıt
3052 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 16, 2008, 04:21:37 ös
Gönderen: lsleo
5 Yanıt
4208 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 01, 2009, 10:26:54 öö
Gönderen: KUZEYDOĞU
10 Yanıt
6772 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 29, 2010, 01:09:03 ös
Gönderen: ADAM
3 Yanıt
2495 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 30, 2014, 09:52:22 ös
Gönderen: Kadim