Masonlar.org - Harici Forumu

Mason ve Masonluk Nedir? => Kabala, Kebala, Qabala, Cabala, Kabballah => Konuyu başlatan: Felix Steiner - Nisan 26, 2013, 07:00:13 ös

Başlık: Kendini Kaybet
Gönderen: Felix Steiner - Nisan 26, 2013, 07:00:13 ös
(http://k1304.hizliresim.com/18/u/mgu43.png)
Büyük bir bilge: “Tanrı’yı bulabilmek için, önce kendini kaybetmelisin.” demiş.

Kabala, Yaradan’ın bize armağan etmek istediği tüm mutluluk, neşe ve tatmini, daha fazla Yaradan gibi olmak niyetiyle ruhsallık çalıştığımızda ve bencil doğamızı bencil olmayana dönüştürdüğümüzde alabileceğimizi öğretir.

Ne yazık ki, egomuz hemen her gün bu çalışmamızın yolunu keser. Hiçbirimiz tam olarak bencillikten arınmış değiliz. Yaptığımız herşeyde kendimize nasıl fayda sağlayacağımızı düşünürüz. İşe para kazanmak için gideriz. O kişinin bize vereceği şeyden keyif aldığımız için ilişki kurarız. Hayırseverlik işlerinde bile karşılık olarak bir hayır duası ya da en azından bir “teşekkür” bekleriz.

Bütün bu çıkar beklentileri içindeyken, bencillikten arınmış bir hale gelmeyi nasıl bekleyebiliriz? Kendimizi kaybetmek bile mümkün olabilir mi?

Mümkündür ancak kolay değildir.

Bencillikten arınmanın sırrı, konforumuzu en çok zorlayan ve uygulaması en zor şeyleri yapmaktır.

Biri sizden kendisini hava alanına bırakmanızı istediğinde ve bu sizin için o anda yapmak istediğiniz en son şeyse ve her şeye rağmen yapıyorsanız, sonsuz bir paylaşma gücü olan Tanrı gibi hareket etmiş olursunuz. Bankada az bir miktar paranız olduğunda, bir arkadaşınız – veya belki de size pek iyi bir arkadaş olmamış bir kişi – paraya ihtiyacı olduğunu söylediğinde onunla paylaştığınızda, bilin ki sevginiz Yaradan’ınki gibi karşılıksızdır.

Ruhsallık yolunu izlemek kolay değildir çünkü fedakarlık gerektirir. Ancak, her neyden vazgeçiyorsanız – zaman, enerji, yetenek veya para – aslında vazgeçtiğiniz şey egonuzdur.

İşte bilgenin de, kendini kaybetmek Tanrı’yı bulmanın yoludur, dediğinde kastettiği budur.

Egomuzu ne kadar kontrol edersek, o kadar çok nimetlerin kaynağına bağlanırız.

En iyi dileklerimle,

Yehuda Berg


kaynak: http://www.kabalaturkiye.com/haftalik-yorumlar-2/ (http://www.kabalaturkiye.com/haftalik-yorumlar-2/)
Başlık: Ynt: Kendini Kaybet
Gönderen: Melina - Nisan 26, 2013, 09:24:05 ös
Öncelikle bu güzel paylaşımınız için teşekkür ederiz Sayın Felix Steiner. Psikoloji dersinde de detaylı incelediğim 'benlik' kavramı üzerine söylemlerim olacak :

insan kişiliğinin 3 yönü vardır:  İd, Ego ve Süperego  İd ilkel benliği temsil eder, başkalarını düşünmeden tamamen çıkar doğrultusunda hareket etmeyi gerektirir. Süperego ise ahlak kurallarını temsil eder , yani mükemmel kişilik. Ego ise, İd ile Süperego arasındaki dengeyi kuran benlik kavramına denir. Her insan kendi iradesine göre İd ve Süperego arasındaki dengeyi kurarak kendi Egosunu oluşturur.

Ego her insanda olan bir şeydir. Önemli olan, belirtildiği üzere, Ego'nun nasıl tatmin edildiğidir; İnsanlara yardım ederek Egosunu tatmin eden de var, çirkinleşerek tatmin eden de..

Başlık: Ynt: Kendini Kaybet
Gönderen: karahan - Nisan 26, 2013, 09:33:10 ös
daha fazla Yaradan gibi olmak niyetiyle-----

Yukarıdaki alıntı yazıdan seçtiğim bir sözcük belki yaptığım doğru değil bütüne etkisi olsun istemem ama bu söz çok iddialı,bu niyeti kim ortaya koyuyor bildiğim kadarı ile allah böyle bir şeye müsade etmezde biz insanlar kendi başımızamı bu işe kalkışıyoruz acaba?

bazen bir söz edilirde ne denmek istenir pek açıklanmaz pekte çözemedim bende belki kabalanın bana zor gelişindeki temel problemlerden birisidir bu sorduğum.
Başlık: Ynt: Kendini Kaybet
Gönderen: Felix Steiner - Nisan 26, 2013, 09:44:07 ös
daha fazla Yaradan gibi olmak niyetiyle-----

Yukarıdaki alıntı yazıdan seçtiğim bir sözcük belki yaptığım doğru değil bütüne etkisi olsun istemem ama bu söz çok iddialı,bu niyeti kim ortaya koyuyor bildiğim kadarı ile allah böyle bir şeye müsade etmezde biz insanlar kendi başımızamı bu işe kalkışıyoruz acaba?

bazen bir söz edilirde ne denmek istenir pek açıklanmaz pekte çözemedim bende belki kabalanın bana zor gelişindeki temel problemlerden birisidir bu sorduğum.

Sayın karahan, insanlar icin "en yüksek" secimler, aynı zamanda Tanrı'nın sıfatları değil midir? Daha fazla paylaşımcı, daha fazla merhametli olmak aslında bizi hep O'na yaklaştırır.
Başlık: Ynt: Kendini Kaybet
Gönderen: karahan - Nisan 26, 2013, 09:51:04 ös
Daha fazla yaradan gibi olmak deyimi idi benim ilgimi çeken ,tanrının sıfatları tanımlaması bir çeşit övgüdür insanların yarattığı,yaratanın yarattığı vasıfların dışarısında vasıf aramak yada vasfı istemek boşa kürek çekmektir,çirkin olarak doğmuş insanın güzelliği dilemesi gibi bir şeydir arananda ozaman.Bence kendini bil,yada kendini bile rabbini bilir sözü ile daha net açıklanabilir bu söz.
Başlık: Ynt: Kendini Kaybet
Gönderen: Felix Steiner - Nisan 26, 2013, 10:07:53 ös
Daha fazla yaradan gibi olmak deyimi idi benim ilgimi çeken ,tanrının sıfatları tanımlaması bir çeşit övgüdür insanların yarattığı,yaratanın yarattığı vasıfların dışarısında vasıf aramak yada vasfı istemek boşa kürek çekmektir,çirkin olarak doğmuş insanın güzelliği dilemesi gibi bir şeydir arananda ozaman.Bence kendini bil,yada kendini bile rabbini bilir sözü ile daha net açıklanabilir bu söz.

Bu konu biraz inanmak ile alakalı bir durum bence. Kabala'ya göre insanın erişebileceği vasıfların bir kısmı sizin için sadece Yaradan'a özgü olabilir. Bahsetmiş olduğunuz "Kendini bilen Rabbini bilir" sözü de Kabala'nın ilkeleriyle tamamen uyumludur.
Başlık: Ynt: Kendini Kaybet
Gönderen: Felix Steiner - Nisan 26, 2013, 10:09:35 ös
Öncelikle bu güzel paylaşımınız için teşekkür ederiz Sayın Felix Steiner. Psikoloji dersinde de detaylı incelediğim 'benlik' kavramı üzerine söylemlerim olacak :

insan kişiliğinin 3 yönü vardır:  İd, Ego ve Süperego  İd ilkel benliği temsil eder, başkalarını düşünmeden tamamen çıkar doğrultusunda hareket etmeyi gerektirir. Süperego ise ahlak kurallarını temsil eder , yani mükemmel kişilik. Ego ise, İd ile Süperego arasındaki dengeyi kuran benlik kavramına denir. Her insan kendi iradesine göre İd ve Süperego arasındaki dengeyi kurarak kendi Egosunu oluşturur.

Ego her insanda olan bir şeydir. Önemli olan, belirtildiği üzere, Ego'nun nasıl tatmin edildiğidir; İnsanlara yardım ederek Egosunu tatmin eden de var, çirkinleşerek tatmin eden de..



Sn. Melina, id-ego-süperego kavramları ile ilgili bilgileri özet geçtiğiniz için teşekkür ederim. Fakat Kabala'da bahsedilen ego ile psikoloji terimlerindeki ego'nun aynı şey olduğunu sanmıyorum. Eğer siz aynı şey olduğunu düşünüyorsanız bu konuda örnek verebilir misiniz?
Başlık: Ynt: Kendini Kaybet
Gönderen: Melina - Nisan 27, 2013, 12:32:25 öö
Öncelikle bu güzel paylaşımınız için teşekkür ederiz Sayın Felix Steiner. Psikoloji dersinde de detaylı incelediğim 'benlik' kavramı üzerine söylemlerim olacak :

insan kişiliğinin 3 yönü vardır:  İd, Ego ve Süperego  İd ilkel benliği temsil eder, başkalarını düşünmeden tamamen çıkar doğrultusunda hareket etmeyi gerektirir. Süperego ise ahlak kurallarını temsil eder , yani mükemmel kişilik. Ego ise, İd ile Süperego arasındaki dengeyi kuran benlik kavramına denir. Her insan kendi iradesine göre İd ve Süperego arasındaki dengeyi kurarak kendi Egosunu oluşturur.

Ego her insanda olan bir şeydir. Önemli olan, belirtildiği üzere, Ego'nun nasıl tatmin edildiğidir; İnsanlara yardım ederek Egosunu tatmin eden de var, çirkinleşerek tatmin eden de..



Sn. Melina, id-ego-süperego kavramları ile ilgili bilgileri özet geçtiğiniz için teşekkür ederim. Fakat Kabala'da bahsedilen ego ile psikoloji terimlerindeki ego'nun aynı şey olduğunu sanmıyorum. Eğer siz aynı şey olduğunu düşünüyorsanız bu konuda örnek verebilir misiniz?

Tabi Sayın Steiner.

Psikoloji'deki üçleme ile, Kabala'daki Ego arasında 'bence' doğrudan  şu tarz bir bağlantı var: Ego'nun, Kabala öğretisinde iyi bir yere sahip olmadığı gibi, Psikoloji Biliminde de İd aşamasından sonra pek iyi bir yere sahip olmadığı biliniyor.

Örneğin, Ego, yani Tasavvuf kavramında nefis, yazınızda belirtilen, 'Bencillikten arınmanın sırrı, konforumuzu en çok zorlayan ve uygulaması en zor şeyleri yapmaktır.' gerekliliğine sıcak bakmaz. Nasıl ki Kabala öğretisinde Ego ( Nefis ) terbiyesinden söz ediliyor ise, Psikoloji Biliminde de Ego'nun eğitilmesi gerekliliğinin önemi vurgulanmıştır.

Selamlar
Başlık: Ynt: Kendini Kaybet
Gönderen: Felix Steiner - Nisan 27, 2013, 12:47:31 öö

Tabi Sayın Steiner.

Psikoloji'deki üçleme ile, Kabala'daki Ego arasında 'bence' doğrudan  şu tarz bir bağlantı var: Ego'nun, Kabala öğretisinde iyi bir yere sahip olmadığı gibi, Psikoloji Biliminde de İd aşamasından sonra pek iyi bir yere sahip olmadığı biliniyor.

Örneğin, Ego, yani Tasavvuf kavramında nefis, yazınızda belirtilen, 'Bencillikten arınmanın sırrı, konforumuzu en çok zorlayan ve uygulaması en zor şeyleri yapmaktır.' gerekliliğine sıcak bakmaz. Nasıl ki Kabala öğretisinde Ego ( Nefis ) terbiyesinden söz ediliyor ise, Psikoloji Biliminde de Ego'nun eğitilmesi gerekliliğinin önemi vurgulanmıştır.

Selamlar

Sn. Melina,

Söylemek istediğinizi anladım. Fakat, Psikoloji biliminde "id aşamasından sonra pek iyi bir yere sahip olmadığı biliniyor" derken ne demek istediğinizi anlamadım.
Başlık: Ynt: Kendini Kaybet
Gönderen: Melina - Nisan 27, 2013, 01:09:15 öö

Tabi Sayın Steiner.

Psikoloji'deki üçleme ile, Kabala'daki Ego arasında 'bence' doğrudan  şu tarz bir bağlantı var: Ego'nun, Kabala öğretisinde iyi bir yere sahip olmadığı gibi, Psikoloji Biliminde de İd aşamasından sonra pek iyi bir yere sahip olmadığı biliniyor.

Örneğin, Ego, yani Tasavvuf kavramında nefis, yazınızda belirtilen, 'Bencillikten arınmanın sırrı, konforumuzu en çok zorlayan ve uygulaması en zor şeyleri yapmaktır.' gerekliliğine sıcak bakmaz. Nasıl ki Kabala öğretisinde Ego ( Nefis ) terbiyesinden söz ediliyor ise, Psikoloji Biliminde de Ego'nun eğitilmesi gerekliliğinin önemi vurgulanmıştır.

Selamlar

Sn. Melina,

Söylemek istediğinizi anladım. Fakat, Psikoloji biliminde "id aşamasından sonra pek iyi bir yere sahip olmadığı biliniyor" derken ne demek istediğinizi anlamadım.

İlkel benlik diye tanımladığımız doyumsuz İd, acıkınca anında yemek yiyip doymak isterken, Ego, İd’i dengeler. Savunma mekanizması bağlamında ise, İd’in kimi isteklerini mümkünleştirmesine olanak sağlar. İd ile Süperego arasında bir köprü vazifesi görür yani. İd aşaması daha ağır basan bireyleri, kin, saldırganlık gibi doyumsuz davranışlar sergilemelerinden ayırt edebiliriz.
Ego ise, Süperego’ya göre, alt bilinçten ( İd ) sonra gelen bir bilinç türüdür, İd’in isteklerini daha uygun bir zamana bırakır.

Halk arasında kullanılan ‘Ego Tatmini’ kavramı da, kişinin benliğini doyurması ile aynı kapıya çıkar. Bu yüzden İd kadar olmasa bile, eğitilmesi esastır.
Başlık: Ynt: Kendini Kaybet
Gönderen: Felix Steiner - Nisan 27, 2013, 01:13:39 öö
Açıklamanız için teşekkürler sn. Melina, şimdi daha iyi anladım demek istediğinizi.  :)
Başlık: Ynt: Kendini Kaybet
Gönderen: Melina - Nisan 27, 2013, 01:15:31 öö
Açıklamanız için teşekkürler sn. Melina, şimdi daha iyi anladım demek istediğinizi.  :)

Ben teşekkür ederim Sayın Steiner, anlaşılabilir olduğuma sevindim.

Saygılarımla.