Masonlar.org - Harici Forumu

Mason ve Masonluk Nedir? => Turkiye`de Masonluk => Atatürk ve Masonluk => Konuyu başlatan: Marma Ra - Mart 25, 2007, 12:52:52 öö

Başlık: Atatürk ve Masonluk
Gönderen: Marma Ra - Mart 25, 2007, 12:52:52 öö
Merhaba,
bu konu forumda oldukça daginik gözüküyo,bende burda toparlamak istedim.

Kendi düsüncem su;
Mustafa Kemal Pasanin devrimlerini ve yeniliklerini incelersek,bunlar oldukça masonik degerlere dayanan düsünceler
üzerine kurulmustur.
Tabi bunlar bölgemizin müslüman olusuna dayanarak,duruma uyarlanmis vaziyette karsimiza çikar.
Ve bütün bunlar Türkiye'ye sadece olumlu sekilde katkida bulunmustur.

Atatürkün kuskusuz Fransiz Devriminden etkilendigi bir gerçek.
Fransiz Devriminin masonik bir yapisi olduguda bir gerçek.

Peki Atatürk masonmuydu?
Ben sahsen bilemem ama burda,Almanyada (ve Avrupanin diger kisimlarinda),mason kardesler Mustafa Kemalin
mason oldugunu her firsatta dile getiriyor.
Hatta bagli oldugu Lojanin ismi bile her kaynakta ayni: "Machedonia Resorta et Veritas Lojasi".
Vefatine kadar bu Lojaya bagli kalmis fakat çok'da mason olarak kendini ön planda göstermemistir.

Mason olmasa bile,eminimki biraderler onun düsüncelerini savunuyor,çünkü temelde aynilar.

Saygilarimla
Marma Ra
Başlık: Ynt: Atatürk ve Masonluk
Gönderen: Fraternis - Mart 25, 2007, 01:15:07 öö
Atatürk hakkında pekçok anlatı var bunlardan biri aile fertlerinin Sebatay Zevi nin öncüsü olduğuğu Osmanlı cemaatlerine mensup olduklarıdır. Bu konu İsrail li bir gazeteci tarafından anılarını yazdığı bir kitapta dile getirilmiş ancak kitabın baskı sayısının (176-?) az oluşu ve sadece bir kısım insanın edinmesi sonucunda pek ilgi görmemiştir. Bu tez İsrail li gazetecinin Atatürk ile Trablusgarp savaşı öncesinde filistinde yaptığı özel bir röpörtajı içermektedir.Bu röpörtaj sonraki yıllarda ABD de yine Yahudi basın tarafından yayımlanmıştır. Açıkçası ben bu konuyu kısmende olsa araştırdım. Bu araştırmada Atatürk ile ilgili 4 iddia ile karşılaştım.
Bunlar:
1) Atatrürk ün ailesi Sebatayistti
2) Atatürk ün ailesi Konya nın bir köyünden Selanik e gitmiştir.Kendisi yörük olduğunu 1. TBMM dönemi Konya Millet Vekili ile bir sohbette dile getirdiği iddiası vardır.
3) Atatürk Makedonya da dünyaya geldi Amcasının Arnavut lakabı vardı ve 93 Harbi nedeniyle Selanik e gitmişlerdir. Bu iddia içinde bugünkü Makedon Başkanının Türk yetkililerle fikir alış-verişleri olmuştur. Makedonya da bugün Atatürk ün doğduğu söylenen ev hala müze olarak saklanmaktadır
4) Atatürk Selanik doğumlu Türk tür denilmektedir


Yukarıda da belirttiğim gibi bu iddiaların hiçbiri kişisel fikrim değildir ancak bu konu istenirse daha dallandırılıp budaklandırılabilinir. Bu konu hakkında yazılmış araştırmalar ve kitapların isimleri internet ortamından elde edilebilir.

Saygılarımla...
Başlık: Re: Atatürk ve Masonluk
Gönderen: MASON - Mart 25, 2007, 04:14:58 öö
Konuyu "Merhaba" bolumunden kaldirip, "Turkiyede Masonluk" bolumune koydum. Lutfen burdan devam edelim. Tesekkurler.
Başlık: Ynt: Atatürk ve Masonluk
Gönderen: Fraternis - Mart 25, 2007, 04:19:52 öö
teşekkürler...
Başlık: Re: Atatürk ve Masonluk
Gönderen: MASON - Mart 25, 2007, 04:26:07 öö
Oncelikle sunu soylemek gerekir. Ataturk un Mason oldugu konusunda, halkta yazili yada somut bir kanit yoktur. Bu nedenle soylenen ve soylenecek hersey birer idda, teori, varsayim yada kisisel fikirlerdir.

Ataturk un yakinindaki bircok kisi (kendi en yakin doktoru Mim Kemal Oke olmak uzere) Masondu. Bu kisilerden etkilenmis olabilir. Kendisi Mason olmussa, bunu saklamasida cok dogaldir. Cunku suanda bile "Masonlar" a hazir olmayan bu Turk toplumunun, o zaman "Masonlar" kelimesini nasil karsilayacagi mechuldur. Ataturk bu kimligini ve kaynagini one cikarmak istememis olabilir. Elbette bunlar birer varsayim ve tahmin.
Başlık: Ynt: Atatürk ve Masonluk
Gönderen: Fraternis - Mart 25, 2007, 04:34:17 öö
Dönemin Gazeteleri yanılmıyorsam 1935 sıralarında Atatürk ün emri ile Mason Localarının kapatıldığını ve 13 yıl uyku dönemi geldiğini ayrıca Locaların mal varlığını Halk evlerine aktarıldığı yazılmış bununla beraber Pek çok Masonun Halk evleri bünyesine girip faaliyetlerine devam ettiği söylenmektedir.
Başlık: Re: Atatürk ve Masonluk
Gönderen: MASON - Mart 25, 2007, 05:05:56 öö
Bu kismi olarak dogru. Kardeslerimiz, bizlerin "uyku" dedigi doneme girmis ve (tabiri caiz ise) yer altina inmislerdir. Ataturk`un emriyle kapanmasi durumu biraz karisik, cunku her ne kadar gazeteler Ataturk`un emri ile kapandi diyorsada, Masonlar Ataturk`un emrinden once kendilerini kapatacaklarini ilan etmislerdi. Ulkenin o durumu itibariyle butun derneklerin kapanmasi gerekliydi. Masonlar bunu anladiklari icin kendilerini kapatacaklarini ve mallarini halk evlerine bagislayacaklarini soylemislerdi.
Başlık: Ynt: Atatürk ve Masonluk
Gönderen: Fraternis - Mart 25, 2007, 05:13:45 öö
Sayın admin teşekkür ederim görebiliyorumki konuya hakimiyetiniz son derece etkin durumda peki dönemin bu çalkantılarının sebepleri nelerdir? Birde bir şeyi merak ediyorum 28 şubat Postmodern darbe olarak nitelendirilen dönemde Masonların tutumu ne şekilde olmuştur sanırım her iki süreçtede sebepler benzerlik göstermektedir bazı tarikat ve kurumlar devletin dış siyasi durumunda zor durumlara sebebiyet verebilir endişesiyle girişilen hareketlerdir...

Saygılarımla...
Başlık: Re: Atatürk ve Masonluk
Gönderen: MASON - Mart 25, 2007, 05:42:16 öö
Tarihi Kronolojilere baktiginiz zaman goreceksiniz ki, Masonlar, Localarini, kapatilma kararindan 3 gun once, kendi kendilerine durdurmus ve "uyku" ya girmislerdi. 10 ekim 1935 te uykuya giren Mason Localari, 13 Ekim 1935 te resmi olarak kapatilmistir.

Kaynak: Bogazici Universitesi, Tarih bolumu Kronolojisi - http://www.ata.boun.edu.tr/chronology/kronoloji/1935.htm


Donemin calkantilarinin nedenleri coktu, ulkenin ekonomik, siyasi ve kulturel durumu bunun en buyuk nedenleriydi. Masonluk ulkenin yasalarina uymak zorunda olan yasal bir dernektir. Ulkenin ic karisikliklari durumunda ise, gerektigi hallerde "uyku" ya dalinir. 28 subat kararlari ile ilgili bir yorum belirtemem.
Başlık: Re: Atatürk ve Masonluk
Gönderen: Kaan - Nisan 07, 2007, 03:28:35 ös
Gerçekten de Mustafa Kemal Paşa'nın devrimlerine ve yeniliklerinine bakılırsa bunlar gerçekten heleki o dönemlerde oldukça Masonik değerlere dayanan düşünceler olduğu doğru bir söylem!..

Ama eğer Mustafa Kemal Paşada diyelim ki Masonsa şimdiki Masonlar ile o dönemki Masonlar arasında gerçekten büyük fark varmı acaba? Düşünün ki o dönemler Enver Paşa, Fevzi Çakmak, Kuşçubaşı Eşref Bey, Kazım Karabekir, Mahmut Esat Bozkurt, Talat Paşa, Cemal Paşa, Ziya Gökalp, Süleyman Askeri,  vs... gibi isimler birer Mason'muş!..
Başlık: Re: Atatürk ve Masonluk
Gönderen: reyes - Nisan 07, 2007, 04:47:09 ös
sayın Fraternis  cevap bende olsun

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk mason localarının kapatmasının tek nedeni o dönemki çalkantılar olduğu doğrudur

Atatürk halifeliği kaldırdı,kuran-ı kerim dili olan arap alfabesini kaldırdı daha sonra ezanı türkçe okuttu tekke zaviye dergahları kapattı dini tarikatları yasakladı....
 ikilicilik yapmamak için ve halkın masonlara kötü davranmaması ve locaları dağıtmaması için masonik locaları da kapatırdı...
sadece tek nedeni budur yoksa mason locaları yasal bir locadır ülkeye ve halka hiçbir zararı yoktur


Ulu Önder'in mason olup olmadığını bilmiyorum ama eğer mason ise gerçekten ileriyi iyi düşünen mason olduğunu belli ettirmeyen ve masonluğa ve localara zarar gelmesini istemeyen büyük bir kahramandır...
Başlık: Re: Atatürk ve Masonluk
Gönderen: Hamlet - Nisan 07, 2007, 06:37:40 ös
Alıntı
Enver Paşa, Fevzi Çakmak, Kuşçubaşı Eşref Bey, Kazım Karabekir, Mahmut Esat Bozkurt, Talat Paşa, Cemal Paşa, Ziya Gökalp, Süleyman Askeri,  vs... gibi isimler birer Mason'muş!..
bu isimleri nerden buldun? ben enver pasa nin Mason oldugunu bilmiyordum. bak bu dogruysa, benim dusuncelerimi bayagi degistirir. cunku enver pasa ile ataturk arasinda buyuk olaylar olmustu.
Başlık: Re: Atatürk ve Masonluk
Gönderen: Hamlet - Nisan 07, 2007, 06:39:35 ös
Alıntı
Ulu Önder'in mason olup olmadığını bilmiyorum ama eğer mason ise gerçekten ileriyi iyi düşünen mason olduğunu belli ettirmeyen ve masonluğa ve localara zarar gelmesini istemeyen büyük bir kahramandır...
guzel ve dogru seyler soylemissin ama bir haricinin bu derece Masonlari savunmasi ilginc geldi.

Acabam, Sankim... sendemi Reyes???
Başlık: Re: Atatürk ve Masonluk
Gönderen: Fraternis - Nisan 07, 2007, 09:03:06 ös
sayın Fraternis  cevap bende olsun

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk mason localarının kapatmasının tek nedeni o dönemki çalkantılar olduğu doğrudur

Atatürk halifeliği kaldırdı,kuran-ı kerim dili olan arap alfabesini kaldırdı daha sonra ezanı türkçe okuttu tekke zaviye dergahları kapattı dini tarikatları yasakladı....
 ikilicilik yapmamak için ve halkın masonlara kötü davranmaması ve locaları dağıtmaması için masonik locaları da kapatırdı...
sadece tek nedeni budur yoksa mason locaları yasal bir locadır ülkeye ve halka hiçbir zararı yoktur


Ulu Önder'in mason olup olmadığını bilmiyorum ama eğer mason ise gerçekten ileriyi iyi düşünen mason olduğunu belli ettirmeyen ve masonluğa ve localara zarar gelmesini istemeyen büyük bir kahramandır...

İkicilik düşüncesi mantıklı bir cevap olabilir. Kurumlar kaldırılırken kuruluşlarda kaldırılmış bunu anlayabiliriz ancak şekilde biraz tuhaflık var kabul ederseniz Locanın malları Halk evlerine nakledilmiş Masonlar bu malların kontrolünü oradanda yönlendirebilmiş bu konuda bir sınırlandırmada yok zaten şekilsek bir feshih olmuş anlaşılan.

Sayın Reyes buraya kadar anlaşıyoruz yalnız son paragrafta biraz çelişki gördüm M.Kemal Atatürk masonluğunu gizlemeyi istedi ve başardı anlamı çıkmış bunu mu kastettiniz bilemiyorum?
Başlık: Re: Atatürk ve Masonluk
Gönderen: reyes - Nisan 08, 2007, 11:10:49 öö
sevgili Fraternis evet tamamiyle onu kastettim
Başlık: Re: Atatürk ve Masonluk
Gönderen: Kaan - Nisan 08, 2007, 04:22:50 ös
Hamlet;

Enver Paşa ile Mustafa Kemal Paşa arasında kesinlikle hiçbir olay olmamıştır. Bunlar abartılıyor ikiside birbirini pek sevmesede hep saygı duymuşlardır. Tarihçiler nedendir bilmem Enver Paşa'ya hain damgası yapıştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Biraz daha objektif araştırırsan sende gerçekleri göreceksindir. Bunları Fraternis'e biraz açıklamıştım aslında... Zaten Enver Paşa'nın yurtdışındayken dahi Atatürk'e yazdığı mektuplar herşeyi göstermiyormu? Aralarında rekabet vardı diyelim. Ama Enver Paşa başaramadı, Atatürk başardı. Başarısız olanı kesinlikle hain kabul etmem. Çünkü Enver Paşada bir vatanseverdi... Hele Talat Paşa ülkenin fakirlik ve son dönemlerinde halkının yediği çamurlu ekmeklerden onlarla birlikte yiyen biri oysaki onun mevkidaşları o dönem françala ekmekleri yerdi. Bunlar herşeyi açıklamıyormu? Biraz daha objektif araştır bence!..

Onları nereden bulduğuma gelince sen bu isimleri bilmiyormusunki? :) Bİr çoğu Teşkilat-ı Mahsusa'da da bulunmuştur. Aklıma o an o kadar geldi şimdi 20 tane daha sayarım...
Başlık: Re: Atatürk ve Masonluk
Gönderen: Fraternis - Nisan 08, 2007, 06:23:02 ös
sevgili Fraternis evet tamamiyle onu kastettim

Sevgili Reyes ,

Bu konuda bir belge yada referans bulabildiniz mi? Bizimle paylaşırsan memnun olurum!
Başlık: Re: Atatürk ve Masonluk
Gönderen: Hamlet - Nisan 09, 2007, 09:39:29 öö
Kaan,

Enver pasa ile ataturkun kisisel mevzulerini cok arastirmadim ben isin politik ve devletsel yonuyle cok ilgilenmistim. Enver pasa tamamen sarayi tutan, saraydan yana olan ve osmanlici biriydi. Ataturkun ustuydu. Yanliz ataturk, baskenti istanbul olan bir imparatorlugun baska bir sehrinde, kendi kendine bir meclis kurup, birde imparatorlugu yikmaya kalkinca enver pasa tabiki hemen atladi ve ataturkle aralarinda cok olaylar gecti. bu olaylarin cogunlugunun nedeni, enver pasanin istanbuldan emir verilerek ataturke yollanmasiydi. enver pasa nin Mason oldugunu soyleyen resmi bir Mason yayini varmi elinde? hakkaten cok merak ettim. gormek isterim. Cunku ataturk un etrafi zaten Masonlarla doluydu. Kendisinin Mason olup olmadigi hala tartisiliyor ama enver pasanin Mason olmasi cok cok ilginc gelir bana. Ittihak ve terakkinin cogunlugu Masondu, ve osmanlinin yikiminda buyuk rol oynadilar diye biliyorum. Boyle bir durumda oaln ulkede sarayin en buyuk savunucularindanda birinin Mason olmasi olayi cok kotu karistirir. gene gireim komple kitaplarin icine, yaparim arastirmami. o yuzden bana sadece Enver Pasanin Mason oldugunu gosteren bir belge yada yazi bulursan cok sevinirm. Ama anti masonik sitelerden falan bulma. onlar herkese Mason diyo zaten :D Resmi sitelerden bulmaya calis. bayagi merak ettim bu konuyu.
Başlık: Re: Atatürk ve Masonluk
Gönderen: Kaan - Nisan 09, 2007, 07:43:36 ös
Sanırım Enver Paşa'nın  İttihat ve Terakki'nin başında olduğunu Atatürk'ünde o sıralar kurulda ve yönetimde bulunduğunu bilmiyorsun. Hatta ülkenin tek yöneticisi Enver Paşa'nın yerine Atatürk'ü geçirmek isteyen Yakup Cemil'in planlar yaptığı sıralarda bu Enver Paşa'nın kulağına gitmiş Teşkilat-ı Mahsusa'nın silahşörü Yakup Cemil hakkında önce idam kararı çıkartmış sonra ona acıyıp kararını geri çekmiştir. Lakin Enver Paşa Almanya'ya gider gitmez bu fırsatı kaçırmayan Talat Paşa Yakup Cemil'i infaz ettirmiştir. Yakup Cemil kilit nokta biraz onu araştırırsan herşeyi anlarsın zamanında kendisine p.......nk diyen Sadrazam Nazım Paşa'yı gözünü kırpmadan vurmuşluğu vardır. :) Birtek Enver Paşa ve Atatürk'ten çekinirdi.

Benim fikrim Enver Paşa bilerek karalanıyor tıpkı Abdülhamid gibi...

Enver Paşa'nın Mason olduğunu ben nerede söyledim ki bunu Sn. Mason söylüyor ben değil  :)  yani ünlü Türk masonları listesinde adı var... Her ne hikmetse İsmet İnönü'nün adı yok... Ayrıca Enver Paşa eğer Mason'sa hatalarıda olsa neden tasfiye ediliyor? O dönemki birçok kişi Mason'muş... Benim Atatürk'e olan sevgim Enver Paşa'yı sevmeme engel değil. Abdülhamid'i de sevmesemde hain olmadığını biliyorum!..
Başlık: Re: Atatürk ve Masonluk
Gönderen: Kaan - Nisan 09, 2007, 08:40:42 ös
İsmet İnönü,Fevzi Çakmak,Kazım Karabekir,Rauf Orbay,Refet Bele,Al, Fuat Cebesoy vs... gibi isimler önceleri Enver Paşa'nın himayesinde sonra Atatürk'ün himayesinde çalışmışlardır. Mustafa Kemal Paşa'da Enver Paşa'nın himayesinde çalışmıştır.

İsmet İnönü'de anılarında Enver Paşa'dan zeki ve büyük bir kumandan diye bahsetmektedir zaten... İsmet İnönü'yü Vahdettin'in idam kararından yine Enver Paşa ve az da olsa Fevzi çakmak'ın kurtardığı da söylenir.

Atatürk ile Enver Paşa yaşça akran olmalarından ve sırayla ülkenin mukadderatı üzerinde söz sahibi olduklarından dolayı iki lider şahsiyetin birbirleriyle rekabet halinde olmalarından dolayı birbirleriyle kıyaslanıyor ve kavgalıymış gibi gösteriliyor olabilir ama işin aslı öyle değil;

Enver “Paşa” Harbiye Nazırı ve Başkumandan vekili iken Mustafa Kemal “Bey” binbaşı rütbesini taşıyordu. O zaman mı kavga ettiler?

Mustafa Kemal Paşa İstiklal Harbi’nden sonra ülkenin mukadderatına hakim tek adam haline geldiğinde ise Enver Paşa hem iktidar mevkilerinin hem de vatan topraklarının çok uzağındaydı. Yoksa o zaman mı kavga ettiler?


Başlık: Re: Atatürk ve Masonluk
Gönderen: Hamlet - Nisan 10, 2007, 02:14:12 öö
Sanirim bu yazi herseyi acikliyor... uzun ama kessinlikle okumanizi tavsiye ederim

Osmanlı'da Masonluk

Masonluk Katolik ve Ortodoks kiliselerince tepkiyle karşılanırken Osmanlı ülkesi kuruma hoşgörülü yaklaştı. V. Murad'ın Mason olması buna örnektir.İttihat ve Terakki Cemiyeti faaliyetlerini sürdürmek için Mason localarını ‘şemsiye’ olarak kullandı. Ancak bu davranış cemiyetin ‘siyonist’ damgası yemesine yol açtı.

'Harici' gözüyle Masonluk
Dünyanın en çok tartışılan konularının başında geliyor Masonluk. Bunda, Biraderlerin kurumsal disiplin çerçevesindeki ketumluğu etkili oluyor. Karşıtları da bu davranıştan doğan esrarengizlik havasından yararlanarak, her türlü yakıştırmayı, araştırmadan gündeme getiriyorlar. Ben Masonlar'a özgü deyimle bir "Harici" olarak, konuyu toplumsal işlevi üzerinde yoğunlaşıp inceledim. Böylece, objektif bir değerlendirmeye yöneldim.

1. gün
Masonluk ve Din


Müslüman'ın Mason olması kabul edilebilir mi? İslam bir arada yaşamayı, koruyuculuk üstlenmeyi görev kabul etmiştir. Yandaşları, zamanla, bütün insanları ırk ve din farkı gözetmeden eşit sayan bir anlayışı benimsemeye yönelmişlerdir. Bu çabayı insanlığa aktaran kurum ve akımlardan biri de Masonluktur. Gizliliği ilke edinerek çalışmayı tercih etmesi ise, tartışılır hale gelmesinin başlıca sebebidir. 18. yüzyılın başında kuralları kesinleşen Masonluk, Müslümanlar'ı hiç ilgilendirmemesine karşılık, Protestan kökenli olmasının etkisiyle, Katolik ve Ortodoks Kiliseleri gibi Museviler'den de tepki gördü. Bu ortamda İslam'ın girişime küçümseyerek bakması doğaldı, zira Hıristiyanlar arası çekişmelerde Osmanlı Devleti'nin hakemlik rolü üstlendiği bilinir. Papalığın çıkardığı Masonları Aforoz emrini 18. yüzyılın ortalarında Osmanlı'daki Rum ve Ermeni kiliseleri kendi dillerine çevirip örgütlerine dağıtmışlardı. Buna karşılık o dönemlerde Bektaşi hatta Mevlevi tekkelerinde Masonlar'la sohbetler düzenlendiği hakkında bilgiler var. 18. yüzyılın sonunda Osmanlı, geri kalmışlığını aşmak için batı modelinden yararlanmaya başlayınca durum değişti. Gavur damgalamalarının yanı sıra Masonluk özentisi iddiaları da gündeme getirilmeye başlandı. Tabii olumsuz anlamda. 1860'lara gelindiğinde İslam dünyasının yönetici ve düşünürleri arasında kuruma katılanlara rastlanıyordu. Tanzimat'ın iki ünlü devlet adamı Mustafa Reşit ve Fuat Paşalarla Mısır Hıdivliği'nde iddialı Prens Halim Paşa Masondular. Hatta son ikisi Büyük Üstatlığa bile getirilmişlerdi. Cezayir'de bağımsızlık mücadelesi veren Emir Abdülkadir'in de Mason olduğu biliniyor. Pan İslamcı akımın baş savunucusu Afgani başvurusunda "Kutsal Mason derneği üyelerinden, derneğe katılmama izin vermelerini ve şerefli kürsüye dahil olmamı onaylamalarını rica ederim" diye yazmıştı.

2. gün
Osmanlı'da ilk Localar


Sultan Abdülaziz'i etkileyip kendi oğlunu Mısır Hidivliği'nde ön sıraya sokan İsmail Paşa'ya kızan Mısırlı Prens Halim Paşa, siyasette etkinliğini artırmak için Masonluğu kullanmayı denedi. Hem Fransız hem de İngiliz üstatlarıyla işbirliği yaparak Mısır Büyük Locası'nın büyük üstatlığına getirilmeyi sağladı. Yerli halktan da buna yeni üyeler katılmasını gerçekleştirdi. Böylece, Osmanlı devlet politikasını etkilemek için Masonluk'tan doğrudan yararlanma girişimleri çağı başlamış oldu. Halim Paşa, Yeni Osmanlılar (Namık Kemal ve arkadaşları) ile işbirliği yaparak Avrupa'ya çekilmiş olan Mustafa Fazıl Paşa ile de ilişki kurdu. Bu girişimlerin projelerini aksatabileceğini hesaplayan Hidiv İsmail Paşa da Masonluğu kullanarak karşı atağa geçti. 1860 ve 70'li yıllarda, Avrupa'da siyasi açıdan Masonluk işlevini tamamlamış görünüyordu. Buna karşılık Osmanlı toplumu ilk kez açık açık Masonluk'la, daha doğrusu onun özel "koloniyalist" şekliyle karşılaşmaktaydı. 1 Temmuz 1872'de Hasköy'de, Osmanlı ülkesindeki ilk Mason mabedinin temelinin atılması, artık ortada Osmanlı yönetiminden çekinecek bir şey kalmadığını kanıtlıyordu. Ancak Sultan Aziz'in keyfiliklerini frenleyen Ali Paşa'nın 1871 Eylül'ünde ölümü ve yerine yumuşak başlı Mahmut NedimPaşa'nın sadrazamlığa gelmesi Masonlar'da endişe yarattı. 20 Ekim 1872'de Osmanlı saltanat ve hilafetinin veliahtı Şehzade Murad Proodos (Terakki) locasında tekris edilerek Mason oldu. Abdülhamit'e de Mehmet Reşat'a da, hem de aynı zamanda, Mason olma önerisi yapıldığı hakkında bir iddia vardır. İkisinin de red ettikleri söyleniyor.

3. gün
Abdülhamid'in ılımlı tavrı


Abdülaziz' in tahttan indirilmesi ve Murad'ın padişah halifeliğini ilanı, Mason çevrelerinde İslam ülkelerine yönelik büyük başarı sağlandığı kanısını doğurdu. Yeni hükümdarın istendiği yönde etkilenebileceğine inanılıyordu. Ancak Murad'ın üç ay içinde ruhi bir buhran geçirmesi ve yerini Abdülhamid'e bırakması, hesapları boşa çıkardı. Abdülhamid'in daha tahta çıkışının ilk günlerinden itibaren şöyle bir politika izlediği görülüyor: İslam'la Masonluk bir arada olur mu, olmaz mı tartışmasına girişmemiş, emrivakiyi benimsemiş ama kamuoyunda işlenmesini engellemiştir. Farklı ırk ve dindeki cemaatleri kaynaştırdığı tezini daha ciddiye almış fakat asıl önemi bütün Avrupa hükümdarlarının Masonluğun koruyuculuğunu üstlenmiş olmaları hususu üzerine yönelmiştir. Bu davranış şeklini tahta çıkışıyla birlikte başlattığına inanıyoruz. Avrupa'nın desteği olmadan, mali iflasını ilan etmiş "Hasta Adam"ın ayakta kalamayacağını biliyordu. Ahmet Midhat'ın matbaasında basılan "Esrarı Farmason" isimli kitap, kuruma bir hayır cemiyeti niteliğine dönmeyi önermekle, kanımızca Abdülhamid'in fikrini yansıtıyordu. Abdülhamid'in geçmişte yanlış olarak Masonlar'ı çuvallara koydurup Marmara denizine attırdığı dedikoduları ortalıkta dolaşmıştır. Oysa biz yaptığımız araştırmada mabeyincilerini ve yaverlerini Mason balolarına gönderdiğini, 100- 150 altın bağışta bulunduğunu saptadık. Karşılığında törenler "Padişahım çok yaşa" bağırtılarıyla başlıyordu. Açıkça karşıt düşüncelerin "Barış içinde birarada yaşaması" ilkesini başarıyla uygulamıştır. Bunun bir diğer iğrenç örneği, donanmasının başına İngiliz ve Mason Hobart ve Woods Paşaları getirmesidir. Özetle, siyasete bulaşmamaları koşuluyla Masonlara tam bir serbesti tanıyordu.

4. gün
İttihat ve Terakki'nin 'şemsiyesi'


Abdülhamid iktidara geldikten sonra Yeni Osmanlılar'ı tasfiye etmekte zorluk çekmedi. Bir belgesi olmadığı halde Mason denilen Mithat Paşa'yı anayasal şekilde uzaklaştırdı. Abülhamid'in davranışı locaları yok etmeye yönelik değildi. Amacı ülkeyi dışardan yönetme eğilimlerini frenlemek ve de yerlilerin fazlaca ilgilenmesini önlemekti. Localar daha çok yabancıların kendi aralarında biraraya geldikleri yerler oldu, Türk ve Müslümanlar'ın hatta gayri-Müslim vatandaşların ilgisi de azaldı. Ülke içinde özellikle Balkanlar'daki örgütlenmeye gelince, 1878 Berlin Anlaşması'ndan sonra Balkanlar'daki reformlar için merkez kabul edilen kentlerin başında Selanik vardı ve ordu merkeziydi. Çeşitli Avrupa uluslarına ait cemaatler de vardı. Tabii örgütleri de. Yabancı işadamlarının çok sayıda bulunduğu kentlerde Mason locasının var olması doğaldı. İttihatçılara, "şemsiyelik" yapacak İtalyan Macedonia Rizorta Locası Üstadı Muhteremliğine Selanik Hukuk Okulu'nda hocalık yapan, avukat Musevi Karasso getirildi. Ülke içindeki Jöntürkler'in Masonluk'la ilişkiye girmeleri, ona güvenlerinin sonucudur. 1903-1908 arasında Macedonia locasına 154 kişinin alındığı biliniyor; bunların 42'si Türk'tür. İlk kaydolanlar arasında İttihat ve Terakki yönetiminde ön planda rol oynayan gazeteci Fazlı Necip'i, Talat Bey (Paşa), Midhat Şükrü'yü görüyoruz. Başka localarda üye olanların diğerlerinin toplantılarına katılması adet olmadığı halde, Cavit Bey'in (Sonrasının Maliye Nazırı) Macedonia'ya muntazam devam etmesi, bambaşka bir çalışmanın varlığınıkanıtlıyor. Ancak locada buluşanların hepsi Mason değildi.

5. gün
Siyonizm damgası


İttihatçılar'ın Mason bağı ilk kez 25 Temmuz 1908 günü Selanik'te anayasanın ilanı şerefine yapılan sokak gösterilerine Mason locaları temsilcilerinin de katılmasıyla ortaya çıktı. Localar eski ihtiyatlılıklarını bırakıp daha kolay üye almaya, tekris yapmaya yöneldiler. Bu ilgi, İttihatçı liderleri Bağımsız Osmanlı Masonluğu kurma düşüncesine yöneltti. Avrupalılar'ın buna izin vermeyi pek arzulamadıkları kısa zamanda farkedildi. İngiliz ve Fransızlar'a karşılık İtalyanlar bir süre direndikten sonra onay verdiler. Büyük Doğu'nun üstatlığına Talat Bey getirildi. Aynı sırada iki girişim Osmanlı-İngiliz ilişkilerini etkiledi. Osmanlı Masonluğu ile bütünleşmeyi arzulayan Mısırlı milliyetçilerin İttihat ve Terakki ile ilişki kurmaları İngiltere'yi çok rahatsız etti. Aynı anda 1909'un ekiminde de İttihat ve Terakki'nin ikinci kongresinde anti-Masonluk gündeme geldi. Mustafa Kemal'in teklifi, cemiyetin açık bir siyasi parti haline gelmesinin yanı sıra askerlerin siyasetten çekilmesi ve Masonluk'la ilişkinin kesilmesiydi. Bu önerisi sebebiyle "mürteci" diye damgalanmış ve İttihat ve Terakki'nin yönetimiyle ilişkisi tamamen kesilmiştir. Asıl olay yaratan, cemiyetin yönetimine muhalif olan Miralay Sadık'ın "Siyonistlik/Farmasonluk aleyhindeki layihası" idi. Talat, Cavit, Hüseyin Cahit ve Ahmet Rıza'nın cemiyetten atılmalarını istiyordu.. Gerek Masonluk ve Siyonizm iddiası gerekse Talat ve arkadaşlarının dışlanması önerisi reddedilmekle birlikte, bu tartışma İttihat ve Terakki'ye karşı bir suçlamanın kendi içinden başlatılması açısından önemliydi. Bütün politikalarında Siyonizmi destekleyen ve Masonluğu kendi malı sayan İngilizlerin propaganda için, İttihatçıların Masonluğu ve Siyonistliği üzerinde yayın yapmaları gerçekten ilginçtir.

6. gün
İşgal altında değişim


Libya ve Balkan Savaşları ile 1913 yılı ortasına kadar süren bunalımlar toplum için hiçbir anlam taşımayan Mason tartışmalarını doğal olarak geri plana itti. Mason olmayan ve bu kuruma fazla sempatiyle bakmayan Enver Paşa'nın Harbiye Nazırı olup İttihat ve Terakki'yi yönetir duruma gelmesiyle, esasen durgunlaşmış olan Cemiyet-Mason ilişkisi daha da canlılığını kaybetti. 1914'de Savaş ilan edilince Enver Paşa locaların faaliyetlerini durdurmalarını emretti. Ancak Talat Paşa'nın müdahalesiyle localar tekrar aktif oldular. Dünya Savaşı'nı kaybedip 1918'in Kasım'ından itibaren her bölgesinin işgal altına girmesiyle, Osmanlı toplumu beş yıllık bir esirlik süreci yaşadı. Galipler her alanda istediklerini benimsettiriyor ve bunları itiraz etmeden uygulayan destekçiler de buluyorlardı. En yoğun kampanya, özellikle İngilizler'in yönlendirişi altında İttihatçılık'tan arındırma idi. 1918 sonunda İttihatçılar'a yöneltilen en büyük suçlama devleti savaşa sokmuş ve yenilgiye uğratmış olmaktı. Savaş kararını kendi başına alan Enver Paşa idi ve hükümetin Mason üyeleri -Sadrazam Said Halim Paşa, Dahiliye Nazırı Talat Paşa, Maliye Nazırı Cavit Bey, Bahriye Nazırı Cemal Paşa buna karşıydılar ama, hepsini suçlamak İttihatçı karşıtlarının işine geliyordu. Localar içinde fiili temizlemeyi yapan, sabık İttihatçı Rıza Tevfik'tir. Kendisi de Mason olan bu kişi, hayatı boyunca aşırılığını frenleyemediği söylemler arasında zikzak çizmiş biriydi. Osmanlı Büyük Maşrık'ının başına getirildi ve temizliğe girişti. Rıza Tevfik İttihat ve Terakki'ye mensup Masonlar'ın listesini basına ve polise verdi, birçok Mason İttihatçılık suçlaması ile sürgün edildi.
Başlık: Re: Atatürk ve Masonluk
Gönderen: Hamlet - Nisan 10, 2007, 02:14:59 öö
Benim yaptigim arastirmalara gore. Ciddi ve resmi kaynaklarda yazanlar, "Enver Pasa Mason degil."
Başlık: Re: Atatürk ve Masonluk
Gönderen: MASON - Nisan 10, 2007, 02:21:20 öö
Alıntı
Enver Paşa'nın Mason olduğunu ben nerede söyledim ki bunu Sn. Mason söylüyor ben değil  Smiley  yani ünlü Türk masonları listesinde adı var...


Benim bu sekilde bir aciklamam olmadi. Sanirim "Tarih Profesörü ve TTK Başkanı Enver Ziya Karal" ile karistiriyorsunuz.

Resmi olarak Mason oldugu aciklanan kisilerin listesi:

http://www.masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=582.0
Başlık: Re: Atatürk ve Masonluk
Gönderen: Kaan - Nisan 10, 2007, 02:46:05 öö
Hamlet kaynak için çok teşekkürler.  ;)

Sn. Mason Masonlar, Melamiler, jöntürkler başlığınızda Bektaşi Turgut Koca adlı ve böyle eserleride bulunan kişi bu iddiaları yapmış ama Enver Paşa'yı da listeye katmış birkere Enver Paşa bektaşi veya şii değildi ki üstelik Mason olup olmadığıda tartışmalı ve belli değil...

Şu başlık:

http://www.masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=329.0
Başlık: Re: Atatürk ve Masonluk
Gönderen: MASON - Nisan 10, 2007, 02:51:30 öö
Yazi kendi yazim degildir. Listenin baslangicinda, Mason + Bektasiler denmektedir. Bektasi olupta Mason olmadigi soylenebilir. Haklisiniz Yanlis yonlere cekilebilir.

Yanlis anlasilmamasi icin. Yazidan Enver Pasanin ismini cikariyorum.
Başlık: Re: Atatürk ve Masonluk
Gönderen: Kaan - Nisan 10, 2007, 03:02:46 öö
Teşekkür ediyorum umarım sizde anlayışla karşıladınız serzenişim Masonluğa karşı olduğumdan değil Türkiye'deki bazı akılsız kesimlerin böyle delilsiz kaynakları örnek göstererek yine Enver Paşa'ya saldıracaklarını bildiğimden dolayıdır...


Enver Paşa Bektaşi'de değildir. Masonluğu şüphelidir. Kendisini sevmeyen kesimler Mason'da derler onada,Masonluğada saldrırılar ama bazı objektif kaynaklarda hayır Mason değildir denir. Ama dediğiniz gibi Bektaşi olma olasalığı kesinlikle yok!..
Başlık: Re: Atatürk ve Masonluk
Gönderen: Mozart - Aralık 02, 2007, 03:41:28 öö
Atatürk ve ozamanın düşüncesi şöyleydi: milli benliğe sahip olan her dernek kurum v.b tek bir çatı altında buluşması gerktiğiydi.mason localarıda o tek bir çatı altına girdi ve daha sonra halk evlerini yeterli görmeyip tekrar açıldılar
Başlık: Ynt: Atatürk ve Masonluk
Gönderen: Mozart - Aralık 02, 2008, 08:12:58 ös
Bay Tamer Ayan kitabında  yer alan Rivista Masonica Dergisi”nin 1973 yılındaki bir sayısında bulunan belgeyi Türkiye Büyük Locası arşivinden almış ve Atatürk'ün 29 Ekim 1907 tarihinde Rizorta Locası'na, 1913 yılında da Veritas Locası'na üye olduğunu belirtmiş Atatürk ve Masonluk, Tamer Ayan, sf. 117'de.

Mason dostlar acaba Atatürk'ün Mason olduğu kesinmidir yoksa hala iddamıdır?Eminimki  Türkiye Büyük Locasının arşivinden bu belgeye bakma şerefine nasil olmuşsunuzdur.

Foruma üye yabancı ülkelerde yaşayan Bay V.I.T.R.I.O.L. gibi mason dostlar kendi localarının arşivlerinde bu ve bunun gibi bir belgeye rastladılar mı acaba?

esenlikler
Başlık: Ynt: Atatürk ve Masonluk
Gönderen: Mozart - Aralık 04, 2008, 04:02:24 öö
Cevap gelmdi soruma,eğer doğruysa Atatürk'ün mason olması kötü birşey olduğunu düşünmüyorum.
Neyse ben devam ediyorum; video.google.com'da bir video'da Atatürk'ün Mason olduğunu ; fotoğraflarda sağ elini gögüs izasında ceketinin içine sokmasını "Mason nizam duruşu" olduğunu belirtiyor ve George Washington,Stalin,Napolyon,Karl marks'ında aynı şekildeki fotoğrafalrına yer veriyor.Buraya o videoyu koymamamın nedeni doğru olup olmadığını bilmediğimden izlenme sayısı artmasını istemedim.Eğer isteyen olursa özel mesaj atabilirim.

saygılar
Başlık: Ynt: Atatürk ve Masonluk
Gönderen: Barque - Mayıs 11, 2011, 03:03:37 ös
Atatürk'ün mason olup olmadığını eğer bu konuda net bir belge bulunamadıysa ( Macaristan'daki locayla ilişiğinin kesilmesine ait bir belge olduğundan bahsedilmesi dışında ), tartışmanın pek de bir anlamı kalmıyor. Çünkü iddialara yanıt vermek gibi bir durumu olmayan biri hakkında, sadece teoriler ortaya atmaktan öteye geçemiyoruz. Fakat bence kendisi mason olsun ya da olmasın büyüklüğü, bilgeliği tartışılamaz.

Enver Paşa ve Atatürk konusuna gelince,
Enver Paşa ve Atatürk arasındaki rekabet (bazı kaynaklara göre düşmanlık) hakkında Tarih hocalarımdan biriyle bir konuşma yapmıştım. Kendisi Enver Paşa'nın Atatürk'e göre çok hayalperest sayılabilecek kişiliğinden bahsetti. Yine Enver Paşa'nın, Atatürk'ün ideallerini gerçekleştirmesi için gerekli olan güç ve mevkiyi O'ndan önce elde etmesi ama bunu Atatürk gibi iyi değerlendirememesinden bahsetti. Atatürk'ün yapmak istediği şeylerde bazen önüne çok büyük engeller çıkardığını söyledi.
Hayalperestliğine en büyük örnekler olarak Sarıkamış'ı gösterdi, diğer bir örneğiyse atını havan topu atışlarının üzerine sürerek hayatını kaybetmesiydi. Özellikle ölümüyle ilgili verdiği bilgiyi çok araştırdım, vikipedi gibi kaynaklarda hocamın dedikleriyle örtüşen bilgiler verilirken bazı kaynaklar, akademisyenler kendisinin Ermenilerin suikasti sonucu hayatını kaybettiği söyleniyor. Bir diğer bilgi ise Turan düşüncesini hayata geçirmek için gittiği Tacikistan (öyle hatırlıyorum)'da kaldığı eve düzenlenen baskın sonucu kaçmaya yelteniyor, ama yakalanıyor ve başı vurularak öldürülüyor (hatta bu olayın 2 ayrı versiyonu var).
Başlık: Ynt: Atatürk ve Masonluk
Gönderen: shakespeare - Mayıs 11, 2011, 06:33:08 ös
Masonluğun, bu sitede ki onlarca Üstad-ı Muhterem tarafından, yüzlerce konu açılarak  bir çok yönden felsefesi, tarihi,gelişimi, anlamı ve masonların kişiliği ile yaptıkları bir bir yazılmış. Üye olduğum bu kısa sürede hepsini okuyup ve kendimce yorumlamam kuşkusuz mümkün değil, çünki görüldüğü üzere bu site adeta bir derya, bir kütüphane, bir bilgi deposudur. Başlangıç aşaması olarak nitelendirdiğim okuduklarımdan bile çıkardığım kadarıyla; Masonluk geçmişinden beri sürekli insanlığın tümüyle ve sahip olduğu tüm değerler ile daha fazla ilerlemesi ve daha fazla aydınlanması için kafa yormuş, çalışmış  ve çaba göstermiş bir oluşumdur. Masonlar ise bu oluşumu meydana getiren ahlaklı, bilge, erdemli , alanında donanımlı, toplumu yönlendiren ,yenilikçi, yaratıcı, "seçkin ve süper insanlardır". Dolayısıyla kimi kendini akıllı zanneden zümreler tarafından sürekli bir şekilde, toplumlara mal olmuş, başarılı ve yaşadıkları toplumların kaderini pozitif anlamda etkilemiş ve değiştirebilmiş, her manada göklerde uçan o süper insanlara "aaa bu da mason muş" , " biliyormusun o da mason" gibi negatif ve kötü olduğu düşünülen bu yaftalamalar, bilakis bahsedilen kişileri bırakın küçültmeyi toplum nazarındaki vicdan, akıl ve muhakeme kabiliyeti olan gönüllerde uçtukları mertebeyi gün be gün yükseltmektedir.
20.yy çoktan bitti, dolayısıyla, genç nesil olarak  içinde bulunduğumuz çağa yakışır meselelerle uğraşmalıyız , örnek olarak ;  daha az sigara içen bir toplumu oluşturmak, başta su ve enerji olmak üzere yeryüzü kaynaklarını daha verimli kullanmak, küresel ısınma ve iklim değişikliği ile ilgili bilinçlenmek, yenilikçi teknolojileri tetikleyip Dünya dışı yaşam ve alanlarda ilerleme kaydetmek, hiç değilse bu yüzyıl da sanatsal ve sportif çalışmalarla Türkiye nin saygınlığını global ölçüde üst sıralara taşımak, hızlanan zamanda hızlanmış yaşama ve Dünya ya adapte olmak, gelişim ve ilerleme açısından karanlık gözüken  extrem konuları aydınlatmak, yönetsel ve yöntem olarak köklü siyasi değişikliklerin oluşmasında ki süreci hızlandırmak v.b. gibi bir çok konu gösterebiliriz.
Bizler genç nesil olarak geleceğimize ışık tutacak bu meselelerin daha çok dillendirilmesi, tartışılması ve üzerine akademik ve benzeri bir çok çalışmalar yapılarak somut ilerlemeler kaydedilmesinden yanayız, çünki ancak o zaman hem bireysel manada hemde toplumsal ölçekte gelişeceğimize, büyüyeceğimize, olgunlaşıp belki de birer "mason düzeyinde erdeme sahip"  kişiler  olarak ilerleyeceğimize inanmaktayız.
Hep daha iyiye...en iyiye...
sevgiler...saygılar...
Başlık: Ynt: Atatürk ve Masonluk
Gönderen: shakespeare - Mayıs 12, 2011, 10:27:04 öö
Saygıdeğer forum üyeleri,
eksik ve yanlış anlaşılmaması için yukarıdaki yazıya devam niteliğindeki bu küçük eki yazmayı uygun gördüm
mason Atatürk
Yukarıda ki yazı neyin serzenişi idi ? Sürekli geçmişten beri, sanki planlı bir şekilde,  gerek üniversitelerde ki (benim okulum da dahil) öğrenci klüplerinde, gerekse başka mecralarda biz gençlerin toplandığı hemen hemen her yerde velev ki Türkiye tarihi, siyaset, Dünya tarihi hatta sanat tartışılmaya başlansın, hemen büyük bir çoğunluk konuyu, alanında uzmanlaşmış, yaşamın akışına yön vermiş ve evrensel anlamda Dünya ya mal olmuş  kişilerin aslında bir mason olduğunu ve bunun ne kadar kötü olduğunu, kimler tarafından nasıl kullanıldığımızı gibi saçma sapan yerlere getirmeleri ne karşılık yazdım. Sizin de çok iyi gözlemlediğiniz gibi bu kişiler inatla ve sürekli en çokta ATATÜRK  ile uğraşmaktalar, O yüce insanı karaladıklarına inanarak, O'na mason etiketi yapıştırmanın O'nun toplum nazarında alçalacağını ve saygınlığının kaybolacağına inanmaktalar. oysaki doğal süreç zannettiklerinin aksine işlemektedir , belkide bu benim temennimdir. Ama gerçek olan bir şey var ki ATATÜRK mason ise bu gurur duyulacak ve övünülecek bir hadisedir ve ne mutlu bize ki, eğer açtığı yolda ve göstermiş olduğu ilkeleri anlayarak ve benimseyerek yolumuza yürüyebilirsek  belki bizler de "mason düzeyinde erdeme sahip" kişiler olarak  ilerleme kaydederiz, dolayısıyla, ATATÜRK'ün kişisel olarak neci olduğu değilde, nitelik olarak ne olduğunu ve neyi hedeflediğini anlayıp çağımıza entegre ederek uygulayabilirsek, sanırım daha ileri toplum olma yolunda mesafe kat etmiş olucaz.
Hep daha iyiye...en iyiye...
sevgiler...saygılar...