Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Cari Açık Problemi  (Okunma sayısı 4728 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Şubat 01, 2008, 03:30:54 öö

Bir ülkede cari açık ne kadar büyükse o ülke dışarıya o kadar bağlıdır. 35 milyar dolarlık miktarı 22 milyara indirdikten sonra tekrar hızlı bir yükselişe geçen cari açığımız 28 milyar seviyelerinde. Her ne kadar bu açığın finanse edilebilir  olduğunu söyleyen bir iktidar ve imf olsa dahi hatta bu açığı turizmle kapatmayı düşünseler de aslında bir şeylerin neden doğru düzgün gitmediğini bu rakamlardan anlamak mümkün.


Gerçi bir yandan da bakarsak Abd gibi bir süper gücün cari açığının 700 milyar dolar olduğunu söyleniyor. Büyük başın derdi elbette daha büyük olur ama Abd'nin ırakta petrol kuyularının olduğunu düşündüğümüzde bu konunun çok problem olmadığı görebiliriz. Hiç olmazsa bu açığın kapanması için bizim gibi turizmden medet ummadıkları da ortada.


Bir diğer beklentide sıcak para konusu. Cari açığı sabit tutup piyasadaki sıcak parayla bu işi idare etmek. Şu andaki kriz beklentilerinin sebebini ben buna bağlıyorum çünkü sıcak para sıkıntısı net ayrıca turizm sezonunda da değiliz. Özellikle kritik şubat ayında cari açığın daha da artması kötüsü bunun sert bir krize yol açabilmesi olağan.


Sonuçta atalarımız ayağını yorganına göre uzat demişler ama cari açık ne yorgan ne ayak dinliyor. Günümüz dünyasında borçlanmak şart ve sanırım bu cari açık problemi de yıllar boyu hükümetlerin ekonomi politikalarındaki birinci madde olmaya devam edecek.
ars longa, vita brevis...


Şubat 20, 2014, 06:55:16 ös
Yanıtla #1
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 224
  • Cinsiyet: Bay

Konuyu tekrar açmakta fayda var.

    2023'de 500 milyar dolar ihracat hedefi olan bir ülkenin oluşacak ithalat rakamından hiç haberi var mı acaba? Buna bugün ki hesaplarla bakarsak iyimser tahminlerde bile bu rakam 625 milyar dolar oluyor. İhracatımızın ithalata bağımlı olduğunu düşünürsek bu rakam çok daha yüksek çıkabiliyor. Türkiye'nin daha sağlam ve rasyonel adımlar atması gerekiyor.
    Bunlardan birincisi Türkiye enerjide dışa bağımlılıktan kurtulmalı. Bu hem Merkez Bankasının enflasyona karşı dövizi dizginlemesine, hem de üretici maliyetlerinin kontrolsüz artmasına neden oluyor. Son zamanlarda riske dayalı gelişmelerden fiyatlama yapamaz olduk. Bunun sebebi dövizin artışı ihracat olumlu yansıyor gibi gözükse de, reelde enerji kalemlerinin artışından maliyetlerimizi de arttırmakta. İhracat müşterilerimiz Türkiye de ki durumu bildiklerinden fiyatlarımızda dövizden dolayı indirim yapmamızı beklerken, bizler maliyet kontrolü elimizde olmadığından bunu yapamıyoruz. Yarının daha da kötü olacağını da kestiremiyoruz. Neyse biraz dert yandım konuya geri dönecek olursam;enerjide dışa bağımlılıktan kurtulursak maliyetlerimizi daha belirgin ve sağlam oluştururuz. Yüksek dahi olsa en azından fiyatlama yaparken önümüzü görebiliriz.
     İkinci önemli konu ise Türkiye inovasyondan, yeniliklerden uzak olduğu ve yeniliklere adapte olmakta zorlandığı için Dünya da maalesef Çin den sonra en fazla kopya ürün üreten ülkelerin arasına girdi. Her ne kadar tasarım üzerine meslek liseleri açılsa da, piyasaya çıkan tasarımcılarımız sektörden çok uzak, üretimi mümkün olmayan ya da kabul edilebilir maliyetlerde olmayan ürünler tasarlamakta ve yatırımcıların ilgisini çekememektedir. Yatırımcılar firmalarında çalıştırdıkları tasarımcıları gereksiz maliyet olarak görmekte ve ilk fırsatta işten çıkartmaktadırlar. İzlediğimiz yol 2023 500 milyar ihracat hedefi ise bunun temelleri sağlam atılmalıdır. Çin, Tayland ya da Hindistan kadar ucuz üretim yapamayıp, onların yolunda gitmek anlamsız. Biz kendimize özgü tasarımları olan, katma değeri yüksek ürünler üretmeliyiz. Bunun için tasarım olmazsa olmazımız olmalı.
     Forumda varsa özür dilerim kendilerinden ama sektörden biri olarak söyleyebilirim ki maalesef mühendislerimiz rakiplerimizin mühendis çizgisinden çok uzak. Yabancı dil dahi bilmeyen vasıfsız mühendis ordusuna sahibiz. Ya da önemli işler yapabilecek mühendislerimiz yalnız bırakılmış, kaderlerine terk edilmiş. Bunu şuna dayanarak söylüyorum. Geçenlerde Tübitak'da bir seminere katıldım. Orada çeşitli şirketlerde görev yapan, ya da Tübitak tarafından desteklerle kendi işlerini kurmuş mühendis arkadaşlarla tanıştım. Harika işler yapabilecek durumdalar ama ne yapacaklarını bilmiyorlar. İmkansızlıklar kendilerini bir yerlerin kucağına atmış. Kimisi kendisini egosu yüksek, çağın gereksinimlerinden yoksun ama para sahibi işverenin kucağına atmış, kimisi benim bir projem var diye Tübitak'ın kapısını çalmış. Tübitak da bu çocukların elinden tutacağına Ekonomi Bakanlığı gibi "Getir fikrini. Çok beğenirsem sana teşvik veririm" diye geçiştirmiş. Aldıkları teşviklerde neredeyse teşvik için harcanılan bedellere yaklaşmış. Bulaşan bilir yeminli müşavir ücretlerini.
     Markalaşmak da bir diğer konu. Firmalara bakıyorum. Markalaşmayı sanki yabancı dil öğrenmek gibi öğrenilecek bir şey zannediyorlar. Bize bu konuda bir uzman gelsin eeeee bizi yönlerdirsin eeee sonra dünyada marka olalım. Yok böyle bir şey. Markalaşmak muhakkak danışmanlık alarak başlar ama önce devletin adımlarından başlar. Sen Almanya metrolarında Türkçe uyarılarının bulunduğu bir ortamda marka olmakta zorlanırsın. Devletinin demokrasi ve hukuk alanlarında sınıfta kaldığı, yabancının ülkene turistik ziyarete geldiğinde, internete girdiğinde bu sayfa erişime kapatılmıştır yazısıyla karşılaştığında zorlanırsın ona marka olduğunu anlatma zorlanırsın. Güney otellerinde ya da turistik yerlerde turistlere yapılanları söylemiyorum bile. Marka olmak ülkenin imajı ile doğru orantılıdır. Olmazsın demiyorum ama insanlara bunu anlatmakta zorlanırsın. Sen önce dünyanın gözünden bu algıyı silmek zorundasındır.
     Bu sebeplerdendir ki biz dünyada fuarlara gittiğimizde Çin den ucuz musunuz diye sorularla karşılaşıyoruz. Ülke imajı kötü oluşmuş bir satın almacının gözünde bu seviyede olmalısındır çünkü.

   Bunların hepsi bizim cari açık sorunumuzu çözmemiz önünde ki engellerdir. Bizim ihracatımızı arttırmamız için önce kendimize çeki düzen vermemiz gerekir. Yoksa enflosyana dayalı ihracat artışlarına bu işi bilen insanlar inanmaz. Balonu gereğinden fazla şişirirsen sadece daha yüksek sesle patlar.


Saygılar,


Şubat 21, 2015, 02:04:54 ös
Yanıtla #2
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 236
  • Cinsiyet: Bay

CARİ AÇIK PROBLEMİ-1

Öncelikle cari açık nedir?

Kabaca cari açık bir ülkenin ürettiğinden fazla harcama yapması anlamına gelir,cari açık üç kalemden oluşur;bunu 3 bölümde açıklayacağım:

1-Uluslar arası mal ticareti ithalat-ihracat;

*ilk olarak ihraç ürünleri;tekstil,hazır giyim,meyve-sebze,demir çelik,bor madeni,zeytin,turunçgiller,tütün,beyaz eşya  ve çeşitli madenler ve yan sanayi malları.

*ithal peki:ham petrol,çeşitli makine,k,myasal maddeler,motorlı talıt,baharat,kakao vb.

Ürünleri okuduğumuzda az çok zaten dengesizliği (kg başına değer)farketmiş olacağız peki Türkiyenin  1 kg ihracatı ne kadar? 1,46 dolar örneğin bu rakam Almanya 4,1 japonya 3,5 Kore 3 dolar seviyesinde.

Bu yüzden Türkiyenin neden son 7 yılda büyüyemediği ortaya çıkacak.

Türkiye cari dengesizliğin en büyük sorunlarından biri yüksek teknoloji ihracatı oranlarının çok düşük olması başı çekiyor.
Yüksek teknoloji ihracatın toplam ihracattaki payı %3,5 YORUMU SİZE BIRAKIYORUM.
Peki bu durumun son yıllarda nasıl bir seyir almış:1995-2009 yılları arası brüt ihracatta yerli katma değeri yüzde değişimi: -9,9 yani iyeleşme yerine sürekli kötüleşiyor.
sonuca gelirsek her 100 dolarlık ihracatta 58 dolar ithal girdi var,yani 100 dolar ihracat geliri için 142 dolar ithal etmemiz gerekiyor,bu kısır döngü ancak reformlarla önüne geçilebilinir.

Bide bunun yanında halka yansımasını konuşmak istiyorum Türkiyenin 2014'te ihracat rakamı 157,6 milyar dolar.
Türkiye gelir eşitsizliği oranı Oecd ülkeleri içinde meksikadan sonra2. sırada gini katsayısı 0,41 bu katayı iskandinav ülkelerinde 0,20 seviyelerinde


DAHA BİRÇOK ENDEKS VARDIR(ekonomiye güven,pmı imalat endeksi,kredi derecelendirmeler,risk prpmi vb.) ANCAK BU KADAR YETERLİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM.

Tüm sonuçlara  bakınca ''AÇIK'' vermemiz süpriz olmasa gerek...

VAR OLAN PROBLEMİ ANLAMADAN SORUN ÇÖZÜLEMEZ...

Güneş ışınları neyse kara toprak için gerçek aydınlanmada odur bu dünyada Doğanlara...


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
50 Yanıt
39186 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 04, 2014, 08:44:45 öö
Gönderen: asimov
Açık toplum vakfı

Başlatan calatrava Diger Konular

1 Yanıt
4348 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 29, 2010, 09:17:16 ös
Gönderen: popperist
4 Yanıt
5736 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 01, 2014, 04:10:50 ös
Gönderen: semhn
13 Yanıt
10443 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 07, 2012, 03:33:47 ös
Gönderen: NOSAM33
1 Yanıt
4250 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 26, 2012, 08:32:26 ös
Gönderen: peacewings
3 Yanıt
2607 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 15, 2012, 08:46:57 ös
Gönderen: MASON
9 Yanıt
5864 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 09, 2013, 05:58:01 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2212 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 03, 2013, 09:34:21 ös
Gönderen: Melina
0 Yanıt
1950 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 15, 2013, 10:28:09 ös
Gönderen: Melina
1 Yanıt
2668 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 29, 2014, 06:48:22 ös
Gönderen: Nicolus