Masonlar.org - Harici Forumu

Mason ve Masonluk Nedir? => Masonluk ile ilgili Sorular ve Cevaplar => Konuyu başlatan: Risus - Ocak 31, 2015, 04:46:35 ös

Başlık: Dindarların Mason Olma Hususu ve Çelişkisi
Gönderen: Risus - Ocak 31, 2015, 04:46:35 ös
Merhabalar saygıdeğer üyeler.Masonluk hiç bir zaman dindar diye bir insanı reddetmemiştir.Her inançtan insanı, yobaz olmamak koşuluyla kabul etmiştir. Lakin merak ettiğim bir husus var. İslamda şeytan taşlamak,uzun borusu olan bir iblise inanmak,sabah namazına kalkmadığı zaman kişinin üzerine idrarını boşalttığına inanmak,cinlere inanmak vs. gibi ayet/hadis birlikteliğiyle zorunlu kılınmış hususlar var. Bu hususlar ne insan aklının,ne bilimin kabul edebileceği birşey değildir. Ve yine bunlar 'hurafe'  başlığı altında ele alınabilir.Ayrıca İslam inancında kesinliği kabul görmüş ayet ve hadisleri reddetmenin kişiyi dinden çıkartacağı önemle vurgulanmıştır. O halde masonluk, bünyesine nasıl olur da şeytanın orada bağlı olduğuna inanıp duvarları taşlayan, üçer dörder kadın almayı savunan, daha önce hiç görmediği,duymadığı cinlere inanan,üzerine idrarını boşalttığı uzun borulu bir iblise inanan kişiyi kabul eder? Bu elbette ki islam için değil bütün benzeri inançlar için geçerlidir.Yazdıklarımın yanlış anlaşılmasını istemem. Yukarıda saydığım hususlar 'iman' başlığınca kabul görmektedir. Eğer bunlara dair bir kanıt olsaydı inanç değil bilimsel keşif olurdu. Masonluk elbette ki inancı reddetmez lakin hurafe ve aklın,bilimin imkan kılmadığı, insana değeri alçaltan inançları da barındırmaz. Teşekkür ederim


Saygılar...
Başlık: Ynt: Dindarların Mason Olma Hususu ve Çelişkisi
Gönderen: mbulut - Ocak 31, 2015, 08:56:26 ös
Sn.Ancients öncelikle terimler konusunda uyuşmak gerekir.Masonluğa kabul edilmesi için kişinin yobaz olmaması gerektiğini söylüyorsunuz.Yobaz yerine bağnaz kelimesini kullanmayı tercih etmek isterim...

Düşüncelerimi paylaşmadan önce mason olan dindar kişinin tanımını öğrenmek isterim.

Ayrıca Geleneksel masonlukta ''yüce yaradan inanma'' zorunluluğu vardır.Yani yaratıcıya inanç zorunluluğu,herhangi bir dine değil.Masonluk kişilerin dini inançlarına karışmadığı gibi dini inançlar üzerine konuşulmasını istemez...

Ve ilginçtir ki locada çalışmalar sırasında hurafe olarak nitelendirilen ayetler,kutsal kitaplar açık tutulur...

Peki neden ?
Başlık: Ynt: Dindarların Mason Olma Hususu ve Çelişkisi
Gönderen: Risus - Ocak 31, 2015, 10:01:19 ös
Elbette masonluk için dindar şartı olduğunu söylemek istemedim. Yanlış anlaşılmak istemem. Lakin bagnazlikla değerlendirirsek kutsal kitabında kadınların alt sınıf sayıldığı, üçer dörder kadın hakkı verildiği, cinsel yönden hak verilmeyen ve herhangi bir isyan niteliğinde ses çıkarması durumunda dövülmesi önerilen, duvarları taşlatan, cinleri anlatan he daha akıl, bilim, mantık dışı bir çok şeyi içerisinde barındıran inancı kabul etmiş, kendisine uygun görmüş bir kişiyi masonluk bünyesinde nasıl barındırır?  Belkide değişme ışığını görmüş ve o yüzden kabul etmiştir. Bu konuya elbette bir hkembl üyesi gerekli cevabı verecektir diye düşünüyorum. Teşekkür ederim. Saygılar..
Başlık: Ynt: Dindarların Mason Olma Hususu ve Çelişkisi
Gönderen: mbulut - Ocak 31, 2015, 10:19:59 ös
Merhabalar saygıdeğer üyeler.

Konuya bu şekilde başlangıç yapmanız nedeniyle paylaşımda bulunmuştum.

Umarım sorunuza HKEMBL üyesi bir mason gerekli cevabı verir.

Saygı ve Sevgilerimle

Not: Bana göre dindar insanın tanımlarından birini; dini liderler dışında başkalarının görüşlerine, düşüncelerine önem vermeyen insan olarak nitelendirilebilir.
Başlık: Ynt: Dindarların Mason Olma Hususu ve Çelişkisi
Gönderen: Risus - Ocak 31, 2015, 10:21:54 ös
Hayır hayır özür dilerim beni yanlış anladınız ben siz sevgili ve değerli üyelerin görüşlerini de almak istedim sadece konuya net ışığı bir masonun tutabilecegini belirttim. =)
Başlık: Ynt: Dindarların Mason Olma Hususu ve Çelişkisi
Gönderen: mbulut - Ocak 31, 2015, 10:37:47 ös
Yanlış anlamam nedeniyle özür dilemenize gerek yok sn.Ancients.

Sizin ve benim belirttiğim gibi geleneksel masonluğun inanç konusundaki şartlarını forumun birçok yerinde bulabilmek mümkün.

Forumda geçirdiğim zaman içerisinde gördüğüm; masonların bu tip konulardan uzak durması veya bu tip konulara dahil olurken ''bunlar benim kendi düşüncelerim,masonluk ile alakası yoktur'' diyerek görüşlerini bildirirler.O yüzden bu konu başlığının altına net bir cevap verilmeyeceğini fakat sizi net cevaba ulaştıracak görüşlerin paylaşılabileceğini düşünüyorum.Umarım öyle olur.

Başlık: Ynt: Dindarların Mason Olma Hususu ve Çelişkisi
Gönderen: Risus - Ocak 31, 2015, 11:55:29 ös
Anladım sayın mbulut. Haklısınız. Teşekkür ederim. Saygılar...
Başlık: Ynt: Dindarların Mason Olma Hususu ve Çelişkisi
Gönderen: ADAM - Şubat 01, 2015, 09:20:20 ös
Burada öncelikle bazı kavramların yeniden tanımına -anımsatma ya da tekrar da olsa- gerek var.

Din nedir? İnanç li farkı nedir? İman nedir?

Dinin kurallarını kim belirler?

Kime dindar denir?

Bu tanımlar Masonlukta da geçerli midir, yoksa orada farklı tanımlar mı yapılmaktadır?

Yoksa Masonlukta kavramların doğru tanımıyla bir uyumsuzluk yoktur da, kimlri kendlerine göre farklı tanımlar mı yapmaktadır?


Başlık: Ynt: Dindarların Mason Olma Hususu ve Çelişkisi
Gönderen: Spock - Şubat 01, 2015, 10:36:09 ös
Sn. Ancients şu linkte bazı sorular sormuştu: http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=17432 (http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=17432)

Buradaki soruları da o konu başlığı altında devam ettirse daha iyi olacaktı. Orada "Gerçek anlamda bir dindar, mason olabilir mi?" diye sormuştu... Buradaki soruları da bu daha önce sormuş olduğunun devamı niteliğinde. Ben orada cevap verdim ve "dindar kişi" için 4 sınıflandırma yaptım. Bana göre, "İslamda şeytan taşlamak,uzun borusu olan bir iblise inanmak,sabah namazına kalkmadığı zaman kişinin üzerine idrarını boşalttığına inanmak, vb.", benim diğer konu başlığı altında yaptığım tanımlardan "b" şıkkına girmekte. Yani benim fikrime göre, bu tür şeylere inanan kişiler, daha önce de söylediğim gibi "kutsal kitaplarda yazanları, dini yozlaştıran kişilerin anlattığı şekilde literal olarak algılayan" kişilerdir. Cinlere inanmayı bunun dışında bırakalım isterseniz, o konu ayrı. Farklı boyutlarda neler olduğunu görecek beyin yapısına veya teknolojiye sahip değiliz.

Diğer konu başlığı altında da söylemeye çalıştım. Oradaki şıklardan birisi bana göre uygun değildi. O şık "b" şıkkıydı. Sn. Ancients'ın şimdi sorduğu sorular için de aynı durum söz konusu. Tek bir farkla: İblis, taş, uzun boru, idrar gibi kelimeleri birer sembol olarak algılayıp, farklı anlamlar yükleyenler var ise, o ayrı... Fakat zaten o kişiler de "b" şıkkı altında sayılmazlar. Nitekim ben bu yazıyı yazmakla bile "b" şıkkındaki kişiler için "küfür" suçunu işlemiş oluyorum ve katlim vacip öyle değil mi?

Sn. Ancients "nasıl olur da Masonluk bu kişileri kabul eder?" diye soruyor. Kabul ediyor muymuş gerçekten?

Demek istediğim şu... Sizin her dindar dediğiniz kişi böyle hurafelere inanacak değil. Acaba Mevlana veya Hallacı Mansur veya İbn-Al-Arabi bu tür şeylere inanıyorlar mıydı? Gidelim soralım Bektaşi aydınlarına, bunlara inanıyorlar mı diye... Ya da Yaşar Nuri Öztürk'e soralım... Dindar, imanlı ama aydın kişiler de vardır. Masonluğa girecek kişi taassuptan uzak bir kişi olmalıdır ama elbette dindar olabilir.
 
Başlık: Ynt: Dindarların Mason Olma Hususu ve Çelişkisi
Gönderen: Risus - Şubat 01, 2015, 10:46:31 ös
Saygıdeğer cevabınız için teşekkür ederim sayın Spock. Şahsi görüşüm de bu yöndedir. Mevlana Yunus Bektaşi gibi zatlar elbette ki aydın islami yaşayan zatlar lakin hac vazifeleri ve şeriat hükümlerine yani ''farz/zorunlu'' kılınmış bir çok şeyde hurafe niteliğinde inançlar mevcut. Ve yine aynı islam bu inançları reddedenin murted yani dinden çıkan olduğunu söylemektedir. Elbette aydın insan dinin, tekamulu icin sadece bir yol olduğunu bilir ve iyi bir insan olma hedefinden saşmaz ise işte o zaman gerçek bir müslüman ve mason olur düşüncedindeyim.

Saygılar...
Başlık: Ynt: Dindarların Mason Olma Hususu ve Çelişkisi
Gönderen: mbulut - Şubat 01, 2015, 11:31:21 ös
Mevlana Yunus Bektaşi gibi zatlar elbette ki aydın islami yaşayan zatlar lakin hac vazifeleri ve şeriat hükümlerine yani ''farz/zorunlu'' kılınmış bir çok şeyde hurafe niteliğinde inançlar mevcut. Ve yine aynı islam bu inançları reddedenin murted yani dinden çıkan olduğunu söylemektedir.

Saygılar...

Asıl çelişki burada.Mesela hac vazifesi islamın şartlarından biri değil mi ?

Etrafındaki yoksul birinin açığını kapatmak,yarasını sarmak neden şart değil ?

İşte burada sn.ADAM'ın bu sorusunun cevabının verilmesi gerekir.

''Dinin kurallarını kim belirler?''

Sorunun cevabı hakkında birçok şey söylenebilir...Öncelik (islamiyet için) Kuran ve Peygamberdir.

Peki hac vazifesini peygamber islamiyetin şartı olarak koymuş.Ben aklım doğrultusunda hac yerine yoksula veya komşuya,akrabaya yardım etmek istiyorum.Bana mantıklı gelmiyor,hacca gitmek.(Zekat vermeme rağmen etrafımda yoksulların var olduğunu kabul edelim)

Ya da Allah'ı lanet eden,korku saçan bir yaratıcı olarak gösteren ayetlere inanmıyorsam ne olacak ?

İslamiyette bunun cevabı açık.İmansız.Çünkü Kuran ve Peygamberlere inanmak imanın şartıdır.

İşte burada imanı ne şekilde yorumlamak gerekir?

Güçlü inanç şeklinde mi yoksa dine ait tüm dogmalara inanmak şeklinde mi yorumlayalım ?

Ben Allah'a inanıyorum.Dinin tamamına değil,evrensel ahlak kuralları ile bağdaşan bölümlerine inanıyorum.Bu durumda dindar olmamış olurum.

Çünkü dindar kelimesi dine ve dinin kurallarına inanan kimseler için kullanılır.

Mesela Yaşar Nuri Öztürk sevdiğim,değerli bir alimdir.Yaşar Nuri Öztürk'ün farkını görmek için sadece ayet yorumlamalarını bugüne kadar yorumlayan birçok din aliminin yorumlarıyla kıyaslamak yeterlidir.Belki kendisinin halkımıza vereceği çok şey vardır fakat dile getiremiyordur.Çünkü bu haliyle bile toplumun gözünde kötü biri olarak anıldığı için,bilgilerini,görüşlerini paylaşmaktan biraz sakınıyor.(Bana öyle geliyor)

Sonuç olarak yaratılan ile yaradan arasında az veya çok sevgiden başka bir şey yoktur,olmamalıdır.

Masonlukta durum nasıldır bilmiyorum ? Sn.Spock bir cevap vermiş.Bu vesileyle bende kendisine ve forumdaki diğer masonlara bir soru sormak isterim.

Yukarıda tanımladığım düşünce tarzındaki bir insana masonluun bakış açısı nasıldır ? Yani Allah'a inancı tam olan,dini kuralların bir kısmına inanan kimse geleneksel masonlukta nasıl karşılanır ? Söylediğiniz gibi taassuptan uzak olmak yeterli ise..

Saygı ve Sevgilerimle


Başlık: Ynt: Dindarların Mason Olma Hususu ve Çelişkisi
Gönderen: Risus - Şubat 01, 2015, 11:42:56 ös
Oldukça güzel bir noktaya değindiniz ve sundunuz sayın mbulut. Soruyu masonlara sordunuz lakin sorununuzun cevabını sayın Spock diğer konuda şıklarla açıklayarak vermiştir. Allah'a inanan dinde ise dinin bagnaz, geri bırakan ve hurafe kısımlarını kabul etmeyen yenilikçi kişilerin mason olabileceğini belirtmiştir.


Saygılar
Başlık: Ynt: Dindarların Mason Olma Hususu ve Çelişkisi
Gönderen: mbulut - Şubat 01, 2015, 11:51:04 ös
Rica ederim,ne demek.Açıklamaların hepimize bir cevap niteliğinde olmuş olması dileğiyle..
Başlık: Ynt: Dindarların Mason Olma Hususu ve Çelişkisi
Gönderen: İNSAN - Şubat 02, 2015, 01:54:34 öö
Yobazlık diyor Cemil Meriç ; ''Şark'ın nefs müdafaası.
Yobaz, samimiyet, yobaz kendini bir nass'a hapseden idrak; bir nass'a yani sonsuza.
Yobaza düşmanlık, tarihe düşmanlık.
Yobaz biziz, en güzel taraflarımızla biz.''
...

Ben hiçbir zaman kavramlardan kaos yaratma taraftarı olmadım. Onlardan bir cızırtı değil, ahenk oluşturmaya özen gösterdim.
Onun için de 'ucu keskin' kelimeler seçerken önce tarttım.
Ağır geldiğinde ise kulağından tutup attım.
...
Sayın ancients, fikrimce sizin de yazınızda düzeltilmesi ve açılması gereken kavramlar var.
Belki de saf dışı bırakılması gereken kavramlar.
Bunlardan biri yorumunuza temel dayanak oluşturan  'yobaz' kavramı.
'Yobazlık nedir' ve 'Kimler yobazdır' ?
Gözlerinin ferini kavramlar arasında söndüren,fikir işçisi Cemil Meriç'e göre ''yobaz'' bizleriz.
Acaba size göre kim ?


Başlık: Ynt: Dindarların Mason Olma Hususu ve Çelişkisi
Gönderen: ADAM - Mart 02, 2015, 07:31:41 ös
Bu başlık, bu Forumda, bu forum üyelerinin asıl ilgilenmesi gereken başlıklardan biridir.

Bu foruma üye olmanın gerekçesi bu gibi başlıklarla ilgilenmek ve paylaşımlarda bulunmak olmalıdır.

Bu kısa yazı sadece hatırlatma amacını taşımaktadır.

Başlık: Ynt: Dindarların Mason Olma Hususu ve Çelişkisi
Gönderen: ADAM - Mart 29, 2015, 06:40:41 ös

Bu başlığı Sayın Risus açmıştı.

Ben de birtakım kavramsal sorular sormuştum. Yanıt verilmedi.

Kavramlar üzerinde uyuşma olmayınca konuyu tartışamayız; paylaşımlarımız farklı yönlerde olabilir.

Başlı masonların dindar olası bağlamındaki çelişki olunca, bir de bunu genel olarak mı yoksa sadece Türkiye'de mi değerlendireceğiz konusu çıkar. Genel olursa, çelişkiyi (varsa) öncelikle  Hıristiyanlıkta, o denen kappsamında da öncelikle Protestan mezheplerinde aramalıyız; diğerlerine sonra gelinir.

Öyle olunca İslâm'dan söz edilmesine sıra gelmez.

Zaten İslâm'dan söz edilecekse, Türkiye'den önce başka ülkeler var. Teokratik İslâm ülkelerini bir yana bırakalım; Amerika'daki Müslüman masonların sayısı, bizim ülkedekini onlarca kez katlar.

Türkiye'de ise yurttaşlarımızın çoğu için İslâm dinini sadece kiemlik belgesinde yazılı bir terim olduğunu, bunun gereğinin de olmadık bir zaman ve yerde cenaze kaldırmak gerekirse hangi yönteme uyulacağının bilinmesi bakımından gerekli olduğunu bilelim.

Ancak bu, namazında, niyazında, orucunda hacında masonların bulunmadığı anlamına gelmez. Çelişki o kişierde aranıyorsa eğer, demek bir çelişkti yok ki, o namazında, niyazında, orucunda hacında olan dindar masonlar, mutluluk içinde localarının çalışmalarına katılmayı sürdürüyor.   




Başlık: Ynt: Dindarların Mason Olma Hususu ve Çelişkisi
Gönderen: Nicolus - Mart 29, 2015, 08:10:45 ös
Masonlar dogmaya karşıdır, değil mi sayın ADAM? Hayır, değilmiş. (http://www.masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=637.0 (http://www.masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=637.0)) Dogmalara bağlı yaşayan bir insan gerçekten mason olabilir mi? Masonluk dogmalara karşı değilse pek tabii olur efendim.

Dinler çeşitli dogmalarla dolu değil midir? Dogmalar farklı dinlerde çeşitli farklılıklar göstermez mi? Zaten bu farklılıkları ortadan kaldırmak için localarda dini konular tartışılması yasaklanmamış mıdır? Herkesin dogması kendine... Mühim olan, bu dogmaların ardından zorbalık gelmesin...

Masonluk yobazlığa, bağnazlığa, gericiliğe karşıdır; dindarlığa değil.

Yobaz; dinde bağnazlığı aşırılığa vardıran, başkalarına baskı yapmaya yönelen kimse ya da bir düşünceye, bir inanca aşırı ölçüde bağlı olan kimse anlamına gelir.

Bağnaz ise bir düşünceye, bir inanışa aşırı ölçüde bağlanıp ondan başka bir düşünce ve inanışı kabul etmeyen, mutaassıp, fanatik anlamındadır. Bağnazlık bir görüş, kanı ya da tutumun tartışma ve eleştirilere kapalı tutulması ya da en aşırı biçimiyle benimsenmesi durumu, hoşgörüsüzlük durumudur.

Localarda bir Yahudi ile bir Müslüman, bir Budist ile bir Hristiyan yan yana oturabilmekte değil midir?
Başlık: Ynt: Dindarların Mason Olma Hususu ve Çelişkisi
Gönderen: Nicolus - Mart 29, 2015, 08:16:27 ös
Hatta hem masonlarca hem aydın insanlarca pek saygı duyulan bir mason olan Voltaire de -her ne kadar deist olarak tanımlanmış olsa da- dinin önemini her dfada vurgulamıştır. Voltaire'e göre din halkın uygun biçimde yönetimi için neredeyse şarttır. Ama her açıdan Voltaire'in dini dogmatizme karşı olduğu aşikardır. Özellikle dini bağnazlığa sert biçimde karşı çıkmıştır.
Başlık: Ynt: Dindarların Mason Olma Hususu ve Çelişkisi
Gönderen: ADAM - Mart 30, 2015, 07:02:41 ös

Burada Sayın Nicolus'un dediklerine katılırım. Konu bağnazlık ile bağlantılı olduğunda uyuşuyoruz ama dogma konusunda uyuşamıyoruz.

Çünkü Masonluğa evrensel boyutta baktığımızda, bu kurumun tek bir kanattan oluşmadığını, birkaç farklı kanat bulunduğunu görüyoruz.

Bunlardan bazıları, benimsedikleri ilkeler ve uyguladıkları ritüeller çerçevesinde birtakım dogmalar barındırıyor. Bu nedenle de konu dogma olunca, bu konuda bir karşıtlık göstermemeyi yeğliyorlar.

Diğer bazı kanatta yer elmenler ise dogmaların tümüne temelinden karşı çıkıyor ve ritüellerinde de hiçbir dogmaya yer vermemeye özen gösteriyorlar.

Bu nedenle yeryüzündeki mason kuruluşlarından kimisi “adogmatik” olarak anılıyor. Bu, pek hoşnutlu bir sıfat değil çünkü bir de “dogmatik” nitelikli kanat olduğunu belirtiyor.

Biz burada, bu Forumda elden geldiğince farklılıkları belirtirken, olabildiğince yan tutmamaya ve bu kanatların birini ötekine üstün göstermemeye çaba gösteriyoruz. Çünkü tarihteki birtakım çekişmeler ve atışmalar artık bir uzlaşmaya doğru yol alıyor. Masonlar birbirlerine geçmişe oranla daha toleranslı bakıyor; farklılıklar evrensel boyutta Dünya Masonluğu’nun zenginliği sayılıyor.

Böyle olunca masonik kanatları, geleneksel ve gelişimsel gibi niteliklerle anmak daha doğru oluyor.

Ancak buradaki konu “dogma” olduğundan, Forum kurallarının 17. maddesini çiğnemeden şunu söyleyebiliriz ki, bazı mason ritüellerinde hiçbir dogmanın kabul edilmemesi gerektiği hatta bir masonun görevlerinden birinin dogmalara karşı çıkmak olduğu bile belirtiliyor.

Dolayısıyla bu Forumda bir zamanlar tek yanlı olarak yazılmış olan yazıların yanı sıra bu farklılıkların varlığını da göz önünde tutmak gerekiyor.