Bir keresinde bir arkadaşım 'Sıfır Limit' adında bir kitap yollamıştı, ben de ayıp olmasın diye bir bakayım dedim. İlk etapta çok sıradan bir pohpohlama(kişisel gelişim) kitabı sandım ama, biraz ilerleyince tam da öyle olmadığını anladım. Hawaili bir terapistten ve onun çok farklı bir tedavi yönteminden bahsediyordu. ''Ho'oponopono'' adında ilginç bir yaklaşımı varmış bu adamın. Bir tür çekim yasası gibi...
Bu yaklaşıma göre, bir insanı iyileştirmek için onunla yan yana gelmek şart değilmiş. Hariçten de, yani bir nevi uzaktan da hastalar iyileştirilebiliniyormuş. Hatta terapist bunu bir yakın temas kurulması tehlikeli olan 70'e yakın hastanın üzerinde denemiş ve başarılı da olmuş.
Çünkü, insanlar karşılarında olan insanlar için, kendi içlerindeki kötülükleri yok ederse her şey düzelir ve hastalıklardan da kurtulur diyor bu adam.
Bu haliyle çok bilimsel durmuyor tabi.
Ama kitabın bir kısmında daha da ilginç şeyler dikkatimi çekmişti. Bu başlıkta bu kitaptan bahsediyor olmamın sebebi de aslında bu ilginç şey oldu.
Tam hatırlamıyorum ama,şuna benzer şeyler diyordu.
Bir şey, onu beklemediğiniz anda olur. Olmasını istediğiniz anda değil. Ne zaman ki, beklentileriniz olmadı, işte o zaman istediğiniz şeyin olma ihtimali daha yüksek olur. Çünkü bir şeyi, içinize işlemek, o şeyin peşinden gitmekten her zaman daha iyidir.
Herhalde öyleydi.
Şöyle bir cümleyi hatırlıyorum bir de... Hikmetli bir söz gibiydi.
''Eğer onu fark ediyorsanız, ona sahipsinizdir''
Sıfır Limit kitabından zihnimde kalan tek kesin cümle de bu cümleydi.. Sonra bitti kitap. Şimdi nerede bilmiyorum.
Bu son cümleyi Masonluğun potasında erittim sonra ; ve daha iyi anladım.
İçimizde Masonluğu yaşıyor ve fark edebiliyorsak ona sahibiz demektir;dedim.
Geriye sadece önlük kalıyor.