Bu sefil Avrupa ve Amerika Türkiyedeki basın özgüürlüğü için konuşmuşlar.
Karahanda bu duruma bayılmış,bayılmadan öncede merak etmiş neden acaba?
Ülkemde günlerdir pkk terörü var gıkı cıkmaz ama konu basın özgürlüğü oldumu?
Şimdi Hürriyet ne yapmış ona bakalım;
HABER TEPKİLERDEN SONRA YAYINDAN KALDIRILMIŞTI
Hürriyet Gazetesi Erdoğan'ın ATV kanalında 400 vekille ilgili soruya verdiği yanıtı twitter hesabından '400 vekil alınsaydı bunlar olmazdı' şeklinde sundu. Hürriyet Gazetesi'nin sitesinde yayınlanan haber tepkiler üzerine kısa bir süre sonra yayından kaldırıldı.
Hürriyet yazarı Akif Beki bugün şunları yazmış;
"HÜRRİYET'İN SAMİMİ VE CİDDİ BİR ÖZELEŞTİRİ YAPMASI GEREKTİĞİ AÇIK"
AK Parti'den ve Cumhurbaşkanlığı'ndan bu saldırıyı tasvip etmediklerine dair bir kınama mesajı beklemek doğaldır. Bununla birlikte hurriyet.com.tr'nin de samimi ve ciddi bir özeleştiri yapması gerektiği açık.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın '400 milletvekili alınsa durum farklı olurdu' minvalli sözlerini, yanlış veya yersiz bulabilir, eleştirel yaklaşabilirsiniz.
Fakat bağlamı değişikken alaka kurup Dağlıca için yapılmış bir açıklama gibi yansıtmak, salt habercilik refleksiyle izah edilemez.
Şimdi
Hürriyet gazetesini pek sevdiğim söylenemez Alttaki Ahmet kaya haberinden dolayı.
Güven verici bir gazete olarak görmem,bir başka sebebi ise Fatih Altaylının bir başka yazısından görelim.
Axel Springer'in ilkeleri
Ergun Babahan önceki gün Axel Springer'in Rusya'da ortak olduğu rezaleti yazdı.
Okumayanlar için kısaca özetleyeyim.
Forbes dergisinin Rusya yayın hakları Axel Springer'in de ortak olduğu bir şirkette. Dergi, Rusya'da iktidarı ürkütecek bir kapak konusu hazırlıyor.
Bunun üzerine Axel Springer devreye giriyor ve Rusya'daki egemenleri kızdıracak bu kapağın yayınlanmamasını istiyor.
Konu ABD'deki Forbes merkezine gidiyor. Forbes, Axel Springer'i uyarıyor ve neredeyse "zorla" derginin editörlerinin uygun bulduğu biçimde yayınlanmasını sağlıyor.
Uluslararası "saygın!" medya devi Axel Springer'in bu ilk vukuatı değil.
Ama zaten Springer kuruluşundan itibaren bir "politik" kurum.
Geçenlerde genç gazeteci kardeşim Sinan Cem Şahin Axel Springer'in yayın ilkelerini yazdı.
Grubun beş ilkesi var. 2. ilke şu: "İsrail devletinin yaşamsal haklarını savunmak ve Alman-İsrail ilişkilerini geliştirmek."
3. ilke ise "Transatlantik İşbirliği'ni güçlendirmek ve ABD ile dayanışma içinde olmak."
Böyle yayın ilkeleri benimseyen bir "basın kuruluşu"ndan ne beklenir ki!
http://arsiv.sabah.com.tr/2006/12/05/yaz1437-40-129.htmlHürriyet gazetesinin 4/1 i de bu firmaya aittir.
Hürriyet gazetesi egemen bir gazete adı gibi hür bir gazete değildir.O yüzden ciddiyetine asla inanmıyorum.Kim tersini iddia edebilirki axelin ilkelerine uymadığını.
Bu ülkeler ciddiye alınacak kadar önemli değiller.Hürriyet zaten adam gibi çıksa idi o yazıyı yayından kaldırmazdı.
karahan