Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: DOR BER BOROCHOV  (Okunma sayısı 2195 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 04, 2007, 09:37:35 ös
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

1881’de Ukrayna’nın Zolotonosha kentinde doğan Ber Borochov, Rus okullarına gittiği Poltava’da büyüdü. Rus üniversitelerine girmesi yasaklanınca kendi kendine eğitimine devam etti.. Rus Sosyal Demokratik partisine katıldı ama zaman içinde Yahudi sosyal problemleriyle ilgilenmeye başlayınca, 1901 yılında Yekaterinoslav’da (Günümüzde Dnepropetrovsk’dadır) Sionist Sosyalist İşçiler Birliği’ni kurdu. Bu oluşum, aktif olarak Yahudilerin kendi kendilerini savunması ve Yahudi işçilerin korunmasıyla ilgiliydi.

Yahudi Devleti’nin Uganda’da kurulup kurulmamasının tartışıldığı dönemde , Ber Borochov, Menahem Ussishkin ve Sion Sionist grubunun diğer liderleriyle beraber, ülkenin Filistin’de kurulması gerektiğinin güçlü bir savunucusu oldu.

1905’de Ber Borochov, Yedinci Sionist kongre’ye katıldı ve ertesi sene, Yahudi İşçiler Sosyal Demokratik Partisi Po’alei Sion’un ideolojik ve organizasyonel gelişimini idare etti. 1906’da Hague’deki Sekizinci Sionist Kongre’de Ber Borochov, Dünya Sionist Organizasyonun ayrı bir bölümü olan Po’alie Sion Dünya Birliğinin kuruluşuna katıldı. Bir süre sonra Ber Borochov, Soyalist Sionizmin bağımsızlaşması için Rus Po’alei Sio’un, Sionist organizasyonundan ayrılmasına önayak oldu.

1907’den Birinci dünya Savaşı çıkana kadar , Ber Borochov batı ve orta Avrupa’da Po’alei Sion Dünya Birliğinin halkla ilişkiler sorumlusu olarak çalıştı. 1914’te Viyana’dan Amerika Birleşik Devletleri’ne gitti ve orada Amerikan Po’alei Sion ve Dünya ve Amerikan Yahudi Kongresi hareketlerinin sözcüsü olarak görev yaptı. Ayrıca, New York Yahudi gazetesi Di Warheit’ın editörlüğünü yaptı. Rus Devriminin çıktığı sırada Ber Borochov, Rusya’ya döndü. Yoldayken Stockholm’de kalıp Po’alie Sion delegasyonuna katıldı . Rusya’ya ulaştığında Ekim devrimi öncesinde çeşitli politik aktivitelerle meşgul oldu. Ağustos 1917’de, Rus Po’alie Sion Konferansında, Filistin’de sosyalist bir yerleşimin kurulmasını savundu. 1917’de zatürreeye yakaladı ve Kiev’de öldü.

Ber Borochov, Sosyalist Sionizm’i, 1903’te yayımlanan ve ilk esas çalışması olan “Ulusal Sorun ve Sınıf Mücadelesi” adlı eserinde açıklamıştır. Bu çalışmasında Ber Borochov, Marx’ın ulusal sorun üstüne olan düşüncelerinin , genelde sanılandan çok daha karmaşık olduğunu söyler. Ber Borochov’a göre, hem Marx hem de Engels, ulusal mücadele ile ilgilenmişlerdir. Marksizmin böyle bir yorumu, Ber Borochov’un, toplum içindeki sınıflara bölünmüş dikey boyutunun yanında, yatay bir boyut kavramını da oluşturmasını sağlamıştır. Bu gruplar sosyo-ekonomik organizasyonlara ayrılır: kabileler, aileler, halklar, uluslar. Onun görüşüne göre, sınıf mücadeleleri her zaman yatay gruplaşmalar içinde gerçekleşir. Sınıf mücadeleleri , ulus mücadelesine karıştığında önemli sonuçlar meydana gelir: Bir sınıfın tamamı, bir diğerin boyunduruğu altına girdiğinde, güçlü olan kendi yapısını diğerine empoze etmeye çalışır. Ezilen ulus , zafer sahibi ulusun burjuvazisi tarafından bastırılır ve kültürel olarak ezilir. Böyle olunca, bastırılan halklar içindeki milliyetçilik belirli bir şekilde ortaya çıkar:

Bu ezilen halklar sürekli anormal üretim koşulları içinde bulunurlar... bu tip anormal koşullar bir milletin farklı bireylerinin ilgilerini uyumlu bir şekilde uzlaştırır. Üretim koşullarının etkilerini engelleyen veya düzenini bozan dış baskılar nedeniyle üretim ilişkileri ve sınıf mücadelesinin kendisinin gelişimi engellenir. Üretim biçimin düzgün ilerlemesi engellendiğinden, sınıfsal zıtlıklar anormal biçimde sönükleşir ve ulusal dayanışma daha büyük bir güç doğurur (Ber Berachov, 42-3)

Bu koşullardan dolayı, ulusal mücadele, sömürülen sınıfların , baskıcı ulusal gruptaki sömüren sınıfa karşı sosyal mücadelesine dönüşür:

Herkes baskının ulusal bir baskı olduğunu hissedip kavrar. Bu baskı, kaynağını yabancı bir ulustan alır ve kendi milliyetine karşı yönlendirilir... Bastırılmış bir halkın ulusal sorunu, üretim hayatının maddi koşulları ile olan , normalde sahip olduğu ilişkilerden sert biçimde koparılır. Kültürel ihtiyaçlar bağımsız bir önem kazanır ve ulusun bütün bireyleri ulusal öz-kararlılığın özgürlüğü hakkında duyarlı hale gelir. (43).

Bu çerçevede, hem entelijensya hem de işçi sınıfı, batırılmış ulusun ulusal hareketinin etnik-odaklı olmasını engelleyebilir. Bunu halkların evrensel ve uluslararası ideallerle olan mücadelesini vurgulayarak yapabilirler.

Ber Berachov’a göre, bastırılmış bir kişi yabancı kuvvetlerin kontrolünden kurtulduğunda , kendi toplumunda bir sınıf mücadelesi başlatabilir. Bu anlamda Ber Berachov, ulusun özgürlüğe doğru olan arzusu ile sınıf mücadelesi arasındaki ilişkileri vurgular. Ortodoks Marksistlerin ulusal farklılıkların, sınıf mücadelelerini nasıl etkilediği hakkında bilgi vermediklerini öne sürer. Bunun ışığında, çeşitli milliyetçilik biçimleri arasındaki farkları ortaya koyar ve milliyetçiliğin de burjuva toplumunun diğer özellikleriyle aynı derecede vurgulanması gerektiğini söyler. ‘Ulusal Sorun ve Sınıf Mücadelesi’ ( The National Question and the Class Struggle)ulusal ve sınıfsal mücadelelerin genel bir teorisini ortaya koyar.

Bir sonraki sene, Ber Berachov, Bizim Platformumuz’da ( Our Platform) bu analizi geliştirir ve bu gözlemleri Yahudi sorununa uygular. Ber Berachov’un görüşüne göre, Yahudi toplumunun içinde üç farklı birim vardır:

1.Yüksek burjuva
2.Orta sınıf ve entelijensya; ve
3.İşçi sınıfı

İlk grup asimilasyona doğru ilerliyordu, ki bu da kendini Batı Avrupa Yahudilerinde gösteriyordu. Genel olarak yüksek burjuvazi sorunlarını sosyal entegrasyon ve ekonomik başarılarla çözmeye çalışıyor, Yahudi toplulukları, hayırsever çalışmalarla Batı kültürüne entegre etmeye çalışıyordu.

Kendilerine ve Yahudi sorununu görmezden gelme çabalarına rağmen Yahudi aristokratların hayırseverliğe dönmesi gerekir. Yahudi göçmenlere barınak sağlamalı, pogromlardan kaçanlara yardım etmeliler. Her yerde Yahudi burjuvazisi Yahudi sorununa Yahudi bir çözüm bulma arayışı içindeler. (Hertzberg’de 1969, 361).

Yine de anti semitizmin sürmesi Yahudilerin kabulüne karşı, en yüksek Yahudi çevrelerde bile ciddi bir tehdit oluşturuyordu. Bu nedenle asimilasyonun, Yahudilere toplum içinde yer edinebilmelerinde yardımcı olabileceğini düşünmek gerçekçi değildi.

Anti semitizm de, Yahudi orta sınıfı ve entelijensyası için ciddi bir problemdi. Toplum gittikçe daha da demokratik ve kapitalist oldukça Yahudi orta sınıfı da tıp, hukuk, gazetecilik ve ticaret gibi alanlarla saygıdeğer konumlara gelebiliyordu. Ancak başarılı oldukça , Yahudi olmayanlar onlardan hoşlanmıyor ve Yahudilere yabancı gözüyle bakıyorlardı. Böyle durumlar etnik ve ulusal kimlik hakkında güçlü duygular yaratıyordu: “Pazar arayışlarında herhangi bir destekten yoksun olduklarından , tamamen bağımsız Yahudi varlığını ortaya koyabilecekleri ve önemli politik görevlerde rol alabilecekleri Yahudi devletten söz etmeye başladılar.” ( 62). Ancak bu grup orta sınıf statüsünde kaldıkça, ağırlık merkezi diasporada kalacaktı- Yahudi sorununa radikal bir çözüm bulma basıksısını hissetmeyeceklerdi.

Ber Berachov ,ne bu orta sınıf grubun ne de yüksek burjuvazinin milliyetçi arzulara hizmet edebileceğine inanır. Sadece bastırılmış Yahudi işçi sınıfı, yok edilen Yahudi aşağı-orta sınıf ile beraber bunu yapabilir. Bu iki oluşum devrimsel bir çözümü isteyebilecek sosyal bir topluluk oluşturur. Ber Berachov’a göre, Yahudi bir vatana göç etmek bu topluluğun , son derece radikal bir altyapıya sahip olan yeni bir güç yaratmasını sağlayacaktır. Ber Berachov, Yahudi sorununun toprakla ilgili bir çözüme ihtiyacı olduğunu savunur:

Yüksek kademelerdeki üretime katılmanın olanaksızlığı , gelişmiş olmayan bir ülkeye yoğun şekilde göç ihtiyacını ortaya çıkartır. Diğer bütün ülkelerde olduğu gibi, üretimin en son kademelerinde sınırlı kalmak yerine, Yahudiler kısa zaman içinde , yeni bir diyarın ekonomisinde üst düzey konumlara gelmelidir. ( 364).

Ber Berachov’a göre, böyle bir Yahudi yerleşimi için fizibilitesi en uygun yer Filistin’dir. Orada Yahudiler , temelinde Yahudilerin olduğu, Yahudi bir ortam yaratabileceklerdir. Ber Berachov Yahudi ploroteryanın , çektikleri acılardan dolayı böyle bir fırsata diğer herkesten daha çok ihtiyaç duyduklarını vurgular. Yahudileri, Yahudi olmayan ekonomik yapılardan bağımsızlaştırmak için,Yahudi ploroterya ulusal bağımsızlık için mücadele etmelidir. Bu şekilde, Ber Berachov, ulusçuluğu savunarak daha iyi bir dünyayı amaçlayan evrensel vizyonunu terk etmemiş, bunun yerine Yahudilerin ancak kendi kaderlerini kontrol ettikleri bir Yahudi devlet ile evrensel bir evrim sürecine katılabileceklerine inanmıştır.




Referanslar ve Ber Berachov’ın önemli yazıları:

Ber Berachov, The National Question and the Class Struggle, Chicago, 1935

Ber Berachov, Nationalism and the Class Struggle, New York, 1937

A.Hertzberg, The Zionist Idea: A Historical Analysis and Reader, New York, 1969