Robotlarda Vücut Dili Ve İnsanlar
Harun Yüksel
Bilgisayar teknolojisinin korkunç bir hızla geliştiği günümüzde yazılım ve donanım bazında ortaya konulan eserler, insanımızı, derinden etkilemekte ve yeni hamleler yapmak için de teşvikçi olmaktadır.
Yazılım alanında, sun’î zeka (artificial intelligence), bulanık mantık (fuzzy logic) gibi gelişmeler oldu. Donanım sahasında ise, kapasite, yüksek hız ve hacim küçüklüğü, görüntü gibi sahalarda ilerlemeler meydana geldi. Bu gelişmeler elektronik ve mekanik teknolojisiyle birleştirilince, robot yapımı alanında müthiş ilerlemeler görüldü. Fakat bütün bunlar insanların yapabildikleriyle mukayese edildiğinde acaba sonuçlar hakikaten memnun edici seviyede midir? İsterseniz, kısa da olsa sahip olduğumuz nimetlerin kıymetini anlamak için birkaç karşılaştırma yapalım:
İnsanlar konuşurken sadece ses çıkarmakla kalmaz, vücut dili (body language) dediğimiz el, kol, kaş, göz hareketleriyle de bu konuşmalarına eşlik ederler. Bunlar, gerçek anlatılmak istenenleri kavramada dinleyiciye ipucu olurlar. Çoğu zaman yüz ifademiz, sözlü ifadelerimizden daha fazla gerçekleri yansıtır. Üzüntülü bir anımızda “nasılsınız?” sorusuna, istersek “çok iyiyiz” diye cevap verelim; muhatabımız yüzümüzden gerçek anlatmak istediğimizi anlayacaktır. Yine çoğu zaman, gözümüzün içine bakan kişi, göz ifadelerimizden gerçeği söyleyip söylemediğimizi veya ne kadar samimî olduğumuzu anlayacaktır. Bazen de anlatmak istediklerimizi yarı sözlü, yarı işaretli anlatırız. Mesela, “sandalyeyi masanın yanına koy” ifadesi yerine, “sandalyeyi şuraya koy” diyerek masanın yanını işaret ederiz.
İnsanların bu şekilde ifadede bulunmaları, bilgisayarlarda ses-okuyucu sistemler için problem oluşturur. Çünkü bu sistemler hareketleri, mimikleri göremez, görse de ne manaya geldiğini anlayamazlar.
Massachusetts Teknoloji Enstitüsünden psikolog Richard Bolt ve bir grup araştırmacı mühendis bu konuda robotları geliştirebileceklerini ileri sürmüşlerdir. Bu araştırmacılar ses okuyucuyu göz ve hareket izleyicisiyle birleştiren deneysel bir bilgisayar ara-yüzeyi (computer interface) oluşturdu. Bu ara-yüzey, ne söylediğinizi anlamakla kalmayıp, nereye baktığınızı ve neye işaret ettiğinizi de anlayabiliyor.
Bolt’un multi-model ara-yüzey sistemini kullanmak için, omuz ve kol hareketlerimizi tespit eden manyetik bir elbise ve parmak hareketlerimizi tespit eden bir eldiven giymemiz, göz hareketlerimizin takip edilmesi için de üzerinde küçük bir kamera bulunan saç bandını takmamız gerekir. Bundan sonra ise yapacağımız şey, robota söz ve davranış diliyle isteklerimizi belirtmemiz olacaktır. Mesela, odanın içindeki herhangi bir noktayı işaret ederek “masayı buraya koy” diyebilir veya elinizi belirli bir yöne doğru döndürerek “masayı döndür” diye emir verebilirsiniz. Bilgisayar, sizin bu isteklerinizi anlayacaktır.
Bolt, bu sistemin şimdilik çok hantal ve sıkıcı olduğunu kabul edip, zamanla daha tabiî bir komünikasyon sağlamak için elbise ve eldivenin, bilgisayarla donatılmış kameralarla değiştirilebileceğini umuyor. Fakat, bilgisayar birtakım işaretleri anlayabilse de, yüz ve göz ifadelerini ve insan düşüncelerini de anlayabilecek midir?
Evet, insanlar sadece konuşa konuşa anlaşmazlar. Anlaşmalarında jest ve mimiklerini de kullanırlar. Öyleyse bilgisayar sistemleri ve robot yapımında insana benzer bir model yapılması düşünülüyorsa, vücut dili alanında daha çok çalışmalar yapılması gerekir.
Bu çalışmaları yapacak olanın da, yine insan olduğunu bilmem hatırlatmakta fayda var mı? Yaratılmış olan insan, Yaratan tarafından kendine verilmiş kabiliyet ve organlarla kendisinin benzerini oluşturmaya çalışıyor. Bütün bu çalışmaları yaparken insanın muhakkak düşünmesi ve kendisiyle robotları mukayese ederek değerini anlaması ve Yaratan’ına karşı sonsuz minnet ve şükran hisleriyle dolması gerekmez mi?
KAYNAK
- Populer Science, 5 Nisan 1995, s.51