1- Bulundugun ulkenin dilini bilmemek cezalari hafifletici bir sebepmidir? (ben ingilizce bilmiyorum. tabelada yazani anlamadim gibi)
2- Ahlaki yonden baska dil konusmak saygisizlikmidir? (oranin dilini bilsende bilmesende)
3- baska dil konusmak hukuki olarak yasal ise, bu hak in siniri nedir? baska dilde televizyon kanali acilabilirmi? o sekilde yayin yapilabilri ve okullar o dilde egitim verebilirmi? peki giderek o ulkenin %50 sinden cogu baska dil konusmaya baslarsa? yada halkin buyuk cogunlugu o dile ozenir ve oz dillerini yok etmeye baslarsa neler olur ne yapilir? yani baska dil konusmanin haklari ve sinirlari nelerdir? hem sosyal hem ahlaki hemde hukuksal acidan yorumlarinizi dinliyorum.
....
1- "kanunu bilmemek mazeret sayılmaz" en temel ceza hukuku kaidelerindendir. dolayısıyla anlamadım yapmışım savunmasıyla paçayı sıyıramazsın.
2- bu da durumdan duruma değişir. bir topluluktasın konuşuluyor sonra sen birisine başka bir dilde bir şeyler söylüyorsun (şahsen ben kıl kaparım)... ama başak bir durumda saygısızlık olmaz... turist olarak bir ülkeye gitmişsin her gittiğin ülkenin dilini mi öğreneceksin di mi?
3- öncelikli olarak ben DİL HAKKI diye bir hakkın olmadığını söylemek istiyorum. insanlar bir ortam içine doğarlar ve o ortamın dili onların ANADİLİ olur. Dolayısıyla DİLİN KULLLANIMI BİR HAK SORUNU DEĞİLDİR. DİL DOĞAL BİR ÖZGÜRLÜKTÜR... dolayısıyla insanlar anadillerinde konuşmaları yasaklanamaz. (80 sonrası ülkede resmi dil harici konuşma yasaktı da ne oldu? insanlar yine anadillerini kullandılar... dilin kemiği yoktur). Anadillerinde yayın takip edebilmelidirler. (10 yıl önce kürtçe kaseteler vs. yasakken insanların ilgisi daha fazlaydı şimdi serbest bir sorun yok...). Eğer buna izin vermezseniz bu ihtiyacı giderecek başka yollar başkaları tarafından bulunur. (kürtçe tvye izin yok, uydunuz varsa 10'a yakın kürtçe kanal izleyebiliyorsunuz ve bunların denetimini sağlayamıyorsunuz çünkü sizin ülkenizden yayınlanmıyor) %50'si başka dil kullanırsa nece olur halimiz korkusu, Türk Devlet Geleneğinin, Kavalalı'nın istanbulun dibine kadar gelmesinden sonra geliştirdiği PARANOYAK DÜŞÜNCEnin bir tezahürüdür. Dört yanımız ve içimiz hainlerle çevrili, bak türkçe'de konuşmuyorlar tarzı yaftalama... insanlar şu ya da bu dili kullanıyor diye ne ülke bölünür ne türkçe'yi konuşanlar yok olur. halkın büyük çoğunluğu da kendi dilinin dışında bir dile özenmez herhalde... eğer özeniyorsa o zaman devlette bir problem var demektir.
p.s.: bir zamanlar insanların türkçe konuşmaları için yapılan kampanyanın sloganı; "vatandaş türkçe konuş"
yeni zamanlarda ki bir slogan "türkçe düşün türkçe konuş"
ilkindeki emir ikincisinde düşünceye bile hükmetme temayülü sergiler ve ardından o slogan gelir "ya sev ya terk et" veya "ya türkçe konuş ya sus"... ah sevgili ülkem... bunu diyenler bilmiyor mu ki; düşünce tutsak alınamaz ki...