Bu kodnu üzerindeki tartışma korkarım Sayın SkullG ile benim aramda hayli özelleşir bir boyuta vardı.
Üstelik Sayın SkullG belli birtakım tarihlerden, belli deyişlerden söz ediyor; ben bunlara yanıt verebilmek için bir sürü birikimi yeniden gözden geçirmeliyim. Buna gerek var mı?
Bazı noktalarda uyuşuyor, bazı noktalarda ayrılıyoruz. Farklı düşündüğülmüz noktalardan biri de "düzen" (intizam) kavramı. Bunun üzerinde uyuşüamadığımız sürece tartışmaya sürdürmenin anlamı olmaz.
Uyuşabilmek için karşı atak yapayım:
Yıl 1966... Niçin THKEMBL düzenli bir mason örgütüdür de o tarihte kurulan TBMM değildir?
Sayın SkullG buna yanıt verirse, ben de ona göre devam edeyim.
Bigr masonufn yüksek derecelerde çcalışması için Türdkiye'de benimsenmiş tüzük gerekleri uyarınca simgesel derecelerde çalışan bir locaının düzenli üyesi olması gereklidir. Bu doğru. Başka her yerde böyle bir koşul aranmıyor ama bizim buradaki konumuz başka yerler değil, Türkiye.
Sayın SkullG bu konuları gayet iyi hatta benden de iyi bildiğine göre yine bir karşı atak sorusu:
1966 Haziranından sonra, YŞdaha önce konkordatoyu feashetmiş hatta yeni kurulan TBMM ile konkordato bağıtlamış olmasına karşın, THKEMBL üyesi olan yüksek dereceli masonlar, o yüksek derecelerindeki toplantılaa devam etmediler mi?
Karşı atağa devam: Bünyesine düzenli bir büyük locaının üyesi olmayan kişileri kendi birimlerine üye olarak kabul edemeyeceği, EKEİR'nin hangi yasalarının neresinde yazılı? (Dikkat: Yüksek konseyler bunu kendi tüzükrlerine yazmış olabilir. Ben ritin genelini soruyorum.) Dahası bir ülkede düzenli bir büyük loca yoksa orada bir yüksek konsey kurulamayacağı hangi yasadan ya da kuraldan kaynaklanıyor? Buna bir kolaylık sağlayayım: 1861, 1909, 1948...)
Eyvah!... Şimdi sakın iş THKEMBL'nın ne denli düzenli bir büyük loca olduğuna gelmesin? Böyle demagojik düşünülürse öyle bir duruma düşebiliriz.
Ortada bir Yüksek Şûra var. Bir büyük locayla ilişiğini kesmiş. Şimdi birilerinin kalkıp bu böyledir diye bu durumu düzeltmeye çalışmak için gerekli çabayı göstermeleri yerine sırf kendi kaprisleriyle yeni bir Yüksek Şûra kurmaya girişmeleri ne denli "mnasonca" bir davranış?
Bu soruma kendi yanıt vereyim: Aslında bunu yapmamış değiller. Fakat öyle sert bir tepkiyle karşılandılar ki...
Üyelikten çıkarma işlemi üzerinde ise durmak istemiyorum. Çünkü belki bu konuya özel olarak 1970 öncesinde değil de, konuya devam ettiğimizde genel olarak geleceğiz.
Şimdi top Sayın SkullG'de.
Bu arada biz Sayın SkullG ile birlikte hariçten saz çalarak gazel okurken, forum üyesi olan masonlar niçin armut topluyor, bunu anlayamıyorum.
Sevgiler.