Sayın Mustafa Kamil'in soruları üzerine:
Önce şunu benimsersek çok iyi olur: Türkiye'deki iki büyük locanın birleşmesi değil, birleşmemesi çok daha yararlıdır. Çünkü bu bölünme o tarihte o şekilde olmasaydı bile, sonradan bu şekilde olacaktı ve olmalıydı da... Ancak iki büyük loca birbirlerine tanımazlık, aldırmazlık, umursamazlık taslayacağına, karşılıklı olarak selamlaşsalar ve aralarında bir biçimde iletişim kurulsa hepsinden daha iyi olur.
Bir büyük locanın tek başına büyük üstat ve onanla birlikte yönetimde bulunanların tartışılmaz egemenliği altında olması düşünülemez. Bir büyük loca imparatorluk değildir. Büyük üstat ve yöneticilerin hesap vermek zorunda olduğu genel kurulu bir yana bırakalım, bu kurumda mutlaka bilgili, deneyimli, hatırı sayılan üstatlar vardır. Gerçi bu örnekte bunlardan kimilerinin hâlâ eski bir sorunu canlı tutmaya çalışmaktadır; bu nedenle kendilerinden sonra gelenlerin kimilerini de olağanüstü düzeyde etki altına almışlardır. Kan davası gibi bir şey... Ancak elbette bir gün bunun sonu gelecektir. Umalım öyle olsun.
Kaya Paşakay ile bağlantılı olaylar basın ve medyada çok dallanıp budaklandı ama henüz masonik literatüre yerleşmedi. Bu nedenle benim de bu konu hakkında bildiklerim pek sınırlı. Sadece soru numaralarına bağlı kalarak şunları söyleyebilirim:
1- Büyük Üstat Kaya Paşakay, derneğin olanaklarını umarsız kullandı. Çok aşarıya kaçtı. Bu da derneği mali bakımdan sıkıntıya soktu. Olay derneğin kendi bünyesi içinde çözümlenebilirdi ama çözümlemek istemediler. Mahkeme böyle sonuçlandığına göre, artık bu suçlamada bulunan masonlar düşünsün. Masonluğun evrensel yasaları, masonik konuların mahkemelere taşınmamasını gerektirir. Ancak bildiğim kadarıyla sonuçlanmış olan ceza davasıdır. Bir de hukuk davası olmalı, çünkü olay kişisel davranışlardan değil mali konulardan kaynaklanmıştır. Bu bile bence masonların kendi aralarında çözümlenebilirdi; çözümlenebilmeliydi.
2- Bildiğim kadarıyla Paşakay dernek üyeliğinden çıkarıldı. (Burada bir yanlışı düzeltelim: Üstad-ı Muhterem loca başkanıdır. Büyük Loca başkanı Büyük Üstat unvanını taşır.) Ancak yine döner mi, dönmez mi; dönebilir mi, dönemez mi, orasını bilemem. Dönse bile eski görevine gelmesi söz konusu olamaz.
3- Masonlar bu olayı elbette kendi iç yargı ya da disiplin organlarında çözümleyebilirdi ama istemediler. Bir güçlü grup ya da belki de çoğunluk istemedi desek beltki daha doğru.
4- Mason aidatları sanıldığı kadar yüksek değildir. Bir rakam veremem çünkü bu ilgili locanın bulunduğu bölgeye, oranın olanaklarına, orada kaç mason bulunduğu gibi koşullara bağlıdır. Şöyle diyelim: Bir mason lokali var. Buranın en büyük iki harcama kalemi lokalin işletimesi ve personel gideridir. Bu giderleri orada kaç mason varsa onların paylaşması gerekir. Ödenti (aidat) buna göre belirlenir.
Sevgiler.