İlber Ortaylı: "Ordunun siyasete karışması kaçınılmaz", "Sivil siyasetin kendini geliştiremediği ortamda darbe kaçınılmaz", "Türklerin birinci vasfı asker millet olması", "Demokratik açılım boş laf"
Tarihçi ve Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Prof. Dr. İlber Ortaylı, MHP’nin Siyaset ve Liderlik Okulu’nda verdiği konferansta çok tartışılacak sözler söyledi.
Ortaylı şöyle konuştu:
Milliyetçiliğin, ''mensubu olduğun ve içinde yaşadığın toplumu sevmek olduğunu'' belirten Ortaylı, son yıllarda Türkiye'de milliyetinden utanma duygusunun, antimilitarist, asker düşmanı bir topluma doğru gidişin körüklendiğini iddia etti.
''Burada aynı vasfa sahip olmayan Avrupa devletlerinin kışkırtmasının olmadığını söyleyemeyiz'' diyen Ortaylı, şöyle konuştu:
''Türk toplumunun militarist olmasından Belçika'nın, İsviçre'nin ne zararı olabilir? Askeri vasıflarını kaybetmiş Avrupa, bizde bulunan bu vasfın da yok olmasını istiyor. Resim sanatı Fransa'da öldüyse, Fransa bu sanatın bütün dünyada da ölmesini ister, mimari İtalya'da öldüyse, İtalyanlar bütün dünyada mimarinin yok olmasını ister. Hiçbir kavim kendi kaybettiği vasfın başka bir kavimde devam etmesini istemez.
Türk askeri sanatından, askeri toplum özelliğinden insanlar rahatsız oluyor ama ne yapalım bu Türklerin en önemli vasfı. Bizde de resim, heykel sanatı yok, musikiyle uğraşılmaz, filozof yoktur, fakat ölmeyen sanatımız, vasfımız askerliktir.''
Ortaylı, Türk ordusunun bugün dünyada eğitim veren nadir ordulardan birisi olduğunu hatırlatarak, Türklerin bazı iyi vasıflarının da yine askeri sanatına paralel olarak gelişen tıbbiye, veterinerlik ve mühendislik dalları olduğunu kaydetti.
http://www.haberturk.com/haber.asp?id=205485&cat=160&dt=2010/02/07-''ORDUNUN SİYASETE KARIŞMASI KAÇINILMAZDIR''-
Ordunun siyasete karışmasının da kaçınılmaz olduğunu, bu tezin tarihsel gerçeklik taşıdığını savunan Ortaylı, ''Sivil siyasetin kendini geliştiremediği ortamda darbe kaçınılmazdır. Bugün hiçbir siyasi parti gençleri eğitmiyor, gençlik kolları yok. Yeni yeni siyasi akademileşme başladı. Buralardan yetişen gençler partileri yönetirse, partiler kapatılmaz'' diye konuştu.
Din ve devlet ilişkilerine ilişkin de konuşan Ortaylı, dinin hiçbir zaman kendi başına bırakılamayacağını, devletin bir parçası olacağını öne sürdü. Bu durumun laiklikle alakası olup olmadığının tartışılabileceğini belirten Ortaylı, İsrail'in bu duruma örnek teşkil ettiğini söyledi.
Türk devlet yapısının kabiliyetli insanlara dayandığını, Osmanlı Devleti'nin egemenliği altındaki topraklarda kabiliyetine inandığı kişileri Enderun'da eğiterek, devlet yönetimine kazandırdığını anlatan Ortaylı, Enderun'da elit bir eğitimin verildiğini, günümüzde elit eğitim veren kurumların azaldığını ve bu kurumların korunması gerektiğini kaydetti.
Ortaylı’nın demokratik açılımla ilgili sözleri ise şöyle:
''Açılım boş laftır. Açılım isteyenler gitmez de durmaz da. Ekonomik olarak Fransa olabilirdik ama bütçemizi 30 yıldır götüren bir durum var. Kimse kimseye kitle dalkavukluğu yapmak için, sempatik görünmek için konuşmasın. İran Kürtleri ile Türkiye'deki Kürtler arasındaki farkı görmeden adam genocidten söz ediyor. Bunun ne olduğunu bilmeden üstelik. Türklere karşı tez geliştirmek için arşive giren kaçıncı ecnebi Türk taraftarı oldu, onlar anladı, bizdekiler anlamıyor. Çünkü hakikati görmüyorlar. Çünkü okumuyorlar. Bunlar tehlikeli işler, belediyeciliğe benzemez.''