Masonlar.org - Harici Forumu

 

Anket

Türkiye'de başkanlık Sitemi başarılı olur mu?

Evet
Hayır

Gönderen Konu: Başkanlık Sitemi Türkiye'de başarılı olur mu?  (Okunma sayısı 11194 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nisan 20, 2010, 09:42:39 ös
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

Başkanlık Sistemi

Erdoğandan başkanlık sistemi açiklamasi

http://videonuz.ensonhaber.com/izle/erdogan-dan-baskanlik-sistemi-aciklamasi

Başbakan Erdoğan'ın başkanlık sistemine ilişkin sözleri hatırlatılarak,  “Nasıl değerlendiriyorsunuz. Başkanlık sistemi Türkiye'nin sorunlarına çözüm  olur mu?” sorusu üzerine de şunları kaydetti:

“Anayasa konusunda Sayın Başbakan'ın tavrının hala net, şeffaf,  güvenilir ve açık bir şekilde ortaya çıkmadığı bu açıklamasıyla bir kez daha  kendisini göstermiştir. Bir Anayasa değişikliği projesi uyguluyoruz, yargıyı bu  konuda düzenlemeye çalışıyoruz ama anlaşılıyor ki Başbakan'ın kafasında bir süre  sonra fırsat bulursa bambaşka bununla çelişkili bir başka modeli Türkiye'ye  dayatma düşüncesi var. Başbakan Türkiye'ye hakim olmak istiyor. Türkiye'nin  yargısına da ordusuna da bürokrasisine de sivil toplum kuruluşlarına da TOBB'una  da hakim olmak istiyor. Herkesi nefes alamaz 'benim iznime bağlı olarak faaliyet  göstereceksin' konumuna çekmeye çalışıyor. Başkanlık sisteminin de bu konuda  kendisine imkan getireceğini zannediyor. Böyle bir hevesi olduğunu gördük. Dün o  heves ortaya çıkmıştır. Ama o hevesi yaşama geçirmek bakımından Türkiye'nin daha  soğukkanlı bir şekilde meseleye yaklaşması lazım.”

Başkanlık seçimi projesinin yaşama geçirilmesi için 2011 seçimlerinden  sonra parlamentoda bu konuyu gündeme getirebilecek bir siyasi desteğin ortaya  çıkmasının gerektiğini belirten Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hepimiz çok açıkça görüyoruz ki bu seçimler, AKP'nin siyasi gücünü,  siyasi ağırlığını, belirleyiciliğini kaybedeceği, iktidar şansının kesinlik  ortadan kalkacağı bir seçim olacaktır. Böyle bir seçim tablosu içinde, böyle bir  siyasi güç dengesi içinde Sayın Başbakan'ın önümüzdeki seçim darbesini yedikten  sonra bırakın Türkiye'de bir başkanlık sisteminin başkanı olarak ülkeye yön  vermeyi, bugünkü yapı içinde ayakta kalmanın yollarını bulması dahi olağanüstü  güç olacaktır. Çünkü iktidarı kaybettiği anda Başbakan'ın yargıya hesap vermesi  zorunluluğu ortaya çıkacaktır. Şimdi yapılmak istenen işte o ihtimale karşı  değişikliktir. Başbakan'ın başkanlık sistemi laflarını siz ciddiye almayın. O  kendisini, kurtarmaya güvence altına almaya bakıyor. Önümüzdeki seçimde iktidarı  kaybedecektir, iktidarı kaybettiği zaman da pek çok önemli konunun Yüce Divan'da  yargılanması gündeme gelecektir.”

Başbakan'ın telaşının kendisini yargılayacak Anayasa Mahkemesi'ni kendi  yakınlarıyla doldurmak olduğunu iddia eden Baykal, “Başbakan kendisi Anayasa  Mahkemesi üyeliği cübbesini üzerine giymek istiyor. 17 Anayasa Mahkemesi  üyeliğine 17 Tayyip Erdoğan yerleştirmek istiyor Sayın Başbakan. Kendisini ancak  öyle güvence altına alacağını düşünüyor. Başkanlık sistemi Başbakan'ın  hayallerini süsleyecek bir konu olmanın ötesinde bir anlam taşımaz. O dönem  bitmiştir. Başbakan siyasi gücünü ve etkisini kaybetmiştir” dedi.

Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/14461372.asp

Mehmet Y. YILMAZ: Abdullah Gül’ün veda zamanı geliyor!

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, “kafasında Başkanlık sistemi” olduğunu söyledi.

Yeni bir şey değil, daha önce de böyle bir hayali olduğundan söz ettiğini biliyoruz.

Ama bundan şimdi söz ediyor olması herhalde yeni bir gündem yaratma kaygısı olmalı.
Çünkü Başkanlık hedefine ulaşmak için izleyeceğini söylediği süreç, biraz Nasrettin Hoca’nın diken öyküsüne benziyor.
Dikenler büyüyecek, oradan geçen koyunların tüyleri çalılara takılacak, Hoca onları toplayıp, iplik yapıp, satacak ve borçlarını ödeyecek gibi bir durum.
Çünkü önce önümüzdeki seçimi, Anayasa’yı değiştirecek sayıda milletvekili çıkararak kazanması gerekiyor.
Anketler yanılmıyorsa, artık böyle bir güce ulaşabilmesi mümkün değil.
Onun için bu tartışmadan benim çıkardığım sonuç şu:
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün makama veda zamanı geliyor gibi.
Son değişikliklerle Cumhurbaşkanı, zaten sistem içindeki ağırlığını arttırıyor. Anayasa Mahkemesi’ni bile neredeyse tek başına belirleyecek.
Zaten bundan sonraki seçimde aday olmayacağını da açıklamıştı. Öyle görünüyor ki Cumhurbaşkanı olmak konusundaki hayalini artık engelleyemiyor.
Başkanlık sistemini başaramasa bile Cumhurbaşkanı’nın daha etkin olacağı bir düzende “en tepeye” çıkmak istiyor.
Bu da normal ve anlaşılabilir bir durum. Siyasete girip de “daha yukarısını” hayal etmeyen bir insanın başarılı olabilmesi zaten olası değil.
Sonuç olarak köşe yazarlarının, siyaset bilimcilerin, Anayasa hukukçularının ve politikacıların Başbakan’a teşekkür etmesi gerekiyor: Bize oyalanacak yeni bir oyuncak sunduğu için!

Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/14473473.asp?yazarid=148

« Son Düzenleme: Nisan 20, 2010, 09:46:52 ös Gönderen: Mozart »


Nisan 20, 2010, 10:02:07 ös
Yanıtla #1
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

Çok fazla ayrıntıya girmeden kısacık bir yorumda bulunacağım. Çünkü hükümet sistemlerine girersek pek çok ayrıntıyı anlatmamız gerekecek. Ülkemizde hükümet sisteminin değiştirilmesi ile ilgili olarak neredeyse devamlı olarak süregelen ve hiç sönmeyen bir tartışma söz konusu. Özal'ın Demirel'in ve şimdi Erdoğan'ın benzer yaklaşımları bir süreci gösteriyor. Burada parlamenter sistemden ve özellikle 82 Anayasasının belirlediği parmalenter sistemden kaynaklı sorunlar da bu tartışmanın oluşumuna yardım ediyor. Özellikle 2007 Referandumu sürecinde 99 yılında Demirel'in söylediği "sorunları olabilir ama Cumhurbaşkanını halkın seçmesi demokratik olur" söylemiyle hareket edilmemiş miydi? Bu süreç bir alıştırma ve ikna süreci olduğu belli değil miydi? Özal'la beraber başlayan Başkanlık hayallerinin gerçeğe evrilmesini göstermiyor muydu?

Evet parlamenter sistemimizde sıkıntılar mevcuttur. Ve fakat bunun çözüm yolu, hiç denemediğimiz sistemlere geçiş değildir. Hele başkanlık sistemi denirse o zaman nasıl bir başkanlık sistemi diye sormak gerekecektir. Ne yapmalı diye sorarsak, parlamenter sistem içerisinde düzenlemeler yapmalıyız. Kel kötürüm uyguladığımız alıştığımız bir sistem var bundaki eksiklikler giderilerek yola devam edilebilir. mesela "kurucu güvensizlik oyu" kurumu getirilebilir... bir de Cumhurbaşkanının yetkilerinin parlamenter sistem düzeyine indirgenmesi gerek diyeceğim ama süreç tam tersine işliyor, bugünlerde gerçekleştirilmek istenen ve görüşmelerine başlanan anayasa değişikliklerinde olduğu gibi.

Saygılarımla.


Nisan 20, 2010, 10:04:11 ös
Yanıtla #2

Başkanlık sisteminin kendisi değil, fakat başkanlık sistemine giden yolda seçim sistemi Türkiye'de birçok sorunu halledebilir.

Bilindiği gibi başkanlık sisteminde çok aşamalı seçimler yapılıyor. Onlarca aday, daha sonra elene elene ikiye düşüyor, ve toplumdan bu iki aday üzerinde mutabakat aranıyor. Aranana kadar bu devam ediyor.

Bu, Türkiye gibi siyasi ihtirası büyük, uzlaşı kültürü olmayan atmosferimize iyi gelebilir. Bu süreç, daha sonra onlarca partinin iki üç ana akım partiye inmesine sebep olacaktır. Tıpkı ABD ve İngiltere'de olduğu gibi.

Belki başlangıçta zorlama bir süreç gibi görünebilir. Fakat bence Türkiye'nin en büyük sorunu, partilerin "kötü" olması veya "gelişemeyecek" olması değil, bir türlü bir "başlangıç" yapamamış olması dolayısıyla ortaya çıkan istikrar sorunu.
Karanlıklar prensi bir beyefendidir. W.Shakespeare


Nisan 21, 2010, 12:49:53 öö
Yanıtla #3
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 788
  • Cinsiyet: Bay

Bence başarılı olmaz çünkü, şu sistemde bile tek adam psikolojisini yenemedik. Tam işleyen bir parlamentomuz bile olmadı. . Onlarca milletvekili hep pul görevi gördü. .

Bir de başkanlık sistemi getirilirse herşey tek adam a bağlı kalacak ve tek bir beyin bu karışık coğrafyada karışık bir ülkeyi yönetmede epeyce zorlanacaktır. .

Ama başkanlık sisteminde parlamentonun kullanımı çok daha aktif ise,belki sadece bu kısmı uyarlanabilir ülkemizde. .
Vostede é vostede. . Nunca perder o caducidade. .


Nisan 22, 2010, 11:40:28 öö
Yanıtla #4
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 269
  • Cinsiyet: Bay

Padişahlıktan gelme bir ülke olduğumuz için bence başkanlık sistemi oldukça işe yarar ancak -demokrasi açısından- bunun 'yarı' uygulanması taraftarıyım; yani:

http://tr.wikipedia.org/wiki/Yar%C4%B1_ba%C5%9Fkanl%C4%B1k_sistemi

http://www.canaktan.org/politika/siyasal-rejim/yari-baskanlik.htm
Çöl Bilgesi


Nisan 23, 2010, 12:43:17 öö
Yanıtla #5
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 788
  • Cinsiyet: Bay

Padişahlıktan gelme bir ülke olduğumuz için bence başkanlık sistemi oldukça işe yarar . . .

Hocam atalarımızın yönetim şekillerine, torunlarının da aşina olacağını nereden çıkardınız. .?
Vostede é vostede. . Nunca perder o caducidade. .


Nisan 23, 2010, 11:22:59 öö
Yanıtla #6
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 269
  • Cinsiyet: Bay

Partilerin tek bir lidere indirgenmesinden... :)
Çöl Bilgesi


Nisan 23, 2010, 06:49:31 ös
Yanıtla #7

Sayın skullG'nin de belirttiği gibi cumhurbaşkanı yetkileri parlamenter sistemlere göre düzenlenirse ve gerçekten de çok dikkatli bir şekilde standardize edilirse, Türkiye'de kişi odaklı siyaseti bitirmesi yönünden iyi olabilir ancak bu uygulama iktidarın otoritesini korumak için yapıldığı sürece, otoriteyi korumak için pragmatist ve sınırlı değişikliklerle uygulamaya koyulacağı için faydadan çok zarar getirebileceğini düşünmekteyim.
Saygılarımla . . .
Küçük bir hakikat, büyük bir yalandan iyidir.


Nisan 25, 2010, 10:44:39 ös
Yanıtla #8
  • Ziyaretçi

Artısı eksisi ayrı konu, hattizatında,,mevcut anayasa sisteminin değişmesinin zaruriyetinin dışında;

Denenmemiş bir sistem olarak baktığımızda yanlış bir bakış açısı olacağını düşünüyorum. Zira Cumhuriyet olarak ve daha da geride tarihsel literatürde denediğimiz sistemlere bir geri dönüşün mümkünatını açıklayamayız kanaatimce.... *örnek, padişahlık, meşruti monarşi, töre devlet vs...*

Bugüne baktığımızda, zaten temsili demokrasi yahut dünyanın neresine giderseniz gidin göreceğiniz sistemlerin birçoğunda temel çarpıklıklar sabittir -demokratik ve adalet açısından bakıldığında hele-

neyse, çok vaktim yok derinlemesine giremiycem, olsun mu olmasın mı derseniz, temsili demokrasimizdeki diğer çarpıklıklar değişmeden 'her yol Paris' nasıl olsa değişen çok bir şey olmaz... dahası başkanlık sistemi özellikle Kamu İdari Reformu çalışmalarında faydalı bile bir adım olabilir ileriye dönük....

Bir kere mevcut seçim sistemindeki eksikleri hukuk sistemimizdeki hataları bile görmezden geldiğimizde nerden bakarsak bakalım doğru perspektif zor yakalanır zannımca...
saygılar


Nisan 26, 2010, 01:49:43 öö
Yanıtla #9
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 324
  • Cinsiyet: Bay

Öncelikle birçok artısı ve eksiği olduğunu düşünüyorum.Lakin sözlerime şöyle başlamayı uygun buluyorum: "Einstein atom bombasını yaparken bunun savaşlara, değil teknolojik gelişmelere sebebiyet vereceğini umuyordu.Lakin hesap etmediği şey şuydu:Kimin elinde olduğuna bağlıydı..."Öncelikle başkanlık sistemi ülkemize bir çok fayda sağlayıp, bir çok getiri de bulunulabilir.Yalnız doğru kişilerde toplanmalı bu yetki.Ben özürler dileyerek bunu halkın seçimiyle gerçekleşmeyeceğini savunanlardanım.Bizim halkımız hala meşru bir seçim yapacak doğru ve tarafsız kararlar alacak bir yapıya sahip değil.Gerek dini, gerek etnik bölünmeler ve bunlara eklenen ekonomi ve nüfuz çıkarları bu işi daha bir çıkmaza sokuyor.Sonuçta çoğunluğun istediği olacak.Her kesimin sesini yansıtmakta yetersiz kalacak...Bu önemli bir konu.Eğer gelen kişi A etnik kimliğine sahipse,elinde erkleri toplamış olduğundan B etnik kimliğine sahip kişilerin görüşlerine saygı duysa bile bu düşüncenin üstüne düşmeyecektir!!!Tamam diyeceksiniz herkesin oylarıyla geldi.Ama oraya gelen kişi kendisini kimin destekledğiğini hangi medyayı hangi cemaati zümreyi arkasına aldığını bilip karşılığını ödemek için oraya gelecektir.Bu çözülmesi zor bir durum.Fakat çabuk karar alınmasını,politik çıkmazlara bir engel olarak görüyorum.Ama özür dileyerek söylüyorum  bir sürüyü çobana teslim edersiniz, sürüyü koruyan bir çoban köpeğiniz(yargı) vardır.Lakin adı üstünde o artık çobanın köpeği olmuştur!!!Çobanı ne korur ne de ona saldırır.TÜm bunlar düşünüldüğünde bir hukukçu olarak düşüncem doğru kişinin elinde başkanlık sistemi ülkemizi ileriye götürebilecek bir çıkar yol.Lakin ince bir çizgiyle.O makama gelip hakkını verecek kişi her kesimden insan tarafından destek görmeli, herkes tarafından desteklenmeli ama o kimseyi desteklemeyip tarafsız olmalı...Ayrıca aydın ve ülkenin şartlarını bilen ülkemizi ileriye taşıyabilecek , büyük önderin koyduğu hedeflere ulaştırabilecek bir kişi olmalı.Eğer öyle biri varsa buyursun o koltuğa otursun...Hakkıdır da.
SAYGILARIMLA


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
33 Yanıt
40997 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 03, 2010, 12:08:37 öö
Gönderen: Lethe
16 Yanıt
16223 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 10, 2011, 05:23:32 ös
Gönderen: ADAM
4 Yanıt
5900 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 02, 2011, 09:46:31 öö
Gönderen: 418
10 Yanıt
10441 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 14, 2013, 06:57:46 öö
Gönderen: Etimolog
3 Yanıt
2812 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 06, 2012, 09:24:22 ös
Gönderen: shakespeare
6 Yanıt
6680 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 31, 2014, 08:37:02 ös
Gönderen: KEMAL_7
0 Yanıt
3651 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 08, 2014, 03:36:39 ös
Gönderen: MysticMind
2 Yanıt
4748 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 10, 2014, 02:59:23 ös
Gönderen: VARLIK
4 Yanıt
4253 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 26, 2014, 06:11:17 ös
Gönderen: Kajmeran
13 Yanıt
5692 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 23, 2015, 05:10:52 ös
Gönderen: kerberos