Degerli uyeler, bu kitaba elim ilk uzandiginda basligini okuduktan sonra geri koydum yerine. Cunku daha kitabin tanitiminda hata yapilmis. Bektasi tarikatini Haci Bektasi Veli kurmadi. Aslinda O hicbir tarikat kirmadi.
Sayın Karan'ın söylemindeki doğruluk payı hakkında bilgisi olanların paylaşımını rica ediyorum .Anlamakta zorlandığım daha ilk başta yanlış bir tanımlama ile başlayan kitabın doğruluğunu merak ediyorum ?
Saygılar ...
Degerli Nosam, bu konuyu kendin arastirirsan bizzat Haci Bektasi Veli'nin Bektasi tarikatinin kurucusu olmadigina kanaat getireceksin. Cunku bunu dogrulayacak hicbir kanit yok. Dolayisiyla bu kitap daha basindan yanlislar icerdigi icin kendi kendini curutuyor. Burada asil sorgulanmasi gereken sey neden bu tarikatin onun olumunden sonra kurulup kurumsallastirildigi degil, "neden bizzat kendisinin kurmadigi, kurmaya ihtiyac duymadigidir.
Hazir konuya sevgli Adam'da mudahil olmusken kendisine bir ozur, birde tesekkur borcum oldugumu hatirlatmak isterim. Ozurum birkac ay evvel Alevilik ve Ezoterizm konusunda yaptigimiz gorus alis verisinde farkinda olmadan kendisine ait olamayan bir kaynagin kendisine aitmis gibi sundugum icindir. Sanirim aktarmis oldugum kaynagin altindaki isimin dalginlikla kendisine ait oldugunu sanmistim. Tesekkurum ise, Alevilik ve Ezoterizm arsindaki farki anlamama yardimci olmasidir. Lafin bundan sonrasi bu konuyuda ilgilendiriyor.
Daha cok Bektasilerin disinda kalipta kendilerini Bektasi olarak adlandirmaktan kacinan Kurt ve Turk Alevilerinin Alevilikleri bugunun sartlarina gore yorumlandiginda maalesef bir ezoterik ekol olmaktan hayli uzaklar. Genel adlandirmayla Alevilik, Kizilbaslik yoresel adlandirmalariyla Cepnilik, Tahtacilik gibi isimlerle anilan bu toplum gunumuzde ezoterizmin gerektirdigi kurallara sahip degildir. Sevgli Adaminda belirttigi gibi ezoterik bir orgut yada ezoterizme bagli bir inanc olmak onun gerektirdigi kurallara, sartlara, normlara sahip olmaktan gecer. Ne yazikki Alevilik, dergahlarinin birkaci haric hepsinin kapatilip acik tutulanlarin ise baslarina Naksibendi Seyhlerinin getirilmesinden sonra bir karanlik doneme girdi. Dergah sistemi bu inkar ve imha politikalariyla cokertilmeye calisildi. Basarildida. Dergah sisteminin cokusu bilgi sahibi olan Pirlerin azalmasina, dagilmasina, cekilmesine, toplumuna uzaklasmasina, kabuguna cekilmesine neden oldu. Dergahlari kapatilip Pirlerinden uzaklastirilan Alevi tabani yuzlerce yildir sahip oldugu ezoterik sistemin cemberinden koptu. Butun bu yasananlar Alevilerin sahip oldugu Dergah sistemini bozdu. Alevilerin Pirlerce yonetilen dergahlari, sirlarinin Pirleriyle saklanildigi ve yine bu pirlerce secilen elit kisilere zamanla yavas yavas belirli sembol, alegori, matemaik, astroloji, guzel yazi, siirsel anlatim gibi metotlarla gelecege aktarilmasi icin kullanilirdi. Bu tamami ile bir ezoterik yapiydi.
Fakat bugun artik yok.
Bu yok olmasi, Onun gecmisinde bir ezoterik yapi oldugunu inkara neden olamaz. Gecmisinde oyleydi. Fakat bugununde degil. Kimblir, belki yarininda yeniden kendini toparlar ve olur...
Karan