Erol Güney’in Ke(n)disi
Göçmen-Çevirmen-Gazeteci-Sevgili
Yazanlar : Haluk Oral – M. Şeref Özsoy
1914, Odesa doğumlu, Yahudi kökenli Erol Güney, Bolşevik İhtilalinde, annesi ve kardeşleri ile Gürcistan üzerinden göçmen olarak İstanbul’a geldi, 1937’de de Türk vatandaşlığına kabul edildi. Saint Joseph’te, sonra üniversitede felsefe, İngiliz ve Fransız Edebiyatı okudu. Sabahattin Eyüboğlu’nun doçent olduğu fakültede, Orhan Veli, Minâ Urgan, Azra Erhat, Nusret Hızır, Abidin Dino ile evlenen Güzin, Nezahat Eyüboğlu sınıf arkadaşları idi. Milli Eğitim Bakanlığı’nda, Hasan Âli Yücel’in himayesinde 500 klasik eserin tercüme bürosunda çalıştı, Tercüme Dergisi’nin editörlüğünü yaptı. Tercüme Bürosunda Sabahattin Ali, Oğuz Peltek, Melih Cevdet Anday, Orhan Veli, Sabahattin Eyüboğlu, Nurullah Ataç, Oktay Rıfat, Yaşar Nabi Nayır, Şahap Sıtkı İlter, Servet Lünel, Müşerref Hekimoğlu ve Lütfi Ay ile birlikte çalıştı, Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Karaağaç, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Necati Cumalı ile kalıcı arkadaşlıklar kurdu. Varlık Vergisi’ni, baskıyı, Demokrat Parti’nin iktidara gelişini yaşadı, Hasan Âli Yücel’in çocukları Can ve Canan’a ders verdi, karısı ve baldızı Köy Enstitüleri’nde öğretmen olarak çalıştı, bu nedenlerle de Köy Enstitüleri’nin kuruluş sonra da kapanışlarını yakından izleyebildi. 1946’da Tercüme Bürosu dağıldı, Agence France Presse’in (AFP) Türkiye muhabiri oldu. Menderes’i eleştiren yazıları nedeniyle 1955’te vatandaşlığı iptal edildi, Yozgat’a sürüldü, sonra da İsrail’e göçmen olarak gitti. Orada da AFP’nin muhabiri, Fransa ve İsrail’in önemli gazetelerinde çok okunan bir dış politika yazarı oldu. İsrail’e giden Türk diplomatları ile yakın temaslar kurdu, bütün dünyayı, kongreleri dolaştı, Türkiye’deki eski dostları ile sürekli mektuplaştı, yurt dışında, özellikle Paris’te onlarla görüştü. Nihayet 1990’da affedildi ve ilk defa turist vizesiyle Türkiye’ye gelebildi, hayatta kalan eski dostları ile hasret giderdi.
Erol Güney’in hatıralarını derleyen Haluk Oral ve M. Şeref Özsoy bu kitabı Ocak 2005’te yayımladı. Kitap, Erol Güney’in esprili anlatım tarzına sadık kalarak, akıcı bir üslupla yazıldı. Bu kitabı okursanız, o dönemin, İkinci Dünya Savaşı ve onu izleyen yılların politika ve edebiyat hareketlerini, yazarlarının özelliklerini, Hasan Âli Yücel Kardeşimiz’in derin kültürü ile hümanizmini ve Köy Enstitüleri ile 500 Temel Eser’in hazırlanmasındaki azmini, tercüme bürosunu, Orhan Veli’nin Sere Serpe şiirini hangi genç kız için, kedi şiirlerini de Erol Güney’in Edibe adlı kedisi için yazdığını öğreneceksiniz.