Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Müslüman Kardeşler'in Hitler yüzü  (Okunma sayısı 2867 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Eylül 21, 2017, 08:12:33 ös
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1811



Erdoğan ile Kılıçdaroğlu arasında polemik konusu olan Rabia işaretinin gerçek sahibi Müslüman Kardeşler'in çok bilinmeyen hikayesi...

Katar krizi ile gündeme gelen ve ABD, Körfez Arap Ülkeleri Bloğu tarafından terör örgütü olarak nitelendirilen 'Müslüman Kardeşler', Türkiye'de de son günlerde Rabia sembolü üzerinden Tayyip Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki tartışmanın göbeğine yerleşti. Kuruluşu ve gelişiminde rol alan 1936-1939 yılları arasında Filistin’deki Yahudi göçü ile bağlantılı Kudüs Müftüsü Hacı Emin Hüseyni ise Müslüman Kardeşlerin önemli karakterlerinden biri olarak tarih sahnesinde yer aldı. Peki kimdi bu Hacı Emin el Hüseyni?

Kudüs müftüsünden, Nazi müftüsüne dönüşen ve Hitler'e olan yakınlığı ile bilinen Emin el-Hüseyni, bugün Ortadoğu’nun temel sorunu olan Müslüman Kardeşlerin de kurucularından biri.

İlginç bir yaşam öyküsü olan Kudüs Müftüsü Hacı Emin el – Hüseyni, Osmanlı beyefendisi olarak da biliniyor. 1893 yılında Kudüs’te dünyaya gelen Hüseyni, gençlik yıllarında Sultan Abdulhamit’in hayranı. Teşkilatı Mahsusa’da (Osmanlı istihbarat örgütü) çalışan Hüseyni, Çanakkale Savaşında da rol alıyor.

Kudüs ve Mısır'da eğitimini tamamlayarak İstanbul’a gelen Hüseyni, iki dünya savaşının da tanığı ve aktivisti. Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı ordusunda  İzmir’de Türk Topçu Birliğinde görevlendiriliyor. Teşkilâtı Mahsûsa’nın Kudüs sorumlusu. 1922 yılında Kudüs müftüsü seçiliyor.
İsrail’in kurulduğu 1948 yılına kadar el-Hüseyni Filistinliler'in liderliğini yapıyor. Filistinli Müslümanların Yahudi göçüne karşı çıkışlarında etkili bir aktör oluyor. İsrail’in kurulmasından sonra Arap devletleri tarafından uzaklaştırılan el-Hüseyni, 1974'te Lübnan'da vefat ediyor.

TEŞKİLATI MAHSUSA’DAN HİTLERİN SS ORDUSUNA TERFİ



El Hüseyni, bir süre İzmir'de de yaşadı. Teşkilat-ı Mahsusa'daki etkin rolü sonraki yıllarda da etkisini gösterecekti. Osmanlı sonrası Filistin’de Yahudi düşmanlığı ve antisemit gösterilerin öncüsü oldu. Emin el Hüseyni’nin en ilginç yanı 1933'den itibaren Nazilere olan yakınlığı ve Hitler’e olan hayranlığı oldu.

1941'de Berlin'e giderek bizzat Adolf Hitler ile görüştü. Yahudileri Filistin’den çıkarması için Hitler’den destek isterken, karşılığında da Balkanlar'daki Müslümanların Hitler’i desteklemesini sağlamak üzere işbirliği yaptı.

Hitler sözle, Filistin ideallerini Almanya'nın paylaştığını beyan etti. Kafkasları tamamen ele geçirince Yahudileri Filistin’den atacağını da ekledi. Hüseyni, Hitlerin etkin subayı Himmler'le yaptığı görüşmede de Balkan Müslümanları ile arasının iyi olduğunu, Almanya için silahlı bir kuvvet oluşturabileceğine dair söz verdi. Ardından Müslüman Boşnak ve Hırvat askerlerinden oluşan 13. SS Waffen Dağ Tümeni "Handschar" (Hançer) adlı bir tümen kurdu.

Hitler faşizminin sapkın uğraşlarını onaylayarak, buna Balkan Müslümanlarını dahil eden el Hüseyni, bugün terör örgütü kapsamında değerlendirilen ‘Müslüman Kardeşler’in de kurucularından oldu.

Hitler, Hüseyni’yi ‘Araplar’ın önderi’ olarak tanıdığını bildirirken, Arap devletlerinin bağımsızlığı talebine yönelik “Alman ordusu güney Kafkasya’ya (yani Bakü petrollerine) ulaşana dek, Arapların bağımsızlığı sözünü açıkça söyleyemeyiz” dedi. Aslında bu yaklaşım ile Hitler, kendi topraklarında hiç petrol bulunmayan Almanya’nın, Kafkas / Hazar petrollerine ulaşmak için Balkan Müslümanlarını kullanmasını öngörüyordu.



YAHUDİ DÜŞMANLIĞINDA BİRLEŞEN YOL

Naziler, 18 Aralık 1942’de Berlin’de bir “İslami Merkez Enstitüsü” kurarak başına Hüseyni’yi getirir. Enstitünün açılış konuşmasını yapan Nazi Propaganda Bakanı Goebbels: “Yalnızca Nazi’lerle Araplar ortak düşmana sahip değil, aynı zamanda Nazizm ile İslam da, idealler, disiplin, toplum düzeni, itaat ve yönetim ruhunda ortak zemine sahiptir” demişti.

Hüseyni, Almanya’nın Arap bağımsızlığını desteklediğini açıkça duyurması için Himmler’e de başvurmuştu. Himmler’in Hüseyni’ye yanıtı 2 Kasım 1943’te telgraf olarak geldi ve ‘Pan-Arabizm’i değil fakat Arapların Filistin’de Yahudilere karşı verdikleri mücadeleyi desteklediklerini belirtti:

‘Büyük Müftüye: Büyük Almanya’nın Nazi Hareketi bayrağının üzerinde en başından beri Dünya Yahudiliğiyle savaşmayı yazmıştır. Özgürlük sever Arapların özellikle Filistin’de Yahudilere karşı mücadelesine özel bir yakınlık duyarız. Büyük Nazi Almanyası ile Özgürlük sever Araplar arasında -bu konuda- dünya çapında bir doğal uzlaşı vardır. Sizi sonuna dek destekliyoruz. Reichsfuehrer S.S. Heinrich Himmler.”

Müslümanlar arasında bir utancın imzasını atan Hüseyni, yüzyılın katliamcısı Hitler’i desteklemek üzere Balkan Müslümanlarına her gün Alman radyosundan konuşarak yayın yaptı. Müslümanları Hitler liderliğinde İslam cihadına çağırıyordu. Çağrılarını Kudüs müftüsü olarak yapan Hüseyni, Balkanlar’daki Müslümanlar üzerinde etkili olmaya başladı.

Çağrısına yanıt veren Müslüman gençlere ‘İslam ve Yahudilik’ isimli kitabı dağıtarak, onlar üzerinde etkili oluyor, Yahudi düşmanlığını besliyordu. Hitler’in ordusunda savaşan Müslümanların üniforması ve fes başlıkları gamalı haç ve kurukafa sembollerini taşıyordu. Hançer adıyla anılan Müslüman SS birliklerinin bayrağı ise gamalı haç ve kılıç sallayan bir el ile sembolize ediliyordu.

‘NE MONŞER NE MİSTER! GÖKTE ALLAH YERDE HİTLER’

Nazilerden aylık 50 bin mark ücret aldığı açığa çıkan el Hüseyni’nin propaganda çalışmaları sonunda Bosna, Makedonya, Bulgaristan, Romanya ve Batı Trakya Müslümanlarından oluşan yüz bin kişilik bir Müslüman ordusu kuruldu. Onlara göre Müslümanların kurtarıcısı Hitler aslında ‘Haydar’ adında gizli bir Müslümandı(!) Hatta onu yücelten peygamber seviyesine çıkartan marşlar bile yazıldı: ‘Ne Monşer, Ne Mister! Gökte Allah, yerde Hitler’

Hitlerin yenilgisi ve ölümünün ardından Rusya’ya karşı Amerikan hizmetine geçen El Hüseyni ‘Müslüman Kardeşler’ örgütünün temellerini de o dönemde attı. Osmanlı’da Teşkilatı Mahsusa da başlayan 'istihbaratçılık' görevi uzun yıllar boyunca sansasyonel yaşamı ile devam etti. Nazilerin yargılandığı ünlü Nüngberg Mahkemesinde de soykırım ortağı olarak adı geçti.

Tarihin ilginç ironileri arasında yer alan Hüseyni’nin hayat hikayesi II. Wilhelm ve Enver Paşa ilişkisinde olduğu gibi Almanya’nın başarısına koşullu ilerlemiş, Müslümanları Almanya’nın safında savaşa çağırmıştı. Almanlar Müslümanları kendi ordularında savaştırmak için Müslüman Kardeşlerin önder kadrolarından Hüseyni’ye verdikleri değeri her yerde belirtiyorlardı.

Nazi Almanyası'nın 1945'te yenilmesinden sonra İsviçre'ye kaçan el Hüseyni, tutuklandı ve Fransa'da ev hapsine alındı ancak kaçmayı başararak Kahire'ye gitti. 1948'de Gazze Şeridinde Filistin hükümetini kurduğunu ve hükümet başkanı olduğunu ilan etti. Bu hükümet, Mısır, Suriye, Lübnan, Irak ve Suudi Arabistan dışında hiçbir İslam ülkesince tanınmadı. Emin el Hüseyni 1974 yılında Beyrut'ta öldü. Kudüs'e gömülme vasiyeti, İsrail tarafından  reddedildi.

Sadece Müslüman askerlerden oluşan Nazi SS Tümeni Handschar (Hançer) ise Müslümanların tarihine kara bir leke olarak düştü.

     

https://www.artigercek.com/musluman-kardesler-in-hitler-yuzu


Eylül 22, 2017, 10:58:03 ös
Yanıtla #1

"Thule örgütü" ve  "Baron Rudolf von Sebottendorff"'un İslam'i ezoterizm kökleri araştırılır ise,konu daha da derinleşebilir.

Form da bir cok kaynak mevcut.

Sen Özelsin


Eylül 22, 2017, 11:52:11 ös
Yanıtla #2

Konuya Rabia işareti'nin ne anlama geldiginide belirtip oyle yorumlarsak Rabia işareti nerden türemiş konuya yaklasimimiz ona gore belli olur.Radikal insanların toplumlari otekilestirmesine her zaman karsiyim.Ortada bir "Yahudi" soykırımii var.İnsanliga derin yaralar açmış ve her zaman Hitler kotu animsaniyor.Bu tarz vahseti yapanları lanetliyorum....Rabia isareti:
DÖRT PARMAK YANİ “RABİA” İŞARETİNİN ANLAMI SÖYLENDİĞİ GİBİ DEĞİL.. BUNU BİR DE BENDEN DİNLEYİN..
Bizim İleri Demokratlar, Mursi yandaşlarının Dört Parmak yani “Rabia” işaretini simge yapmaya çalışıyorlar…
Bırakın bizim siyasileri, sanatçı olarak tanıtılan şarkıcılar ve “bazı” futbolcular bile bu işareti yapıp secdeye varmaya başladı.
Zaten “bazı” futbolcular bile yapıyorsa, anlayın ki bu, anlamı bilinmeyen bir iştir.
Diyorlar ki, gerek Kahire’de gerek dünyanın dört bir yanında darbe karşıtlarının simgesi haline gelen işaretmiş 4 parmak.
“Rabia” işareti, Mursi yandaşlarının toplandığı Rabiatul Adeviye Meydanı’ndan geliyormuş. Rabia, Arapça’da 4’üncü anlamını taşıyormuş.

Peki, bu işareti İslam tarihinde ilk kim ve neden yapmış bilen var mı?
Açın bütün gazeteleri, yukarıdaki cümleyi bulursunuz. Gerisi yok.

Muaviye bin Ebu Süfyan kimdir bilir misiniz?
Emevi hanedanının kurcusu Muaviye, 657’deki Sıffın Savaşı’nda, Hazreti Ali’yi yenememiş, ancak hakemleri ikna ederek, alavere dalavere ile kendini Halife ilan etmişti.

Bu dönemde Müslümanlar, Muaviye taraftarları (Sünniler), Ali taraftarları (Şiiler), Tarafsızlar (Hariciler) olarak bölünmüştü.

( sanırım aynı dinden olup da mesheplere bölünmüş ve aralarinda savaşan tek din mensuplari musluman ulkeler kaldı…)

Muaviye’den yana tavır alan Hariciler ise Hazreti Ali’yi öldürmüştü.

Muaviye, bir süre sonra da, Hazreti Ali’nin çocukları, Peygamberin de torunları Hazreti Hasan ile Hüseyin’i öldürmüştü.

Özellikle Hazreti Ali’nin öldürülmesinden sonra Halifeliğini sağlama alan Muaviye, her fırsatta Ali’yi ve Şiileri yok saymak, dışlamak için, taraftarlarına, Dördüncü Halife’nin kendisini olduğunu DÖRT PARMAK işaretini yaparak ilan etmiş, taraftarları da, aynı işareti kullanmıştır.
Bundan sonra gidilen savaşlarda da Muaviye’nin ordusundaki askerler bu işareti yapar olmuştur.

Zaten “Rabia” Muaviye ailesinde takıntıdır. Muaviye bin Ebu Süfyan’ın dedesinin adı da Rabia’dır.

Kureyş aşiretinin liderlerinden olan dede Rabia, torununa, “adıma uygun davran, önemini unutma” tavsiyesinde bulunmuştur.

Sünni kesimin temsilcisi olduğu iddia edilen, ama ilgisi olmayan Muaviye’nin DÖRT PARMAK işareti, bugün Mısır’da, Sünni İslam’ın yılmaz savunucuları olarak gösterilen, ama ilgisi olmayan Mursi yandaşlarının, Müslüman Kardeşler örgütünün işaretine dönüştü…

Dedim ya, dünyadan bihaber bazı futbolcular ve sanatçı denilen şarkıcı takımı da bunu yapıyorsa, benim gibilerine de, onların derin bilgisine inanmak düşer… 🙂 🙂 🙂

Gürbüz Evren / Siyaset Bilimci  Kaynak:https://www.google.com/amp/s/www.turkishnews.com/tr/content/2013/08/23/dort-parmak-yani-rabia-isaretinin-anlami-soylendigi-gibi-degil-bunu-bir-de-benden-dinleyin/amp/
« Son Düzenleme: Eylül 23, 2017, 12:02:38 öö Gönderen: Farmakoloji »
Üyeliğimin iptalini talep ediyorum!Aksi taktirde dava edecem! Formda zorla kayıtlı tutuluyorum.Defalarca üyelik iptali talep ettim..Formda kayitli üye olarak bulunmak istemiyorum.Bu form zaman kaybı!


Eylül 23, 2017, 10:35:32 ös
Yanıtla #3

Bu konu kanımca Tarihsel kronoloji sırası ile ikiye net şekilde ayrılmalı:

Babil başkaa!, İbrahim başka,

Mısır başkaa!, Musa başka,

Roma başkaa!, İsa başka,

Eski Mekke başkaa!, Hz Muhammed başka,

Babil,Mısır ve Roma ve eski mekke gibi Kapitalist toplumların her daim zulmüne uğrayan yahudiler artık mevzuyu çözerek Kapitalizm'in içine sızarak direk Kapitalizm'i yönetmeyi öğrenmeliydiler.

Kısaca: Şimdiki zamanımız da, Kapitalist görünümlü Nasyonal ve sadece kendilerine sosyalist ümmetci yahudiler, tüm Dünya'nın her zerresine nüfus etmeyi başardılar.

Sevgiler



« Son Düzenleme: Eylül 23, 2017, 10:43:07 ös Gönderen: Tık-Tik-Tak »
Sen Özelsin


Eylül 23, 2017, 10:58:13 ös
Yanıtla #4
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3234
  • Cinsiyet: Bay

Alıntı
Kısaca: Şimdiki zamanımız da, Kapitalist görünümlü Nasyonal ve sadece kendilerine sosyalist ümmetci yahudiler, tüm Dünya'nın her zerresine nüfus etmeyi başardılar.


Buda tabi ki Akılla  olur , birlikle , beraberlikle olur ...
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Eylül 23, 2017, 11:10:47 ös
Yanıtla #5

Alıntı
Kısaca: Şimdiki zamanımız da, Kapitalist görünümlü Nasyonal ve sadece kendilerine sosyalist ümmetci yahudiler, tüm Dünya'nın her zerresine nüfus etmeyi başardılar.


Buda tabi ki Akılla  olur , birlikle , beraberlikle olur ...

Doğru!; bu tip olgular, seni kendinden sayanlar ile birlikte olur.
« Son Düzenleme: Eylül 23, 2017, 11:12:54 ös Gönderen: Tık-Tik-Tak »
Sen Özelsin