Kimilerinin tepkisini,kimilerinin ilgisini,bazı üye arkadaşların da katılımının olacağını beklediğim bu konuda uzun zamandır birşeyler yazmayı düşünüyordum ki;dün katıldığım bir yakınımın cenaze töreninden sonra başlamaya karar verdim.
Bu vesile ile,Arap milliyetçiliği ve Emevi emperyalizminin ürettiği kültür ve dayatmaların evrensel İslam olarak yutturulmaya çalışıldığı 1500 yılda,bu zorbalıklarla mücadele eden, insanları,inananları,aydınlatmak isterken katledilen ve katledilmekten şans eseri kurtulan,kitlelere yanlış tanıtılmış,sapkınlıkla suçlanmış yüzlerce aydınlanmış insanıda minnetle anmak isterim.
Dünkü cenaze töreninden sonra,merhumun evinin önündeki topluluğa hitaben semtin camisinin imamı mevlüd okumak için mikrofonu eline aldı.
Arapça okuduğu,Allah'ın adının arasıra zikredidiği mevlüdden çıkarabildiğim anlam kadarıyla;resul Muhammed ile Ebubekir arasında geçen bir diyalogdan bahsediliyordu.Bu sırada,toplulukta huşu içinde ağlayanlar,tekbir getirenler,papağan edasıyla Amin temennisini tekrar edenler,biran önce bitse de kurtulsak beklentisi taşıyanlar,hiçbirşey anlamadığını açıkça gösterircesine tepkisiz kalanlar,tablonun geri kalan kısmını oluşturuyordu.
Biran içimden, kalkıp imama"Ebubekir ile merhumun ne ilgisi var,binlerce yıldır sürdüregeldiğiniz bu teselli yönteminin kime ne faydası var"demek geçti;ama tabi ki diyemedim.Aslında bunu haykırmayı çok isterdim.Birgün,ben olmasam da bu sesin topluluklarca seslendirileceğine dair olan inancımı hiç kaybetmedim,kaybetmeyeceğim de...
Şimdilik bu başlık altında söyleyeceklerimi bu anıyı paylaşarak giriş bölümü olarak tamamlamak isterim.Daha söylenecek,yazılacak çokşey var.Umarım kimseyi sıkmadan,bukonuda söylemeyi arzuladıklarımın tamamını diğer bölümlerde anlatmayı başarabilirim.
Saygılarımla