Şimdi biraz beyin jimnastiği yapalım. Tanrı kavramı ne zaman , nerede ve neden ortaya çıktı (bu soruları çoğaltabiliriz).
Bakınız, insanlar korku mefhumunu tanımadan önce Tanrı diye bir kavramla muhatap değildiler. Binlerce yıl önce ne Tanrı ne de Tanrılar vardı. Dünyanın çeşitli coğrafyalarında yaşayan insanlar yaşadıkları coğrafyaların özelliklerine göre doğadaki bir takım hareketler nedeniyle kendilerini koruyacak varlık/lar yaratma arayışına girdiler. Kimisi güneşi, kimisi ayı, kimisi denizi, yer yüzünü ve hatta yeraltının bile gücü/leri olduğuna inanıp inandığı yarattığını simgeledi, kutsal saydı ondan şefaat diledi. O kadar ki korku denen bu mefhum insanoğlunu yarattığı kutsala ibadet için evladını bile kurban edecek dereceye getirdi. Oysa, korkusundan yarattığı bu güç tamamen sanal bir varlıktı. Ama insan ne yaptı, bu sanal gücü kah resim, kah heykel, kah put, kah totem şeklinde tasvir ederek ona kayıtsız şartsız itaat etti. Yani insanoğlu yarattığına tapacak kadar korkunun esiri oldu.
Gökyüzü her çağda bilinmezlik ve esrarlı bir şekilde Tanrı mefhumunun kaynağı oldu. Türklerde de böyle idi. Yani Gök Tanrı hakimiyeti vardı (daha fazla ayrıntıya girmeden kestirme gidiyorum). Binlerce yıl inanç böyle devam etti. Bir coğrafyada yaşayanlar, başka bir coğrafyada yaşayanların inançlarından haberdar bile değillerdi. Binlerce yıl böyle yaşadı insanlar.
Sonra Abraham (İbrahim) adında bir İsrailoğlu çıktı ve Tanr'nın tek olduğunu, ondan başka yaratıcı olmadığını ve bu tek Tanrı'nın kendisini peygamber olarak görevlendirdiğini , kendisine insanlığı yönlendirmesi için emirler veriğini söylemeye başladı (halbuki, Abraham (İbrahim)'dan çok önce Mısırlı bir firavun olan Akheneton, Tanrı'ın tek olduğıunu, yüce olduğunu, Ondan başka tapacak olmadığını söyleyip duruyordu ama bu konuda bir kitabı yoktu).
Vel hasılı kelam, Abraham (İbrahim) ile birlikte çok tanrılı dinler yıkılıp tek Tanrı kavramı yerleştirildi insanların beyinlerine. Ve insanlar bu tek Tanrı'ya ibadet etmeye başladılar. Daha sonraları yine Tanrı'nın görevlendirdiğine inanılan Peygamberler geldi insanlığı yönetmek için.
Türkler Araplarla karşılaşıncaya kadar Gök Tanrı'ya inanan bir kitle idi. Ne zaman Araplarla karşılaştılar, savaşlar yaptılar (ki bu çok ayrı bir konudur), ondan sonra Müslüman olup Allah'a ve Kur'an emirlerine uymaya başladılar.
Bu gün İslami uygulamalarda yapılan o kadar çok yanlış var ki bu yanlışlığı gören bazı kesimlerin, " Tanrı inancı olacaksa hiç değilse Türklerin inancı olsun, sapkın Arap emperyal inancı olmasın " düşüncesi ile Gök Tanrı kavramını benimsediklerini görüyorum.
Saygılar-sevgiler