Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Mason sayısının ülkemizde düşük olmasının nedeni? (dogudan)  (Okunma sayısı 15034 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Şubat 14, 2011, 06:20:14 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Kimilerine göre Türkiye'deki mason sayısı az; kimilerini göre hiç de öyle değil.

Ben az olduğunu söyleyenlerden yanayım.


Üstelik konuya rakamsal açıdan bakıldığında bir de şu söylenebilir: Türkiye'de 20 bine yakın kayıtlı mason var. Kayıtlı mason ne demek? Bir mason derneğine üye olanlar demek. Bunların hepsinin sanmayın ki Masonluğa karşı ilgisi ve locasıyla olan bağlantısı öyle sıkı fıkı. En iyimser görüşle %50 indirim yapabilirsiniz; geriye kalır 10 bin. Belki o kadar bile değildir.

Dolayısıyla az olduğu doğru.

Neden az?

Her şeyden önce Türkiye'deki Masonluğun geçmişi öyle pek eski tarihlere uzanmıyor. Unutmayalım ki Türkiye'de Masonluk 13 yıllık bir uyku dönemi geçirmiş; 1948 yılından sona yeni baştan toparlanma çabasına girişmiş.

Türkiye'de kişiler biraz daha geç yaşta mason olabiliyor. Öğrenimi, askerliği, işini gücünü yerine oturtması... İnsanın bir de etkin dönemi var. Hemen orta yaş, sonra da yaşlılık... Yaşlandıktan sonra masonluk pek uygulanabilir değil.

Birçok kişi Masonluğa giriyor girmesine de ama uyum gösteremiyor ya da bu kurumun kendine göre olmadığının sonradan farkına varıyor. Dolayısıyla bizim ülkede bir de Masonluğa girip çıkmış olan azımsanamayacak bir rakam var. Kuşkusuz hiç kimse onlardan "mason" sıfatını alamaz ama onlar kendilerini mason olarak görmüyor.

Birçok kimse Masonluğa girmek, mason olmak istemiyor. Toplumumuzda Masonluk üzerine bir türlü giderilememiş öyle yanlış kanılar var kı!... Ya mason olduğu duyulursa, öğrenilirse... İşte o zaman yandı gülüm keten helva. Bütün ilşelir hatta sosyal ilişkileri tehlikeye girebilir. İyisi mi Masonluğa girmemeli.

Birçok kimse Masonluğa girmek istese de karşısına birtakım engeller dikiliyor: Yasal engeller bunlar. Özellikle bazı maslek gruplarındaki kamu görevlilerinin Masonluğa girmesi yasalarca engellenmiş durumda.

Masonluk birçok insanımıza dış bakıştan sapa geliyor. Yanlış değerlendiriyorlar Masonluğu. Bunun kusunu da masonlarda aramalı. Bu kurumu gerektiğince iyi tanıtamamışlar kamuoyuna ve hâlâ tanıtamıyorlar.

Yurdumuzda Masonluk genellikle büyük kentlere sıkışıp kalmış durumda. Evet Bodrum ve Marmaris gibi istisnalar var ama onları da neredeyse büyük kentten saymak gerek. Daha küçük kentlere ulaşamıyor Masonluk, ulaşmak istese de... Hiç loca bulunmayan bir kentte bir loca kurmak sanıldığı kadar kolay iş değil.

Kimileri yurdumuzdaki mason kuruluşlarını çok zengin falan sanıyor. Oysa iki yakalarını zor bir araya getiriyorlar. Gelir olanakları pek kısıtlı. Yasalar bu gelir olanaklarını genişletmelerine elvermiyor. Bu da gerek tanıtımlarını, gerek etkinliklerini gerekse genişleyebilmelerini engelliyor.

Nüfusumuzun büyük çoğunluğu Müslüman. O büyük çoğunluğun içinde aydın geçinenlerin büyük çoğunluğu Masonluğun İslâm dinine aykını olduğunu sanıyor. Mason olurlarsa dinden imandan çıkabilirler alimallah!

Bir de bu forumda şu sık sık dile getirilmekte olan gençlik sorunu var. Genç yaşta olanların masonluğa girebilmeleri gerçekten de bir sorun, özellikle parasal açıdan. Masonların ise bu bağlamda yapabilecekleri bir şey yok. Kendisini zor geçindiren bir gencin Masonluğa alınması hem kendisine zarar verir hem kuruma.

Bütün bunların ötesinde burada, bu forumda Masonluğun öğretisine, felsegesine, dünyü görüşüne çok yatkın, bu konular üzerinde görüşme ve tartışmaya pek meraklı, öğrenmeye hevesli, kendini geliştirmek isteyen bireylerle karşılaşıyoruz. Anca öyle kişiler yurdumuzun genelinde zor çıkıyor. İnsanlarımızın büyük çoğunluğu bi gibi konularla pek ilgili değil. Hedi bir de iğrneyi forum üyelerimize batıralım çuvaldızdan önce. Bakın burası bir masonlar forumu. Ancak başka ilgi alanları olanlara da olanak tanımış. FGornum ana sayfasının en altında bir "İstatatikler" bölümü var. Oraya bir girin ve bakın. Forum üylelerimizden çoğu haüngi konulara daha çok ilgi gösteriyor ve Masonluk ile doğrudan bağlantılı bölümler (şu Masonluk ile İlgili Sorular ve Cevaplar hariç) bunların arasında hangi sırada yer alıyor.

Sonuç: Türkiye'de Masonluğun niceliksel bakımıdan bu düzeyde oluşu iyi bile sayılabilir aslında. Keşke daha iyi, çok daha iyi olabilse...

 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Şubat 14, 2011, 06:34:00 ös
Yanıtla #1
  • Ziyaretçi

Yazınıza katılıyorum Sayın ADAM. Umarım bindelik, onbindelik değerlerden, yüzdelik değerlere yükselir. Yükselirse zaten gerçekten anlaşılabilir.

Türkiye de bir din veya dine karşı bir yapı gibi algılanıyor olması açıkçası çok üzücü. Geçen gün bir yorum paylaşmıştım. Ziyaret ettiğim bir anti Masonik siteyle ilgili. Morals and Dogma adlı kitaptan tapınaklarla ilgili bir kısmı alıp, değiştirip. "Masonluk dine karşıdır" işte ispatı şeklinde yazmışlar.

Ya mason olduğu duyulursa, öğrenilirse... İşte o zaman yandı gülüm keten helva. Bütün ilşelir hatta sosyal ilişkileri tehlikeye girebilir. İyisi mi Masonluğa girmemeli.
Çok sevdiğim bir söz vardır. "İnanıyorsan savunduklarına arkasında duracaksın. Gerek yok cellada. Çıkarıldığında dar ağacına, tabureye sen vuracaksın" diye. Yani Galileo gibi engizisyonun karşısına geçtiğinde "Dünya Aslında Dönmüyor" demeyeceksin. Sonra engizisyondan kurtulduğunda " neden böyle söyledin" diye soranlara," benim söylememle mi dünya dünya dönmeyecek" demeyeceksin.

Saygılarımla




Şubat 14, 2011, 07:35:27 ös
Yanıtla #2
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 879
  • Cinsiyet: Bay

Ya mason olduğu duyulursa, öğrenilirse... İşte o zaman yandı gülüm keten helva. Bütün ilşelir hatta sosyal ilişkileri tehlikeye girebilir. İyisi mi Masonluğa girmemeli.

Eğer masonluğa karşı bir çevresi varsa zaten söylememesi en güzeli ama bir şekilde ortaya çıktıysa eğer dostum dediği insanların masonluğu bilmemesinden ötürü bir ön yargıları olabilir ancak madem ki dostu oturup konuşula bilir bilgi eksikleri giderilir. Buna rağmen çevresinden bir dışlanma soyutlanma görürse bence çevresindeki insanları biraz daha özenli seçmeli derim. Gençlerin mason olma konusuna gelirsek: Masonluğa ilgisi olan ve doğru bilgilendirilme sonucunda bu kardeşliğe girmek istiyorsa öncelikle adayda aranılan nitelikleri iyi anlamalı ve kendisine ben hazırmıyım diye sormalıdır. Masonluga bir hevesle kapılmamalıdır gerçekten arzulamalı ve bunun ömür boyu sürecek olan bir yolculuk olduğunun farkına varmalıdır.


Saygılar


Şubat 14, 2011, 11:00:40 ös
Yanıtla #3
  • Ziyaretçi

Bu konuya diğer ilgili bir çok konuda olduğu gibi mason üyeler dururken bana bir şey demek düşmez; ama kimi durgunluklarını en son yorumu noktalamak istediklerini umarak yazıyorum. son zaman pek bir şey yazmak niyetinde değildim ama neyse...

Sayıları azdır çoktur bilemem, ama bilirim ki, dünyanın her yerinde ne ise Türkiye'de de odur aşağı yukarı. Avrup'da da Amerika'da da, dini temellerle masonluğa karşı olanlar ülkemizdekilerden az değil. Hatta bir muhafazakar Hristiyan İngiliz ile ben şahsen tanışmıştım, masonluğu bıraktığını çevresinden öğrenmiştim; ve onun söylediği, 'locadaki tanrı ile kilisenin işaret ettiği tanrı aynı değil' idi. Ben muntazammıydı değilmiydi bilemem,,zaten masonluk ile pek bir ilişkisi kalmamış, doğrumudur yalan mıdır onu da bilmem.

Ancak dışarıdan bakan biri olarak son açılan konularda da,,sayıya yaygınlığa odaklanılması ilginç geldi. Masonlar yahut herhangibir sosyal örgüt/dernek/grup zaten yayılmak ve insanlara kendi ideallerini anlatmak istese idi kendi kabuğu içinde saklı kalmazdı. BU örneğim kimseyi kızdırmasın *ciddi şekilde rica ediyorum*;

Adnan Oktar ve ekibi amacını da niyetini de bangır bangır ifşa ediyor, propagandasını yapmak istediği şeyleri öyle yahut böyle insanlara duyuruyor. Benim tasvip etmediğim birçok yanları var, aynı şekilde bir çok -sosyal- grupta da tasvip etmediklerim var. Lakin, masonlar kurumsal olarak yayılmayı o kadar istemiyorlar gibi görüyorum. Ki bir çok uyarıya hatta yaklaşımlarındaki sessiz kalmaları 'reklamın iyisi kötüsü olmaz' mantığından mıdır halen merak ederim. Velhasıl, Türkiye'deki masonluğun gelişimini de toplumun genel resmine baktığımda çok da yadırgamıyorum. Özellikle yozlaşma açısından. Örnek üzerine yoğunlaşırsam tekrar, Oktar, amacını da ifşa ederek bir şeyler yapıyor, ancak masonların yayılmak gibi bir niyetleri olup olmadığını bilmiyorum, sayıdan ziyade az bir nitelikli insan ile kendi içlerinde ilerleme gayesi var mıdır onu da bilmem, yoksa, mevcut masonlar sayılarının artıp da artık masonluğun ayrıcalıklı sanılan konumunu aşağı çekmek mi istemiyor onu da bilmem.

Bir de sn Adam kamu görevlilerinin mason olması yasak demişsiniz, ancak ben şahsen çok kilit noktalarda belirli derecelerden masonlar biliyorum; ve bir de hepimizin bildiği Demirel ve Mesut Yılmaz da var , acaba bunlar kamu görevlisi değil miydi? Yanlışsam veya eksiksem düzeltin lütfen; kasıt eğer devlet memuriyeti ise , zaten onların siyasi partilere bile üye olması yasaktı....

Ne ise, Mısr'da devrim olmuş, arada devrimi fırsat bilip müzeyi talan etmişler... her işi erbabına bırakmak lazım, bilmediklerimize karışmamak lazım, fazla burnumu uzatmamak lazım...

saygı ile
« Son Düzenleme: Şubat 14, 2011, 11:03:07 ös Gönderen: cardiffmonster »


Şubat 15, 2011, 08:51:55 öö
Yanıtla #4
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Genellikle bir katkı yazısına yanıt vermek gerekmez ama Sayın Crdiffmonster'in dedikleri üzerine birkaç not düşmek gerek.

Öncelikle konu dışı olan şu son nokta: Ben güncel haberleri pek sıkı izleyemiyorum. Kahire Müzesi talan edilmişse işte bu çok kötü.  Tüm insanlık adına çok çok kötü... Orası salt Mısır'ın sayılmaz ki! Tüm insanlığın ortak tarih ve kültür mirasının bir bölümüdür orası.

Mesut Yılmaz hiçbir zaman mason olmamıştır. Nitekim bu yüzden kendisinin mason olduğunu ileri sürenleri mahkemeye vermiş ve davayı kazanmıştır. Ne ilginç değil mi? Bu Türkiye'deki durumun bir bölümünü yansıtır. Birisine mason demek ile ona küfür etmek eş değer sayılıyor. Yargı bile bu kanıdaysa siz diğer insanları düşünün.

Türkiye'de devlet memurlarının mason olamamasına ilişkin bilmem kaç kere Büyük Millet Meclisi'ne yasa önerdisi verilmiş ancak bunlar geçmemiştir. Böyle oluşuna karşın, hükümetin yşapısına göre Masonluğa karşı tavırların takınıldığı dönemler olmuştur. Kimi devlet memurları kelleyi koltuğa almayı başarmış, umursamamıştır. Şöyle ki, «Ötesi hakkımda soruşturma açılır. Ben de istifa ederim. Ne olmuş yani.» diyebilmiştir. Elbette pek azdır bunu diyebilmiş yürekli; özellikle asker olanlar arasında.

1980 sonrasında devlet memurlarının sadece Masonluğa değil, sıradan derneklere bile üye olmalarının engellendiği bir yasal döneme girilmiştir; buna üniversite akademisyenleri de dahil.... Daha sonra Dernekler Yasası'nda yapılan değişikliklerle yer yer yumuşatmalar sağlanmıştır.   AB uyum yasaları (!) zerçevesinde bundan birkaç yıl önce bu bağlamda serbestlik biraz daha arttı ama tüm devlet memurları için değil. Bunu karşılık 2. Abdülhamit dönemindeki gibi zaptiye de olağanüstü arttı. Hem artık kişilerin peşine hafiye takmak da gerekmiyor. Kimin ne zaman nerede ne yaptığı uzaktan rahatça izlenebiliyor. Böyle olunca bir devlet memurunun içine korku düşmez mi? Yine aynı durum. Kaçı alabilir kelleyi koltuğa Masonluk uğruna?

Onları bir yana bırakırsak asıl sorun masonların masonluğu yeterince, gerektiğince tanıtamamaları. Doğru. Yapamıyorlar. Yapmak istemediklerinden değil, yapmak için güçleri yeterli  olmadığından. Elebtte en kötü reklam hiç reklam olmamasından iyidir. Masonluk reklam edilmez ama tanıtılabilir. Aynı şey.  Bu tanıtımı yapmak için ne gerek?... Adnan Oktar gibilerinde çok olandan... Mason örgütleri bunu nereden sağlayacak? Üyelerinin ödentilerinden artırarak. Başka gelir kaynakları yok.  Üstelik şundan bundan bağış kabul edebilmelerine bile olanak yok. Sonra da masonlar kurumlarını tanıtsın. Nasıl?

Uzaktan gazel okumak kolay. Biz yapmalarını isteriz. Yapmadıkları için de onları eleştiririz. Bir de onlara bunu nasıl yapabileceklerini gösterebilsek onlara...
 
 
 
 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Eylül 05, 2011, 11:02:00 ös
Yanıtla #5
  • Ziyaretçi

Sn. ADAM,

Turkiye'de Mason sayisinin az olmasinda, Turklerin Masonlugu Adnan Oktar vb antimasonik kaynaklardan "ogrenmesinin" payi var midir? Bir diger deyisle, acaba bu sitenin mottosu olan "Masonluk, Masonlardan Ogrenilmelidir" yaklasimina, Turkiye'deki Masonlarca pek ragbet edilmiyor mu?

... Da biz Masonlugu hep Mesut Yilmaz'dan, Suleyman Demirel'in hasimlarindan, Star gazetesinden, Adnan Oktar tv'deki "hocalar"dan ogreniyoruz?

Uzun suredir Turkiye'de yasamiyorum. Ama gecenlerde su anki Buyuk Ustadin bir tv programindaki konusmasini dinledim. Helal olsun dedim, ne kadar duzgun acikladi muhterem.

Turkiye, tabii bati ulkeleri kadar gelismis degil, ozellikle kisisel hak ve ozgurlukler acisindan. Ama bir fasist ya da komunist ulke de degil. Masonlugun bugun Turkiye'deki imaji, sanki olmasi gerekenden daha olumsuz gibime geliyor...

Ha derseniz ki, aman ne onemi var, yanlis taninsin, Masonlar icin bu onemli degildir. O zaman da ben derim ki, oyleyse belki de dogru taninmistir.

Saygilar,
Supersonics


Eylül 06, 2011, 12:02:17 öö
Yanıtla #6

Sn. ADAM,

Turkiye'de Mason sayisinin az olmasinda, Turklerin Masonlugu Adnan Oktar vb antimasonik kaynaklardan "ogrenmesinin" payi var midir? Bir diger deyisle, acaba bu sitenin mottosu olan "Masonluk, Masonlardan Ogrenilmelidir" yaklasimina, Turkiye'deki Masonlarca pek ragbet edilmiyor mu?

... Da biz Masonlugu hep Mesut Yilmaz'dan, Suleyman Demirel'in hasimlarindan, Star gazetesinden, Adnan Oktar tv'deki "hocalar"dan ogreniyoruz?

Uzun suredir Turkiye'de yasamiyorum. Ama gecenlerde su anki Buyuk Ustadin bir tv programindaki konusmasini dinledim. Helal olsun dedim, ne kadar duzgun acikladi muhterem.

Turkiye, tabii bati ulkeleri kadar gelismis degil, ozellikle kisisel hak ve ozgurlukler acisindan. Ama bir fasist ya da komunist ulke de degil. Masonlugun bugun Turkiye'deki imaji, sanki olmasi gerekenden daha olumsuz gibime geliyor...

Ha derseniz ki, aman ne onemi var, yanlis taninsin, Masonlar icin bu onemli degildir. O zaman da ben derim ki, oyleyse belki de dogru taninmistir.

Saygilar,
Supersonics

Supersonics'e hak veriyorum. Ülkemizde çok sayıda anti-masonik oluşumlar var ve gerçek olmayan delilleri, "komik" bir şekilde birleştirerek şeytanlık=masonluk=yahudilik gibi garip bir formül çıkarıyorlar. Google'a "masonluk" yazın, ikinci sırada Adnan Oktar'ın sitesi var. Bu şahsın kızlara sarkıntılık yaptığını söyleyip gülenler, Masonlar konusunda söylediği her şeye hak veriyorlar nedense.
Sokakta bazen esnafla sohbet ederim. Bazılarına soruyorum "Sence Masonlar kimlerdir, ne iş yaparlar?" diye...
Gelen cevaplardan bazıları şöyleydi:
- Amerikanın ajanları
- Yahudi uşakları
- Para babaları
-  Şeytan'a tapanlar
- Organize suç şebekesi

Bunları söyleyen insanların hepsi internete de girmiyor; ancak şu 1997'deki Kanal 7'nin yayınladığı videonun da insanların beynini yıkadığını düşünüyorum. 2010 yılında  Teke Tek programında Sn. Remzi Sanver'in bu konuyu açıklığa kavuşturması  ne kadar yeterli olmuştur, tartışılır.
Neyse, kısacası şöylemek istediğim şu. Ülkemizde Masonluk için  uygun insanların böyle hurafeler yüzünden yanaşmaya çekindiklerini ve hatta bazılarının düşmanlık beslediğini düşünüyorum.

Saygılarımla

"İsteyen yavaş gitsin, ister hızlı koşsun, arayan bulur. İki elinle isteğe sarıl; çünkü istektir iyi yola kılavuz olan."
Mevlana


Eylül 06, 2011, 09:31:15 öö
Yanıtla #7
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Her ne derseniz doğrudur.

Ancak, yakınmadan önce neden böyle olduğuna bakmak gerek.

Tümüyle tersi bir duruma göz atalım: ABD’nde 1990’lı yıllarda dehşetli ve öyle bölük pörçük değil, tam organize bir antimasonik kampanya açıldı. Bu kampanya günümüzde de devam ediyor ama hızı o tarihlerdeki kadar değil. Bu kampanya genele bakarsak ufak çapta bir başarıya ulaştı. Pek de fazla rağbet görmedi; mason olmayan Amerikalıların çoğu buna gülüp geçti.

Neden?

Çünkü Masonluk Amerika’da daha başından beri herhangi bir yadırgama görmedi. Ender olaylar dışında (1827 Morgan olayı gibi) hiç kimse Masonluk ile bağlantılı olarak kötü bir lâf etmedi; aksine Masonluktan sitayişle söz edildi. Masonluk, Amerikan yazın ve ansiklopedilerine olumlu bir kurum olarak geçti; masonlara saygın kişiler gözüyle bakıldı.

Bu durum yüzyılların birikimiyle böyle geldi. Şimdi artık Amerika’da, Kanada’da, Avustralya’da Masonluğun imajını bozmak, masonları kötüleyip aşağılamak öyle kolay bir iş değil ve bunun geçekleştirilebilmesi çok uzun zaman, belki birkaç kuşaklık dönem alır.

Avrupa’da ise durum hiç de böyle değildi ve Masonluk kendini kabul ettirebilmek için savaşım verdi. Büyük Fransız Devrimi Masonluğun Kıta Avrupası’nda canına okudu ama antimasonik cephe bu devrimi masonların gerçekleştirdiği yaygarasından günümüzde bile caymadı. Britanya bu açıdan bir avantaj elde etti Masonluktaki örgütlenmede ve bunu günümüze kadar başarıyla kullandı.

Bütün bunların üzerine bugün yurdumuzun bulunduğu coğrafyaya gelin ve bu ülkede masonluğun tarihçesini şöyle bir gözden geçirin.

Başından beri kesinlikle olumsuz bir tasarımsal görüntü yaratılmış masonluk ile bağlantılı olarak. Bu yaratım dünün yapıtı değil, yüzyıllardan beri böyle geliyor. Şimdi siz bunun böyle kısa bir süre içinde değiştirilmesini beklerseniz, bu ancak boş bir hayal olur.

Değişecektir, iyileşecektir, düzelecektir ama bu zaman alacaktır.

Bu zaman içinde aslında Masonluğa girmesinde yarar olan hatta belki girmek isteyen çok kişi Masonluğa girmekten çekinecektir. Bunların başında da kamu görevlileri, üniversitelerdeki öğretim üyeleri ile özel sektörde tutucu çevrelerde çalışanlar, özetle kellesini koltuğuna almayı başaramayanlar gelecektir.

Şu halde benim deyişimle Türkiye’deki masonluğun çoğu kelleyi koltukta taşıyabilenler.

Belki inanmayabilirsiniz buna ama öyle… Onları mason oldukları için kutlamak gerek.
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Eylül 06, 2011, 10:57:16 öö
Yanıtla #8
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Sözlerinize katılıyorum sn.adam.Bende onları tebrik etmek isterim işleri zor.Toplum onları anlayıp algılamakta hala problemli,her tür açık provakasyona durumları çok uygun sizin deyiminizle kelle koltukta yapıyorlar işlerini.Ama insanların inandıkları her ne olursa olsun peşinden gidebilmeleri sadece alkışlanır.Kıvırmadan eğilmeden,inandığını yaşıyorlar.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Şubat 20, 2013, 04:26:28 ös
Yanıtla #9
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 856
  • Cinsiyet: Bayan

Güzel paylaşımınız için minnettarım, epey aydınlatıcı bir yazı olmuş ADAM. Foruma gelenlerin bir kısmı veya toplum içinde yaşayan Ali - Ayşe maalesef Masonluk hakkında çokça yanlış görüşlere sahip, bu paylaşım neyin ne olduğunu hatlarıyla anlatıyor; Masonluğun sanılanın aksine ' para babalarından ' oluşmadığını, din karşıtı olmadığını- yalnızca bir takım engellerden gizlendiklerini apaçık ortaya koyuyor. ( Birçok kimse Masonluğa girmek istese de karşısına birtakım engeller dikiliyor: Yasal engeller bunlar. Özellikle bazı maslek gruplarındaki kamu görevlilerinin Masonluğa girmesi yasalarca engellenmiş durumda ) gibi..

Gerçi ne söylersem söyleyeyim, insanlarımız doğru kaynakla karşılaşmadıkları sürece kimsenin görüşünde değişiklik olmayacacktır.

Ne demiş Einstein : ' Ön Yargıları Yıkmak,Atomu Parçalamaktan Zordur. '
Adequatio intellectus et rei


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
5 Yanıt
9296 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 14, 2013, 10:20:42 ös
Gönderen: NOSAM33
9 Yanıt
9617 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 23, 2007, 12:26:16 öö
Gönderen: MASON
2 Yanıt
7335 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 01, 2007, 04:11:48 öö
Gönderen: nietzsche
0 Yanıt
3600 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 12, 2007, 03:12:53 öö
Gönderen: Ittihatci
0 Yanıt
2237 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 22, 2008, 04:08:08 öö
Gönderen: nietzsche
69 Yanıt
38791 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 21, 2015, 10:49:44 ös
Gönderen: student
16 Yanıt
9768 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 18, 2015, 04:25:39 ös
Gönderen: Risus
29 Yanıt
15667 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 21, 2014, 11:37:47 öö
Gönderen: Selim
2 Yanıt
3173 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 08, 2017, 11:22:22 ös
Gönderen: Tij
3 Yanıt
4748 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 07, 2015, 06:16:19 öö
Gönderen: Risus