(http://i13.photobucket.com/albums/a271/poyrazsagtekin2/masonlar%20forum/35e74220.gif)
Meditasyon bir şey üzerinde derin ve kapsamlı düşünmek demektir. Bir şeyin asıl gerçeğine kavuşmak amaç ve umuduyla, zihne dolan gereksiz fikirleri geri göndererek, o anda cevap beklenen sorunun açıklığa kavuşturulmasına çalışmaktır. Asıl hedeflenen amaç budur....Ancak her zaman bu gerçekleşmez.
Bu uygulama methodunun Hint Dinlerindeki ibadetlerin önemli bir kısmını teşkil ettiği söylense de, sadece Hint dinleri ile kısıtlı kalmamıştır. Söz konusu teknikler bir çok toplum tarafından kendi dinsel ve geleneksel anlayışlarına uyarlanarak kullanılmıştır. Meditasyon esnasındaki düşünme eylemi eforsuz bir eylem olarak tanımlanır.... Kendiliğinden bir akış içinde, belli bir ilham alınarak yeni şeyler öğrenme ve kavramaimkanı sağlanılabilir....Konunun bu yönü, çalışmanın sonuçlarıyla ilgili püf noktasını oluşturur.
Arzu edilen sonuçlarla karşılaşılıp karşılaşılmayacağını belirleyen nokta işte burasıdır. Bu noktada deneyimcinin ruhsal kültürünün ve teorik bilgi düzeyinin çok yüksek olması gerekir....
Bu konuya tekrar döneceğiz....
Meditasyon esnasında zihin ve beden serbest tutulur.Düşünce bir an için kendi konusunun dışına çıkma eylemi gösterirse, aklın müdahalesi ile sükuneti yitirmeden yeniden ilk konuya dönülür.
Burada esas olan sükunet içinde kalabilmek ve konuyla ilgili sezgileri alabilmektir.
Tufan öncesi uygarlıklarından olan Atlantis ve Mu uygarlıklarından tutun, eski Kristtof Kolomb öncesi uygarlıklarından olan Aztek, İnka, Mayalar'a avusturalya yerlilerinden, Afrika kabilelerine ve ordan da Avrupa ve Asya'daki toplumlara varıncaya kadardünyanın hemen her yerinde kısmen metodları değiştirerek ama temel metodlar aynı kalmak üzere, yaklaşık 100 civarında meditasyon yapma çeşidi vardır.
İslamiyet'in Tassavufi çalışmalarında ve özellikle de Sufi ekollerinde meditasyondan yararlanabilmek için , çok kapsamlı ve çok değişik teknikler geliştirilmiştir.
Bireylerin belli sırlara kavuşabilmelerine yardımcı olabilmek için bir zamanlar kullanılan bu teknikler, Sufi Oklullarında eğitilmekte olan öğrencinin üzerinde son derece yararlı sonuçlar meydana getirebiliyordu. Diğer toplumların insiyatik gizli yani batıni çalışmalarında olduğu gibi gerçekten de, bu teknikler Sufi okullarında bireyi özgür bir hale getirerek, bireyin kendisiyle , asıl benliği arasındaki köprüyü kurmasına yardım edyordu.
Ancak burada gözardı edilmemesi gereken çok önemli bir püf noktası vardır :
O dönemde uygulanan bu teknikler, bireyin içsel gelişmesinde, sırlara kavuşmasında ya da günümüz anlayışıyla ifade edecek olursak "kendini tanıması" ve "kendini bilmesi " yolunda yapılan çalışmalardan sadece bir tanesiydi... Meditasyonla birlikte uygulanan ve birbirini tamamlayan başka çalışmalar da vardı.
Ancak şunu kesin olarak ifade etmemiz gerekir ki o dönemlerdeki bu başarılı çalışmaların yürütüldüğü zamanlarda bile , bu çalışmalardan zarar görenler olmuştur. Ancak konunun bu yönü üzerinde yurdumuzda çok az durulmuştur.
Bu tekniklerin çok dikkatli uygulanması gerektiğini bilen o dönemin mürşitleri , müritlerini sürekli olarak kontrol ederlerdi... Zikir çalışmalarında hangi öğrencilerin ne zaman başlaması gerektiğini , ne kadar süre ile kaç günde kaç defa uygulanması gerektiğini ve bu çalışmalarda hangi öğrencinin hangi mantrayı kullanacağını büyük bir titizlikle belirlerdi. Zaman zaman tehlikeli bir gelişme farkettikleri an, belli bir süre o öğrenciye çalışma derhal bıraktırılırdı. Hatta uygun görmedikleri bazı öğrencilere çalışmaları asla yaptırmazlardı.
Eski devirlerdeki bütün toplumlar, konunun ciddiyeti üzerinde ve doğurabileceği arzu edilmeyen sonuçlarla öğrencilerin karşılaşmamaları için büyük bir titizlikle durmuşlardır.
Örneğin Buda, öğretisini çevresine aktarırken; anlayışta, düşünmede, konuşmada, davranış biçimlerinde, geçim düzeninde, manevi çabada, konsantrasyonda ve son olarak da meditasyonda yapılabilecek yanlışlara insanların dikkatlerini çekmiştir.
Temeli aynı olmakla birlikte birbirindn farklı 100 civarında meditasyon tekniklerinin bulunduğundan bahsetmiştik. Bunlardan belli bölümü zikre dayalı tekniklerdir. yani seçilen bir kelime ya da cümlenin meditasyon esnasında tekrar edilmesi prensibine dayanır... Sufiler de böyle teknikler kullanmışlardır.
Sufi okullarında Tanrı'nın isimleri en çok kullanılan mantralardı .
O ilk dönemin başarılı çalışmalarında bile çalışmalar sırasında zihinsel dengesi ozulmuş bir çok öğrenci vardır. Bunlara yolun mecunlarrı ismi verilmiştir.
Şimdi geçmişteki uygulamaları bir kenara bırakarak , günümüzdeki meditasyon uygulamalarının insanlar üzerinde meydana getirebileceği olumlu ve olumsuz etkilere bir bakalım.
Uygun teknik seçildiği taktirde meditasyonun insanlar üzerinde meydana getirdiği olumlu etkiler şöyledir:
- Vücut ve beyin üzerinde bir rahatlama etkisi.
- Sinir sistemini gerginlikten kurtararak daha dengeli bir zihinsel yapının oluşmasıyla, yaşam içinde karşılaşılan zorluklara dayanabilme ve bu zorlukların üstesinden gelme yeteneğinin gelişmesi.
- Zihinsel ve fiziksen enerjinin artışı.
- Sezgilerin kuvvetlenmesiyle içe doğuş tarzında bir takım bilgilerin kendiliğinden elde edilmesi.
Evet bunlar muhtemel olumlu etkiler olarak sıralanırlar.
Ayrıca düzenli olarak meditasyon uygulayan kişinin uykuya olan ihtiyacında bir azalma görülür ve daha az uyuyarak yaşamını sürdürebilir. Ancak şurası da gerçek ki herkeste meditasyon aynı etkiyi göstermez.
Aynı metod bir kimsede gerek zihinsel gerekse fiziksel yönde son derece olumlu gelişmelere sebebiyet verirken , yine aynı metod başka bir kimsede çok ciddi zihinsel bozukluklara sebebiyet verebilir.
Günümüzde bunun hatrı sayılır derecede örnekleriyle karşılaşılmıştır. Bunun en büyük sebebi herkesin kendisine has farklı psişik ve fizyolojik bir bünyeye sahip olmasından ileri gelmektedir. Bu nedenle her meditasyon tekniği herkeste aynı sonucu vermez.
Meditasyondan yararlanabilmek için herkesin bünyesine uygun tekniği seçmesi şarttır.
Bu tekniğin seçilme işlemi meditasyonu yapacak kişi tarafından yapılamıyorsa, bbu seçimin meditasyoonu uygulatacak kişiler tarafından yapılması gerekir.
En riskli teknikler ise belirli bir mantranın tekrarına dayanan tekniklerdir. Mantraya dayalı teknikte en fazla dikkat edilmesi gereken nokta , mantra olarak kullanılacak kelimenin titreşimsel yapısıyla, o mantrayı kullanacak kişinin psişik yapısının uyum içinde olup olmadığını tespit etmektir. bu seçimi yapacak kişinin en az bir durugörü yeteneğinin olması gerekir. Bir zamanlar bu seçim işlerini gerçekleştirebilecek düzeyde öğretmenler vardı ancak günümüzde tamamen ticari bir boyutta ele alıınan yerlerde bu seçimin ne kadar sağlıklı bir şekilde yapıldığı da ayrı bir tartışma konusudur. Bu aynen tıp konusunda yeterli bilgiye sahip olmayan birine beyin ameliyatı yaptırmak kadar tehlikeli bir olgudur. Mantra olarak seçilen sözcüğün o sözcük üzerine çok özel ve çok az sayıdaki insanın bildiği metodlarla pozitif enerji yüklenir. Bu yööntemin temeli sizlere aktarılan suya manyetik enerjilerin yüklenmesine benzer. Ve ondan sonra bu mantrayı başka birine verir daha sonra o da başlar bu mantrayı kullanmaya.
Ancak bu mantranın üzerine yüklenen enerji belli bir zaman sonra tükenmeye ve karşıtına dönüşmeye başlar....İşte en büyük tehlike çanları bu noktadan itibaren çalmaya başlar. Eğer zamanında fark edilmezse önüne geçilmeyen zihinsel bozuklukların ortaya çıkması kaçınılmazdır.
Buraya kadar mantradan çok sözettik, mantrayı bu kadar güçlü yapan şey nedir diye düşündüğümüzde :
Mantranın gücü onun sesinde gizlidir. Seslerin bünyemiz üzerindeki etkilerini görelim:
Seelerin Majik Etkisi :
Ses enerjisiyle bedeniniz üzerinde olumlu bir etki meydana getirebilirsiniz. Her kelimenin ve her harfin kendine has bir titreşimi ve buna bağlı olarak da kendine has bir enerjisi vardır. Tüm inanç sisteminde karşımıza çıkan dua ve ilahilerin kullanılış gayesi sesin meydana getirdiği etkilerden yararlanabilmek içindir.
Entoloji ve Teozofi araştırmacıları bunu majik bir uygulama olarak eele alırlar ve adına Ses Majisi derler.
Seslerin Gücünden Siz de Yararlanabilirsiniz...
Evinizde rahatsız edilmeyeceğiniz bir odada sırtınız dik olacak şekilde oturun. Düşüncelerinizi kendi haline bırakın ve gevşeyin. Sonra derin bir nefes alarak aşağıdaki sesleri 3'er defa olmak üzere sesli bir şekilde tekrarlayın:
A
E
OU
O
İ
Size büyük bir denge, ahenk ve huzur sağlayacak olan bu metod, ayrıca iç organlarınıza gerçek anlamda bir masaj etkisinde bulunacak ve fizyolojik rahatsızlıklarınız üzerinde olumlu bir etki sağlayacaktır. Bu method ayrıca seslerle tedavi tekniklerinden biridir. Bu teknik yurt dışındaki bir çok hekim tarafından hastalarını tedavi etmek ve baskı altından kurtarmak için etkin bir biçimde kullanılmaktadır.
Gelelim harflerin titreşimsel özelliklerine ve bünyemizde yapmış olduğu fonksiyonlara:
A sesi, akciğerlerimiz üzerine ve beyne etki yapar. Bu hıristiyanların ruhani ayinlerde bolca kullandıklarıi huzur verici bir ses olarak bilinir.
E sesi, boğaza, ses tellerine ve güçlenmesi için tiroid üzerine etki yapar. her birisi arka arkaya üç defa çıkarılan bu sesler, ait olduğu dokular içinde, besleyici bir kan birikmesi sebep olur.
OU sesi, bütün karın organları üzerine etki yapar: Mide, karaciğer, karın alt kısmı ve ince bağırsakların çalışmasını düzenlediği gibi , onların peklikten kurtulmasına da yardımcı olur.
O sesi,ağır ve derin olarak çıkarıldığında, bütün göğüs kafesini titretir ve akciğerleri harekete geçirir.
Onun etkisi sadece bağırsaklara ve eğer onu ; sonuna kadara nefes verecek şekilde çıkarırsanız, cinsel güç üzerine etki yapar. Psişik süzeyle iç huzuruna, geniş bir konsantrasyona sebep olur ve insana dinamizm verir. Ona ikinci bir ses ekleyerek etkisini artırabilirsiniz : OM...
OM, Hindu yogileri tarafından kozmik ses olarak nitelendirilmiş bir sestir. Kafatası sinirlerini ve kubbesini titreştirir. eğer bu sihirli ses üzerine iyice konsantre olunursa, zihinsel fonksiyonlarınızın hissedilir derecede berraklaştığını farkedebilirsiniz.
İ: bu serinin son sesidir. Uzun bir şekilde hafifçe dudaklarda bir gülümseme meydana getirerek çıkarılması gereken "İ" sesini de üç kez tekrar ederek, bu seriyi bitiriniz.... Sevinç verici ve parıltılı olan bu ses , burun , boğaz ve bronşlara etki yapar. onun insana keyif verme meziyeti de vardır. eğer nefes yollarınız kötü bir durumdaysalar, balgam sökücü bir etki gösterir.
Gnoxis
Cok ilgi cekici bir konu bence meditasyon