Sanırım sizlerinde diğerlerinden pek farkınız yok. .
-----
Genele....
Tekrar etmemde fayda var.. Teism ve ATeism hattı, "VAR"lamak ve "YOK"lamak hattıdır. Bir tarafta Tanrı vardır biz tanrıya inanıyoruz diyerek hareket edip çıkarsamalar yapanlar. Diğer tarafta Tanrı yoktur, ben tanrıya inanmıyorum diyerek çıkarsamalar yapanlar . Ve bu iki kutup arasına sıkışanlar. Örneğin Deistler. Tanrı vardır fakat Tanrının emir ve yasakları yoktur. Tanrı dünyayı evreni yaratmış bizi özgür bırakmıştır diyerek çıkarsama yapar. Ve diğerleri panteizm, monoteism vs vs vs............
Örneğin, Bilimsel olarak bir şey keşfedildğinde, Bir ATeist bu gelişmeyi Tanrının "YOK"luğu üzerinden hareketle değerlendirme ve propaganda yapar. Teist ise Tanrının "VAR"lığı üzerinden değerlendirme yaparak propaganda yapar. Arada kalanlarda duruma göre pozisyon alır.
Şimdi bu "VAR"lamak "YOK"lamak hattını daha iyi anlamanız ve bu hattın birbirinden zıt kutuplar olsa dahi aynı hat olduğunu ispatlamak için şöyle bir benzetme yapacağım.
Bir köprüde karşılaşan iki inatçı keçi benzetmesi.
Bilirsiniz bunlar köprüde, daha önce geçmek içinbir birleri ile kavga eder. Keçiler farklıdır fakat köprü aynı. Aynı köprü üzerinde kavga ediyorlar.
(dikkat edin: AYNI KÖPRÜ) İşte bu köprü "VAR"lamak "YOK"lamak köprüsüdür. Keçiler "VAR"lamak "YOK"lamak köprüsünde kavga ediyorlar.
Sanırım Masonlar bu köprüde kavga eden keçileri görüp "Aman keçiler kavga etmeyin birbirinize karşı saygılı olun tek tek geçin" uyarısı yapan ve hatta bu keçileri ehlileştirmeye çalışan bir çoban görüntüsü veriyorlar. Bu durum masonlarında aynı köprüye göre hareket ettiğini gösterir. Çünkü keçiler artık masonların keçileridir (sembollerle, allegorilerle,rituellerle,kurallarla).
İşte BTS şunu söyler: Derki, " Ey Arkadaşlar.!!! Bu köprü çok dar, uzun ve sağlam değil. Aşağısı uçurum. Keçiler kavga ediyor. Bunun yerine daha büyük daha geniş daha sağlam bir köprü yapalım. Böyle bir köprüde keçiler rahat ve huzurlu kavga etmeden geçebilirler " der. Tabiki köprü değişince paradiğmalarda değişiyor. Çünkü yeni köprü için yeni paradiğmalar gerekir. Bu köprünün adı "VAR"lamak "YOK"lamak köprüsü değildir. Bu köprüde "İNANMAK" yada "İNANMAMAK" diye birşeyde yoktur. Bu köprüde "RİTÜEL" yoktur. Dolayısı ile bu yeni köprüde "KURALLAR" yoktur.
UMARIM ANLAMIŞSINIZDIR.
Sn.Adam'a
Başta şunu söylemek isterim. Ben bu tanımı yaparken kendimce Masonluğun tanımını yaptım kişilerin değil. Masonluğun ister bireyesel bazda ister örgütsel bazda siyasi yada ticari amaç gütmesi beni ilgilendirmez. Çünkü bunlar benim açımdan paradiğma oluşturmaz. Herşeyden önce bunu anlamanızı isterim.
"Yanlış… Belli bir felsefi duruşu vardır hatta kendi içindeki farklı tutum ve eğilimlerden ötürü birden çok felsefi duruşu vardır. Ancak bu deyişime Sayın Burhan karşı çıkabilir ve kendi tezini savunabilir. O zaman benim şunu sormam gerekir: “Felsefi duruş” nedir?... Bu onun sözü olduğuna göre tanımını da onun vermesi gerek. Kavramlar üzerinde uyuşmalıyız ki, aynı şeyden söz edebilelim."
Evet kesinlikle dediğiniz gibi karşı çıkarım. Çünkü bana göre felsefe bir ICAD işi değil, bir KEŞİF işidir. Felsefe icad edilmez.KEŞFEDİLİR. Bilimsel çalışmaları neden yapıyoruz ve çıkarsamalarda bulunuyoruz.. felsefeyi İCAT etmek içinmi? yoksa felsefeyi KEŞFETMEK için mi ?? O zaman bu konuyu tartışalım.. Konu başlğı şu olsun: Felsefe ICAD işimidir yoksa felsefe KEŞİF işimdir.
Piramit sembolünü sanırım sizin başkanınız gösterdi TekeTek programında, orda gördüm. Ve daha öncede karşıt sitelerde görmüştüm. Gerçi Piramid olayını en baştan beri sizlere sormayı çok istemiştim fakat maalesef bazı arkadaşların takındıkları tavırdan dolayı soramadım.
"Hayır… Masonlukta böyle bir şey yoktur. Masonluktaki tüm çalışmaların yol göstericisi, yönlendiricisi bilimsel yöntem, akıl ve bilgeliktir. Masonluk böyle bir çerçeve içinde değildir ve o VARLAMAK ya da YOKLAMAK Masonluğun çalışmaları kapsamında hiç bulunmayan bir şeydir. Teizm ve Ateizm, diğer birçok dinsel dizge gibi Masonlukta masonların bilmeleri, anlamaları önerilen şeylerdir; ancak işte hepsi o kadar."
Bu cümlenize katılmıyorum. Çünkü, Matematik ve Fiziği kullanarak bir problemi çözebiliriz, Fakat matematik ve fiziği kullanarak bir soruya cevap veremeyiz. Bir soruya cevap felsefe ile verilir. Ve günümüzde ortada duran ve felsefe yada felsefeler olarak nitelendirilen duruma baktığımız zaman "VAR"lamak ve "YOK"lamak hattını görüyoruz. Yukarıdada bahsettiğim gibi. Masonluk bulunduğu pozisyon itibari ile "VAR"lamak ve "YOK"lamak hattındadır. Benim söylemek istediğim ve keçi benzetmesinde yapmak istediğim şey budur. Siz bu niyette olmayabilrsiniz. Fakat bulunduğunuz pozisyon budur. Eğer şöyle olsaydı, Masonların kendine ait bir felsefesi olsaydı ve bu felsefe "VAR"lamak ve "YOK"lamak hattının dışında başka bir hat olsaydı o zaman bu anlamda ben size hiçbirşey söylemez ve tenkit etmezdim. Sizler "VAR"lamak ve "YOK"lamak hattında olduğunuz içindir ki bu kadar tenkide maruz kalıyorsunuz ve kendinizi anlatma gereği hissediyorsunuz. Örneğin, size şeytani örgüt, siyonist örgüt para patronları, vs vs vs yakıştırmaları yapılması bundandır. Eğer size hakaret edilmesi küfür edilmesi hoşunuza gidiyorsa buyrun yolunuza devam edin. Bişey demiyorum, Yanlızca bu durumu felsefesi açıdan hata ve tehlikeli olarak görüyorum ve mabed inşa edeceğinize yeni bir köprü inşaa edin diyorum. Çünkü toplumlar, insanlar "VAR"lamak ve "YOK"lamak arasına sıkıştırılmış ve baskı altına alınmış haldedir. Bir takım yönetim şekilleri bu baskıyı ortadan kaldırmamaktadır. Örneğin, Demokrasi ve Laiklik: Bana göre demokrasi ve Laiklik, "VAR"layanlarla "YOK"layanlar arasında bir bariyerdir. "Aman kavga etmesinler" bariyeri. Çünkü devlet her dine eşit mesafede yaklaşma prensibine dayalı olarak "DINSIZ" pozisyondadır. Buna karşılık Birey Din sahibi "INANÇLI" pozisyondadır. yani bir tarafta "VAR"layan bir birey diğer tarafta "YOK"layan bir devlet. Böyle durumdaki bir birey senin "KUTSAL MABEDİ"ni anlamaz. Eğer yakında dini ve bagnaz radikalism yeniden gelirse ben kesinlikle şaşırmam.
Saygılarımla...