Benim bir dinim yok ve bazen bütün dinlerin denizin dibini boylamasını istiyorum. Hükümetini ayakta tutmak için dini kullanmaya gerek duyanlar zayıf yöneticilerdir, adeta halkı bir kapana kıstırırlar. Benim halkım demokrasi ilkelerini gerçeğin emirlerini ve bilimin öğretilerini öğrenecektir. Batıl inançlardan vazgeçilmelidir. İsteyen istediği gibi ibadet edebilir. Herkes kendi vicdanının sesini dinler. Ama bu davranış ne sağduyulu mantıkla çelişmeli ne de başkalarının özgürlüğüne karşı çıkmasına yol açmalıdır..
— Mustafa Kemal Atatürk
Gerçekten Ulu önder ''BENİM BİR DİNİM YOK '' dedi mi ?
Bu alıntının yeri bu başlık değil, ama madem ki değinildi, ben de üzerine birkaç söz söylemek isterim...
Geçmişte söylenmiş kimi sözleri kendi zamanına göre değerlendirmek gerekir. Hoş, bugün de aynı tekerrür içinde olduğumuzdan bu alıntı üzerinde böyle bir okumaya gitmeye ne yazık ki pek gerek yok, ama bugünü dahi net göremeyenler için açıklık getirmekte yarar var: Söz konusu alıntının ardındaki tarihi gerçekleri düşünecek olursak bu haklı tepkinin bir din karşıtlığı taşımadığını, aksine, dinlerin türlü çıkarlara alet edilmesine karşı sarf edildiğini, dolayısıyla dinin saflığını koruma gayesi taşıdığını, dahası, inanç özgürlüğünü ölçüsüz ve bu yüzden başkalarının özgürlüğüne engel olabilecek şekilde çıkmaza sokmak yerine, onun karşılıklı saygı sınırında değerlendirilmesi gerektiğini, yani özgürlüğü genel anlamıyla savunan daha geniş bir bakış taşıdığını görebiliriz.