Dini doktrinlere baktığımız zaman tarihte birçok peygamber toplumlara uyarıcı olarak gönderilmiştir. (Lut gibi) Fakat bazı peygamberler bütün insanlık için gönderilmiştir. (Süleyman, Muhammed peygamber gibi) bu noktada yine dini öğreti der ki; Hz.Muhammed Araplar "için" değil, Bütün insanlık için, bütün kainat için "Araplardan" çıkan bir peygamberdir. Ayrıca din tarihine göre tahrif edilmiş "İslam"ı yenilemek, yeni kurallar ve (kendi dönemi için) modernize edilmiş ahlak anlayışını sunmak için tüm insanlığa davetçi olmuştur.
Kuran-ı Kerim zahiri manasıyla okunduğu zaman baştan sona çelişkilerle, bilime ters, egoist, tapılma arzusu güden ve kadın düşmanı bir Tanrı inancını sunar insanlara. Ancak batıni manasıyla bakıldığı zaman inançları hakikat yolu gören, hoşgörü ve sevgiyi temel alan en önemlisi de hür iradeyi önde tutan bir inanç sunar. Tarih boyunca hem Kuran-ı Kerim'i hem diğer inançları batıni manasıyla yaşayan pek az kişi olmuştur. (Mevlana, Yunus vb.) Geri kalan birçok birey zahiri manasıyla yaşamış, kadınları kutulara, çarşaflara sokmuş, ikişer, üçer, dörder kadın ve cariye almış, cihad adı altında kafa kesmiş, zulüm yapmış ve günümüz ortadoğu İslam devletlerini bu hale getirmiştir.
Saygılarımla