Dil açanda ilk defa “anne” söylüyoruz biz,
“Anne dili” adlanır bizim ilk dersliğimiz.
İlk şarkımız – ninniyi annemiz öz sütüyle
İçirir ruhumuza bu dilde gile gile(*)
Bu dil – bizim ruhumuz, aşkımız canımızdır,
Bu dil – bir birimize ahd- peymanımızdır.
Bu dil – tanıtmış bize dünyada her şeyi,
Bu dil – ecdadımızın bize miras verdiği
Kıymetli hazindir… onu gözlerimiz dek
Koruyup, nesillere biz de hediye edek
Bizim dağların sonsuz azametinden
Mecrasına sığmayan çayların hiddetinden
Bu topraktan, bu yerden,
Halkın göğsünden kopan çok hazin türkülerden
Ak saçlı babaların aklından, kemalından
Düşmanlara saldıran Kırat’ın nalından
Kopan sesten yarandın.
Sen halkın aldığı ilk nefesten yarandın.
Anne dilim, sendedir halkın aklı, hikmeti,
Arap oğlu Mecnun’un derdi sende dil açmış.
Yüreklere yol açan Fuzuli’nin sanatı,
Ey dilim, kudretinle dünyalara yol açmış.
Sende benim halkımın kahramanlıklarla dolu
Tarihi varaklanır,
Kendinde kaç bin yıllık yaşam kültürüm,
Şan şerefim sağlanır.
Benim adım-sanımsın,
Namusum vicdanımsın.
Milletlere, halklara, halkımızın adından,
Muhabbet destanları yaratıldı bu dilde,
Moskova’da Puşkin’e anıt koyulan zaman,
Ona abide koydu bu millet Şirvani’de
Bu dil- tanıtmış bize bu dünyada her şeyi,
Bu dil ecdadımızın bize koyup gittiği
Em kıymetli mirastır, onu gözlerimizdek
Koruyup, nesillere biz de hediye edek.
Ey öz doğma dilinden konuşmayı ar bilen,
fasonlu modabazlar,
Kalbinizi okşamır(*) koşmalar, telli sazlar.
Bunlar koy benim olsun,
Ancak vatan ekmeği sizlere kanim olsun.
gile: damla okşamır: oyalamıyor.
Bahtiyar Vahapzade