Öncelikle foruma hoş geldiniz.
Masonluk, ahlaklı, erdemli, çevresi tarafından sevilen, sayılan ve entelektüel olan insanları arasına kabul eder. Arasına kabul ettiği insanlardan kendilerini eğitmelerini ister (biz kendi ham taşını yontma deriz bu işe). Kendisini eğiterek olduğundan daha iyi bir insan olması yolunda ilerlemesini sağlar. Kendi ham taşını yontma işlemi, hem manevi olarak daha iyi, daha sabırlı, daha hoşgörülü bir insan olmaktır hem de maddi dünyada daha bilimsel olmak, genel kültürü artırmak, farklı konuları araştırıp öğrenmektir. Biz buna "Kamil İnsan" olmak deriz.
Birey, öncelikle kendisini eğitmelidir ki mikro-çevresindeki insanları da o doğrultuda eğitebilsin. Localardan ve Kardeşlerinden aldığı ışığı etrafına yayabilsin. Bireyin mikro-çevresi de kendilerini geliştirdikten sonra etrafına bu bilgiyi, bu ışığı yaysınlar, böylece toplum; yani bireyin makro-çevresi daha bilinçli, daha ahlaklı ve bilimsel olsun.
Bizlerin "Ülkü Mabedi" olarak tabir ettiğimiz husus aslen budur.
Bu bir telkin midir? Hayır değildir. Zira, Masonluk hiçbir bireyi zorla eğitmez, sadece yol gösterir, fırsatlar sunar, asla zorlamaz.
Bizler; Localarımızdan ve Kardeşlerimizden aldığımız nuru, belli çerçevede paylaşmaya çalışırız ki, mikro-çevremiz de bu ışıktan nasiplensin ve makro-çevremize iletsinler bu nuru.
Bundandır ki bilgilerimizi ve tecrübelerimizi mümkün olduğunca paylaşmaya çalışırız. Sadece Localarda değil, harici dünyada da nuru ararız, haricilerden de ışık alırız.
Bu bir yönlendirme değildir, nasihat değildir, ikna yöntemi değildir. Bir yoldur, bir ahlak sistemidir. Zira kendi isteğiyle ve hür iradesiyle kapıyı çalmayan kimseyi aramıza almayız. Bilgiye tok olanı, öğrenmeye kapalı olanı ve nura gözünü kapatanı aramıza almayız. Bu tür insanlara aldığımız naçizane nuru yaymak için de çaba göstermeyiz.