Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür  (Okunma sayısı 58210 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Eylül 08, 2011, 11:27:22 ös
Yanıtla #70
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

Bu konuya yazmasam olmaz ama yazsam bir sıfatı lazım değil çıkacak bana bir şey söyleyecek, beni kaşıyacak sonra ben dayanamayacağım "lafı gediğine koymak" isteyeceğim olmayacak, koymasam bu seferde "bilgi gediği" olacak.

Sizi seviyorum demokratlığı, çağdaşlığı ülkesini kötülemek olduğunu zanneden, "aşağılık kompleksi" 'ne sahip arkadaşlar.


Eylül 08, 2011, 11:40:56 ös
Yanıtla #71

BBC Haber
Altın uzaydan gelmiş
İngiliz bilim adamları, yeryüzündeki tüm altın ve diğer değerli metallerin uzaydan geldiğini kanıtlayabileceklerini söylüyor.

BRISTOL - İngiltere'deki Bristol Üniversitesi'nin araştırmacıları, Grönland'daki dört milyar yıllık kayaları inceledi. Araştırmacılar bunların dünyada oluşmuş kayalardan farklı izotoplar içerdiği sonucuna vardı.

Onlara göre bu, değerli metallerin dünyaya bir meteor yağmuruyla geldiği teorisini kanıtlıyor.

Teoriye göre meteor yağmuru sırasında dünya henüz 200 milyon yaşındaydı. Dünyanın kendi altını ve diğer ağır metalleri daha gezegenin ilk dönemlerinde çökerek merkezdeki mağmaya karışmıştı.

Bu yüzden günümüzde nikah yüzükleri ve diğer ziynet eşyalarında kullanılan altının kaynağı farklı. Çünkü bu altın nötron yıldızlarının çarpışması sırasında ortaya çıkmış.

Bahsedilen çarpışmaların evrenin gördüğü en şiddetli çarpışmalar olduğu belirtiliyor.

bu haberi neden koydum biraz rahatlama ve yabancılaşma birazda sakinleme adına
belkide türkler de uzaydan gelmiştir :)
şaka bir yana
bu  kadar  kalp kırmaya değermi
ne mutlu insanım diyene
sevgiler...saygılar...
yenilmek te iyidir, mühim olan her seferinde yenilsende , daha iyi olarak yenildiğini bilmektir


Eylül 08, 2011, 11:52:09 ös
Yanıtla #72
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

Objektif milliyetçiliğe karşı çıkan ben de bir şeyler söylemek isterim. Madem ilk başlarda bir şeyler söylemişim. O sözlerimin hala arkasındayım. Ermeni kökenli Türk  demek benim için Ermeni kökenli Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı demektir. Haklıdır sn. poperist, ulus devletler var edilirken her ulusun bir devleti her devletin bir ulusu olsun düşüncesi vardır. ( o yüzden ulusların kendi kaderini tayin hakkından bahsedilir). Ama bu ideal gerçekle örtüşmemiştir, örtüşmez de. Çünkü ulus-devletler her ne kadar isimlerinde ulus olsa da ulus temelli olmaktan ziyade teritoryaldır. Ki zaten ulus, devletten sonra gelir. Devlet, ulusu yaratır, büyütür, besler ve sonra ulus Devleti beslemeye başlar, karşılıklı bir ilişki vardır ama ulus Devletin peşi sıra gelişmiştir (modern devletin ilk zamanlarından bahsediyorum). Ulusculuk düşüncesi de bir zaman için ilericidir, gelişmecidir. Ulusal burjuva devrimleri döneminde. Ama sonradan ulusculuğun şovenleşmesi dönemi başlamıştır. En nihayeti Nazi düşüncesiyle taç dönemidir. Ulusçuluğun zararları da vardır yani, en basiti karşı-ulusculuğu tetikler.

Bunları diyeyim de şimdi diyeceklerime hazırlık olsun.

Ben Anayasadaki ulus tanımının etnik kökenli olmadığını aksine bütünleştirici bir yönü olduğunu söylüyorum. Türkiye cumhuriyetini kuran halklara Türk denir formulünden türetilmiş, "TC'ye vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür" ifadesi. Bu aslında dinsel, etnik kökensel, sınıfsal hiçbir ayrım yapmaksızın tüm yurttaşların eşit kabul edildiğinin göstergesidir.

Türk yerine Türkiyeli koyalım olur, koyalım. Ne değişecek? Sonra ülkenin ismindeki TÜRK'e takılacak. Niçin Türkiye? Neden Anadolu olmasın? Hem böylece ayrımcı olmaz. denilecek. Hayır mı? diyorsunuz. Bence öyle olur. Hey bu ülkenin ismi niçin Türkiye? Sonra onu tartışacağız. Türkiye yerine Anadolu savunulsa hiç sorun kalmaz denecek.

Alle Deutchen der Alman Anayasası, bir çok yerinde, ALMANLAR yani. Fransız anayasası Fransızlardan bahseder, İspanya anayasasında İspanyollar denilir, Portekiz anayasası Portekizlilerden söz açar, Kuba anayasası Kübalılar der, Çin Anayasası Çin yurttaşları, Çinliler der, yunanistan Anayasası tüm Yunanlar der, nedense kimse çıkıp da niye Deutch deniyor demez, niçin français deniyor neden ελληνικά ne demek português, ne demek hispano / español demez. Ama iş türk'e gelince hop olmaz denir. Türkiyeli densin. Ne farkı varsa.

Ama şuna katılırım. Bu ülkede her ne kadar subjektif millet anlayışı temel alınmış olsa da, objektif millet anlayışı temelli pek çok uygulama yapılagelmiştir. Türk soylu gibi ifadelerin geçtiği kanunlar vardır. işte buna ben de karşı çıkarım. ben Türk'üm diye başlayan bir cümleyi eğer bölücü, ayrılıkçı kabul ediyorsak biz kürtler diye başlayan bir cümlenin de aynı biçimde ayrılıkçılık barındırdığını kabul edelim o halde.

Son söz: Ben mutluyum. Mutsuz olanlara selam olsun.


Eylül 09, 2011, 12:17:15 öö
Yanıtla #73
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 281
  • Cinsiyet: Bayan

Alıntı
bu  kadar  kalp kırmaya değermi
ne mutlu insanım diyene

Iste isin ozu budur.

Alıntı
"TC'ye vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür" ifadesi. Bu aslında dinsel, etnik kökensel, sınıfsal hiçbir ayrım yapmaksızın tüm yurttaşların eşit kabul edildiğinin göstergesidir.

Peki siz almanyaya gitseniz ve alman vatandasligina gecseniz. "Ben Almanim" mi dersiniz? yoksa "Ben turkum (yada turk kokenliyim) ama almanya vatandasiyim" mi dersiniz? Iste onemli olan bu. Amerikan vatandasi olan bir turkun "Ben amerikaliyim" demesine nasil tepki gosteriyorsaniz, turkiye vatandasi olan bir kurtun "Ben turkum" demesinide tepki gostermelisiniz. cunku o turk degil. O turkiye vatandasi. O nedenle yukarida yazdiginiz anayasanin maddesi, her ne kadar iyi niyetli olsada, dogru degildir. Degistirilmeli ve duzenlemelidir.

Alıntı
Sonra ülkenin ismindeki TÜRK'e takılacak. Niçin Türkiye? Neden Anadolu olmasın? Hem böylece ayrımcı olmaz. denilecek. Hayır mı? diyorsunuz. Bence öyle olur. Hey bu ülkenin ismi niçin Türkiye? Sonra onu tartışacağız. Türkiye yerine Anadolu savunulsa hiç sorun kalmaz denecek.

Iste turkiyedeki politik sorununun en buyuk kaynagi bu. Korku. "Buna evet dersek, kesin sunuda isteyecekler... suna evet dersek kesin bunlar ulkemizide almak isteyecek" vs... Hayir. sen uygun gorulen, adil olan haklari ver. Eger senin hakkini calmaya calisirlarsa o zaman itiraz edersin. Mesela bir kolen var dusun. Bu kolene gidipte, "ben sana iyi davranirsam sen kesin benim koltuguma oturmak istersin" demek yanlis. Bu korkudandolayi onu itip kakalamak dogru degil. Sen ona iyi davran. Iyi niyetini ve adil tavrini goster. Eger o bunu anlamazda fazlasini isterse o zaman dersinki, "hayir. kolesin koleliligini bil"

Butun gelismis ulkeler suanda bunu yapmakta. Kendi iclerindeki azinlik halka kendileri ile esit haklari sunarak onlari kendileinden gormektedirler. Ancak bu azinlik halk toprak isteyemez, devleti ele geciremeye calisamazlar. oyle bir girisim oldugunda guvenlik gucleri zaten gerekli islemleri yapar. O yuzden arkadaslar korkmaya luzum yok. Aman ulkemizi elimizden alacaklar diye kurtlerden, ama Ataturkumuze laf soyleyecekler diye dincilerden, ama dinimizi calacaklar diye yahudilerden/hiristiyanlardan korkmaya gerek yok. Adil olalim. Adaletli davranalim.

Alıntı
Alle Deutchen der Alman Anayasası, bir çok yerinde, ALMANLAR yani. Fransız anayasası Fransızlardan bahseder, İspanya anayasasında İspanyollar denilir, Portekiz anayasası Portekizlilerden söz açar, Kuba anayasası Kübalılar der, Çin Anayasası Çin yurttaşları, Çinliler der, yunanistan Anayasası tüm Yunanlar der, nedense kimse çıkıp da niye Deutch deniyor demez, niçin français deniyor neden ελληνικά ne demek português, ne demek hispano / español demez.

Bunlarin hepsi yanlis. sadece biri degil. Ben turkiyeyedeki sisteme laf ederken bunlari savunmuyorum. Onlarinda degismesi gereken noktalar cok. almanyada, vatandasi olan kisiye Almansin dememeli, yada Alman oldugunu kabul edeceksin diye zorlamamalidir.

Sayin Arkadaslar... bir insan ozgur olabilmeli. Ozgurluk oncelikle tercih edebilme ve tercihlerini/haklarini kullanabilmek ile baslar. Bir insana zorla "Sen Turksun. Turk olacaksin. Bu ulkede yasiyorsan turkum diyeceksin" denilemez. Sizin gibi olgun ve hur insanlardan cikan bu sozlere inanamiyorum.

Ne oldu sizlerin Humanist yaklasiminiza? Milliyetci hicbir insan humanist olamaz. Milliyetci yaklasim, Humanismin kokeni olan esit haklar mantigina ters duser.

Bana diyinki, "Ben turkiyede yasayan herkesi turk olarak gorurum. Onlari turk olarak sayarim." yanlis olmasina ragmen ben dusuncenize saygi duyarim. Ama saygi duyamayacagim sey, "SEN TURKSUN. TURKUM DEMEK ZORUNDASIN. TURK OLDUGUNU KABUL ETMEK ZORUNDASIN" mantigidir.

Bir halka zorla birsey yaptirilmasi durumunda o halk dahada kinlenecek dahada icerleyerek intikam pesine dusecektir.

Bazi seylerin artik anlasilmasi zorunlu hale geliyor.

1- Milliyetci kisiler, kimlikler asla yeterince ozgur ve humanist olamaz.
2- Zorla uygulanan yaptirimlar herzaman zarar verir. Once uygulanana, ve zamanla uygulayana.
3- Gun gectikce global, kultur farklarinin gittikce azaldigi su dunyada hala "Bir Turk Dunyaya bedeldir" demek sadece ayna karsisinda kendini begenmektir. Bu soz sadece turkler icin degil, Almanlar, kurtler ve diger butun milletler icinde gecerlidir. Hicbir millet, irk digerinden ustun degildir. Olmamalidir. Kisiler milli kimliklerine gore degil, kisisel kimliklerine gore yargilanmali, degerlendirilmelidir.
4- turkiye icin daha cok sey erken. halk bu hizli degisimin bircok yonunu anlayamacak, kaldiramayacaktir. bilinmeyen herseyden korkuldugu icin bu degisimdende korkulacak, tepkiler olacak ve zamanla saldirilar gorulecektir. Ancak tek basimiza degisimi kabul etmeden kalamayacagimiz icin, dunya hangi yone gidiyorsa turkiye ve turklerde o yone gidecektir. Dunyanin suanda gittigi yon ise, esit haklarin mevcut oldugu milli kimliklerin birakildigi humanisme egilmeye calisilan bir yon.
5- "Ya sev ya terket" mantigi yanlistir. Hem vatandas, hem seven kaybettirir. Bu mantik nedeniyle milyonlarca degerli beyinlerimiz ulkeden gitti. Bircogu bir daha geri gelmedi. Almanya bu mantikla yahudileri kaybetti. Simdi o yahudiler Amerikanin destegiyle dunyayi yonetiyor. Turklerse bu mantikla kendi ozundeki vatandaslarini kaybetti. Simdi o vatandaslar amerikada doktorluk yapiyorlar, muhendislik yapiyorlar, yazarlik yapiyorlar ve nobel odulleri aliyorlar. "giden gitsin. birsey olmaz" mantigi hep kaliteli adami kaybettirdi.
6- Kurtler bir etnik guruptur. Amerikadaki turkler gibi. Toprak istemeye haklari yok. Ancak onlara TURKSUN zorlamasida yapilmamalidir. Her gelismis ulke, icerisinde bulunan etnik gruplara nasil haklar veriyorsa bizlerde benzer haklari bu kisilere vererek onlari diger vatandaslar ile esit tutmaliyiz. Bu grup ayrimi dinler icinde gecerlidir. Bir hiristiyan toplulugu muslumanlar ile ayni haklara ve ozgurluge sahip olabilmelidir.

Ayrica Mason uyeler istedikleri agizla yazarken diger uyelerin cok dikkatli saygili yazmalarida adil degil. Masonlarda saygili (sokak agzi kullanmadan) yazmali.

Nasil oluyorsa Sayin ADAM gibi bir kisi, ateistleri diger dini inanci olanlar ile esit tutarken bir turk u dunyadan ustun gorebiliyor? Burada kocccaman bir celiski goruyorum ben. Bu celiskiyide her turke yillarca okulda verilen askeri duzen bazli egitime bagliyorum.

Bu arada sunuda belirteyim. Ben kurt degilim. Galiba. Gocmen bir irktanda geldigimi sanmiyorum. Aile kokenimi cok bilmiyorum. Onemsemiyorumda. Turkiyede dogdum, buyudum. Anne tarafim dogulu, ama galiba kurt degil. Baba tarafim orta anadolu ve bati mantiginda kisiler. Ben kisiligim ve kendimle gurur duymaya calisiyorum. Neye ait oldugum degil, ne oldugumu onemsiyorum. Kurtleri, dincileri turkleri yada herhangi birini savunuyor gibi gorunmek istemem. O yuzden bunu acikliyorum.

Sevgiyle
Kimse almasin seni, Yine bana kalasin


Eylül 09, 2011, 12:45:36 öö
Yanıtla #74
  • Ziyaretçi

Sn. Aslı ''milliyetçi kişiler,yeterince özgür ve hümanist olamaz'' demiş.Milliyetçilik başka şey,ırkçılık başka şey Aslı Hanım.Aidiyet hissi önemlidir.Bir yere iat olduğunu hissetmelidir insan.Batıda çıkarılan küreselleşme yalanına kapılıp,''biz dünya insanıyız'' şeklinde bir hataya kapılmayın.Üniversitede folklorist(halkbilimci) bir hocam vardı şunu demişti:''küreselleşme yalanı,bir oyunun parçasıdır.Biz de bu yalana kapılıp hemen ''biz dünya insanıyız,milliyetin ne önemi var'' dedik,peki bakın bakalım bunu çıkaran batıda böyle bir anlayış var mı? Almanya'ya bakın Fransa'ya bakın İspanya'ya bakın,hangisinde bu mantık vardır?hiçbirinde.. bizleri küreselleşme adı altında milliyetsizleştirirlerken kendileri gayet milliyetçi tavırdalardır''.Bir folklorist olarak bu şekilde konuşması doğaldı ama haklı mıydı haklıydı.

Ayrıca ya sev ya terket mantığını tamamen yanlış algılamışsınız..
Ayrıca yazıları tekrardan okudum ve hiçbir Mason'un sokak ağzı kullanmadığını gördüm.
Ben kök olarak Abhaza yım,ama Ne mutlu Türküm demekten gurur duyuyorum.Ve ''Türk''üm.



Eylül 09, 2011, 01:29:18 öö
Yanıtla #75
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

Sn. Asli,

Eğer ben Almanya'da doğmuş bir Türk olsaydım ve Alman vatandaşlığım da olsaydı ben Türk kökenli bir Alman olurdum. Bakınız Almanya Milli Takımındaki Türk kökenli Alman oyuncular.

ben kişinin kendisini nasıl isimlendirdiğine değil Türk kelimesinden duyulan rahatsızlığa dikkat çekiyorum. Bu Türk tabiri, etnik dinsel sınıfsal bir tabir değildir, anayasal yurttaşlık tabiridir. yoksa ben kürdüm, ermeniyim vs.yim diyenle hiçbir sorunum yok. Ama durup ben X'im anayasadaki Türk ifadesi ayrımcılıktır deniyorsa ben de hayır değildir diyorum. Bu kadar!

Ben anayasada Türk tabirinin ayrılıkçı olduğuna vurgu yapanlara o halde ülkenin ismi de ayrılıkçı madem bir şeylerin değişmesini istiyorsunuz oradan başlayın diyorum. O bakış açısıyla; TÜRKiye'de en az türk ifadesi kadar ayrımcı olsa gerektir.

Ben Türkiye sınırları içerisinde yaşayan tüm Halkların, eşit, özgür, adil bir temelde birarada yaşamalarının mümkün olduğunu söylüyorum. Bu mümkünlüğünde bozucu sebebi Anayasadaki vatandaşlık tanımı değildir. Aksine o tanım bana göre bütünleştiricidir. Ancak, uygulamada zırt pırt olur olmadık yerlerde göze sokulan ifadeler, yapılanlar, evet yanlışlık barındırır. Ben mesela, varlığımı hiçbir varlığa armağan etmek istemeyebilirim ya da bana göre  dağa taş anlamsızca sloganlar yazmak hiçbir sonucu getirmez veya her insanın bebek doğduğunu düşünürüm, asker değil, buna Türkler'de dahildir.

Bir arada yaşamak için yollar bulabiliriz. Ha yok eğer akan kan, o Türk ifadesinden dolayı akıyorsa, çıkaralım gitsin, desteklerim. Yok başka sebeplerle akıyorsa, kabul edelim o Türk ifadesi bölücü değildir. Yoksa ali kendine ben türk değilim demiş, veli kendini acem olarak nitelemiş, hiç önemli değil.

Yanlış yapılanları görelim, bunlara karşı çıkalım ama tümden kötü kabul edip saldırmayalim. Benim dediğim budur. Fazlası değil.



Eylül 09, 2011, 01:54:42 öö
Yanıtla #76
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 320

kondulardan gelmişik lo
açlık yoksulluk çekmişik
her sabahın seherinde
güven park'ta birikmişik
 
güven park'ta bir anıt var
yamru yumru kara taştan
yazıyor ki o anıtta
öğün çalış güven ey türk
 
ayşe'lerik fatma'larık
güllü'lerik hatçe'lerik
güven park'ta o anıta
çok saygı selam ederik
 
övünsek de güvensek de
çalışsak da olmuyor ki
'türk'ük deyin övünüyok
açlık 'türk'ü bilmiyor ki

açlığın dini olmaz
yoksulluğun vatanı
körolasın kahpe devran
 

 

Grup Yorum - Insan Pazari
Girdik susanlar arasına yattık uyuduk
Çığlığımız sınırları aştıydı nasıl olsa.


Eylül 09, 2011, 02:02:33 öö
Yanıtla #77
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 281
  • Cinsiyet: Bayan

Sevgili skullg... bu bölüme bende katılıyorum. Eğer Türkiyede yaşıyorsan ve buranın vatandaşıysan o zaman bu ülke devletinin seni türk olarak değerlendirmesi ve adlandırması doğal. Aynı durum seninde dediğin gibi her ülkede geçerli
Alıntı
ben kişinin kendisini nasıl isimlendirdiğine değil Türk kelimesinden duyulan rahatsızlığa dikkat çekiyorum. Bu Türk tabiri, etnik dinsel sınıfsal bir tabir değildir, anayasal yurttaşlık tabiridir. yoksa ben kürdüm, ermeniyim vs.yim diyenle hiçbir sorunum yok. Ama durup ben X'im anayasadaki Türk ifadesi ayrımcılıktır deniyorsa ben de hayır değildir diyorum. Bu kadar!

Alıntı
Ben Türkiye sınırları içerisinde yaşayan tüm Halkların, eşit, özgür, adil bir temelde birarada yaşamalarının mümkün olduğunu söylüyorum.

Mümkün ama mevcut değil.

Akan kanın nedeni hakkındada şunu söyliyim. Bu kişiler bence şöyle düşünüyor... yaw bizim kurmak istediğimiz devlet bile bu devletten daha çok bize sahip çıkar. DAha çok imkan ve hak tanır o yüzden biz kend devletimizi kuralım. Bunun içinde toprak lazım o zaman toprakta alalım.

Bu yanlış hemde çok yanlış. Fakat bu insanlar caresizlikten dolayı bu yola başvuruyorlar. Eger bizim devletimiz onlra bekledikleri hakkı vererek yeterince sahip çıkarsa onlarda toprak yada yenı devlet peşine bu kadar düşmezler. En azından düşerlerse işte o zaman onları cezalandırmaya hakkımız olur. Ama onlara imkan ve hak sunmalıyız ki sonra diyelim "Daha ne istiyorsunuz??? batıda ne varsa doğuyada onu getirdik."
Kimse almasin seni, Yine bana kalasin


Eylül 09, 2011, 02:10:27 öö
Yanıtla #78
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 187
  • Cinsiyet: Bay

Konuyu okuyunca Ne Mutlu Türk'üm Diyene! yazmak istedim, içimden geldi, sayın ADAM'ın yazdıklarını ise çok beğendim kendisine katılıyorum.


Eylül 09, 2011, 10:41:27 öö
Yanıtla #79

Elbette Türkiyeli denilince de Türk ismine takılacak. Bunun sebebi de karşı milliyetçiliktir. Aslında dünya örneklerine baktığımızda da durum değişmiyor. Ben barış adına dünyaya uzaydan bakmayı tercih edebilirim. Ulus devletler, zamanında (ulus devletçiliğin imparatorluklar coğrafyasına özgürlük getireceğine inanıldığı bir zamanda,) bir umut olarak çıkmıştı. Sanılıyordu ki bizi kral değil de kendi eşimiz dostumuz yönetirse her şey güllük gülistanlık olur. Bu varsayımın yanlışlığı bir yana, bunun pratikteki anlamı çatışmaya kaçınılmaz davet anlamı taşıyordu. Çünkü her ulusun kendi kaderini tayin hakkı, her ulusa kendi kaderi için sosyal darwinist bir rekabet ortamına davet iması taşıyor. Nihayetinde kurulacak denge ortamının da meşruluğu üzerinde duruyor.

İşte bu denge, gerek Türkiye'de, gerek İspanya'da, gerek Belçika'da ve muhtelif coğrafyalarda henüz oturmuş değil. Ben sorunun kökünü bu yüzden milliyetçilikte görüyorum. İspanyol anayasası İspanyollara atıf yapar ama Katalonlarla ve Basklarla uğraşmak durumuna gelir. Hakim bir millet, teritoryal toprağını kaybetmek istemeyecektir. Bu, iktidar isteğinden yani temel bir güdüden gelir. Gönül isterdi ki bu denge her millette gerçek anlamıyla oturmuş olsun. Ama ne kadar "bütünleştirici" de desek, bu, oturmuyor. Ulus devlet içindeki hakim millet, herhangi bir azınlığa, sırf azınlık olduğu için bir kötü muamele etse mesela, çatışma kıvılcımı tekrar yanıyor. Anayasadaki ifadelerin burada bir çözücülüğü olmuyor.

Aslında insan burada bir ikileme düşüyor. Bir mahkum oyunu vardı yanılmıyorsam. İkisi de itiraf ederse belli bir süre yatacaklar, fakat birisi itiraf eder de, diğeri etmezse, etmeyen kazançlı çıkacak, ikisi de itiraf etmez de suçu kabullenirse, birinin itiraf edip diğerinin etmediği duruma göre daha az hapis yatacaklar. Burada aslında kazanç hesabı bir anda dönebiliyor. Biz kendimize güveniyoruz, ve doğru olanı savunabiliyoruz. Ama yanlış olanı savunan tek bir kişi çıkarsa biz, ne kadar doğru olanı savunursak savunalım, kazançsız çıkıyoruz. Türkiye içinde benim söylediklerimi söylemek kolay olabiliyor. Fakat olası bir bölünme ve barış durumunda, Türkiye'nin maddi olarak kaybedeceği de çok şey olacaktır. Burada herkesin oturup konuşacağı, sonuca varacağı bir konsensus olmadığı için, güvene dayalı bir denge oluşmayacaktır. Tek bir ırkçı veya bir kaç kişilik bir ulusalcı grup, güven terazisini anında tepetaklak yapacak ve mahkum oyunundaki gibi, doğruyu değil de, "o art niyetliyse ve kazanmak istiyorsa, ben de kazanmak için savaşırım" düşüncesinden bir irrasyonellik doğacaktır. Ben milliyetçi biri değilim, ama yurt dışına çıkınca, bir bilim adamının üstü kapalı bir Türk bilimi ile kendi milletinin başarısını kıyaslaması, ve söz arasında hissedilen küçümseme imaları, insanı karmaşık duygular içine itebiliyor.

Dünyanın da şu anki hali budur. Ulus devletçilikten vazgeçmiş bir devlet var mı? Yok. (A.B.D'nin ulus devlet olmadığı söyleniyor, ama orada da WASP türü bir ulusalcılık var) Ama doğrusu bundan vazgeçmek, hatta ekstrem durumda sınırların dahi kalkmasıdır. Ama kötülük mefhumu her zaman vardır, ve gereksiz bir iyimserlik olarak görülecek şeylerden "doğrular" pahasına vazgeçilmesi şu anda daha yararlıdır. Minimal devletli bir kapitalist anarşizm bile, sıkı bağlı bir kolektif devletin güçlü hamleleri karşısında kapito-anarşizminden vazgeçmek zorunda kalacaktır. 21.yy'a devletsiz girmiş bir milletin önünde bu açıdan bir sorun vardır. Her ulus, kendi kaderini tayin etme hakkına sahiptir evet, ama sorumlulukları üstlenmek şartıyla. Bu sözün ilerisi savaştır. Darwinist bir sosyal rekabettir. Bir çok yıkıma yakıma yol açar ama sonunda bir denge illaki kurulur.

Saygılar
Karanlıklar prensi bir beyefendidir. W.Shakespeare


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
58 Yanıt
59944 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 24, 2015, 09:38:15 ös
Gönderen: ARARAT
2 Yanıt
8711 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 07, 2008, 12:53:23 öö
Gönderen: blossom
11 Yanıt
20033 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 29, 2010, 12:24:21 öö
Gönderen: merimac
5 Yanıt
7256 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 19, 2011, 02:32:50 öö
Gönderen: Asli
90 Yanıt
39710 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 16, 2012, 01:28:44 öö
Gönderen: Arais
26 Yanıt
11022 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 13, 2013, 11:53:36 ös
Gönderen: Etimolog
1 Yanıt
2815 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 06, 2014, 05:51:25 ös
Gönderen: Spock
26 Yanıt
9549 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 21, 2017, 01:35:37 öö
Gönderen: Ankara
3 Yanıt
2946 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 19, 2015, 01:02:45 ös
Gönderen: #MASON#
16 Yanıt
6648 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 19, 2016, 11:37:30 ös
Gönderen: Waldow