Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: BİR LOCA MABETTE NELER YAPAR? - 5  (Okunma sayısı 3541 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Temmuz 19, 2010, 10:19:47 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Mabede Giriş

Mabede iki ayrı biçimde giriş yapılabilir:

1.   Toplu giriş;
2.   Tek tek giriş.

Bu her iki biçimin de iki ayrı tarzı vardır.

Toplu girişin tarzlarından biri, masonların mabede gelişigüzel yani herhangi bir sıra gözetmeksizin ve herhangi bir masonik kurala uymaksızın girerek yerlerini almaları şeklindedir. Ancak bunun bile bir yönteminin olduğu, bir kargaşa içinde mabede doluşmak anlamına gelmediği, masonların sessizliği koruyup yerlerine geçtikten sonra da birbirleriyle konuşmaktan olabildiğince sakındıkları göz önünde tutulmalıdır.

Mabede topluca girişin diğer tarzı, masonların bir disipline uyarak, belli kural ve yöntemleri gözeterek, derecelerine göre belli bir sıra ile hatta bazı büyük localarda gerekli görüldüğü üzere “düzen duruşu” ya da “düzenli duruş” ile girmeleridir. Bu tarz giriş, tüm görevliler ile birlikte üstad-ı muhteremin de önceden mabetteki yerlerini almış olması durumunda uygulanır.

Bu aşamada Masonlukta “yürüyüş” ya da “ilerleme” denilen bir terimle karşılaşıyoruz. Bu, mabede “törenle” ya da “yöntemine uygun” olarak girerken, ilk adımları atma yöntemidir. Bu bağlamda her derecenin kendine özgü bir yöntemi vardır ama bunların arasında asal olanı ve en sık uygulananı birinci derecede uygulanandır.

Bunun nasıl yapıldığını da anlatacağım ama forum kurallarını çiğnememek adına sadece genel hatlarıyla…

Mabede bu yöntemle girmesi öngörülen mason, kapının tam eşiğinde durup bekler. Üstad-ı muhterem ona «İlerleyiniz ......... » diye seslenir. Bunun üzerine yürüyüşün yöntemi uyarınca adımlarını atar. Ancak bu adımların sonucunda aslında pek az ilerlemiş olur. Bazı uygulamalarda sadece üstad-ı muhteremi, bazılarında ise ondan sonra birinci ve ikinci nazırı selâmlar. Bir kez daha durup bekler. Bundan sonra üstad-ı muhterem ona yerine geçmesini söyleyecektir. Ancak eğer bir “protokol konuğu” niteliği taşıyorsa, onu Doğu’ya çağıracaktır.

Burada selâmlamaktan söz ettim ya!,., Bu öyle toplumumuzda bildiğimiz, gördüğümüz, uyguladığımız «Selamın aleyküm.» demek gibi bir şey değildir. Sözlü değil, biçimseldir. Karşılığı da öyle; «Ve Aleyküm selâm.» gibisinden değil. Aslına bakarsanız, biçimsel de olsa aşağı yukarı aynı anlamdadır.

Ben bunu çocukluğumda görmüş olduğum, büyüklerimizin çok güzel bir uygulamasına benzetiyorum. Ne yazık ki ben yetişkin olduğumda artık o görgü kuralı geçerliliğini yitirdi. O zamanlar erkekler dışarıda mutlaka şapka giyerdi; fötr ya da melon şapka; kasket değil. Ankara’da Atatürk Bulvarı’nda, İstanbul’da İstiklâl Caddesi’nde, İzmir’de Kordon’da, elbette diğer kentlerin de bunlara karşılık caddelerinde görülen bir uygulamaydı bu. Biri karşıdan geleni şapkasını çıkararak selâmlar, o da berikine aynen karşılık verirdi. Hanımlar ise şapkaları olsa da çıkarmaz, gülümseyerek ve boyunlarını eğerek verirlerdi bu selâmın karşılığını.

Masonlukta selâmlamanın tek bir yöntemi vardır: Buna “işaret vermek” de deniyor. İşaret her bir derece için ayrı olunca, her derecenin de kendine özgü bir selâmlaması oluyor. Ancak hangi derecede olursa olsun, selâmlama sadece belli durumlarda ve belli yerlerde yapılıyor. Bunları şöyle sıralayabiliriz:

a)   Mabede “törenle”  ya da “yönetime uygun” giriş yapıldığında;
b)   Görev yapan herhangi bir kardeşe saygı göstermek gerektiğinde;
c)   Çalışma yöntemi (ritüel) uyarınca ya da oturumdan erken ayrılmak gerektiği zaman mabetten çıkışta.



İşte böylece bir locanın oturumuna katılacak olan tüm masonlar mabede girmiş oldu. Şimdi sıra bundan sonrasında… Oturumun açılışını daha önce anlatmış olduğuma göre; izleyecek bölümde onun da sonrasına geçeceğim.



ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
6895 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 12, 2010, 09:49:10 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3482 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 15, 2010, 12:38:42 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3682 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 16, 2010, 04:59:27 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3633 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 22, 2010, 11:29:57 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3361 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 26, 2010, 01:44:44 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
4264 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 28, 2010, 03:13:38 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3750 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 29, 2010, 05:04:50 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3613 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 30, 2010, 02:14:49 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3367 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 02, 2010, 10:39:14 öö
Gönderen: ADAM
6 Yanıt
6398 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 13, 2013, 08:06:00 ös
Gönderen: enelsır