BATI’NIN İKİ YÜZÜ – Dördüncü Kitap

[ADAM]

Daha önce size Yalçın Kaya’nın dört kitaplık “Batı’nın İki Yüzü” dizisinin ilk üç kitabının tanıtımını yapmıştım. Nitekim şu andan üçüncü kitaptan yararlanarak aktarımlarda bulunmaktayım. Sıra şimdi size dördüncü kitabı tanıtmakta çünkü bundan da aktarımlar söz konusu olacaktır. Hatta bir ara forumda Amerika’daki Kızılderili soykırımı konusu açılmıştı ve ben de ona bu kitaptan yararlanarak katkıda bulunmuştum.

Önce size bu kitabın kapak sayfasının bir kopyasını vereyim. İşte bu kapak resminde Kızılderili soykırımı yansıtılmış.



Kuşkusuz Amerika’daki özgün halk soykırımı sadece Kızılderililer ile sınırlı değildir. O Kuzey Amerika’daki olay. Onu yapan İngiltere’den gelenler. Bir de Orta ve Güney Amerika’da özellikle İspanya’dan gelenlerin başta Aztekler ile İnkalar olmak üzere ortadan kaldırışları var. Akıllara durgunluk verir.

Bu araştırma dizisinin dördüncü kitabının önsözünde Yalçın Kaya, bu kitap ile ilgili açıklamalar veriyor. Şöyle bir pasaj alayım:

“Elinizdeki bu dördüncü kitapta, karanlık Orta Çağın ardından Avrupa’da yaşanan Rönesans dönemini ve Yeni Çağı incelemeye çalıştık. Kuşkusuz Reform adı verilen Hıristiyan dinindeki yeni yapılanmaya da değindik.

15. yüzyılda ağırlık kazanan coğrafi keşiflerin ardından hızla gelişen sömürgecilik ve kolonicilik de inceleme konularımızın kapsamında yer aldı.
Sömürgeciliğe paralel olarak gelişen, yeni keşfedilen ve ele geçirilen topraklarda yapılan kıyımlara değinmeden geçemezdik.

Biz de öyle yaptık...

Tüm Antik Çağ tarihi boyunca yaşanan, Orta Çağda önemini nispeten yitiren kölelik kurumu, coğrafî keşiflerin ardından birden ivme kazandı. Bu konuya da değindik; ancak yerimizin darlığı nedeniyle çok da ayrıntılara girmedik.

Coğrafî keşiflerden önceki çağlarda Batı dünyasında yaşanan kıyımların büyük bölümü dinsel bağnazlıktan kaynaklanıyordu. Elbette ekonomik nedenlerle yapılan seferler, yağmalar da vardı ama bunlar gene de din kisvesi altında gerçekleştiriliyordu. Belli bir ırkın ya da etnik grubun planlı programlı bir biçimde ortadan tümüyle ortadan kaldırılması anlamında “soykırım” adını verdiğimiz girişimlere çokça rastlanmıyordu.

Oysa coğrafî keşiflerin ardından hızla gelişen sömürgecilik, Avrupalı “Beyaz Adam”ın ele geçirdiği yeni ülkelerde, insanları ve yarattıkları kültürleri neredeyse iz bırakmayacak bir biçimde ortadan kaldırması ile gerçek anlamda soykırımlara neden oldu.”

Bu da öncekiler gibi okunası, kapsamı ibretle izlenesi  bir kitap.

Ancak bu arada bir de Hıristiyanlık ile ilgili çok ilginç araştırma sonuçlarını da içeriyor. Hıristiyanların anlatmaktan kaçındıkları şeyleri...