Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Masonluğun Yumuşak Karnı  (Okunma sayısı 5005 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Şubat 24, 2015, 01:25:03 öö
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 2105
  • Cinsiyet: Bay
    • Masonluk ve Masonlar

Not: Bu yazı, İlhami Soysal'ın Dünyada ve Türkiye'de Masonluk ve Masonlar kitabından alıntıdır. İnceleme maksadıyla paylaşılmıştır!



Masonluğun Yumuşak Karnı

Masonlar arası daha başka kurallar da var. Eski pek Sayın Büyük Üstad'lardan Necdet Egeran'dan aktararak bunlardan kimilerini sayalım.

- Hiç bir mason, kendisinden başkasının mason olduğunu ifşa edemez.

- Mason çıraklığa alınırken, ruhsal ve fikren olduğu gibi bedensel olarak da hiç bir arızası olmayanlar arasından seçilir.

- Masonluğa girdikten sonra sakatlanan kişilere yöneticilik görevi verilmez.

- Anarşistlere katıldığı saptanan birader masonluktan çıkartılır.

- Masonluk, ketum olmaya ( ağzı sıkı ) kesinlikle uyulmasını ister.

- 21 yaşını doldurmayan mason olamaz. Kadınlar mason locasına giremezler.

Bunlar, masonluğun bazı koşulları ama, uygulamada dahası var;

Örneğin Türkiye'de en az lise mezunu olmayan kişinin masonluğa alınması zordur. Bu sınırlama, salt öğrenimle kalsa iyi. Ama dahası da var:

Varlıklı olmayan, Mason locasına gerekli ödentileri ödeyemeyen ve kardeşlerine yardım eli uzatmaktan yoksun birinin de mason olması olanaksızdır.

Yani, sözün kısası odur ki, masonluk başlangıcında bir ara totalitarizme karşı özgürlükçü ve liberal bir görüşü temsil etmesine karşın, giderek sosyalizm ve işçi sınıfı karşısında kapitalizmin ve onun son aşaması olan emperyalizmin savunuculuğunu üstlenmiş bir inanıştır.

Sözlük anlamıyla Mason duvarcı, yani işçi demektir ama çırak, kalfa, usta gibi işçi sınıfını belirleyen ve emekçi tabakaların deyimlerini bol bol kullanan masonluk, işçi sınıfının, emekçilerin değil, tam tersine bunları sömüren kapitalizmin ve burjuvazinin kendi arasında oluşturduğu bir dayanışma örgütüdür.

İşçi sınıfından bir bireyin, ilerde sınıf değiştirim kapitalizme atlamayı amaçlamayan ya da kapitalizmin sömürü çarkına yararı olmayacak birinin masonluğa alınabilmesi, girebilmesi hemen hemen söz konusu değildir. Nitekim bu gerçek eski Pek Sayın Büyük Üstadlardan Necdet Egeran'ın kitabından yapacağımız şu alıntıda açıkça görülür:

Fukaralığa ve muhtaç duruma düşen bir birader locanın himayesine alınır. Ancak bu durum süresince fikir ve oy bağımsızlığını kaybettiği düşüncesiyle o birader loca çalışmalarına alınmaz. ( N. Egeran, Gerçek Yüzüyle Masonluk, 1972 )

Çağımızın demokrasi anlayışına bunca ters düşen parası olmayanın fikir ve oy bağımsızlığı da olamaz ilkesine dayanan bir kuruluş ve inanışın, insanlar arasında paralı-parasız, sıradan-sıradan olmayan, kadın-erkek gibi ayrımlar yapan bir inanışa dayandırılmış masonluk, elbette ki çok kişinin niçin masonluktan yana olamayacağının yanıtlarından sadece bir bölümüdür.


Kaynak: Dünyada ve Türkiye'de Masonluk ve Masonlar / İlhami Soysal / Sayfa XXIII - XXIV / 6.Basım
Gnothi Seauton

Yaşamak, kendini adam etmektir. Zeka ve bilgiyi kullanarak, etinden, kemiğinden kendi heykelini yapmaktır. - Goethe


Şubat 24, 2015, 08:50:06 öö
Yanıtla #1
  • Mason
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 512
  • Cinsiyet: Bay

Bence bu yazı Anti-Masonluk bölümünde olmalı...

Eğer bu yazının bir gerçeklik yanı varsa o başka...
Görmek, varlığın yükselişidir.


Şubat 24, 2015, 09:03:14 öö
Yanıtla #2
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 2105
  • Cinsiyet: Bay
    • Masonluk ve Masonlar

Bence bu yazı Anti-Masonluk bölümünde olmalı...

Eğer bu yazının bir gerçeklik yanı varsa o başka...

Şahsen İlhami Soysal'ın böyle bir yazı yazdığını düşünmüyorum ben. Kitaba sonradan eklenmiş olabilir. Çünkü kitapta, masonluğu baştan sona övgüyle anlatan bir kişinin, araya böyle zıt bir yazı koyması biraz saçma.


Saygılar...
Gnothi Seauton

Yaşamak, kendini adam etmektir. Zeka ve bilgiyi kullanarak, etinden, kemiğinden kendi heykelini yapmaktır. - Goethe


Şubat 24, 2015, 01:53:16 ös
Yanıtla #3
  • Mason
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 718
  • Cinsiyet: Bay

Çünkü kitapta, masonluğu baştan sona övgüyle anlatan bir kişinin, araya böyle zıt bir yazı koyması biraz saçma.

Siz İlhami Soysal'ı, kitabında masonluğu baştan sona övgüyle anlatan bir kişi olarak mı algıladınız?

Masonlukta, bazı görevleri yerine getirdikten sonra başka bir üstadımıza devreden kişiler için kullanılan "bir önceki" ifadesi mevcuttur. Örneğin "bir önceki Üstadı Muhterem... Veya "bir önceki Büyük Üstat"...

Benim kişisel fikrime göre, İlhami Soysal da "bir önceki Murat Bardakçı"dır. Kitabının sırf önsözünü okumak bile bunu anlamak için yeterli olur sanırım... Hariçten gazel okumak tarih boyunca her zaman vardı, şimdi de var. Ezoterik ifade tarzını bilmeyen, bilmediği yetmiyormuş gibi bir de alaya alan ve hatta "gizli örgüt kodları" diye de kısa yoldan yaftalayan kişi(ler), nasıl olur da "Masonluğa karşıt olmayan kişiler" olarak algılanır?

----------------------------

Kâğıdın köşesine "HKEMBL" harfleri yazılmış. Görünce sanırsınız ki, Marksistli-Leninstli sol fraksiyonlardan birinin kısaltılmış adıdır. Bilemediniz, değil.
- Ankara vadisindeki belirli geometrik noktada yapılacak çalışmamıza katılarak bize ışık tutmanızı... Yazının bu bölümünü de okuyunca "tamam" dersiniz;
- Gizli örgüt çalışması...
Hayır, hayır, yine bilemediniz. Gizli örgüt çalışması da değil bu. Ya ne? "Türk Yükselme Derneği" adıyla "mason örgütü"nün toplantılarından birinin çağrı mektubu. "HKEMBL" ne demek?
"Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası" demek.
Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası üçgül kolu "Ankara vadisindeki belirli bir geometrik nokta"da buluşup, "hariciler hakkında" karar verecekmiş.
Kimmiş bu "hariciler?" "Hariciler" de, mason olmak için başvuruda bulunanlara verilen admış.. Loca toplantısında "kardeşlik sofrası" kurulurmuş, yemek yenilirmiş, falan da filan..
Demokratik bir ülkede bu tür örgütler kurulabilir. İsteyen bu localara girer, isteyen girmez. Bunlar Batı'daki her ülkede bulunan "seçkin kulüpler"dir. İtalya'da P-2 Mason Locası bir siyasal güçtür. İçinde Mafya vardır, Vatikan vardır, generaller vardır, istihbarat örgütü üyeleri ve ' işadamları vardır.
Cumhuriyet döneminde mason locaları 1935 yılında Atatürk'ün emri ile kapatılmıştır. İlhami SOYSAL, 'Türkiye'de ve Dünyada Masonluk ve Masonlar" başlıklı kitabında, 27 Aralık 1938 tarihli "Yedi Gün Dergisi"ne dayanarak, Atatürk ile "Mason Üstad-ı Azami" Dr. Mim Kemal Öke arasında geçen şu konuşmayı aktarmaktadır;
- Tanık olarak, o konuşmanın geçtiği Atatürk'ün masasında Ağaoğlu Ahmet, Köprülü Fuat, İsmail Hakkı (Muhtemelen Tonguç) Eğitim Bakanı Hikmet (Batur) bulunduğu belirtilen o yazıda, Atatürk ile Dr. Mim. Kemal Öke arasında masonluk konusunda bir tartışma geçtiği ve Atatürk'ün masonluğun ilkelerinin Halk Partisi'nin ilkesine tıpatıp uyduğu yolundaki sözler üzerine;"O halde masonluğun hikmet-i vücudu yoktur" dediği, M. Kemal'in ise bunun üzerine masonluğun uluslararası niteliğinden söz ettiği ve Mustafa Kemal'den; "Ben bu cemiyete girmem. Ben başkalarının yaptığı prensiplere göre değil ancak kendi prensiplerime uyarım" yanıtını aldığı, Mim Kemal'i susturduğu ileri sürülmektedir. Bizde masonluk siyasal olaylarda ne kadar etkilidir? Bunu bilmeye olanak yoktur. Cumhuriyet öncesinde "ittihatçı" diye bilinen askeri ve sivil siyasetçiler arasında çok yaygın olan masonluk, mason localarının, 1948 yılında yeniden açıldıktan sonra siyasetler arasında, büyük üstadlığa, Adnan Menderes'in Başbakanlık Müsteşarı ve o zamanki adıyla "Milli Emniyet" Başkanlığı yapan Ahmet Salih Korur aracılığı ile yayılmıştır.
1960 yılında bir ihtilal ile devrilen ve 1986'da generallerin ve harp okulu öğrencilerinin tabutunun başında nöbet tuttukları bir devlet töreni ile gömülen eski Cumhurbaşkanlarından Celâl Bayar'ın da eski bir mason olduğu biliniyor.
Günümüzün ünlü "hürriyet kahramanı" Süleyman Demirel'in Ankara'da "Bilgi Locası"nın "43 sıra 48 matrıkul numarası"nda bulunan kaydı, az kalsın, bu Türk büyüğüne siyaset kapılarını kapatıyordu. Neyse Demirel'in imdadına "büyük üstat Necdet Egeran" yetişti. Egeran, Demirel'e "mason olmadığını" bildiren bir yazı verdi. Demirel, AP Genel Başkanı seçildiği kongrede bu yazıyı göstererek "mason olmadığını" ileri sürdü.
Bu "sahte belge olayı" masonlar arasında sonradan büyük çatışmalara yol açtı.
Bu örnekler, mason örgütlerinin siyasete ne ölçüde karıştıklarını, devlet katında nasıl etkinlik sağlamaya çalıştıklarını gösteriyor.
Batı'daki her ülkede mason örgütleri var. Demokratik bir ülkede, Marksist partiler de, dinsel örgütler de, mason dernekleri de kurulabilir. Benim yadırgadığım nokta, koca koca adamların "Ankara vadisindeki geometrik noktada yapılacak çalışma" gibi çocukça yazışmalar yapabilmeleri ve yine çocukça törenler düzenleyebilmeleridir. Herhalde, toplumda elde ettikleri bunca ayrıcalık ve etkinlik, bu komik ve çocukça yazışmalara ve törenlere katlanmaya değiyor diye düşünüyorlar.
Düşünüyorlar ki, vadiydi, geometrik noktaydı, hariciydi gibi "gizli örgüt kodları" ile yazışıp buluşuyorlar.
- Ankara vadisindeki geometrik nokta...
Bu gizlilik niye?
Live long and prosper.


Şubat 24, 2015, 05:14:17 ös
Yanıtla #4
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 2105
  • Cinsiyet: Bay
    • Masonluk ve Masonlar

Sayın Spock güzel bir noktaya değindi. Emeği için kendisine teşekkür ederim.  Murat Bardakçı, masonluktan pek anlamayan ve tahminimce masonluga kabul edilmedigi için bir kin tutmuş birisidir. Peki sayın Spock, bu gizlilik niye? Dediniz. Ben de bu gizlilik hakkında bir şey sorayım. Murat Bardakçı'nin programında ki şahsi görüşlerini asla desteklemiyorum, fakat yanlış hatırlamıyorsam, mason dergisinde; Gokkubbe'nim şu enlemi şu boylami şu kadar dakika ve saniyesindeyiz gibi bir açıklama bulunuyor. Bu açıklama bir gizlilik ima değil midir? Yani masonlar, toplantılarını gerçekleştirdikleri localari, şehrin belirli ölçü ve geometrik nizamina uygun biçimde belirleyemez mi? Elbette mason olan sizsiniz ve bunu daha iyi bilirsiniz. Eğer yukarıda, Murat Bardakçı'nin Mason dergisinde dediği açıklama uydurmaysa, zaten yorumumu tartışmanin anlami olmaz.


Saygılar...
Gnothi Seauton

Yaşamak, kendini adam etmektir. Zeka ve bilgiyi kullanarak, etinden, kemiğinden kendi heykelini yapmaktır. - Goethe


Şubat 24, 2015, 05:50:31 ös
Yanıtla #5
  • Mason
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 718
  • Cinsiyet: Bay

Peki sayın Spock, bu gizlilik niye? Dediniz.

Demedim... Bir önceki mesajımda, çizginin aşağısındaki bölüm tamamıyla İlhami Soysal'ın kitabının önsözü. Sanırım daha açık ifade etmem gerekirdi.


Ben de bu gizlilik hakkında bir şey sorayım. Murat Bardakçı'nin programında ki şahsi görüşlerini asla desteklemiyorum, fakat yanlış hatırlamıyorsam, mason dergisinde; Gokkubbe'nim şu enlemi şu boylami şu kadar dakika ve saniyesindeyiz gibi bir açıklama bulunuyor. Bu açıklama bir gizlilik ima değil midir? Yani masonlar, toplantılarını gerçekleştirdikleri localari, şehrin belirli ölçü ve geometrik nizamina uygun biçimde belirleyemez mi? Elbette mason olan sizsiniz ve bunu daha iyi bilirsiniz. Eğer yukarıda, Murat Bardakçı'nin Mason dergisinde dediği açıklama uydurmaysa, zaten yorumumu tartışmanin anlami olmaz.

Ben bu "gizlilik" argümanını 4 şekilde çürütürüm:

1. Eğer dergide koordinat verilmişse, neresi olduğu kolayca hesaplanabilir, öyle değil mi? Özellikle günümüzde Google Maps veya Yandex'e girersiniz, anında gösterir neresi olduğunu.

2. Masonlar her seferinde farklı bir yerde mi buluşuyorlar ki, buluştukları yeri koordinatlarla gizlesinler? Hani her seferinde farklı bir mekânda buluşsak neyse diyeceğim ama böyle bir şey yok. Bildiğiniz üzere, locamız bulunan her ilde tek bir binamız var ve sürekli oralarda bir araya geliyoruz. Peki isteyen, kafasına koyan bir kişi binamızın yerini bulamaz mı? Bal gibi de bulur. Hem de birden çok yöntemle bulabilir. Zaten bilen de biliyor. Ne gizlisi var, ne saklısı.

3. Ezoterik kurumlar bazı şeyleri ifade etmek için sembollerle bezenmiş ifade tarzı kullanıyor olamazlar mı? Alegori bizim mesleğimizin bir parçası değil mi? Biz bu dili gizlenmek için mi kullanıyoruz acaba, yoksa Masonluk'ta sembolleri kullanarak konuşmak geleneği olduğu için mi? "Gökkubbenin şu enlemi şu boylamı şu kadar dakika ve saniyesindeyiz" şeklinde bir ifade yerine "her zamanki yerimiz olan locamızdayız" şeklinde bir ifade kullanılsa, daha mı az gizli olacak? O zaman dışarıdaki bir kişi anlayabilecek mi nerede toplandığımızı? Adres yine yok. Demek ki amaç saklanmak değil, kendi aramızda, alegorik, sembolik dilimizde konuşmak.

4. Bahsekonu dergi Haricilere yönelik değil, masonların kendilerinin okuması için basılmış bir dergi değil midir? O halde Masonlar birbirlerinden mi saklanıyorlar? Hadi diyelim ki, dergi sahaflara düşerse, orada alenen herkes tarafından görülebilir diye bir endişe var. O zaman da yukarıdaki üç maddeyi tekrar okumakta fayda var.

Bu arada evet, aynen öyle... Koca koca adamlarız ve "Ankara vadisindeki geometrik noktada yapılacak çalışma" gibi çocukça (!!) yazışmalar yapıyoruz, çocukça (!!) törenler düzenliyoruz... Ve inanır mısınız? Toplumda elde etmiş olduğumuz ne bir ayrıcalık, ne de etkinlik var... Aydınlık ve iyilik dışında... Ve aynen bir önceki ve şu andaki Bardakçı'nın söylediği gibi, bu komik ve çocukça (!!) yazışmalara ve törenlere katlanmaya öyle de bir değiyor ki...
Live long and prosper.


Şubat 24, 2015, 06:04:08 ös
Yanıtla #6
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 2105
  • Cinsiyet: Bay
    • Masonluk ve Masonlar

Peki sayın Spock, bu gizlilik niye? Dediniz.

Demedim... Bir önceki mesajımda, çizginin aşağısındaki bölüm tamamıyla İlhami Soysal'ın kitabının önsözü. Sanırım daha açık ifade etmem gerekirdi.


Ben de bu gizlilik hakkında bir şey sorayım. Murat Bardakçı'nin programında ki şahsi görüşlerini asla desteklemiyorum, fakat yanlış hatırlamıyorsam, mason dergisinde; Gokkubbe'nim şu enlemi şu boylami şu kadar dakika ve saniyesindeyiz gibi bir açıklama bulunuyor. Bu açıklama bir gizlilik ima değil midir? Yani masonlar, toplantılarını gerçekleştirdikleri localari, şehrin belirli ölçü ve geometrik nizamina uygun biçimde belirleyemez mi? Elbette mason olan sizsiniz ve bunu daha iyi bilirsiniz. Eğer yukarıda, Murat Bardakçı'nin Mason dergisinde dediği açıklama uydurmaysa, zaten yorumumu tartışmanin anlami olmaz.

Ben bu "gizlilik" argümanını 4 şekilde çürütürüm:

1. Eğer dergide koordinat verilmişse, neresi olduğu kolayca hesaplanabilir, öyle değil mi? Özellikle günümüzde Google Maps veya Yandex'e girersiniz, anında gösterir neresi olduğunu.

2. Masonlar her seferinde farklı bir yerde mi buluşuyorlar ki, buluştukları yeri koordinatlarla gizlesinler? Hani her seferinde farklı bir mekânda buluşsak neyse diyeceğim ama böyle bir şey yok. Bildiğiniz üzere, locamız bulunan her ilde tek bir binamız var ve sürekli oralarda bir araya geliyoruz. Peki isteyen, kafasına koyan bir kişi binamızın yerini bulamaz mı? Bal gibi de bulur. Hem de birden çok yöntemle bulabilir. Zaten bilen de biliyor. Ne gizlisi var, ne saklısı.

3. Ezoterik kurumlar bazı şeyleri ifade etmek için sembollerle bezenmiş ifade tarzı kullanıyor olamazlar mı? Alegori bizim mesleğimizin bir parçası değil mi? Biz bu dili gizlenmek için mi kullanıyoruz acaba, yoksa Masonluk'ta sembolleri kullanarak konuşmak geleneği olduğu için mi? "Gökkubbenin şu enlemi şu boylamı şu kadar dakika ve saniyesindeyiz" şeklinde bir ifade yerine "her zamanki yerimiz olan locamızdayız" şeklinde bir ifade kullanılsa, daha mı az gizli olacak? O zaman dışarıdaki bir kişi anlayabilecek mi nerede toplandığımızı? Adres yine yok. Demek ki amaç saklanmak değil, kendi aramızda, alegorik, sembolik dilimizde konuşmak.

4. Bahsekonu dergi Haricilere yönelik değil, masonların kendilerinin okuması için basılmış bir dergi değil midir? O halde Masonlar birbirlerinden mi saklanıyorlar? Hadi diyelim ki, dergi sahaflara düşerse, orada alenen herkes tarafından görülebilir diye bir endişe var. O zaman da yukarıdaki üç maddeyi tekrar okumakta fayda var.

Bu arada evet, aynen öyle... Koca koca adamlarız ve "Ankara vadisindeki geometrik noktada yapılacak çalışma" gibi çocukça (!!) yazışmalar yapıyoruz, çocukça (!!) törenler düzenliyoruz... Ve inanır mısınız? Toplumda elde etmiş olduğumuz ne bir ayrıcalık, ne de etkinlik var... Aydınlık ve iyilik dışında... Ve aynen bir önceki ve şu andaki Bardakçı'nın söylediği gibi, bu komik ve çocukça (!!) yazışmalara ve törenlere katlanmaya öyle de bir değiyor ki...


Sayın Soysal'ın yazısı olduğunu bilmiyordum. Sizin yorumunuz zannettim. Yorumunuza katılıyorum çünkü ben de, sizlerin, kendi aranızdaki alegorik ve sembolik ifadelerini seviyorum. 'Ankara vadisindeki geometrik noktada yapılacak çalışma' bence çocukça değil. Bir şehrin, geometrik yapısı belirlenip, mesela alemlerin kesişimini simgeleyen davut yıldızı belirlenip, bunun tam merkezinde bir loca kurulabilir. Veya bir pentagram, bir piramit veya başka bir şey. Ben aksine bunların, daha güzel olduğunu düşünüyorum. Sembollerle düşünen ve bunu toplumdaki davranışlarına kadar zarif bir biçimde yansıtan masonların, toplantı yapacakları locayı da, üzerine düşünecekleri bir sembol ve alegori içinde belirlemesi, bence ne çocukça ne de anlamsız. He, elbette mason olan sizsiniz. Yok böyle bir şey diyorsanız yoktur. Sayın Soysal'ın 'bu gizlilik niye?' soru ve eleştirisine katılmıyorum. Zira, sembollerle düşünmeyi bilmiyorsa bir kişi, masonların davranışlarındaki gizemi bilmesi zaten beklenemez.


Saygılar...
Gnothi Seauton

Yaşamak, kendini adam etmektir. Zeka ve bilgiyi kullanarak, etinden, kemiğinden kendi heykelini yapmaktır. - Goethe


Şubat 24, 2015, 10:31:08 ös
Yanıtla #7
  • Mason
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 512
  • Cinsiyet: Bay

''(antimasonik yaklaşımlara hitaben)...masonluğu belirgin sınıfsal özellikler taşıyan bir kurum olarak ele almak ve mensuplarını bu gözle değerlendirmektir.İlhami Soysal,Dünyada ve Türkiye'de Masonluk ve Masonlar adlı eserinde masonluğu ''işçinin ve emekçinin değil,kapitalizmin savunuculuğunu üstlenmiş bir örgüt'' olarak değerlendirmektedir.Keza Jean-Paul Sartre'ın masonları,Cizvitler ve dünyadaki yüz büyük aile ile beraber dünyanın üç büyük baş belasından biri olarak gördüğü söylenir.''

Örnekleri çoğaltmak mümkündür.Oysa ki masonluk..'' (Remzi Sanver - Masonluk Işığı Arayanların Hikayesi)

şeklinde devam eder,gider.

Ben bunu niye paylaştım?Bir yerleri karalarken denk geldi.Sadece bu yüzden mi ? Hayır.Çünkü Sayın Risus Sayın Remzi Sanver'in daha anlaşılır bir dille masonluk hakkında bilgi verdiğini dile getirmişti.İşte bu paylaşım o yüzden.

Diğer üyeler ve ziyaretçiler yanlış anlamasın.Sadece masonik yayın okunsun,tavsiye edilsin denilemez.Antimasonik yayınlarda okunmalı..

Daha önce forumda sorulmuştu; masonlar neden antimasonik hareketlere karşı tepki vermiyorlar diye.Okumak,öğrenmek isteyene bundan güzel tepki yok.

Ama genel anlamda tepkiler yetersiz mi ? Bence evet.Ne yapmalı ? Var olanlardan yararlanmalı..
« Son Düzenleme: Şubat 24, 2015, 10:35:36 ös Gönderen: mbulut »
Görmek, varlığın yükselişidir.


Şubat 24, 2015, 10:53:36 ös
Yanıtla #8
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 2105
  • Cinsiyet: Bay
    • Masonluk ve Masonlar

''(antimasonik yaklaşımlara hitaben)...masonluğu belirgin sınıfsal özellikler taşıyan bir kurum olarak ele almak ve mensuplarını bu gözle değerlendirmektir.İlhami Soysal,Dünyada ve Türkiye'de Masonluk ve Masonlar adlı eserinde masonluğu ''işçinin ve emekçinin değil,kapitalizmin savunuculuğunu üstlenmiş bir örgüt'' olarak değerlendirmektedir.Keza Jean-Paul Sartre'ın masonları,Cizvitler ve dünyadaki yüz büyük aile ile beraber dünyanın üç büyük baş belasından biri olarak gördüğü söylenir.''

Örnekleri çoğaltmak mümkündür.Oysa ki masonluk..'' (Remzi Sanver - Masonluk Işığı Arayanların Hikayesi)

şeklinde devam eder,gider.

Ben bunu niye paylaştım?Bir yerleri karalarken denk geldi.Sadece bu yüzden mi ? Hayır.Çünkü Sayın Risus Sayın Remzi Sanver'in daha anlaşılır bir dille masonluk hakkında bilgi verdiğini dile getirmişti.İşte bu paylaşım o yüzden.

Diğer üyeler ve ziyaretçiler yanlış anlamasın.Sadece masonik yayın okunsun,tavsiye edilsin denilemez.Antimasonik yayınlarda okunmalı..

Daha önce forumda sorulmuştu; masonlar neden antimasonik hareketlere karşı tepki vermiyorlar diye.Okumak,öğrenmek isteyene bundan güzel tepki yok.

Ama genel anlamda tepkiler yetersiz mi ? Bence evet.Ne yapmalı ? Var olanlardan yararlanmalı..

Güzel ve bilgilendirici bir eklemeydi sayın mbulut. Teşekkürler.


Saygılar...
Gnothi Seauton

Yaşamak, kendini adam etmektir. Zeka ve bilgiyi kullanarak, etinden, kemiğinden kendi heykelini yapmaktır. - Goethe


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
3622 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 10, 2009, 10:33:58 öö
Gönderen: ADAM
4 Yanıt
5144 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 09, 2014, 09:06:03 öö
Gönderen: ADAM
4 Yanıt
13092 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 23, 2009, 05:56:33 ös
Gönderen: lucifer
2 Yanıt
5777 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 23, 2009, 07:50:50 öö
Gönderen: ADAM
Masonluğun İç Yüzü

Başlatan Mustafa Kamil Anti-Masonluk

4 Yanıt
7354 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 26, 2010, 11:42:21 ös
Gönderen: Thoth
27 Yanıt
19020 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 05, 2010, 08:29:42 ös
Gönderen: lucifer
14 Yanıt
10642 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 08, 2010, 10:17:45 öö
Gönderen: ZAMAN
21 Yanıt
15572 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 04, 2010, 02:39:28 öö
Gönderen: ZAMAN
7 Yanıt
3782 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 30, 2014, 07:00:54 ös
Gönderen: Kajmeran
0 Yanıt
1450 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 27, 2015, 11:07:17 ös
Gönderen: BlueRay