Masonlar.org - Harici Forumu

Masonluk Bilgidir. Bilimdir. Ilimdir. => Simya - Alşimi => Konuyu başlatan: MASON - Mayıs 05, 2007, 07:34:17 öö

Başlık: Felsefi ve Ruhani Bir Disiplin Olarak Simya
Gönderen: MASON - Mayıs 05, 2007, 07:34:17 öö
Felsefi ve Ruhani Bir Disiplin Olarak Simya
 

Simyagerlerin en çok bilinen iki hedefi madenlerin altına dönüştürülmesi ve bütün hastalıkları iyileştirecek ve hayatı sonsuz biçimde uzatacak "pancea" (ölümsüzlük iksiri) yaratılmasıdır. Ortaçağ'dan itibaren Avrupalı simyagerler hem madenleri altına çevirecek hem de ölümsüzlük iksiri yaratılmasında kullanılacak efsanevi bir madde olan "felsefe taşı"nın (philosopher's stone) bulunması için büyük çaba sarfettiler. Simyagerler, yüzyıllar boyunca büyük saygınlık gördüler ve destek aldılar. Bu saygınlık ve desteğin nedeni ne hedefleri (altın ve pancea) ne de yazınlarına hakim olan mistik ve felsefi görüşlerdi. Saygınlık ve desteğin nedeni zamanlarının kimya endüstrisine yaptıkları katkılardı. Bu katkılar arasında barutun keşfi, madenlerin test ve rafine edilmesi, metaller üzerindeki çalışmalar, mürekkep, kozmetik, boya üretimi, deri boyanması, seramik ve cam üretimi, likör ve esans üretimi vb. sayılabilir. (Avrupalı simyagerler arasında "aqua vitae" (hayat suyu,ab-ı hayat) üretiminin de popüler bir deney olduğu düşünülmektedir.)

 
Diğer taraftan, simyacılar hiçbir zaman sanatlarının fiziksel (kimyasal) boyutlarını metafizik yorumlamalardan ayırma eğilimi göstermediler. Hatta, antikiteden Modern Çağa uzanan dönemde "metafizikten yoksun fizik", "fiziksel tezahürden yoksun metafizik" gibi tatmin edici kabul edilmeyecektir. Kimyevi konseptler ve süreçler için ortak terminoloji eksikliği ve de gizliliğe duyulan ihtiyaç simyacıları hıristiyan ve pagan mitolojisi, astroloji, kabala ile diğer mistik ve izoterik alanlarda kullanılan terim ve sembolleri kullanmaya itmiştir. Bu nedenle en basit kimyasal so that even the plainest chemical tarif bile çapraşık büyülü sözler gibi gözükmüştür. Ayrıca, simyacılar düzensiz deneysel verileri bu mistik ve ezoterik alanları kullanarak teorik bir çerçeveye oturtmaya çalışmışlardır.

Ortaçağ'dan itibaren bazı simyacılar, giderek, bu metafizik boyutları simyanın gerçek temelleri olarak ve kimyasal maddeler, fiziki haller ve materyal süreçleri ise sipiritüel varlık, durum ve tranformasyonların tek metaforu olarak kabul etmeye başladılar. Ayrıca, hem adi metallerin altına çevrilmesi hem de pancea mükemmel olmayan, hastalıklı, ahlaksız ve kısa ömürlülükten mükemmel, sağlıklı, ahlaklı ve ölümüzlüğe doğru bir evrimi sembolize eder ve bu noktada felsefe taşı ise bu evrimi mümkün kılan mistik bir anahtardır. Simyacının kendisine uygulandığında bu çifte amaç, onun cehaletten aydınlanmaya doğru evriminini sembolize eder; simyager açısından bu noktada felsefe taşı, bu evrimin gerçekleşmesini sağlayacak bazı gizli sipiritüel gerçekleri ve güçleri ortaya çıkarmak için bir araçtır. Bu görüşe uygun olarak yazılan metinlerde, kriptolu simya sembolleri, şemaları ve metne ait imgeler çok anlamlı, alegorilerle dolu ve kriptolu başka çalışmalara göndermeler yapacak biçimde kullanılmıştır ve bunların gerçek anlamlarının anlaşılması amacıyla "deşifre" edilmeleri gerekmektedir.

Some humanistic scholars now see these spiritual and metaphysical allegories as the truest and most valuable aspect of alchemy, and even claim that the development of chemistry out of alchemy was a "corruption" of the original Hermetic tradition. This is the view espoused by contemporary practitioners of spiritual alchemy. Most scientists, on the other hand, tend to take quite the opposite view: to them, the path from the material side of alchemy to modern chemistry was the "straight road" in the evolution of the discipline, while the metaphysically oriented brand of alchemy was a "wrong turn" that led to nowhere. In either view, however, the naïve interpretations of some practitioners or the fraudulent hopes fostered by others should not diminish the contribution of the more sincere alchemists.

Joseph Wright of Derby'nin 1771 tarihli Felsefe Taşını Arayan Simyacı tablosu
(http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/9/97/JosephWright-Alchemist.jpg)
Başlık: Ynt: Felsefi ve Ruhani Bir Disiplin Olarak Simya
Gönderen: Prenses Isabella - Haziran 20, 2007, 03:21:38 ös
Saygıdeğer Mason, felsefe taşı derken neyi kastediyorsunuz? Yani felsefe taşının simyayla olan ilişkisi açısından_
SAYGILARIMLA.....
Başlık: Ynt: Felsefi ve Ruhani Bir Disiplin Olarak Simya
Gönderen: Prenses Isabella - Haziran 29, 2007, 08:25:25 öö
Bu soruyu hangi akla minnet ederek sormuşum halen anlamış değilim, umarım Saygıdeğer Mason, bunu görmemiştir, görmüşse bile bence görmemezlikten gelse benim için çok iyi olacaktır_
Şunu kastetmek istemişimdir,
Felsefe Taşı Simyageler için bir anahtar görevini sürdürmektedir, işte bu cümlede anlatılmak istenileni anlayamadığım için soruyu sorma biçiminde bocalamışım,
Kusuruma bakmayın Saygıdeğer Mason, özür dilerim....
SAYGILARIMLA...
Başlık: Re: Felsefi ve Ruhani Bir Disiplin Olarak Simya
Gönderen: nietzsche - Ağustos 10, 2007, 06:41:15 ös
Günümüzde simyanın değeri nedir? Kimyanın simyayı bitirdiğini söyleyebilir miyiz?
Başlık: Re: Felsefi ve Ruhani Bir Disiplin Olarak Simya
Gönderen: GölGe - Ağustos 26, 2007, 12:59:37 ös
bunu bilmeyecek ne var bir de felsefe taşının ne olduğunu sormuşlar dünyanın merkezini ziyaret et orada gizli taşı bulacaksın ya da bir başka anlamı ise şu her insanın hakikati kendi içinde bulacağı anlamına da gelir köşe taşımı felsefe taşımı yoksa fizozof taşımı bilemem artık   
Başlık: Re: Felsefi ve Ruhani Bir Disiplin Olarak Simya
Gönderen: Prenses Isabella - Ağustos 29, 2007, 10:25:02 öö
Çok teşekkür ederim Sevgili GölGe; bu bilginin benim için çok büyük bir önemi ve anlamı var_
SAYGILARIMLA_ 
Başlık: Ynt: Felsefi ve Ruhani Bir Disiplin Olarak Simya
Gönderen: amurdad - Eylül 18, 2008, 05:23:59 ös
Simyacı diye bir kitap vardır herkez okumuştur zaten çok meşhurdu.Ben carbon atomlarından oluşan bir çok maddenin kendi aralarında dönüştürebileceğine inanıyorum kesinlikle sözüme inanmayın bilimsel bir değeri yoktur.Ama bir insan için geçerli olabilir doğru zamanda doğru ellerde kömürleşmiş bir kalp aynı atomlardan oluşan elmasa dönüşebilir yeterki karbon atomları kalbimizde bulunsun,karbon atomlarını kalbimize sokmakta bizim elimizde.. :)