Evren bazındaki saatin on iki'ye beş kalalık kadar bu kısa ve az varlık süremizde, çok şeyler başardık; ve daha çok anlayıp anlaşılmalıydık.
Evrenin sınırsızlığında varoluşun o sonsuzluğunu tattığımız an,bilinmenin ve bilinmezliğin arzusu, keşfin benlik içinde ateşlediği hissi körükledi.
En çok da kendimizi keşfetmeliydik; çünkü evren bizimle kendini keşfetmek istedi.Varlık yokluğa o kadar hızlı dokundu ki,an sadece yükseleceklerin avuçlarında kaldı.
Evren onlar için,daha önce sayısızca katlanmış bir çiçeğin nasıl açılacağını bilmek kadar aşikarda olsa ,gidilecek olan yolların onlar için gizemi asla kaybolmadı.