Bir yurt dışı gezisine çıkmıştım. Bir tanıdığıma rastladım. Basın dünyamızdan, yarı-ünlü, ancak önemli ve değerli bir kişidir. Çok zamandır tanışırız da görüşmelerimiz enderdir.
Söyleşirken, söz nereden ve nasıl olduysa Masonluğa geldi.
“Sen bilirsin, Türkiye’deki masonlar arasında niçin ayrılık varmış.” dedi.
Birisi söze böyle “Sen bilirsin…” diye başlayınca, kendimi çok rahatsız hissederim. Yahu belki de bilmem. İnsan böyle bilmek zorunluluğu altına alınır mı? Sözüne “Biliyor musun…” diye başlarsan kabul.
“Yani…” diye bir açıklama yapmaya çalışacak oldum. “Şöyle diyorlar…” diyerek kesti. Kestiği iyi de oldu çünkü ben aslında söze nereden gireceğimi pek bilemiyordum.
“111 İskoç usulünü 25 İngiliz usulünü kullanıyormuş. Bu yüzden anlaşamıyorlarmış. Öyle mi?”
Bu tanıdığımın yaşı biraz ileri bir kişi olduğunu anlamışsınızdır. Basın dünyasında olmasına karşın, olayların izlenmesi bakımından sanırım bilgisi biraz eskilerde kalmış; onu da anlayanlarınız olmuştur.
Ancak bunu doğal karşılamak gerek. İnsanın basın dünyasından oluşu, her konuyu, bu arada özel bir konu niteliği taşıyan Masonluğu yakından izlemesini, her şeyi bilmesini gerektirmez.
Kimilerinin indinde şu yukarıdaki soru tümüyle anlamsız hatta saçmasapan olabilir.
Kimilerinin indinde ise çok ilginç bir soru sayılabilir.
Acaba siz ne düşünürsünüz?
Her şeyden önce, soruyu anladınız mı?
Anladıysanız, bunu yorumlayabilir misiniz?
Onu yapabilirseniz yanıtını verebilir misiniz?
Sorunun yanıtı tek sözcükle basit elbette: Ya evet ya hayır.
Bu yeter mi?
Bu konu biraz açıklamayı gerektirmez mi?
Siz konuyu biliyor musunuz? Açıklayabilir misiniz?
(Yanıtı belki Forumda bir yerlerde bulma olanağı vardır.)