Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Erdem üzerine ...sorular ve düşünceler.  (Okunma sayısı 21861 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ağustos 07, 2011, 04:32:03 ös
Yanıtla #10
  • Seyirci
  • Yeni Katilimci
  • *
  • İleti: 26
  • Cinsiyet: Bay

Ucunu kapattığımız her paradigma,dogmaları inşaa eder;dolayısıyla,bugün erdem olarak kabullenebileceğimiz bir değer yargısının,yarın önemi olamıyabileceğini öngörmeliyiz ki,bugünkü değerini koruyabilelim.

Anliyorum.
Whence magicians are profound and diligent searchers into Nature; they because of their skills, know how to anticipate an effect, the which to the vulgar shall seem a miracle.

שלמה המלך


Ağustos 08, 2011, 09:37:20 öö
Yanıtla #11
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 162
  • Cinsiyet: Bay

Anladım ki ben bu konuda farklı bir yerdeyim... Ben bazı şeylerin insanın varlığının içinden kaynaklandığını düşünmekteyim... Bazı şeyler sonradan kazanılamaz bence... kazanıldı görünenler sadece insanın içinde var olan temelin üzerine kurulan bir binadan ibarettir.

erdem insanın içinde varsa vardır... sonradan kazanılamaz bence... temelsiz bir bina olmaz diye düşünüyorum.

öyle olmasaydı hayatını hep ahlaksızlık içinde, yokluk içinde, çevresindeki erdemsizlik örnekleri ile geçiren, erdemli insanlarla hiç tanışmayan birisinden erdemli davranışlar beklenebilrmiydi... 

maden sonradan yaşamakla edinilen bir özellik bu peki nasıl oluyorda tam tersi örnekleri var...
bekle, izle, gör, hisset, anla...


Ağustos 08, 2011, 10:50:43 öö
Yanıtla #12
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sayın papoose acaba kendi kendisini mi çelişkiye sürükledi?

Erdemler, erdemli ve erdemsiz tutum ve davranışlar, bir toplumdan diğerine, bir kültürden başkasına yer yer değişikli gösterir. Çünkü töre ve ahlâk toplumlar ve kültürler bakımından birbirinden farklı olmuştur, olmaktadır, olabilir.

Erdemler ve erdemsizlikler doğuştan gelme değildir. Bunlar toplum içinde kazanılır. Çünkü zaten nyin erdem neyin erdemsizlik olduğunu kişinin kendisi değil toplum, benimsemnmiş olan değer yargıları uyarınca belirler.

Belki yaşamanının uzunca bir döneminde içinde bulunduğu çevrenin etkisiyle bir erdemsizlikler örneği olan bir kişi, sonradan şu ya da bu nedenle, şöyle ya da böyle bir etkiyle değişime uğrayıp aynı toplumun değer yargıları uyarınca pek erdemli bir kiişi olup çıkabilir. Kimileri bunu salt din açı-sından düşünür ama erdem ille de ve zorunlu olarak idne ya da inanca bağlı değildir.

Aynı olayın tersi de olabilir. O toplum içinde tam bir erdem örneği olarak nitelenen bir kişi, ender de olsa insanın evrime doğru ilerleme eğilimine karşıt bir biçimde erdemsizliğe düşebilir. Bu bağlamda önemli bir fark vardır: Erdemden erdemsizliğe geçiş âdeta bir isyandır, bir başkaldırıdır. bir zıtlaşma ve inatlaşmadır. Bunun çok önemli bir nedeni olsa gerektir.

Dolayısıyla sonuç: Erdem de erdemsizlik de bir toplumsal olgudur; bir kişilik öğesi olmaktan çok bir karakter öğesidir.

 
 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Ağustos 08, 2011, 05:06:04 ös
Yanıtla #13
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 199
  • Cinsiyet: Bay

   Sn. ADAM'a yazdıklarından dolayı teşekkür ederim. Ve söylediklerine katıldığımı da belirtmek isterim.

   Fakat Sn. ADAM'ın yazısında bir cümle geçti ki beni düşündürdü.

   "Erdemden erdemsizliğe geçiş âdeta bir isyandır, bir başkaldırıdır. bir zıtlaşma ve inatlaşmadır. Bunun çok önemli bir nedeni olsa gerektir."

   Bu konuda ben sanıyorum biraz daha farklı düşünmekteyim.

   Erdem öyle bir şeydir ki, öyle ince bir çizgidir ki o çizgiyi yakalayan o çizgiden çıkamaz. Ha, bir insanın erdemli olup olmadığına kendisi değil, toplum karar verir. Bu doğru. Peki, bir insana bugün "erdemli" sıfatını yakıştıran bir toplum aynı kişiye yarın "erdemsiz" sıfatını yapıştıramaz mı?

   Elbette yapabilir. Zaten beni düşündüren nokta burası değil. Beni düşündüren nokta, insanda bu erdemden erdemsizliğe geçiş safhası, erdemden mi gelir, erdemsizlikten mi?

   Benim bu sorumu belki saçma bulup "Ne yani 'şafak vakti gece midir gündüz müdür' diye mi soruyorsun?" diyebilirsiniz. Ama tam olarak onu sormuyorum.

   Bence erdemden erdemsizliğe geçiş diye bir safha yoktur. Eğer bir toplum, kişiye bugün "erdemli" sıfatını yakıştırıp, yarın "erdemsiz" sıfatını yapıştırıyorsa, o kişi erdemini kaybetmiş kişi değildir. (Bu olayı toplumsal farklılaşma olarak değil bahsi geçen bireydeki farklılaşma olarak alıyorum.) O kişi içinde taşıdığı en yüce vasıflardan biri olan erdemi hala taşıyordur. Sadece farklı biz yüzünü gösteriyordu. Sn. ADAM'ın dediği gibi çok önemli bir olay olmuştur. Ama sonuç erdemsizlik değil, "erdem" anlayışının değişmesi olmuştur.

   Erdemden erdemsizliğe geçiş safhası dediğimiz safha, erdemin bir gereğidir.
 
   Çünkü erdem ince olduğu kadar da derin bir çizgidir. Bir giren asla çıkamaz.

   Saygılarımla...
 
                                                                                                                                        MMT
Size ne yapacağınızı söyleyebilirler ama ne düşüneceğinizi asla!


Ağustos 10, 2011, 12:02:08 ös
Yanıtla #14
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Bu başlık Sayın Siempre’nin başlığı ama biz Sayın MMT ile giriştik tartışmaya.

Bana göre çok güzel görüşlerle eklemeler yapıyor konuya…

Ancak bir ara sormuş “Erdem nedir?” diye ve şöyle bir yanıt vermiş “Erdem, insanın kendisini sorguya çekmesidir. Yaptığını sorgulaması, yapacağını sorgulaması, ne yapması gerektiğini düşünmesidir.”

Olmadı. Bence erdemin tanımı olamaz bu. Özeleştiri kavramının tanımı olarak benimsenebilir.

Erdemli bir kişi özeleştiri de yapar belki ama zorunlu değil. Ha, konuyu Sayın Siempre’nin özgün bakışı açısından ele alırsak işin ucu Masonluğa bağlanır. Bir masonun da kendisini ara sıra güncel yaşamın hayhuyundan uzaklaştırarak özeleştiri yapması beklenir. Bir masondan erdemli olması da beklenir. Eh, burada bir bağdaşma, bir yakınlık var.

Fakat tanım içime sinemedi bir türlü. Sayın Siempre daha baştan vermişti erdemin tanımını. Bu bağlamda Sayın MMT’nin eklediği Voltaire’in tanımı da sınırlı kalıyor. Erdem sadece iyilik değildir ki… İyilik etmek, iyi insan olmak birçok erdemden sadece biridir. Evet, güzel demiş Voltaire Sayın MMT’nin belirttiği gibi ama yetmiyor.

Ardından Sayın MMT’nin verdiği, Voltaire’ni bir diğer deyişi: “İnsanlığı, salt çıkarların üzerinde tutmak”….

Şimdi bundan ne anlıyoruz ya da ne anlamalıyız?



ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Ağustos 10, 2011, 09:56:27 ös
Yanıtla #15

Kallikles'in erdeme olan tepkisi, Nietzsche'nin ahlaka olan tepkisinin aynıdır. O da antik Yunan döneminde çok kez ahlakın (erdemin) kendinden vazgeçmek olduğunu, başkaları için yaşamak olduğunu, maddi kazanım ve haz aramanın ayıp olduğunu vb. savunan insanlarla karşılaşmıştı. Onun tepkisi, artık "erdem böyleyse, böyle erdem olmaz olsun" tepkisidir. Erdemi, güçsüzlerin avuntusu olarak değerlendirmiştir.

Saygılar
Karanlıklar prensi bir beyefendidir. W.Shakespeare


Mart 26, 2012, 09:08:05 ös
Yanıtla #16
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3250
  • Cinsiyet: Bay

Erdemli kişi;
 BEN merkezli olmayıp BİZ merkezli olandır. Saygılar    :-[ :-[ :-[
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
2726 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 11, 2011, 04:08:03 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
4435 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 12, 2011, 11:43:13 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3467 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 13, 2011, 02:12:08 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
4075 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 14, 2011, 10:10:02 öö
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
4237 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 15, 2011, 11:11:01 ös
Gönderen: Alşah
11 Yanıt
9094 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 26, 2011, 09:56:11 öö
Gönderen: ADAM
7 Yanıt
7206 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 23, 2014, 09:22:04 ös
Gönderen: ruzber
1 Yanıt
4362 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 04, 2012, 05:37:00 ös
Gönderen: enelsır
2 Yanıt
4791 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 06, 2012, 08:02:54 öö
Gönderen: ADAM
6 Yanıt
6148 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 08, 2012, 08:42:05 ös
Gönderen: Tij