İnanılanı inandıranların, inanlarca inanmaya ihtiyacı; sorgulamaya duyulan ihtiyactan daha fazla olduğu içindir.
İnananın, sorgulayacak kada cok zamanı; sorgulayanın da, inanıcak kadar boş zamanı yoktur.
Belirsizlik;İnandırmaya çalışanlar ile inananların,inandıklarını inandırmaya duyduğu arzudur.
Somut bilim sorgular; inandırmaya değil deneyler ile kanıtlamaya çalışır.Sürekli gelişerek,inananların yaşam standartlarını yükselticek buluşları sağlarlar.İnananlar; sorgulayan/araştıran insanların ar-ge arzusunun, tüketici mali kaynaklarıdır..
Kısaca: İnananlar ve sorgulayanlar gerekliliktir.
Heisenberg'in Belirsizlik İlkesi,Kuantum Fiziği'ni ,kısaca; atom altı parcacıklarının, ön görülemez hareketleri üzerine bir yapı taşır. Gözlrmcinin parçacığa etkisi,dolanıklık vs.
Klasik newton fiziği, öngörüle bilir kanunlardan oluşur.
Madde ön görülebilir hareketlere sahiptir; atom altı parcacıkları ise ön görülemeyen hareketlere ve vb özelliklere sahiptir.Newton fiziğin de hemen hemen sona gelinsede,Kuantum Fiziği tam anlaşılamamıştır.
İnsanlığın tarihsel sürecinde bilinmezliğe duyulan merak, bilim'i yaratmıştır.Bu merakın ilkel ve bilimsel olmayan yanlış yansıması ise din'i inançları. Bu iki kavram Kuantum Fiziğindeki,dalga ve parcacık hareketine veya madde ve atom altı fiziğinin farklılığına/karşıtlığına benzer.Dolanıklardır ve birbirlerini tamamlarlar.
Saygılar-Sevgiler