Öncelikle Sayın Veritas'a cevap vermek istiyorum..
Mason olmadığım için bazı kavramları iyi anlamlandıramamış olabilirim .Masonluk din veya iman esaslı bir olgu olabilir fakat inanç orjinli bir oluşum mudur? Yani kişileri birarada tutan olgu bu kişilerdeki liyakat mı yoksa iman mı?
Eğer cevap iman ise ben bazı kavramları yanlış anladığımı itiraf etmek zorundayım..fakat insanları bir arada tutan şeyin bu olmadığını hissediyorum.
Diğer bahsetmiş olduğunuz bektaşilik,nazarilik vs konularda ise elden geldiğince bilgi sahibi olmaya çalışıyorum.Melamilik konusunda bir ara epeyce zaman harcamıştım fakat bu konuları bilmenin ayrı ,bu konular üzerinde kafa yormanın ayrı şeyler olduğunu düşünüyorum.
Hala bu konular üzerinde (bilmek haricinde) tartışmak 80 li yıllarda boynunda fular , elinde pipo diğer elinde konyak kadehi ile Taksim barlarında fuyerbach , hegel tartışmak gibi geliyor bana..O sebeptendir ki Siber Marx , Yüksek Teknoloji Çağında Sınıf Mücadelesi(Çeviren: Ali Çakıroğlu ,Yayın Yılı: 2004,ISBN:9758337807,) kitabı yazıldı..
Tanrı inancı konusu ise benim için hala bir muammadır ve çözülecek hiçbir yanı da kalmamıştır.Bildiklerimle bilmediklerimi bir teraziye koyup uzaktan bakınca bu minik, dengesiz saltanatım , çok acıklı bir görüntü sunuyor bana..Carl Sagan 'ın Tanrının Kapısını Çalan Bilim kitabındaki bir başlık geliyor aklıma, Genç adam ... İnanmak ve inanmamak arasındaki muhasebeyi iyi yapmak zorundasın gibi bir şeydi...
Umarım bu yazdıklarım yeterlidir..
Sayın dino'ya da kendisine katıldığımı söylemek istiyorum..
Belki bir gün önce yazdıklarımı pek fazla düşünerek yazmamış olabilirim..
Aslında burada demek istediğim şuydu...
Mevlananın çok güzel bir sözü var..
"Ne elbiseler gördüm içinde insan yok,nice insanlar gördüm üzerinde elbise yok" diye..
Etrafımızda aslında öyle insanlar var ki gerek karakter olarak gerek kültür olarak gerekse ahlaki yaşam olarak gerçekten eline su dökülemez...
İşte ben herkesin etrafında bulunabilen bu tip insanların sosyal topluluklara ve cemiyetlere yönlendirilmesini ve o kurumların da seçim ve kabul konusunda daha esnek olmaları gerektiğini söylemek istemiştim...fakat pabucun biri bir yana diğeri öbür yana gitti..

Saygılarımla..