Masonlukta “düzen” (intizam) kavramına ve “düzenli” (muntazam) sıfatına çok önem verildiğine, bunu her masonun ve mason örgütünün özenle gözettiğine –en azından öyle olması gerektiğine- daha önce bir başka başlık altında değinmiştim. Düzenden söz edildiğinde bunun bireysel olarak bir mason, kurumsal boyutta da önce bir loca ve daha sonra bir mason örgütü için geçerli olduğuna değinmiştim. Bunları bilmeyenlerin ilgili başlıklara göz atması gerek. Ben burada bu kavramın Masonlukta ne anlamda kullanılmakta olduğunun bilindiğini varsayıyorum.
GİRİŞ
Her düzenli mason mutlaka düzenli bir locanın üyesidir.
Hiçbir locanın üyesi olmayan ya da düzensiz bir locanın üyesi olan bir mason “düzenli bir mason” değildir.
Bir mason hiçbir locanın üyesi olmayabilir; ama o zaman da düzenli değildir.
Bir mason, daha önce düzenli bir üyesi olduğu bir locayla ilişkilerini tümüyle kesince, bu ilişki kesme kendi dileğiyle gerçekleşmişse, onun kendi dileğiyle ayrılmış (istifa etmiş) olduğu söylenir. Eğer ilişkisi üyesi olduğu locanın kararı ile kesilmişse, düzensiz (gayri muntazam) ilân edilmiş olduğundan söz edilir. Ancak her iki durumda da “düzenli bir mason” değildir.
Locasından böyle nedenlerle ayrılmış olan bir mason, önceden almış olduğu “mason” niteliğini korur. Düzenli değildir ama masondur. Mason oluş bir rütbe değildir; sökülüp alınamaz. Bir kişi bir kez mason oldu mu, hep mason olarak kalır; ancak kendisi bunu yadsır ve açıkça «Ben mason değilim.» derse, sözüne güvenerek onun mason olmadığı kabul edilebilir. Bunu bir mason yapacak olursa onurunu çiğnemiş demektir ve bu nedenle o daha önce Masonluğa girmiş olsa hatta hâlâ bir locada kayıtlı üye olarak bulunsa bile “mason” değildir.
Ender görülmekle birlikte, bir disiplin kurulu kararı ve bir büyük locanın genel kurul onayı ile bir kişinin Masonluktan çıkarılması (ihraç edilmesi) durumunda, onun “mason” unvanı kalkar ama buna karşın mason niteliği elinden alınmış olmaz. Masonluğun belki de en ilginç yanı budur: Yetkili bir mason bir kişiye mason niteliğini verebilir ama ondan çok daha yetkili bir kişi ya da kurum bile bu niteliği kaldıramaz.
Buradaki konumuz mason niteliği değil, bir locaya üye olmak. Ancak lâfın gelimi öyle oldu, ben de biraz kendi konumun dışına sarktım. Ancak sanırım kötü de olmadı; bunların da bilinmesi gerek.
Bu bağlamda şöyle bir durum ortaya çıkıyor: Kimileri Masonluğa şöyle bir görmek, bir denemek için giriyor. «Bir bakayım, işime gelmezse çıkarım.» diyor. Doğru, bir baksın; işine gelmezse çıkar. Fakat nereden çıkar, işte bu önemli. O Masonluktan çıkacağını sanıyor ama çıkacağı sadece Masonluğa girerken üyesi olduğu locanın üyeliğidir; Masonluktan çıkamaz. Bunu bilse belki daha başından Masonluğa girmez. Ancak bilip de umursamayanlar da olur hatta vardır, o ayrı. Kişinin sütü bozuksa ne denilebilir ki!... Yazık ki böyle masonlar da var ortalıkta dünyanın hemen her yerinde. Ancak öyleleri var diye Masonluğu yargılamayalım. Masonluk başka masonlar başka.
Bir locanın birkaç ayrı tür üyesi bulunabilir: En yaygın üyelik türleri “asil üyelik”, “katılmış üyelik” ve “onursal üyelik” (onur üyesi, şeref üyesi) olarak anılır.
Bunlardan öncelikle söz konusu olan “asil üyelik”tir. Nitekim düzenli bir masonun mutlaka düzenli bir locaya üye olması gerektiği belirtilirken, burada asil üyelikten söz edilmektedir. Çünkü düzenli bir locada asil üye olmayan bir mason, bir başka locada ne katılmış ne de onursal üye olabilir.
Bu konuda bence ortaya çıkan bir çelişki var. Bu çelişkiyle bağlantılı olmak üzere şöyle bir soru sorabilirim: «Bir mason, asil üyesi olduğu bir locadaki üyeliğini yitirirse, bir başka locadaki katılmış üyeliği de kendiliğinden ortadan kalkar. Bu kolay anlaşılan bir durumdur. Fakat kendisine “onursal üye” unvanı verilmiş olan bir mason asil üyelikten ayrılacak olursa, hele Masonluktan çıkarılacak olursa almış olduğu onursal unvanı ne olur?»
Bilmem ne olur?... Böyle bir durumla karşılaşılacağını, karşılaşılmış olduğunu pek sanmam. Ancak bir senaryo çizildi. Masonlardan bunun yanıtını bilen varsa söylesin lütfen.
Türkiye’de Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası’nda sanırım En Muhterem Büyük Üstad’a gerekli görürse bir masonu Masonluktan çıkarma yetkisi tanınmış. Bu doğruysa, birtakım başka büyük localarda da geçermi bir kural demektir. Hür ve Kabul Edilmiş masonlar Büyük Locası’nda En Muhterem Büyük Üstat bu yetkisini kullanacak olursa, buna “harici âleme iade” deniyor yani mason olmayanların ya da mason olarak tanınmayanların yanına gönderilmesi..
İzleyecek bölümde Masonluktaki “Asil Üyelik” konusunu irdelemek istiyorum. Bu arada elbette bu giriş bölümünde söylemiş olduklarım ile ilgili olarak eleştiriler, düzeltmeler, eklemeler, katkılar başımın üstüne.