Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Masonluğun Türkiye’deki Tarihçesi – 3  (Okunma sayısı 6417 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ocak 10, 2011, 12:10:08 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



1935 yılında Türkiye’de simgesel derecelerde çalışan localar uykuya girmişti ama Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti’nin kuralları uyarınca yüksek şûranın varlığı sürüyordu. Nitekim 1939 yılından sonra şûranın gözetimi altında olmak üzere simgesel derecelerde bile pek sınırlı da olsa çalışmalar yapılıyordu.

Hani antimasonik çevrelerde mason localarının toplantılarını “gizli” yaptığı ileri sürülür ya… Türk Masonluğunda iste bu dönem için bu sözün doğru olduğu söylenebilir.

Ancak 1948 yılında yürürlükteki Cemiyetler Kanunu uyarınca gerekli başvuruda bulunuldu ve Türkiye Mason Derneği yeniden etkinliğe geçti. Bunun ardından hızla yeni localar kuruldu. Bu arada, Yüksek Şûra’nın adı da “Süprem Konsey” olarak değiştirildi.

[Türk Masonluğunun tarihçesi boyunca bu hep bir sorun… Bu bağlamda birçok kez değişiklik yapılmış. İnsan bu bağlamda tarihlerini izlemek bakımından bile zorluk çekiyor.]

Simgesel derecelerde çalışan localar bir araya getirildi. Süprem Konsey’e bağlı olmak üzere “Türkiye Granloju” adı altında örgütlendi.

[Burada geçen granloj terimi Fransızcanın dönüştürülmüşü. Localara da “loj” denmiş o sıralar.]

1954 yılında Ankara, İstanbul ve İzmir’de her birine “ünite granloju” denilen yönetim örgütleri oluşturuldu. Bu örgütlerin başındaki masonlar ise “granmetr” (büyük üstat) olarak anılıyordu. (Elbette süprem konseyin başındaki masonun unvanı da artık “grankomandör”)

[Eğer Türkiye’de simgesel derecelerdeki Masonluğun “düzensiz” olduğu bir dönemden söz edilecekse, kanımca işte o dönem bu dönem. Çünkü üç büyük loca kurulmuş ve bunlar bağımsız değil bir yüksek derece otoritesine bağlı.]

Bu durum, Türk masonlarından masonluğun örgütlenme kurallarını iyi bilen birçoğunu hayli rahatsız ediyordu. Evrensel masonik kurallara uygun bağımsız bir obediyans kurmak istiyorlardı. Ancak Süprem Konsey buna yanaşmıyordu.

[Evrim olmazsa, devrim olur. Süprem Konsey bunu fark edememiş.]

1955 yılında, Ankara’daki localar kendi aralarında toplanıp, “Türkiye Büyük Locası” adı altında bir bağımsız obediyans kurmaya karar verdi. Büyük üstat olarak da o tarihte Başbakanlık Müsteşarı olan Ahmet Salih Korur’u seçtiler.

[Dikkat ettiyseniz, tüm bu yazı dizisinde kişi adlarına değinmekten özenle sakındım. Ancak Ahmet Salih Korur’un bu tarihçe çerçevesinde önemli bir yeri var; onun için adına değinmek gereğini duydum. Hatta bu bağlamda bir başka şeyden daha söz etmek gerek. Bu de Süprem Konsey’in neden bağımsız bir büyük loca oluşmasına karşı çıktığını yansıtan bir küçük olay… Bunun için önceki bir tarihe gitmeliyiz. 1931 yılında Türkiye Yüksek Şûrası’nın âmir-i hâkim-i âzamı olan Servet Yesarî, daha önce iki kez Türkiye Büyük Maşrıkı’nın üstad-ı âzamı olarak görev yapmış bulunmasına karşın, belgelenmiş olan bir konuşmasında şöyle bir lâf etmiş: “Büyük localar yüksek şûraların zadeleridir.” İşte bir yüksek şûranın Türkiye’de eskiden görülmüş olan bu tutumu genel olarak Türk Masonluğunda ister istemez büyük sorunlara yol açmıştır.]

Ankara’daki bu “oldu bitti” tarzındaki uygulama, bırakın Süprem Konsey’i, İstanbul ve İzmir’deki localarca da tepkiyle karşılandı. Bunun üzerine onlar da bir araya gelip merkezi İstanbul’da olan bağımsız bir büyük loca kurdular. Türk Masonluğunda hiç yoktan ikilik doğdu. Bunun giderilebilmesi için yoğun çabalar harcandı. Sonunda merkezi Ankara’da olmak üzere Türkiye Büyük Locası’nın yeni baştan kurulmasına karar verildi.

Ertesi yıl ise bu ulusal obediyansın adı “Türkiye Hür ve Kabul Edilmiş Masonları Büyük Locası” olarak değiştirildi.

Bu arada Ankara’daki masonlar “Türkiye Masonlarının Büyük Locası Derneği” adı altında bir resmi dernek de kurmuştu. Derneğin kurulmuş olması iyiydi, locaların tüm üyelerinin bu derneğin üyesi olması sağlandı ama adının değiştirilmesi zorunluydu: “Türk Yükseltme Cemiyeti” olmalıydı. Öyle de oldu.

[Şimdi anlatımlarıma bu noktada bir ara verecek ve bu yazı dizisini izleyen forum üyelerimize bir soru soracağım.

Ancak bu soruya lütfen Sayın SkullG yanıt vermesin çünkü onun yanıtı bildiğini biliyorum . Diğer tüm forum üyeleri yanıtlayabilir.

Soru: “Türk yükseltme Cemiyeti” adının alınması niçin zorunluydu?

Bu sorunun yanıtını alalım; izleyecek bölümde konuya devam ederiz.]



ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Ocak 12, 2011, 12:25:49 ös
Yanıtla #1
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

KURULUS -1948'den 1956'ya-

Subat 1945'te Türkiye Almanya'ya karsi savas ilan etti. Bunun sebebi Türkiye'nin yeni düzen içerisinde liberal demokrasi safinda yer almak istemesidir. Ancak bu savas ilani tek basina yeterli olmayacagindan 19 Mayis 1945'te Ismet Inönü yaptigi konusmada siyasetin liberallesmesi geregi üzerine vurgu yapti. Türkiye artik çok partili bir hayata geçiyordu. Ocak 1946'da DP kuruldu ve ülkemizde çok partili seçimler 1946 yilinda gerçeklestirildi. Demokratik bir ülkede yalnizca çok partili bir hayat degil, örgütlenme özgürlükleri de güvencelenmek zorundadir. Bunun sonucu olarak Dernekler Yasasinda degisiklik yapildi.

Ismet Inönü'nün özel doktoru da olan Hakim Büyük Amir Mim Kemal Öke'nin tesvikiyle 5 Subat 1948'de 'Türkiye Mason Dernegi' adiyla bir dernek kurulmasi için resmi basvuru yapildi. Dernegin tüm kuruculari 33o Masonlardan olusmakta idi.  Dernegin amaci 'Üyelerinin fikri, felsefi, ahlaki tekamüllerine, Hürriyet, Müsavat ve Kardeslik prensiplerinin Türkiye Hudutlari içinde gelismesine çalismak ve hayir isleriyle mesgul olmak' olarak belirtilmistir. Aralik 1948'de dernegin Izmir subesi ve Ocak 1949'da dernegin Ankara subesi açilmistir.

Yüksek Sura 1-33 derecelerin tümüne hakimdi, fakat muntazam bir obediyans olarak taninma isteminde olanlardan 1-3. Derecelerin baglanacagi bir Büyük Locanin kurulmasina yönelik talepler Yüksek Suraya geliyordu.

Dünyada mevcut tüm obediyanslarda oldugu gibi mavi localarin özgür bir büyük locaya baglanmasi istemleri sonucunda Yüksek Sura, kendisine bagli bir Büyük Mahfil kurma karari aldi ve bir tüzük hazirlatti.

30 Eylül 1950 tarihinde gerçeklesen Yüksek Sura toplantisinda 'Türkiye Yüksek Surasina Tabi Büyük Mahfil Nizamnamesi' kabul edilerek mavi localar için ayri bir kurulus kurulmasi kabul edildi. Buna göre Istanbul, Ankara ve Izmir Localarinin delegelerinden olusacak ve Istanbul merkezli bir Gran Loj (Büyük Mahfil) kurulacakti. Bu kurulus, localar arasindaki iliskileri yönetecek ve yalniz ilk üç derece ile ilgili olacakti. 28 Ocak 1951 tarihinde Büyük Mahfil tesis edilmistir. Bu toplantida Büyük Üstadliga M. Hakki Nalçaci seçilmistir.

Türkiye Gran Loju 1954'e degin çalismaya devam etti. Ankara ve Izmirdeki Localarin Büyük Mahfille yazismalari islemleri gecikmeli olarak isliyordu. Buna bir çare üretmeye çalisan Yüksek Sura dünyada esi benzeri görülmemis bir uygulamayla, Ankara ve Izmirde kendine bagli birer ünite kurma karari aldi ve 1 Mayis 1954'te Ünite Talimatnamesini yürürlüge koyarak Ankara ve Izmir'de Gran Loj yetkilerine sahip  birer Ünite tesis etti. Üniteler, Yüksek Sura temsilcisinin baskanliginda 5-7 üyeden olusmakta idi.

Ünitelerin olusmasiyla Ankara ve Izmirdeki Localarin Istanbuldaki Büyük Mahfille olan baglari kopmus ve her iki ildeki Localarin idaresi Üniteler tarafindan üstlenilmistir. Dolayisiyla Istanbuldaki Türkiye Gran Loju ünite durumuna indirgenmis ve kisa süre sonrada ismi Istanbul Gran Loju olarak degistirilmistir. Bu durum son derece ilginç bir yapilanmayi da ortaya çikarmistir. Istanbulda bir Büyük Mahfil ve diger illerde Üniteler' bu durum, Ankara ve Izmirde de Büyük Mahfillerin kurulmasi ve 3 Büyük Mahfilin birleserek Türkiye Birlesik Gran Lojunu olusturmasi tartisilmaya baslandi.  Nisan 1955'te Yüksek Sura Ünite yapilanmasinda yeni bir düzenlemeye girme karari aldi. Buna göre Ankara ve Izmir bölgelerinde, Istanbul'daki gibi  dogrudan Süprem Konseye bagli ayri birer Büyük Loca kurulmasi kabul edildi. Üç Gran Lojun birleserek bir Türkiye Büyük Locasi kurmasi hazirliklarina baslandi.

Ancak bu birlesme konusunda farkli görüsler mevcuttu. Üç Gran Lojun Bölge Büyük Locasi olarak devam edip etmemeleri bunlarin baslicasini olusturuyordu. Bu süreçte huzursuzluklar olusmaya baslamisti.

Yaz tatilinde olunan zamanda Ankara ve Istanbul Gran Metrleri arasinda görüsmeler yapilmis ve ortak zemin aranmaya çalisilmistir.

Ankara Localarinin Üstadi Muhterem ve delegelerine göre; Süprem Konseyin yayimladigi bildiri ile görüsünü belirtmisti. Süprem Konsey çözümü mavi localara birakiyordu. Tüm dünyada bir Büyük Loca var idi ve bu ülkenin baskentindeydi. Dolayisiyla var olan boslugun bir an evvel doldurulmasi gerekliydi ve bunun için uzun tartismalar ve akademik müzakereler ile isi uzatmaya gerek yoktu.  Vakit kaybetmeden, bölgesel yapilanmadan vazgeçilmeli ve Ankara'da bir 'Türkiye Büyük Locasi' kurulmaliydi.

12 Agustos 1955 günü Ankara Localari delgelerinin imzaladiklari Türkiye Büyük Locasinin Kurulusuna ait Beyanname ile Ankara'da Türkiye Büyük Locasinin kuruldugu ilan edilerek Istanbul ve Izmir Localari bu olusuma katilmaya davet edildi. Bunun için Süprem Konsey'in ardimi istendi. Bu toplantida, Ahmet Salih Korur Büyük Üstad olarak seçilmistir. Bu Büyük Loca yalnizca Ankara Delegeleri tarafindan kuruldugundan aslinda Istanbul ve Izmir'e bir anlamda emri vaki uygulanmasi söz konusu idi. Istanbul ve Izmir Localari tüm ülke tarafindan seçilmemis ve bagimsiz bir yapida olmadigi için bu kurulusu tanimadilar. Istanbul ve Izmirden hiçbir Loca Ankaradaki bu yapilanmaya katilmadi.

4 Eylül 1955te Istanbul Büyük Mahfili Konvan düzenlenmesi ve Konvanin Istanbulda yapilmasi karari aldi. 6 Kasim Konvaninda Ankara Localarinin talebi üzerine erteleme karari verildi ve 3 ay sonra 5 Subat 1956'da Konvan toplandi. Görüsmeler sonucu merkezi istanbulda olmak üzere bir Türkiye Gran Lojunun kurulmasi kabul edilerek Ekrem Tok Gran Metr olarak seçildi.

16 Aralik 1956 Konvaninda Türkiye'de var olan tüm sembolik localari kapsayan ve merkezi Ankara olan Türkiye Büyük Locasinin kurulmasi karari alindi. Ahmet Salih Korur büyük üstad olarak seçildi. Toplantida ad olarak HÜR VE KABUL EDILMIS TÜRK MASONLARININ TÜRKIYE BÜYÜK LOCASI adi kabul edildi.
« Son Düzenleme: Ocak 12, 2011, 01:03:10 ös Gönderen: MASON »


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
14 Yanıt
15174 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 15, 2010, 04:50:52 ös
Gönderen: Mustafa Kamil
30 Yanıt
14039 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 21, 2013, 11:02:18 öö
Gönderen: Felix Steiner
5 Yanıt
7763 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 29, 2010, 07:45:02 ös
Gönderen: ozkann
4 Yanıt
11146 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 26, 2016, 08:42:00 ös
Gönderen: moonlight
12 Yanıt
18379 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 19, 2015, 07:37:38 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
4574 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 19, 2010, 11:21:03 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
4586 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 21, 2010, 05:19:39 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
7267 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 24, 2010, 02:48:12 ös
Gönderen: ADAM
9 Yanıt
14496 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 30, 2011, 08:53:27 ös
Gönderen: Mustafa Kemal
2 Yanıt
9290 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 02, 2011, 06:29:55 ös
Gönderen: Eser