Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Biz artık o ulus değiliz…  (Okunma sayısı 7899 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ocak 01, 2008, 02:24:45 öö
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 788
  • Cinsiyet: Bay

harika bir yazı,,sorunu kısaca özetlemiş yazar..

Ahmet Altan
22 Aralık Cumartesi



Birinci Dünya Savaşı’nın sonunda biz koca bir imparatorluğu kaybettik.

Elimizde, Urfa, Antep civarında Fransızların, İstanbul’da İngilizlerin, Ege bölgesinde de Yunanlıların bulunduğu bir Anadolu kaldı.

İstiklal Savaşı’nda bu güçleri püskürtüp Anadolu’yu bir bütün olarak geri aldık.

Anadolu’yu almak çok önemliydi elbette ama önemli ölçüde toprak kaybettiğimiz de bir gerçekti.

Bugünkü durumla kıyaslayarak anlatırsak sanırım durum daha berrak anlaşılır.

Bir savaşta bütün Türkiye’yi kaybettikten sonra Marmara Bölgesi’nin bazı kısımlarında bulunan düşmanı püskürterek Marmara’yı kurtardığımızı düşünün.

Marmara’yı kurtarmak hiçbir şeyi kurtarmamaktan daha iyidir elbette.

Ama bu, bütün Türkiye’yi kaybettiğiniz gerçeğini değiştirmez.

Koskoca Osmanlı’yı kaybedip Anadolu’yu kurtarmak da, Türkiye’yi, kaybedip Marmara’yı kurtarmak gibiydi.

Mustafa Kemal yönetimi, halkın moralini ayakta tutabilmek için iki şeyi birden yapmak zorundaydı.

Birincisi, kaybettiklerimizi unutturup, kazandıklarımızı abartmak…

İkincisi, bizi yenip neredeyse bütün topraklarımızı alan “düşmanları” aslında bizim yendiğimize ve herkesin bize “düşman” olduğu bir dönemde bu “başarıyı” elde ettiğimize insanları inandırmak.

Bunu yaptılar.

Ama bu o kadar kolay yapılabilecek bir şey değildi.

Halkın bütün hafızasını boşaltıp o hafızayı yeniden oluşturmak gerekiyordu.

Bunun için de “eğitimi” kullandılar.

Tarih kitapları, bu amaca uygun biçimde yazıldı.

Kahramanlığımız, cesaretimiz, zaferimiz vurgulandı, “düşmanlar”ın kötülüğünün altı fazla abartılı çizildi.

Neticede, yeryüzünün “en kahraman ırkı” olduğuna inanan ve neredeyse bütün dünyayı, özellikle de Rumlarla Ermenileri kendisine düşman gören kuşaklar yetiştirildi.

Bu, öylesine koyu ve kaba bir şekilde yapıldı, çocukların beyni öylesine yıkandı ki, bu ülkenin “hukukçu” bir cumhurbaşkanı, “gayrimüslim vatandaşlarımıza” açıkça “yabancı” diyen yasalar imzaladı.

Yıllar boyu süren bu “propagandist” tarih eğitimi sonucunda Türk ve Müslüman olmayan herkesi düşman sanan insan kalabalıkları türedi ülkede.

Şimdi bunlar rahatça kışkırtılabiliyorlar ve gidip gidip “yabancıları” öldürüyorlar.

Cumhuriyetin ilk yıllarında böyle bir eğitim belki anlaşılabilir bir şeydi.

Yenilginin kalıntıları temizlenmeye çalışılıyor, güvenini kaybeden bir topluma güven verilmeye uğraşılıyordu.

Ama artık çok zaman geçti.

Dünya değişti, biz değiştik.

Arada bir dünya savaşı daha yaşandı.

O savaşta dövüşenler bile birbiriyle barıştı, birbirlerinden kuşkulanmaktan vazgeçti, sınırlarını birbirine açtı.

Biz hâlâ ilk savaşın etkisi altındayız.

Hala bütün dünyaya, hatta kendi vatandaşlarımıza şüpheyle bakıyoruz.

Bu, bizi “hastalıklı” bir toplum yapıyor.

Herkesin bize düşman olduğuna inanmak, hep yenilmekten, hep parçalanmaktan, hep toprak kaybetmekten korkmak, rahatça çözebileceğimiz sorunlar karşısında bile bize soğukkanlılığımızı kaybettiriyor, sağlıklı kararlar vermemizi zorlaştırıyor.

Gençlerimizin dengesini bozuyor.

Mahalleler dolusu “katil adaylarımız” oluyor.

“Yabancılara” rahatça saldırıyorlar.

Bunu değiştirmenin zamanı geldi sanırım.

Tarihi, propaganda amacıyla kullanmak yerine, gerçekleri anlamamıza yardım eden bir bilime dönüştürmeliyiz yeniden.

Çocukları bu korkunç “beyin yıkama” ve “düşmanlaştırma” seanslarından kurtarmalıyız.

Düşünsenize, bugünkü eğitimden geçmiş olan “hukukçular” bile devleti adaletten daha önemli zannediyorlar.

En parlak kadrolarımızın çoğunluğu ya başka bir ülkede ya da “yabancı dilde eğitim yapan” bir okulda okumuş oluyorlar.

Tabulardan kurtulabilmek, daha esnek ve yaratıcı olabilmek, daha derinliğine düşünebilmek için mutlaka “yabancıların” bir yerinden değdiği eğitimlerden geçmemiz gerekiyor.

Sadece bu gerçek bile, durumu bir daha değerlendirmemiz için yeterli değil mi?

Ben, son zamanlarda pıtrak gibi çoğalan “katil genç” tipini yeniden normale çevirebilmenin en önemli yollarından birinin eğitimdeki tuhaflığı düzeltmek olduğuna inanıyorum doğrusu.

Bugünkü tarih eğitimi “katil ve manyak” yetiştirmeye çok müsait çünkü.

Bütün dünyanın “kendisine düşman olduğuna” inanan birinden sağlıklı bir insan çıkartamazsınız öyle kolayca.

Savaş şartlarında düzenlenmiş bir eğitimle yoluna devam eden bir ulus kendini hep savaşta zanneder.

Birinin, bu çocuklara “savaş bitti” demesi gerekiyor.

Yoksa, savaşın bittiğini bilmediği için ormanlarda saklanmayı sürdüren Japon askerleri gibi olacağız.

Ormandan çıktığımızda da gördüğümüz ilk “yabancıyı” öldüreceğiz.
Vostede é vostede. . Nunca perder o caducidade. .


Ocak 01, 2008, 10:40:17 ös
Yanıtla #1
  • Ziyaretçi

Sn. hiario, sevgili Ahmet Altan'ın yazılarını, kitaplarını, şiirlerini çok severim ama kendisi farkında değil mi diye de merak etmekten kendimi alamıyorum. Merak ettiğim husus şu; yukarıda yazdıklarını sadece Türkler değil bir çok dünya devleti yapıyor. Siz sanıyormusunuz, Yunanistan'daki ilkokula giden çocuğun en büyük düşmanının Türk olduğunun öğretilmediğini? Sadece bir örnek olsun diye söylüyorum... Bu bir gerçek, Almanya'da tamamen Nazi düşüncesi yok olmuş mudur? Büyük bir ölçüde azalmıştır çünkü çok fazla yabancı ve Türk yaşıyor orada :) Yani bu sadece bir milletin değil, bir çok milletin hemde gelişmiş milletlerin sorunudur... Bizler aynı Adem ile Havva'dan geldiğimizi unuttuk... Yüce Yaradan hiç bir kulunu ayırmadan bu dünyada ona yaşama şansı veriyor, kendine inanmayanlara bile... Bizse sürekli düşmanlıklarla olayı karmaşıklaştırıyoruz... Ama herşey iyi ve aynı olsa idi, dünya dönmekten belki vazgeçebilirdi...:)
Saygılarımla


Ocak 01, 2008, 11:06:24 ös
Yanıtla #2
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 788
  • Cinsiyet: Bay

Elbette ancak sizde biliyorsunuz ki,bizim tarihimiz bize hiç bir zaman olduğu gibi öğretilmedi,hep birilerinin istediği gibi öğrendik,yakın tarihimizi bile,,bildiğimiz bir çok şey yanlış..

bu yanlıştır,yunanistanda yapılıyorsa da,başka bi yerde yapılıyorsa da..ki yapıldığını bende biliyorum,ancak yazarın dediği gibi,,bizimki öyle öğretiliyorki,insanlar çok çabuk kışkırtılıp kullanılabiliyor..
Vostede é vostede. . Nunca perder o caducidade. .


Ocak 01, 2008, 11:10:18 ös
Yanıtla #3
  • Ziyaretçi

Size bu anlamda katılmıyorum, dünyanın bir çok yerinde bu var ve sonuçta onlarda tarihlerini biraz abartarak öğretmiş olmuyorlar mı? Evet, maalesef tarih bizde yanlış anlatılıyor ve öğretiliyor... Ama bunun sebeplerinin bu kadar basit olduğuna inanmıyorum, bunun altında başka düşünceler de yatıyor olabilir...


Ocak 01, 2008, 11:14:47 ös
Yanıtla #4
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 788
  • Cinsiyet: Bay

elbette abartırsın,ancak bizimkinde olduğu kadar değil,,zaferler sayfalar dolusu anlatılır,,mağlubiyetler bir kaç basit sebebe bağlanıp kısaca geçilir mesela,,bizde böyle,,ya da abartmayı bırakıp yanlış (yalan) tarih öğretirsin ki bunun örnekleride mevcuttur biliyorsunuz bizde,,türkiyeyi kıyasladığım ülkeler avrupa ülkeleri,,muhakkak vardır hatta bizden daha fazlasını yapanlarda vardır,ancak onlar bizden de az gelişmiş ülkelerdir eminim..
Vostede é vostede. . Nunca perder o caducidade. .


Ocak 01, 2008, 11:24:21 ös
Yanıtla #5
  • Ziyaretçi

Açıkçası ben aynı açıdan bakmıyorum. Söylediklerinize katılıyorum bir bakımdan, tarihin yanlış öğretilmesi bir gerçek Türkiye'de. Ama Batılı ülkelere yada Avrupa'ya sizin düşündüğünüz gibi bakmıyorum. Onlar tarihlerini doğru öğreniyor olabilirler fakat nereden geliyor düşmanlık hissiyatları? Almanya'da doğmuş, büyümüş annesi Alman, babası Filipinler asıllı olan bir Alman vatandaşı çıkıp bana, "Siz soykırımcı, ırkçısınız. Siz Kürtlere soykırımı yapan bir milletsiniz" demek cesaretini yada bilgisini nereden alıyor? Bunları düşmanlık beslercesine söyledi, basit bir eliştirme değildi. "Sizin erkekleriniz kadınlarını döven, kadınlarına sokak ortasında küfür eden erkekler" dedi. Halbuki bu sadece bir milletin erkeğine değil, erkek olmaya özgü (sözüm meclisten dışarı) bir davranış... Umarım demek istediğimi anlatabilmişimdir...


Ocak 01, 2008, 11:44:10 ös
Yanıtla #6
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 788
  • Cinsiyet: Bay

doğru söylüyorsunuz,,katılıyorum,,

ama onlar kendi aralarında birbirlerine sımsıkı bağlılar,,bizim tarihimiz bizi bize kırdırmayı amaçlar nitelikte ki,öylede oldu,oluyor,,
Vostede é vostede. . Nunca perder o caducidade. .


Ocak 01, 2008, 11:46:37 ös
Yanıtla #7
  • Ziyaretçi

Evet söylediğiniz gibi sıkıntı bu ve bizim bunu çözmemiz gerekir diye düşünüyorum...


Ocak 02, 2008, 01:08:34 ös
Yanıtla #8
  • Seyirci
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 654
  • Cinsiyet: Bay

Yazı kanaatimce mantıksız Hiario sen nickini başka birinemi devrettin yoksa özelden konuştuğum adam sen değilmisin koyduğun ve kırmızı yazıyla çok güzel yazı diye yazdığın yazılara inanamıyorum...
« Son Düzenleme: Ocak 02, 2008, 01:13:47 ös Gönderen: LuckyEye2 »
Çilesini çekmediğin dert senin değildir...


Ocak 02, 2008, 01:52:12 ös
Yanıtla #9
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 581
  • Cinsiyet: Bay

Gördüğüm en sefil tesbitlerin bir araya gelmiş hali .....Osmanlı devletinin son dönemlerinde  Poliannacılıkla devlet politikası yürütmeye çalışanların halini görmedikmi ..Devletler arası ilişkilerde kendini  taşdevri insanı olarak görmekte neyin nesi .Başta bazı tarihi tesbitlerde bulunmuş marmara türkiye osmanlı kıyaslamasını yapmış  sevgili AHMET ALTAN  .Fakat bu kıyaslamayı yaparken osmanlının tam anlamıyla bir devlet politikası yansıtmadıgını ve kurtarılan anadolu topraklarının aslında osmanlının mücadeleyi yürüten kısmı için en degerli toprak parçası oldugunu görmemilş  .Dahası  milli önderimiz Atatürkün  temel ülkü ve amaçlarını görmezden gelerek ve yürütülen milli mücadelede kazanılan vatan topraklarının sanki bir yetersizlik olarak görülmesine neden olacak sözler sarf etmiş ..

 Ayıp yahu, verilen mücadeleler kazanılan zaferler ve kazandıranlar abartılıyormuş .Kimin neye nekadar hizmet ettiği açıktır .Milli mevzuların müdafasına (her seferinde aşırı  olmuş gibi görünmek korkusu ile) zerrece katkı saglamayanlar kalkıp birde böyle yapılan mücadeleler hakkında yorum yapıyorlar .Birde  yorumlarındaki düsdursuzluklarını realist olmak olarak görüyor ve gösteriyorlar .

 Elbette realist olmak gerek sn yazar, ama her yönlü realist olunuz .Tutun ki milli mücadelede yapılanları halkın dinamikleri olarak kullandık ve abarttık .sadece bizim tarihimizdemi böylesi kahramanlar var. Bakınız  kimlere daha dün kasap olarak anlılanları yada ilk dünya savaşının dikdatörlerini milli kahraman ilan ediyorlar.dediğim gibi Poliannacı ,aşırı realist zihniyetle milli  devlet poitikası şekillenmez .
 
  Verilen mücadele sonucu kazanılan toprak miktarının yüz ölçümü degildir önemli olan sevgili Altan.Görüyorumki anlayamamışsın hala. Ve olaya bir ilk oklul mantıgı ile yaklaşıp nekadarken ,nekadar olduk gözü ile bakıyorsun mevzuya   .Mücadeleyi önemli kılan nedenidir .Nedeni sadece kendi toprakları üzeride, her türlü askeri siyasi ve ekonomik kapütülasyondan bagımsız bir millet yaşatmak olunca ,o savaş osmanlıdan devraldıgımız( Osmanlıyı  üç kıtada toprak sahibi yapan)  şanlı  savaş tarihimizdekilerin hepsinden onurludur .....
 
Vi VERİ VENİVERSUM VENUS VİCİ..


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
5857 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 13, 2007, 09:46:04 ös
Gönderen: shemuel
0 Yanıt
2610 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 22, 2008, 06:31:29 öö
Gönderen: Isis
4 Yanıt
4812 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 20, 2015, 11:57:50 ös
Gönderen: İNSAN
0 Yanıt
2001 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 03, 2011, 06:32:53 ös
Gönderen: Maledictum
0 Yanıt
2311 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 27, 2011, 01:46:21 ös
Gönderen: karahan
12 Yanıt
8009 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 15, 2011, 09:57:58 ös
Gönderen: 418
12 Yanıt
9315 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 02, 2012, 09:31:55 ös
Gönderen: Tij
7 Yanıt
7517 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 14, 2012, 08:18:07 öö
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
5563 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 30, 2014, 04:33:28 ös
Gönderen: NOSAM33
0 Yanıt
1708 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 20, 2012, 04:15:05 öö
Gönderen: scherif