Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: RİTLERİN ÖYKÜSÜ - 1  (Okunma sayısı 5849 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ekim 18, 2009, 05:18:17 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



GİRİŞ

Gerçi daha önce de kısaca yazmıştım ama sanırım birbirini izleyen çok sayıda bölümü kaplayacak olan bu konuya RİT teriminin tanımlanmasıyla başlamak yararlı olacak.

Latincedeki “ritus” kökeninden alınma olan bu terim, özgün sözlük anlamı bakımından dinsel tören ya da âyinlerin biçimi demektir. Tarih boyunca en yaygın olarak da bu anlama gelmek üzere kullanılmıştır.

Ancak gene sözlük anlamı bakımından ritus, bağlanılmış ya da benimsenmiş olan bir yol ya da yöntemin biçimsel görünümünü tanıtlar. Ritus’un bu anlamı, onu dinsel nitelikli bir tanıtlamanın zorunluluğundan çıkarır.

Rit sözcüğü, Latinceden alınma olan sözlük anlamından çok, bir sözcük olarak kendisine kazandırılmış bir farklı anlamda da kullanılır. Bu, daha çok tutulan ve kullanılan farklı ya da özel anlamına göre rit, belirli bir amaca uygun olan çalışma sistemini ya da gelenekselleştirilmiş bir uygulama biçimini dile getirir.

Konuya Masonluk açısından bir yaklaşık tanım sağlayabilmek için bakılacak olursa, genelde herhangi bir mason riti, Masonluğun öğretisini bir dereceler silsilesi içinde toplayarak belirli bir takım uygulamalarla verilmesini sağlayan yöntemdir.

Çağdaş Masonluğun özgün çalışma sistemi, yalnızca üç dereceden oluşan bir rit olarak tanıtlanabilir. Ancak Masonlukta böylesine bir rit, olsa olsa 20 yıl kadar dayanabilmiştir.

1717 yılında İngiltere’de Londra Büyük Locası’nın kurulmasıyla birlikte ilk kez örgütlenen Masonluk, daha 18.yüzyılın ikinci yarısına varılmadan öyle değişim ve eklemelere uğramıştır ki, önceleri iki dereceli bir sistem uygulanırken sonradan bunun zorunlu olarak üç dereceye çıkarılmasının ardından oluşan gelişmeler üzerine, o özgün sistemden bir “rit” olarak söz etme olanağı kalmamıştır.

Masonluğun ilk 150 yılı içinde, birçok ülke ve çevrede, o ülke ya da çevrenin kendine özgü inanç, ülkü ve geleneklerinin, düşünce biçimlerinin, bilgi ve kültür farklılıklarının özelliklerine göre ayrı ayrı ritler oluşmuştur. Bu oluşumlar sırasında, ileri gelen bazı masonların beğenilen ya da benimsenen görüşlerinin önemli ölçüde etkisi görülmüştür.

18. ve 19. yüzyıllarda ortaya çıkarılan mason ritlerinin birçoğu, daha kendi çağı içinde, yeterince yaygınlaşamadığından uygulanma olanağını yitirmiştir. Bazıları aralarında birleşerek yeni ritler oluşturmuş, bazıları kendilerinden daha güçlü olan diğerlerine katılmış, bazıları ise bir evrim geçirmiş ve yerlerine yeni ritler doğmuştur.

Böylelikle, Masonluğun tarihçesi boyunca ortaya çıkmış bulunan toplam 600 kadar ritten söz edilebilir.

Buna karşın günümüzde varlığını sürdürmekte olan mason ritleri ise parmakla sayılabilecek kadardır.

Nasıl tüm mason kuruluşları aynı evrensel amacı benimsemişse, mason ritlerinin evrensel amaçları da birbirinden pek farklı değildir. Derecelerinin sayısında ve bu derecelerdeki öğretilerin kapsamında yer yer oldukça belirgin farklar bulunmasına karşılık, çalışma yöntemleri de çoğunlukla birbirine çok benzer. Dolayısıyla, Masonluktaki ritler arasındaki asıl farklılığın, amacı gerçekleştirebilmek için benimsenen ilkelerde olduğu rahatlıkla söylenebilir.

Masonlukta genel olarak “rit”ten söz edince, öncelikle bir yüksek ya da felsefî dereceler sistemi akla gelir. Çırak, kalfa ve üstat derecelerinden oluşan Simgesel (Sembolik) Masonluk, hemen tüm mason ritlerinin temeli ve ortak olan yanıdır. Bununla birlikte, yalnızca üç derecelik bir sistemi olan hatta yalnızca tek bir derece üzerinden çalışma yapmak üzere düzenlenmiş, öte yanda ise Masonluğun o ilk üç derecesini bütünüyle kapsam dışı bırakan ritler de görülmüştür.

Bazı mason ritleri, derecelerinin sayısı ve bu derecelerde masonlara verilen unvan ya da nitelikler bakımından diğerlerinden hayli farklıdır. Buna karşın, öğretilerinin konuları ve kapsamları apayrı değildir. Bu durum, bir ritin derece sayısına ya da salt derece adlarına bakılarak o ritin niteliği üzerinde bir yargıya varılamayacağını gösterir.

Ritlerden bazılarında bir başka isim altında olan tek bir derece, diğer ritlerdeki birkaç derecenin birden karşılığı olabilir. Ancak bu ortaklık ya da benzerlik, Masonluğun öğretisinin bir evrensel bütün olduğunu da göstermez. Çünkü bazı ritlerin kapsamında öyle dereceler ve öyle öğretiler vardır ki, bunlar yalnızca ve bir tek o rite özgüdür.

Öte yandan bazı masonik örgütlenme ve çalışma sistemlerinin “rit” adını taşımadığı hatta bu terimin kullanılmasından kaçınılmasına özen gösterildiği de görülür. Bunlardan bazıları, adlarında rit yerine “akademi” ya da “tarikat” anlamına gelen sözcükleri kullanmıştır. Fransızcadaki “ordre”, İngilizcedeki “order”, Almancadaki “Orden” sözcükleri, sözlük anlamı bakımından Türkçede “düzen” demek olmakla birlikte, “tarikat” anlamını da taşır. Tarikat sözcüğünün öz Türkçedeki tam karşılığı “yollar” olarak verilebilir; bir tarikatın ille de dinsel bir nitelik taşıması gerekmez. Ancak halk ağzında tarikat, salt dinsel nitelikli bir kurum ya da topluluk anlamına gelmek üzere kullanılmıştır.

Bu durumda, Masonlukta ritlerden tümüyle söz edilirken, sistemlerden, akademilerden ve tarikatlardan da söz edilmesi zorunluluğu doğacak.

Bu çalışmada, mason ritlerinin gelmiş geçmiş hepsine değil, yalnızca en önemlilerine yer vereceğim. Sözünü edeceğim ritlerin içerdikleri derecelerin adlarına da pek değinmeyeceğim. Çünkü böylesine ayrıntılara girilirse, Masonluktaki ritler konusu üzerine başlı başına bir kitap kaleme almak gerekir. (Bunu yapmış olan var mı, bilmiyorum.)

Masonlukta ritlerden söz ederken “obediyans”, “jürisdiksiyon” ve “federasyon” kavramlarına da değinmek gerekecek.

Bir başka başlık altında obediyansın ne olduğunu uzun uzadıya anlatmıştım: Burada kısaca yineleyeyim: Obediyans, mason localarının bir araya gelmesiyle oluşan, kendine bağlanan localar üzerinde bir yönetici egemenlik oluşturan, bağımsız federatif kuruluştur. Federatif ve bağımsız bir nitelik taşımayan, etkinliklerini kendinden daha üstün bir masonik otoriteye bağlı olarak sürdürmek zorunda bulunan masonik kuruluşlar “obediyans” sayılmaz. Bu durum, “obediyans” kavramıyla “jürisdiksiyon” kavramının farkını ortaya koyar.

Jürisdiksiyon da, obediyans gibi bağımsız bir masonik otoritedir; ancak kuruluşunda bir federatif örgütlenme söz konusu değildir. Önce kendisi, uyguladığı ritin en yüksek ve yetkili organı olarak (genellikle ritin son derecesindeki masonlardan) oluşur; sonra kendisine bağlı olarak çalışacak masonik birimleri (loca, atölye, şapitr, konsey vb.) kendisi kurar ya da hiyerarşik bir düzen içinde kendi yönetimindeki birimlere kurdurur.

Bir başka deyişle bir jürisdiksiyon, Masonluğun ileri, yüksek ya da filozofik derecelerinde çalışan masonik birimleri kendi ritinin özelliklerine göre kuran ve yöneten bir otoriter kuruluştur. Özgün sözlük anlamı bakımından ise “egemenlik bölgesi” demektir.

Masonluğun simgesel derecelerinde çalışmakta olmakla birlikte, birbirinden farklı ritleri uygulamakta olan locaların bir araya toplayarak çalışan bazı masonik kuruluşlar ise “federasyon” olarak anılır. Ancak bir federasyon, yalnızca simgesel derecelerde çalışmakta olan localardan oluştuğu için, “büyük doğu” (grand orient) ile özdeş değildir. Bununla birlikte gene bir başka başlık altında bu “federasyon” teriminin Masonlukta pek tutmamış olduğunu, dolayısıyla federasyon tarsındaki bir yapılanmanın ister istemez “büyük doğu” biçimindeki bir örgütlenme ile özdeşleştiğine de değinmiştim. [Bu konuda “Obediyanslar ve Ritler” başlığı altında yazmış olduklarıma başvurulmasını rica ediyorum.]

http://www.masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=7724.0

Madem ritler öncelikle birtakım yüksek derecelerle birlikte anlam taşıyor, şu halde bundan sonra Masonluktaki ilk yüksek derecelerin oluşumuna bir göz atalım.


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
3145 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 19, 2009, 08:33:06 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3232 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 20, 2009, 01:47:53 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3721 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 21, 2009, 09:18:14 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3762 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 22, 2009, 07:53:39 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3464 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 23, 2009, 08:33:14 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3062 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 24, 2009, 09:14:47 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3115 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 25, 2009, 08:57:21 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3057 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 26, 2009, 08:06:56 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3290 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 27, 2009, 07:25:05 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2665 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 28, 2009, 07:35:14 öö
Gönderen: ADAM