Sayın hailstorm'un dediği bence doğru ama işte o zaman tevazu ya da alçakgönüllülük değil, onun gösterisi oluyor bu yapılan. Bir yapaylık, yapmacıklık var. Bu yapaylık ve yapmacıklık saygıda da vardır; ona yağcılık denir argoda. Sevgide bile vardır. Sevecenlikte de vardır. Gerçek bir alçak gönüllülükte kendini gösterme gibi bir kaygıya gerek yok çünkü o kişi kendinin ne olduğunu da ne olmadığını da biliyor ve ona göre davranıyor.
Ancak konu egoya gelince... Evet, eskiden okudklarımdan anımsadığım kadarıyla, özellikle birbirine karşıt olsa da Freud ve Jung'un bu bağlamdaki tezleri uyarınca insan asla alçak gönüllü olamıyor. Sanırım alçak gönüllü olabilmesi için ot obur olması gerekiyor. Et obur hayvanların hepsi egoya pek bir meraklı.
Kendini beğendirme...
Bu tasa alçak gönüllülüğe sığmıyor. Bunu bu forumda da ilginç bir şekilde görüyoruz. Her nedense yönetim bir beğenilme ve beğenilmeme puanlaması yerleştirdi foruma. Üstelik bu beğenilme ya da beğenilmeme o yazı ile bağlantılı değil, yazanın genel tutumu ile bağlantılı. Ben de veriyorum o puanları ama kişiye değil; bir yazıyı beğendiğimde (+), beğenmediğimde (-). Elbette (+) duruma kimsenin bir dediği yok (üstelik benimki çok fazla) ama tersinden yakınanlar var.
Burada kim kusurlu? (-) verenler mi?
Neden o çok fazla (-) alan bir öz eleştiri yapmaz? Neden dönüp kendisine bakmaz "Ben niçin bu kadar çok (-) alıyorum?" diye. Neden ille de kendisine (-) verenleri kusurlu bulmak eğilimindedir?
Sanırım kibirli oluşundan. Alçak gönüllü labilse, o yolu bulacak ve kısa bir süre içinde (-)-lerini giderip (+)lara geçebilecek.
İster alçak görnüllülük deyin, ister tevazu... Bu gerçekten ve içtenlikle benimsenen bir tutum ve davranışın ürünüyse kutlanmaya değeir bence. İşin kötüsü, o kişi mahcup duruma düşer kutlanınca.