Masonlar.org - Harici Forumu

Sanat => Edebiyat => Konuyu başlatan: oasis - Eylül 29, 2010, 05:13:22 ös

Başlık: Sorumlu Kim ?
Gönderen: oasis - Eylül 29, 2010, 05:13:22 ös
          Dünyaya 14 ayrı planetin, ayrı özelliklerine sahip varlıkları olarak insan bedeni içinde gelişerek gözlerini açtılar. Büyüdüler, okudular, iş güç sahibi oldular, aile kurdular. Kimi belli görevlerde yükseldi, kimi sade bir hayatı seçti. Kimi köklü ailesi ile övündü, kimi güzelliği, kimi aklı ve mantığı, kimi tahsili, kimi ulaştığı mevki, kimi de tüm zorlukların altından kalkabilecek gücüyle. Kimileri de suskun kaldı, kendini ortaya koymadan dar bir çerçevede. Bir gün hepsi bir araya geldi üst gücün yönlendirmesiyle, dünyada bulunuş nedenlerini keşfetmek için. Hiç biri hatırlamıyordu neden yeryüzünde bulunduğunu. Ve hiçbiri bilmiyordu başka bir planete ait olduğunu. Kendilerini hep dünyalı olarak gördüler ve dünya yasalarına göre yaşadılar. Hatta öyle benimsediler ki dünyayı, gerçek dünyalıdan daha dünyalı olarak bağlandılar hayata. Oysaki gelmeden önce verdikleri bir söz vardı planetlerinin yöneticilerine. O söz karşısındaki nasıl biri olursa olsun onunla gerçek bir dostluk içinde yaşamayı öğrenmek ve planetine birliksel dostluk anlamının yaşayan varlığı olarak dönmekti. Birlik evrenin bu boyutu için mutlak kazanılması gereken bir değerdi ve 14 ayrı planet bu değer için işbirliği içindeydi. Birer kişi seçilmişti her birinden, tüm diğerlerinin adına ve geleceğine. Başardıklarında o güne kadar yalnız yaşayan planetleri, beraberlik gücü içine girecek, çok daha zengin ve gelişmiş olarak boyutlarına örnek olacaktı. Bu açıklığa ulaşmak için bilgiler aldılar çeşitli kanallardan. Her bir planet kendi özgün bilgisini sakınmadan saçtı yeryüzüne, hani temsilcileri uyanır da hatırlar verdiği sözü diye. Ve yıllar geçti böylece. Bilgiden yana doydular. Doygunluk hazma geçmeyince sancılar başladı aralarında. Birlik yerine uzaklaştılar birbirlerinden ve yaşlandılar.

           Zaman belli bir renk ayırmıştı tayfından kazanç yolunu aydınlatmak için. Renk kullanılmadıkça soldu, ışığı zayıfladı. Temsilciler loşluktan karanlığa doğru gidiyorlardı ve borçlanıyorlardı planetlerine, üstünde yaşayan tüm varlıklara da. Neden birlik olamadıklarını, neden dost olamadıklarını düşünüp durdular bir zaman. “Ego” dedikleri, dünyaya has aldatıcı bir değere, aldattığını bile bile boyun eğdiler. Yöneticileri üzgündü. En güvendikleri hüsrana uğratmıştı. Toprakları yandı sessizce, atmosferleri ağladı. Var olan tüm yaşam ulaşamadıklarının acısıyla yandı. Onca acıyı da hissetmediler yeryüzünde ve bir zaman sonra teker teker döndüler planetlerine, hatırlayarak neden dünyaya gelmiş olduklarını, başları önünde, gözleri yaşlı.

           Kimileri sadece ruhuna değil, evrene de borçludur farkında olmasa da. Ve eksiklikleri, yanlışları, bilemedikleri büyüklükleri de acıya sürükler. Bunun için bir ışık yandı mı gönülde, bir özlem başladı mı yürekte, peşine düşmelidir sonunu bilmese de. 
 ( ALINTIDIR )


IŞIK ve SEVGİ ile KALIN.......