Türkiye, tarihini yanlış biliyor
Bunda, şüphe yok ki, 19.yy sonlarından itibaren ülke yönetiminde etkili olan cumhuriyetin ilanı ile memleketin üst makamlarına kurulan Alman destekli ittihatçı şapşallar etkilidir. Onlar güzelim Türkiye'yi gezip dolaştıkları ,gördükleri Avrupa'ya uyarlamaya çalışmış, Avrupa'nın nasıl geliştiğini, nasıl süreçlerden geçtiğini ve "nation" kelimesine din olmadan nasıl anlam yüklediğini (böyle olması da doğal çünkü kuzey avrupa-kuzeyliler- az karışık toplumlardan oluşur; onların kanını taşıyan İngilizler, Almanlar için bile böyledir bu) anlayabilmekten yoksun, "Batılı'dan daha çok batılı olabileceklerini düşünerek (örn; "çağdaş medeniyet seviyesini" aşmak- komiktir; ulaşma derdinde değiller de aşma derdindeler, daha ulaşamadan nasıl aşabilecekleri cidden merak konusu olup bağımsız üniversitelerimiz olsa bu durum aslında tez konusu olarak incelenmelidir) birbirinden komik lafların, işlerin altına imza atmışlardır. Onlara göre; "Ordu sarsılmazdır, dünyanın en iyi orduları arasındadır ve cumhuriyetin sigortası olup ülkenin en modern kurumudur". Yalnız hiçbirinin nedense şu, aklına gelmemektedir: "300yıldır toprak kaybeden bir memleketin (yakın zamanda doğunun da elden çıkacağı düşünülürse toprak kaybı daha devam ediyor
) ordusu nasıl dünyanın en iyi orduları arasında yer almaktadır, birçok askeri darbenin ekonomik olarak faturası ağır olduğu halde, nasıl cumhuriyetin sigortası ordu olmaktadır?" Neyse konuyu çok dağıtmadan anlayacağınız üzere, İttihatçı vahşilerin karşı safında yer alan biriyim; ülkemizin bugünlerde çok daha ileri gidecekken geri kalmasının baş sorumlusu olarak, ülkemizin son 100-120 yılına damga vuran ittihatçıları görmekteyim, eğer onların bu cahil, barbar aynı zamanda dünya gerçeklerinden bihaber vurdumduymaz yönetimi sürdükçe, ileride İstanbul'dan bile olacağımızı düşünüyorum; ki Allah korusun... Yaratan ülkemizden güçlü & adil bir yönetim çıkarsın.
Peki kimdir bu Türkler?
Köken olarak Moğollarla, Japonlarla ve Korelilerle akraba olan Orta Asyalı bir millettir. Başlangıçta ilk olarak kuzeydoğu asya taraflarında ve bugunku mogol daglarında, sonra da Orta Asya Balkhash gölü civarında görülmeye başlamışlardır. Türk adı yazılı olarak ilk defa MÖ 1328 yılında Çinliler tarafından, "Tu-Kiu" şeklinde kullanılır ve bu millet hakkında önemli bilgiler Çin kaynakları tarafından ilk olarak verilmiştir. Türk kelimesi anlam olarak ise , "ALTAYLI" (Altay dağlarından olan/gelen) olarak Pers ve bazı başka doğu medeniyetlerinin metinlerinde kullanılmıştır. Türk kelimesini devlet adı olarak ilk kullananın Kök-Türk imparatorluğu olduğu bilinmektedir. Kök-Türkler"in ilk dönemlerinde Türk sözü bir devlet adı olarak kullanılmışken, sonra da Türk milletini ifade etmek için kullanılmaya başlanmıştır.
MS. 585 yılında Çin İmparatoru"nun KÖK-TÜRK Kağanı Işbara"ya yazdığı mektupta: "Büyük Türk Kağanı" diye hitap etmesi, İşbara Kağan"ın ise Çin İmparatoruna verdiği cevabi mektupta "Türk Devleti"nin Tanrı tarafından kuruluşundan bu yana 50 yıl geçti" hitapları Türk adını resmileştirmiştir. Kök-Türk yazıtlarında Türk sözü daha çok "Türk Budun" şeklide geçmektedir. Türk Budun"un ise Türk Milleti olduğu bilinmektedir.
Oğuzlar
Kaşgarlı Mahmud'un Divân-ı Lügati't-Türk eserine göre 22 koldan oluşan Orta Asya kökenli en kalabalık Türk boyudur.Oğuz kitleleri içinde Kınık boyundan olup ataları Selçuk'un adından ötürü Selçuklular olarak anılmaya başlayan bir kol Tuğrul Bey önderliğinde 1038 yılında Irak ve İran'da Büyük Selçuklu İmparatorluğunu kurdu. Etrafta dağınık yaşayan diğer Türk boyları da bu İmparatorluğa katıldı. Selçuklu egemenliği İran, Horasan, Merv, Irak, Suriye, Güney Kafkasya ve Anadolu'da bir asırdan fazla sürdü. İmparatorluk yıkılınca Oğuzlar dağılır. Dağılan bu boyların kimi Harzemşahlara bağlandı, kimi Horasan'a, Kirman'a göçtü, kimileri de daha batıya gidip Irak'a, Suriye'ye yerleşti, kimileri de Anadolu Selçuklu Devleti 'ne katıldı. Bunlardan sonra kurulan; Akkoyunlu, Karakoyunlu, Safevi Devletleri, Alemdarlar, Anadolu beylikleri, Osmanlı İmparatorluğu, Suriye, Irak ve Azerbaycan'da çeşitli beylikler de Oğuz Kağan Destanı'na sahiptir.
Peki bugünkü Türkiye ne kadar Orta Asyalı?
Kayıtlara göre Anadolu nüfusu 1-1,5 milyon nüfusa sahipken Türkler buraya ilk olarak yerleşmeye başlamış ve 1800'lü yılların ortalarına kadar Orta Asya'dan özellikle Buhara'dan çeşitli göçler olduğu söylenmektedir. Gelen orta asyalı nüfus toplamının 250-300 bin kadar olduğu sanılmaktadır. Geriye kalan nüfusun büyük çoğunluğu, buraya yerleşen Türkler'in etkisiyle İslam'ı genelde kendi serbest iradeleriyle seçip müslüman olan ve çoğunlukla Türk olarak kendini kabul etmiş olan yerleşik halktan oluşmaktadır. Bu sebeple, Türkiye'yi bir bina olarak farz edersek, harcı İslam olup İslam karşıtlığı bu ülkenin bekasına yönelmiş bir tehdittir. Ona göre düşünülmeli, faşizan hayallerin ardına takılıp ülkeyi tümden yok etmeye çalışmamalı hatta bu tarz tavırlardan olabildiğince sakınılmalıdır.