Bence,
Masonluğa girmeyi düşünen kişi öncelikle kendi ülkesinin masonik tarihinden araştırmaya başlamalı... Tarihi araştırmaya başlarken zaten karşınıza çıkan kavramlar ve kelimeler ile kendinizi birden bire çok ciddi bir araştırma konusunun içinde bulabiliyorsunuz... Hele birde yabancı diliniz var ise bazı kavramları ingilizce, almanca ve fransızca kaynaklardan araştırınca tadından yenmez bir hal alıyor... Şimdi görüldüğü üzere bu iş biraz merak meselesi... Sonra kavramları araştırmaya devam ederken kendinizi bu ülkedeki 2 farklı masonik obediyansı incelerken buluyosunuz. Tabi yine merak... Niye 2 tane obediyans var. Önceden 1 taneymiş, neden ayrılmışlar ? Sorular... Sorular... Hepsi bu forumda detaylı bir şekilde irdelenmiş... İncelemek isteyen araştırmak isteyen, fazlasıyla bu soruların cevabını bu forumda bulabilir... Kendi adıma ben buldum... Araştırma ve inceleme konusunda tarafsız olmak çok önemli bir husustur ama... Eğer ki siz bu ülke de derseniz ki "Efendim ÖMBL masonik bir kuruluş değildir, gerçek masonluk denince HKEMBL'dir." Daha araştırmanın başından kaybettiniz diyebiliriz. Kurumlarda hata aramayın. Davranışı ve olayları inceleyip yorumlayın. Hangi kurumu seçerseniz seçin araştırmanız ve incelemeleriniz olabildiğince açık ve tarafsız bir bakış açısı ile olmalıdır. Dogmalardan uzak olmalıdır.
Bu foruma üye olmadan da bu bilgilere ulaşılabilir. Ancak üye olmayı talep eden kişi foruma katkıda bulunmalıdır. Şu sorulabilir... "Burası masonlukla ilgili bir forum ben daha yeni üyeyim hiçbirşey bilmiyorum nasıl katkıda bulunabilirim ?" O zaman üye olmayın... Sadece boş ve gereksiz sorular sormak için buraya üye olmayın... Mantıklı sorular soran ve paylaşımlar yapan herkese bu forumun üyeliği fazlasıyla açıktır.
Şimdi neden böyle birşey açıkladım ben ? Sizce masonluğa girmek bundan farklı mı ?
Burada iken sonuçta sanal ortamda bir zaman harcanıyor. Mesai saatleri içi veya dışı... Şimdi burada bile bu zamanı harcamaya imtina eden insan... Her ay belli zaman aralıkları ile toplantılara gidecek. Her yıl belli bir aidat yükümlüğüne girecek. Düzenli geziler vs. olacak onlara zaman ve maddiyat harcayacak. Kurum içinde zamanla yönetim sorumluluğu alacak onlara ekstra zaman harcayacak. Belli bir zaman sonra Süprem Konseye veya Yüksek Şura'ya da katılmak isteyecek/teklif gelecek... O zaman sorumluluk iki katına çıkacak... Bunları kaldıramayacaksanız masonluğa girmeyi düşünmeyin zaten... Kendi açınızdan boşuna zaman ve maddi kayıp olur. Çünkü siz oradan manevi olarak birşeyde alamazsınız birşey de katamazsınız.
Organizasyonları değerli kılan içindeki kaliteli insan topluluğudur. Bu kalite azaldıkça organizasyonda vasıfsız bir hal alır. Bu memlekette dünya kadar dernek var, siyasi parti var. Kaç tanesinin adı bilinir veya ciddiye alınır. Orana göre oldukça az... Dolayısıyla siz güçlü olursanız, organizasyonda güçlü olur, siz verimli olursanız, organizasyonda verimli olur... Resmi olarak 7 kişiyle dernek, 30 kişi ile parti kurulur ancak bu kişiler bir vizyon sahibi değillerse ne o kişilerden ne de oluşturdukları organizasyondan fayda gelmez...
Kişi kendince yeteri kadar araştırdı. Sorumluluk olarak kendini hazır hissediyor. (Bu forumda detaylar fazlası ile mevcut) Kendini bağımsız bir birey olarak gerek kendine gerek çevresine fayda sağlayacağına inanıyor. Bence o kişi masonluğa girmeyi denemelidir. Tanıdığım mason yok ama diyenleri duyar gibiyim...
Bunu eski bir deyiş ile bitireyim.... "Su akar, yolunu bulur..."
Saygılarımla,