Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: BİR MASON ÖRGÜTÜNDEKİ OLASI SORUNLAR - 8  (Okunma sayısı 2904 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Şubat 15, 2010, 08:53:02 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay




Önceki yazımda Masonlukta "bir şeyler" yapılması isteminden söz etmiş ama o bir şeylerin neler olduğuna bir türlü gelememiştim. Gelemeyişim de istemlerde genellikle bu bağlamda açık belirtmelerin yapılamamakta oluşu.

Ancak bu konu üzerinde zaman zaman biraz daha somut saptamalarda bulunulur. Örneğin «Masonluğu topluma daha iyi tanıtalım.» denir.

Bununla demek istenilen nedir?

“Toplumda Masonluğun amaçlarını daha geniş kitlelerin amaçları haline getirmek, bunun için ilkelerinin toplumsal katmanlarda daha yaygın olarak benimsenmesini sağlamak üzere, bireysel boyutta olduğu gibi kurumsal boyutta da somut birtakım eylemsel girişimlerde bulunmak” mı; yoksa “Masonluğu bir kurum olarak ortaya sermek, kamuoyunda Masonluk hakkında edinilmiş yanlış kanıları gidermek üzere atılımlarda bulunmak, bunun için antimasonik nitelik taşıyan kampanyalara karşıt kampanyalar açmak” mı?

Öncelikle ikincisini daha uygun bulunur.

Neden?

Çünkü Masonluğun ilkelerini kendilerini bilgisizliğe ve bağnazlığa tutsak etmiş, başkalarının uyduları durumuna düşürmüş insanlara benimsetmek zor iş. Masonluğun amaçlarının toplumların da amacı haline getirilebilmesi çok daha zor. Masonlar, bunların aslında birer “mason” olarak her birine düşen bir görev olduğunu göz ardı edip kuruma yıkıveriyor. Kurumunun gücünün buna yetmeyeceğini biliyorlar. Yaşam süreleri de bunun sonucunun alındığını görmeye yetmeyecek, farkındalar. Oysa Masonluğun doğrularını ortaya sermek, kamuoyuna Masonluğu anlatmak ve göstermek çok daha kolay geliyor onlara.

Aslında pek öyle olmayabilir ama onlar öyle sanıyor. Bunu yapacak olan kendileri değil ya, hiç denemediler ya, denemeye de hiç niyetli değiller ya, ondan.

Bu bağlamda yapılabilecek yanlışlıkların ya da birtakım güçlerin hiç de hoşlarına gitmeyecek atılımların derneği çok sarsacağını, binalarının kapısına kilit vurulmasına bile yol açabileceğini ya bilmiyor, ya olası bulmuyor ya da umursamıyorlar. Topun ağzındakiler kendileri değil ki…

Bir de elbette niçin öncelikle ötekini değil de bunu istiyorlar?

Toplumda “mason” unvanını taşıyan kişiler olarak daha rahat edebilmek için mi?.. Çekinmeden yakalarına birer mason rozeti takabilmek için mi?.. Herhangi bir sosyal ortamda göğüslerini gere gere «Ben masonum!» diyebilmek için mi? Bir diğer deyişle Masonluk için değil, kendileri için mi?

Kendileri için bile olsa, bunun dönüp dolaşıp sonunda Masonluğa yarar sağlayacağını öngörüyorlar da ondan mı? Önce kendileri, sonra dolaylı olarak Masonluk için.

Peki, derneğin mali olanakları pek sınırlı olduğuna göre bu nasıl yapılacak?

Örneğin şöyle bir çağrı ile mi: «Buyrun basın, buyrun medya, buyrun devlet organları, buyrun sivil toplum örgütleri, buyrun ön yargılarla ya da Masonluğun amaçları ve ilkeleri işlerine gelmediği için art niyetle Masonluğa saldıranlar… Gelin, bu kurumu görün. Bizi görün. Size Masonluğu doğrularıyla gösterelim ve anlatalım. Masonluk hakkında beslediğiniz yanlış kanıları silin.»

Bunu isteyenler bir de şunu istiyor: «Kurumu görün, ama bizi görmeyin. Biz perde arkasında kalalım. Sadece bir topun ağzındaki görevliler size Masonluğu gösterip anlatsın.»

Neden öyle?

«Nemize gerek, sonra bakarsınız kapı komşumuz ya da iş yapmakta olduğumuz öteki kişi bizim de “mason” olduğumuzu öğrenir; başımız derde girer; tüm işlerimiz ve ilişkilerimiz bozulur. Önce Masonluğun adı temize çıksın; bizi sonra görürsünüz.»

Peki görülecek olan ne ya da kim?

Basın, medya, devlet organları, Masonluğa şu ya da bu nedenle karşıt olanlar, Masonluk hakkında yanlış ve olumsuz kanılar besleyenler, bir kuru dernek binasını mı görecek? Orada yapılmakta olan çalışmaları mı izleyecek masonların yokluğunda?... Sonra da şöyle mi seslenecek: «Ey ahali!... Biz gördük. Masonluk hiç de sizin sandığınız gibi değil. Şöyle iyi, şöyle güzel. Masonları rahat bırakın. Bu kurum aslında insanın, toplumun ve insanlığın iyiliği için çalışıyor. Bunan inanın.»

Bunu deseler de onlara kim kulak asacak? İşin içinde hiçbir sansasyon bulunmayınca, ilgi çekmekte, sözlerini dinletip yayınlarını izletmekte, duyurularını dinletmekte ve bunlara uyulmasını sağlamakta başarı oranları ne olacak?

Kuru dernek binasının yanı sıra hangi masonlar göğüs gere gere kendisini gösterecek?

«Şimdilik biz yokuz. Sonra ortaya çıkacağız»

Peki, kim var?... Hangi mason basınla, medya ile görüşüp, onların ardında bin bir türlü demagoji, gizli ve her an görüşmeyi polemiğe çekmek üzere hazır cince sorularını yanıtlayacak?

«Biz bilmeyiz, beceremeyiz.»

Peki kim bilir, kim becerir?

«Görevliler.»

Olmaz!… Görevliler ne kadar göreve gelirken ant içtiler, söz verdilerse, siz de Masonluğa girerken o kadar ant içip söz verdiniz. Üstelik görevlileriniz sizden çok farklı, olağan üstü kişiler mi? Onlar sizden çok daha bilgili, çok daha becerili mi?

Siz, masonlar, sizi var etmelisiniz; sizi bilir kılmalısınız, sizi becerilendirmelisiniz.

Kurumsal olarak böylesine girişimlerde bulunmadan önce bu girişimlerde bulunabilecek yetenekleri elde etmelisiniz. Seçerek başa getirdiğiniz görevliler, üstlendikleri sorumlulukların doğal olarak kendilerine verdiği yetkiyi kullanarak böyle girişimlere kalkışmadan önce, kurumu oluşturan siz masonların gereken bilgi ve beceriyi elde edebilmeniz için, içe dönük birtakım çalışmalarda bulunmalılar.



Kurumsal olarak Masonlukta yapılması gereken öncelikli işlerden biri bence işte bu. Türkiye’deki mason örgütlerinde bunun yapıldığından çok kuşkuluyum. Yapıldığını bilenler varsa beni bu kuşkumsan kurtarsın. Bence masonlar önce buna girişsin, bunu başarsın da, daha sonra baksınlar o diğer “bir şeyler”i yapmaya.



ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
1 Yanıt
3844 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 05, 2010, 06:37:51 ös
Gönderen: Asi
1 Yanıt
3306 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 06, 2010, 12:37:09 ös
Gönderen: ceycet
8 Yanıt
4990 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 16, 2010, 05:26:53 ös
Gönderen: Asi
2 Yanıt
3408 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 09, 2010, 05:10:20 ös
Gönderen: aashooter
1 Yanıt
3313 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 10, 2010, 04:37:01 ös
Gönderen: aashooter
0 Yanıt
2973 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 12, 2010, 12:42:54 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2890 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 13, 2010, 11:50:22 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2668 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 16, 2010, 08:04:50 öö
Gönderen: ADAM
2 Yanıt
2595 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 18, 2014, 08:14:29 ös
Gönderen: davut
5 Yanıt
9205 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 19, 2015, 08:45:18 ös
Gönderen: Risus